confessions

darth sidious

- Yazar -

  1. toplam entry 9925
  2. takipçi 1
  3. puan 155608

aristoteles

darth sidious
aristoteles(io 384-io 322)

aristoteles’in babasi nikomakhos, buyuk iskender’in buyukbabasi makedonya krali iii. amyntas’in saray hekimiydi. genc aristoteles boylece tibbin oncusu hipokrates’e degin geri giden ve tibbin kurucusu saglik tanrisi asklepios’tan kaynaklanan uzun bir dogabilim gelenegi icnde yetisti. dusunsel gelisimi icinde dogal olaylarin gozlemlenmesine verdigi onem ve atina’da kendi kurdugu okulda(lykeion) hekimlik egitiminin yar almasi onun gencliginde agir bir egitimden gectigini gosterir babasi olunce aristoteles io 367’de henuz 17 yasindayken platon’un atina’daki akademia’sina gonderildi. orada 20 yil platon ile birlikte felsefe dialoglarinda bulundu. io 347/348 ’de platon’un olmesi uzerine akademia’nin basina yegeni speusippos gecti. aristoteles’de bazi arastirmacilara gore bu goreve atanmadigi icin, bazilarina gorede o siralarda makedonya’ya karsi bir siyasal havanin egemen olmasindan dolayi atina’dan ayrildi.
dusunsel gelisiminin ikinci doneminde aristoteles arkadasi khalkedonlu ksenokrates ve sonraki belli basli izleyicilerden erosos’lu theophrastos ile birlikte o siralarda yeni kurulmakta olan assos kentinde(bugun bati anadolu’da behramkale) yeni bir akademi olusturdu. burada hukumdar hermeias’in ogretmeni ve onun yegeni ve evlatligi pythias ile evlendi. pythias bir kiz cocuk dogurduktan sonra olunce , aristoteles herpyllis ile evlendi. aristoteles assos’da mutlu gecirdigi anlasilan uc yildan sonra yakindaki lesbos(midilli) adasinin baskenti mytilene’ye yerlesti. ve orada adanin yerlisi olan ogrencisi theophrastos ile birlikte akedemia’ya benzer bir felsefe cevresi kurdu. dogabilim arastirmalarina daldi. dusunsel gelismesi icinde astronomi ve buna bagli kuramsal calismalardan ayrilarak yeryuzune ozelliklede biyolojiye ilgi duymasi bu doneme rastlar.
io 343-342’de makedonyali ii. philiphos, aristoteles’ i pella’daki baskentine 13 yasindaki oglu iskender’e ogretmenlik etmeye cagirdi. uc yil kadar suren bu egtimde aristoteles, iskender’e agirlikla homeros’u tiyatroya dayali sanati ve ayrica politikayi konu alan bir ogrenim programi uyguladi. siyasete olan ilgiside bu donemde yogunlasti. ama iskender’in siyasal goruslerinin aristoteles’inkilerden cok fazla etkilendigi soylenemez. ayrica iskender’in kurdugu buyuk imparatorluk dusunsel olarak aristoteles’in kent devleti(polis) anlayisini temel alan siyaset gorusune uygun degildir.
io 339’da dogum yeri olan stagiros’a donen aristoteles, io 335’te yeniden atina’ya gitti. bu sirada speusippos olmus,akademia bassiz kalmisti. ama akademia’lilar aristoteles yerine ksenokrates’i baskan secince o da kent disinda apollon lykeion’a adanan kutsal koruluk icinde bazi binalar kiralayarak, kendi okulunu kurdu.
io 323’te buyuk iskender olunce atina’da makedonya’ya karsi egilimler yeniden ortaya cikti. ve aristoteles 20 yil once yazdigi bir siir nedeniyle en buyuk suc sayilan dinsizlikten yargilandi. suclu bulunacagi kesinlik kazaninca izleyicileriyle birlikte atina’nin kuzeyindeki eurips bogazinda, khalkis’e gitti. aristoteles bir yil sonra bir mide rahatsizligndan oldu.
aristoteles oteki bilimler icin bir alet olarak gordugu mantik biliminin kurucusu kabul edilir. aristoteles mantigi, insani ayirt eden en onemli yaninin dil oldugu, us(logos) sahibi olmasinin, soz edebilen bir varlik olmasina dayandigi gorusunden yola cikar. boylece mantik aristoteles’in kendi kullandigi terimle cozumlemedir. aristotelis’in mantik bilimi ile birlikte felsefe tarihine en ozgun katkisini olusturan metafizik aslinda kendi kullandigi bir ad degildir. bu bigi dali aristoteles’e gore varligi varlik olarak ele alan ve onun ne ligini arastiran felsefe dalidir. aristoteles bu bilgi dalinin tek ozgur bilim oldugunu cunku kendinden baska bir amaci bulunmadigini soyler, bunu insanin dogal olarak merak gudusunun urunu oldugunu vurgular. bilimleri turleri acisindan siniflandiran aristoteles temelde uc kuramsal bilimden soz eder. metafizik, matematik ve fizik. bunlarin disinda pratik bilimler, belli bir amac icin islenen bilimler vardir. bunlarda tutum ve eylemleri konu edinen etik ve politika ile uretime yonelik yapilmis ve yazilmis sanatlarin bilimleridir. varligin surekli ve bitmeyen bir evren icinde ne’ligini ve cesitliligni ele alan aristoteles butun varliklarin ve degisimlerinin mantiksal olarak geriye goturulmesi biciminde gelistirdigi "neden" gorusuyle bunlarin en son nedeni olarak bir hareket etmeyen hareket ettirici ve "ilk neden" dusuncesine ulasir. bu kavram ve ona ulasan usavurma zinciri, sonralari hem hiristiyan hem musluman dusunurlerce tanrinin varliginin kaniti olarak kullanilmistir.

kaynak : ana britannica

arkhimedes

darth sidious
arkhimedes( io 290,280 - io 212 - 211)

gencliginde kisa bir sure, donemin bilim merkezi olan iskenderiye’de kaldigi sanilan arkhimedes ’in yasaminin buyuk bolumunu bir yunan kent devleti olan syrakusa’da gecirdigi ve syrakusa krali ii. hieron’un yakin dostu oldugu biliniyor. io 213’te baslayan roma kusatmasinda, yaptigi savas araclariyla syrakusa’nin dususunu uzun sure geciktiren ve kent romalilarin eline gectigi sirada romali bir asker tarafindan oldurulen arkhimedes’in unlu problemini simgeleyen, silindir icine yerlestirilmis kureyle isaretli mezari olumunden yaklasik 150 yil sonra cicero tarafindan bulundu.
arkhimedes, cagindaki ununu kendi adini tasiyan burgu ve biri yildizlarin konumunu digeri gunes’in, ay’in ve gezegenlerin hareketini gosteren iki astronomi kuresi gibi buluslarina borcludur. arkhimedes’in yasamiyla ilgili olarak gunumuze ulasan ayrintilar hicbir eskicag bilim adamininkiyle karsilastirilamayacak kadar coktur. ancak bu bilgilerin arasinda, hieron’un tacindaki altin oranini saptamak icin bir yontem buldugunda eureka(buldum) diye bagirarak hamamdan firladigi; bana bir dayanak noktasi verin dunyayi yerinden oynatayim dedigi ; romali’larin gemilerini yakmak icin dev aynalar kullandigi ve romali bir askerin uyarisina karsin, ugrastigi bir matematik problemini yarim birakmak istemedigi icin olduruldugu gibi yakistirma oykulerde yer alir.
arkhimedes, duzlemlerin dengesi uzerine adli yapitinda, dogrularla sinirli duzlemsel bicimlerin ve konik dilimlerin agirlik merkezlerinin belirlenmesi problemini ele aldi. arkhimedes bu yapittaki kaldirac yasasi nedeniyle mekanigin kurucusu olarak kabul edilmisse de, kaldirac yasasi ve belkide agirlik merkezi kavrami arkhimedes’ten once bilinmekteydi. arkhimedes’in bu konudaki ozgun katkisi bu kavramlari konik kesitlere uygulamis olmasidir.
isigin kirilmasini da inceleyen katoprik(isigin aynadan yansimasi) ile ilgili yapiti, yuzleri duzgun cokgenlerden olusan ve kure icine yerlestirilen yari duzgun 13 cokyuzlu(arkhimedes cokyuzluleri) uzerine calismasi ve belirsiz analiz konusundaki sekiz bilinmeyenli problem ozellikle onemlidir.
arkhimedes, ilkcagda onemli bir astronomi bilgini olarakta taninirdi. cesitli, gokcisimlerinin yerden uzakligi ile ilgili olarak arkhimedes’ e mal edilen (ve buyuk olasilikla gercekten arkhimedes ’e ait olan) bazi sonuclarin gozleme degil, pythagorasci kurama dayanmasi sasirticidir.
arkhimedes’ in buldugu kaldirma kuvvetine iliskin yasaya gore, butunu yada bir bolumu, durgun bir akiskanin (gaz yada sivi) icine batirilan cisimlere yukari dogru yonlenmis, bir kaldirma kuvveti etki eder ve bu kuvvetin buyuklugu cismin etkisiyle, yer degistiren akiskanin agirlgina esittir. yer degistiren akiskanin hacmi, akiskana butunuyle batirilan cismin tum hacmine, bir bolumu batirilmis cisminse akiskan yuzeyinin altinda kalan kesiminin hacmine esittir.

kaynak : ana britannica

hans bethe

darth sidious
hans bethe (1906- )

hans bethe 2 temmuz 1906 da almanya’nin alsuss bolgesinde dogdu.1928’de ph.d diplomasini munih universitesinden aldi. 1930’larda nazilerin guclenmesiyle avrupa kitasini terk etti amerika’ya yerlesti. 1935 de cornell universite’sinde fizik profesoru olarak gorev yapmaya basladi.

bethe’nin burada gunes enerjisi ve fussion enerjisi ile ilgi arastirmalari onu los alamos’daki atom bombasi calismalarinin basina getirdi. ikinci dunya savasindan sonra bethe edward teller ile birlikte hidrojen bombasinin gelistirilmesi icin calisti. sonra 1956 dan 1964’e kadar baskanin danisma komitesinde gorev aldi.1958 yilinda nukleer silahsizlanma calismalarina baskanlik etti.1963 deki sovyetler birligi ile yapilan antlaslamada gorev aldi.baskan eisenhower, kennedy, ve johnson’a danismanlik yapti.
1967’de nobel fizik odulunu aldi. bundan sonraki yasaminda nukleer savunma sistemlerine karsi mucadele verdi. 1975 yilinda cornell universitesinden emekli oldu.

kaynak :http://www.atomicarchive.com/bios/index.shtml

niels henrik david bohr

darth sidious
niels henrik david bohr (1885-1962)

niels henrik david bohr, 1885’de copenhagen universite ’sinde fizyoloji profesoru christian bohr’un oglu olarak dunyaya geldi. niels ve kucuk kardesi harald(gelecegin matematik profesoru) gelisimi icin cok olumlu bir atmosferde buyudu, babasi cok seckin bir profesordu. onun okul yilarinda fizikle ilgilenmesinde buyuk etkisi olmustur. annesi de egitim alaninda onemli kisilerden biriydi.

1903’ de gammelholm grammar okuluna girdikten sonra cok seckin ve yetenekli bir profesor olan c. christiansen ’in danismanliginda copenhagen universite’sine girdi. master derecesini 1909’da doktorasini 1911’de aldi.
daha ogrenciyken copenhagen’daki bilimler akademisi tarafindan bazi ozel bilimsel problemlerin cozumu icin odul verilecegi duyrulunca, bohr akiskanlarin yuzey gerilimi konusunda deneysel ve teorik arastirma yapmaya basladi. babasinin laboratuvarlarinda yaptigi bu calismayla duyurulan odulu aldi. bohr’un bundan sonraki calismalari daha cok teorikti. doktora tezi tamamen teorik ve gunumuzunde klasik problemlerinden olan, elektron teorisi yardimiyle metallerin ozelliklerinin aciklanmasiydi. bu teoriyle ilk defa bohr, planck’in quantum teorisiyle catisti.
1911 sonbaharinda kendi teorik calismalariyla birlikte sir j.j. thomson’ un danismanliginda cavendish laboratuvari’nda deneysel calismalari takip ederek kendini gelistirdi. 1912 ilkbaharinda manchester’da arastirmacilarin yogun bilimsel calismalar yuruttugu ve daha cok radioactive olgular uzerinde calistigi professor rutherford laboratuvarinda calisti. 1913’te the philosophical magazine’de yayimlanan alfa isiniminin sogurumu konusundaki teorik calismalari rutherford’un cekirdegin kesfinden sonra atomun yapisi uzerinde calismaya yoneltti. planck’in ortaya attigi quantum teorisinden alinti yaparak, daha sonra heisenberg’inde gelistirmesiyle, elementlerin kimyasal ve fiziksel ozelliklerini ortaya cikartmak icin kullanilacak olan atomun yapisini kesfetti.
1913-1914 yillarinda bohr, copenhagen ve 1914-1916 ’da manchester victoria universite’lerinde ders verdi. 1916’da copenhagen universitesi teorik fizik profesorlugu’ne atandi ve 1920’den olumune kadar surecek olan, onun icin kurulan institute for theoretical physics’ in basina getrildi.1922 yilinda onun kesfettigi atomun yapisinin taninmasiyla nobel fizik odulu aldi.
bohr’un enstutusundeki 1930’dan sonraki faliyetleri cekirdegin yapisi, parcalanmasi ve degisimi uzerine yogunlasti. bir damla sivi bu goruse gore cekirdegin cok iyi bir goruntusuydu. bu yuzden nukleer fission’u da anlamamiza yarayan bu teoriye liquid droplet theory denildi.
bohr ayrica quantum fizikteki problemlerin cozumunede onemli katkilarda bulundu.bundan dolayi fizikteki bu buyuk degisimin fizigin temel ozelliklerine bakisimizi nasil etkiledigini, bu degisimin sonuclarinin atomik fizigin bilinen yapisindan ne kadar farkli oldugunu gosterdi. bu gorunus 1933-1962 arasinda bircok yazida tartisildi. bu yazilar ingilizce olarak physics and human knowledge adli kitabinda toplandi.
yayimlarindan bazilari: the theory of spectra and atomic constitution, university press, cambridge, 1922/2nd. ed., 1924; atomic theory and the description of nature, university press, cambridge, 1934/reprint 1961; the unity of knowledge, doubleday & co., new york, 1955.
nazilerin ii. dunya savasi sirasinda danimarka’yi istilasindan sonra isvec’e kacti.savasin son iki yilini atom enerjisi projesiyle ilgili olarak ingiltere ve amerika’da gecirdi. geri kalan yillarini atomik fizigin barisci uygulamalari ve atomik silahlarin gelisiminden dolayi ortaya cikan politik problemlere ayirdi.
bohr yasaminin sonuna kadar zekasini canli tuttu.son yillarinda molecular bioloji uzerine yogunlasti. 1912’de margrethe nørlund ile evlendi. ikisini kaybettigi alti oglu oldu 18 kasim 1962’de oldu.




kaynak : nobel fizik odull

max born

darth sidious
max born (1882-1970)

max born 11 aralik 1882’de anatomist ve embriyologist profesor gustav born ve margarete, née kauffmann’in ogullari olarak breslau’da dunyaya geldi. max, breslau’da konig wilhelm, gymnasium’a basladi. breslau,heidelberg, zurich universite’lerinde calisti. daha sonra klein, hilbert, minkowski, ve runge’in yaninda matematik, schwarzschild’le astronomi, voight’le fizik uzerine calisti.

1906’da gottingen universitesi felsefe bolumunden elastik kablolar ve seritlerin denge durumunu incelemesi uzerine odul aldi. bir yil sonra ayni universiteden bu calismasiyla mezun oldu. born daha sonra larmor ve j.j. thomson’un yaninda calismak uzere kisa bir sure icin cambridge universite’ sine gitti. 1908-1909 yillarinda breslau’ya geri dondu. fizikci lummer ve pringsheim ’le gorecelik teorisi uzerine calisti. bir yazisindan dolayi minkowski, born’u beraber calismak uzere gottingen’ e davet etti. fakat 1909 kisinda born oraya varir varmaz, minkowski oldu. born, minkowski olunce onun fizik alaninda yarim kalmis calismalarini tamamlamak icin orada kaldi. daha sonra relativistik elektron calismalarindan dolayi gottingen universi’nde profesor oldu. 1912’de michelson’un gorecelik uzerine ders verme teklifini kabul etti. burada spectroscopik deneyler yapti.
1915’ te berlin universite’sinde gorevli profesor max planck’a asistan olarak cagrildi. fakat alman silahli kuvvetlerine katilmak zorundaydi. askeriyenin bilim offisinde sesin yayilisi uzerine calisti. geri kalan zamanini kristaller uzerine ayirdi. daha sonra gottingen’ deki calismalrini ozetleyen dynamik der kristallgitter (dynamics of crystal lattices) kitabini yayimladi.
birinci dunya savasindan sonra 1919’da frankfurt universitesine laboratuvarlardan birinin yonetimini ustlenmek uzere profesor olarak atandi. 1921’de gottingen’e james franck’la es zamanli olarak dondu. 1925’te amerika’ya kisa bir seyehati disinda 12 yil boyunca burada kaldi. bu yillarda hayatinin en onemli calismalarini gerceklestirdi. kristal ve kristal lattikler uzerine yapilmis bir cok arastirma ve takiben quantum teorisi uzerine yazilmis kitabini guncellestirdi.
1925-26 yillarinda heisenberg ve jordan’la beraber quantum mekanigin prensipleri(matrix mekanik) ve daha sonra qunatum mekaniginin istatistiksel gosterimi uzerine kendi calismalarini yayimladi. bircok alman fizikci gibi 1933’te goc etmeye zorlandi ve cambridge universitesinden davet aldi. burada infeld’le birlikte nonlinear electrodynamics alaninda calismalar yapti. 1935-36 kisinda sir c.v. raman ve ogrencileri ile birlikte bangalore’de hindistan bilim enstutusunde 6 ay gecirdi. 1936’da edinburg’da 1953’te emekli oluncaya kadar surdurecegi felsefe bolumu profesorlugune atandi.
max born gottingen, moscow, berlin, bangalore, bucharest, edinburgh, london, lima, dublin, copenhagen, stockholm, washington, ve boston universite akademilerinden burs, bristol, bordeaux, oxford, freiburg/breisgau, edinburgh, oslo, brussels universitesi, humboldt universitesi berlin, ve stuttgart technical university ’den doctora diplomasi aldi. ayrica cambridge universite’sinden stokes madalyasi sahibidir.
max 1913’de hedwig, née ile evlendi ve 3 cocugu oldu. 1970’de oldu.

kaynak: nobel fizik odulleri

luis victor broglie

darth sidious
luis victor broglie(1892-1987)

broglie bir fransiz soylusunun ikinci ogluydu.adini normandiya’nin kucuk bir kasabasindan alan broglie ailesinden 17. yuzyildan beri yuksek rutbeli subaylar, politikacilar ve diplomatlar yetismistir. louis de broglie agabeyi maurice gibi bilim adamligini meslek secerek ailesinin bu gelenegini bozdu. paris’deki aile malikhanesinde iyi donatilmis bir laboratuvar kuran maurice de bir fizikciydi.

ve atom cekirdegi uzerindeki deneysel calismalara onemli katkilari oldu. louis firsat buldukca agabeyinin calismalarina katiliyordu ama ona cekici gelen yalnizca fizigin kavramsal yonu idi. kendisini bir deneyciden yada muhendisten cok salt kuramci, genel ve felsefi gorusleri ozellikle cok seven biri diye tanimlar. i. dunya savasi sirasinda fizigin, pek az ilgilendigi teknik yonleriyle ilgili bir goreve getirildi.
broglie’nin atom fiziginin sirlari, yani bilimin cozulmemis kavramsal problemleri diye adlandirdigi konuya ilgisi alman fizikcileri max planck,albert einstein ’in calismalarina ilskin olarak agabeyinden ogrendigi bilgilerden dogdu, ama fizigi meslek olarak secmesi uzun zaman sonra oldu. 1909’da sorbonne’da tarih ogrenimini tamaladiktan sonra basladigi kuramsal fizik ogrenimini 1913’te bitirdi. gorevlendirildigi fransiz tarihini arastirma projesinden siddetli bir fikir ayriligindan sonra cekildi. ve doktora tezi icin fizige iliskin bir konu secti.
1924’te sundugu doktora tezinde broglie bilim dergilerinde daha once yayinlanmis olan cigir acici elektron dalgalari kuramini gelistirdi. atom boyutlarindaki maddenin dalga ozelliklerine sahip olabilecegi dusuncesinin temeli albert einstein’in 20 yil once yapmis oldugu bir oneride yatiyordu. einstein burada kisa dalga boylu isigin kimi kosullar altinda sanki parcaciklardan olusmus gibi davrandiginin gozlenebilecegini one surmustu. bu dusunce 1923 ’te dogrulandi. ama isigin ikili niteligi, broglie’nin maddeye boyle bir ikilik dusuncesi yuklemesiyle birlikte bilim cevrelerinin onayini kazanmaya baslamisti.
broglie’nin bu onerisi atomdaki elektronlarin devinimine iliskin hesaplarin ortaya cikardigi bir soruya yanit getirdi.deneyler, elektronlerin cekirdek cevresinde devinmekte olmasi gerektigini, ama belirlenemeyen nedenlerden oturu bu devinimde kimi kisitlamalarin bulundugunu gosteriyordu. broglie’nin dalga ozellikli elektron dusuncesi bu kisitlamalarin aciklanabilmesine olanak sagladi. cekirdekteki yukun belirledigi sinirlar icinde kalmak durumunda olan bir dalganin sahip olabilecegi bicimde belirlenmis olacak ve atom sinirlarina uyamayan bicimdeki bir dalga , kendi kendisiyle girisime ugrayarak yok olacakti. 1923’te broglie bu gorusu ortaya attiginda, parcacik ozellikleri iyice belirlenmis olan elektronun, kimi kosullar altinda dalga gibi davranabilecegini gosteren hicbir kanit yoktu.
doktora tezinin bir kopyasi raslanti sonucu albert einstein’in eline gecti.tezi coskuyla karsilayan einstein, broglie ’nin calismasinin onemini acikca vurguladi, ayrica bu calismayi daha da gelistirdi. boylece avusturya’li fizikci erwin schrodinger, bir varsayim olarak ileri surulen bu dalgalardan haberdar oldu ve bu temeller uzerinde bir matematiksel sistemi, ileride fizigin temel araclarindan birini olusturacak olan dalga mekanigini kurdu.

kaynak: ana britannica

henry cavendish

darth sidious
henry cavendish (1731-1810)

cavendish annesi ve babasi tarfindan koklu ailelerden geliyordu. buyuk babalari devonshire duku ile kent duku idi. annesi 1733’te, cavendish’in kardesi frederick’i dunya’ya getirdikten sonra oldu. cavendih 1742’de londra yakinindaki hackney ilahiyat okuluna girdi. 1749-53 arasinda cambridge universitesine bagli peterhouse college’a devam ettiyse de sanildigina gore ingiltere kilisesine bagllilik sozu vermekten kacindigi icin burayi bitiremedi.

avrupa’da ciktigi geziden dondukten sonra babasinin 1783’teki olumune degin londra’da onunla birlikte yasadi. cavendish calismalarina babasina yardimci olarak basladi ve elektrik uzerindeki tum arastirmalari, kimyasal arastirmalarinin bir bolumunu bu donemde yapti. cavendish 40 yasinda kendisine miras kalan bir servet sonucu birdenbire zengin oldu. cagdasi fransiz bilim adami jean-baptiste biot’un deyisiyle bu onu hem tum bilginlerin en zengini hem buyuk olasilikla tum zenginlerin en bilgini durumuna getirdi.
cavendish az rastlanan bir bilimsel yetenege sahipti. buna karsin calismalari fazla yayginlik kazanamadi. bunun bir nedeni 1760 ’ta royal society’ ye uye olmasina ve 1803’te fransiz enstutusune secilen sekiz yabancinin arasina alinarak onurlandirilmasina karsin, aslinda toplumda un kazanmaya tepeden bakmasiydi. 1766’da cesitli gazlarin elde edilmesine iliskin uc bolumluk makalelesinden baslayarak yayimlamak amaciyla yazdiklari olduysada pekcok tamamlanmis arastirmasinin ayrintilarini yayimlamadi.
cavendish, elektrik yuklu iki cismin arasindaki kuvvetin, aralarindaki uzakligin karesiyle ters orantili oldugunu bulmustu. eloktrostatigin bu temel yasasi daha sonra fransiz fizikci c.a. coulomb tarafindan ortaya konmus ve onun adini almistir. cavendish bir sigacin(kondansator) sigasinin sigaci olusturan levhalarin arasina yerlestirilen maddenin cinsine bagli oldugunu da michael faraday’dan once gosterdi. matemetikte cok iyi bilinen ama, o gune degin elektrik deneylerine iliskin olarak hic kullanilmayan potansiyel kavramini ozgurce kullandi. cavendish potansiyel kavramina dayanarak iyi bir iletkenin yuzeyindeki butun noktalarin ortak bir referans noktasina(yer) gore ayni potansiyele sahip olduklari gorusunu gelistirdi. degisik iletkenlerle yaptigi bir dizi deney sonucunda, iletkenin uclari arasindaki potansiyel farkinin, icinden gecen akimla dogru orantili oldugunu bularak bu alanda da alman fizikci george simon ohm’un 1827’de ortaya koydugu yasayi daha once bulmus oldu.
cavendish’in bu son bulusu ilginc ve onemlidir. cunku cavendish elektrik akimini olcme olanagina sahip bulunmadigindan kendi vucudunu olcu araci olarak kullaniyor, akim siddetini kestirebilmek icin elektrotlarin uclarini elleriyle tutarak, elektrik sokunu parmaklarinda mi bileklerine kadar mi, yoksa dirseklerine kadar mi duyduguna bakiyordu. yuz yil kadar sonra, cavendish’in defterleri ve el yazisi notlari bulununca, butun bu arastirmalar iskocya’li buyuk matematiksel fizikci james clerk maxwell tarafindan yinelendi.
cavendish 78 yasindayken ve buyuk olasilikla yasami boyunca yakalandigi ilk hastaligin sonucunda oldu.

kaynak : ana britannica

nicolas copernicus

darth sidious
nicolas copernicus(1473-1543)

copernik modern astronominin kurucusu olarak bilinir. polonya’da dogdu. cracow universitesine gonderildi. burada matemetik ve optik uzerine calisti. italya’ da amcasinin zorlamasiyla akademik yasaminin geri kalan gunlerini gecirecegi frauenburg katedraline rahip olarak atandi. bu pozisyonundan dolayi gucunun doruguna eristi. fakat surekli ogrenci olarak kaldi.

bos zamanlarinda resim yapti ve yunan siirlerini latinceye cevirdi.
onun astronomiye zaten var olan meraki giderek bir numarali ilgi alani oldu. o arastirmalarini kendi basina ve yardim almadan yapti. gokyuzunu kathedralin duvarlari icindeki bir kuleden gozlemledi ve bu gozlemleri teleskop’un icadina yuzlerce yil kala ciplak gozle gerceklestirdi. 1530’da dunyanin kendi ekseni etrafinda gunde bir kere , gunesin etrafinda yilda bir kere dondugunu iddia ettigi buyuk calismasi de revolutionibus’u bitirdi. bu o zamanlar inanilmaz birseydi. copernik’e kadar, bati dunyasi evrenin gerisinde hicbirsey olmayan kapali ve kuresel bir yapida oldugunu iddia ettigi ptolemiac teorisine inaniyordu.
o zamana kadar dusunurlerin hemfikir oldugu claudius ptolemy alexandra’da yasayan bir misirli’ydi. potelmy’e gore dunya; sabit, hareketsiz ve evrenin merkezine konumlandirilmis gunes dahil hersey onun etrafinda donmekte idi. bu insan dogasina cekici gelen bir teoriydi. insanin gunluk gozlemlerine ve egosuna uygun dusen birseydi. copernik teorisini yayimlamakta acele etmedi. teorinin birkac astronom arasinda incelenerek, kendisine fikir verebilecegini dusundu. copernik’ in calismalari, eger genc bir adam bu calismalari 1939’da incelememis olsaydi hicbir zaman basilacak duruma gelemeyebilirdi. 66 yasindaki bir rahibin yazisini okuyup ilgilenen 25 yasindaki alman profesor george rheticus ’du. copernik’in calismalariyle birkac hafta ilgilenmeyi tasarladi ama,iki yil boyunca teori uzerine calisti ve teoriden cok fazla etkilendi. o zamana kadar copernik teoriyi yayimlamakta isteksizdi. kilisenin teorisi hakkinda ne soyleyecegi ile cok ilgilenmesede o herseyin mukemmel olmasini isteyen ve 30 yil teori hakkinda calismasina ragmen hicbir zaman tamamlanmadigini dusunen biriydi. copernik icin gozlemler surekli tekrar edilmeliydi(ilginc olan dunyanin 300 yilinin kaybina yolacan elyazmalari 19. yuzyil ortalarinda prag’da bulundu. bu yazmalar gosterdi ki copernik teorisini surekli gozden geciriyordu. bu yazmalarin hepsi o zamanlar icin bilgili kisilerin kullandigi latince ile yazilmisti.)
copernik 1543’de oldu ve hicbir zaman calismalarinin nasil bir sansasyon yarattigini goremedi. ortacagdan kalma filozofik ve dinsel inanislara karsi geldi. copernik teorisi insanin, evrenin kendisi icin yaratilmadigini, yalnizca onun bir parcasi oldugunu dusunmeye zorladi. onun calismalarinin en onemli yani insanin cosmos’ a bakisini degistirmis olmasidir.

kaynak:http://www.blupete.com/literature.htm

charles augustin de coulomb

darth sidious
charles augustin de coulomb (1736-1806)

bati hint adalarinda dokuz yil askeri muhendis olarak calisan coulomb, sagliginin bozulmasi uzerine fransa’ya dondu. fransiz devrimi patlak verince blois’da kucuk bir malikhaneye cekilerek tum zamanini bilimsel arastirmalara ayirdi. 1802 ’de halk egitimi mufettisligine getirildi.

coulomb, kendi adiyla anilan yasayi, ingiliz fizikci joseph priestley’nin elektrik yuklerinin birbirini itmesine iliskin bulgularini incelemek amaciyla baslattigi calismalari sonucunda gelistirdi. bu amaca yonelik olarak, priestley yasasinda belirtilen elektrik kuvvetlerini olcmeye yarayan duyarli aygitlar yapti ve elde ettigi sonuclari 1785-1789 arasinda yayimladi. ayrica benzer ve zit kutuplarin birbirini itmesi ve cekmesine iliskin ters kare yasasini buldu. bu yasa siméon-denis poisson’u gelistirdigi matematiksel magnetik kuvvetler kuraminin temelini olusturdu. coulomb, makinelerdeki surtunmeye, yeldegirmenlerine, metal ve ipek elyaflarin esnekligine iliskin arastirmalarda yapti.

kaynak : ana britannica

paul adrien maurice dirac

darth sidious
paul adrien maurice dirac (1902 - 1984)

paul dirac 8 agustos 1902 ’de ingiltere bristol’de dogdu. babasi isvecli annesi ingilizdi. once tuccar okuluna oradan bristol universite’sine gitti. buradan 1921’de elektrik muhendisligi diplomasi aldi.iki yil daha bristol’de matematik calistiktan sonra cambridge st.john’s college’de arastirma gorevlisi olarak goreve basladi. ph.d derecesini 1926’ da aldi. bir sonraki yil st.john’s college’in akademi uyesi, daha sonra 1932’de cambridge de matematik profesoru oldu.

dirac quantum mekanigini matematiksel ve teorik olarak inceledi. heisenberg 1928’de yeni quantum mekanigi teorisini ortaya atar atmaz, matematiksel karsiligi uzerinde calisti. ve kendi elektron gorecelik teorisi(1928) ve oyuk teorisi(1930) ile ilgili royal society ’ye bircok yazi yazdi. bu teori elektronla ayni kutleli, fakat pozitif yuklu bir parcacigin varligini ortaya koyuyordu. teori daha sonra deneysel olarak da c. d. anderson tarafindan dogrulandi. bu parcaciga positron denildi.
dirac’in calismalarinin onemi onun schrodinger’in ozel gorecelik denklemleriyle tanittigi unlu dalga fonksiyonlarinda yatar. aslinda dirac’in calismalari, sadece biribirinden farkli olmakla kalmayip, birbirine ters dusen quantum ve gorecelik teorilerini birbirleriyle iliskilendirdi.
dirac’in bilimsel calismalari quantum theory of the electron (1928) ve the principles of quantum mechanics (1930; 3rd ed. 1947) adli kitaplarinda toplanmistir.
1930’da royal society ’ye secilmis ,kraliyet ve copley madalyalariyle onurlandirilmistir. dirac cok fazla yolculuk yapmis ve degisik universitelerde calismistir. bunlardan bazilari sunlardir: copenhagen, gottingen, leyden, wisconsin, michigan, ve princeton . 1929’da amerika’da 5 ay gecirdikten sonra dunyayi dolasti. heisenberg ’le birlikte japonya’ya gitti. ve sibirya uzerinden dondu.
1937’de margit wigner’le budapeste’de evlendi.

kaynak : nobel fizik odulleri

andrei sakharov

darth sidious
andrei sakharov (1921-1989)

andrei sakharov 21 mayis 1921 de moskova’da dogdu. 1942 de moskova universite’sinden mezun oldu.ve 26 yasinda fizik doktorasi icin p.n. lebedev enstutusune gitti. bir yil sonra arastirma calismalarina sovyet fizikci igor tamm’la birlikte fission enerjisini kontrol altinda tutmak icin devam etti.bu calismalar hidrojen bombasinin dogusuna neden oldu.

1961 ’de hidrojen bombasinin atmosfer testlerini protesto etmesi, politik bir olaya donustu. 1968’de nukleer silahlarin indirimi icin eylem baslatti.ve 1970’de insan haklari icin bir komite kurdu. 1975 yilinda nobel odulu aldi. fakat sovyetler birligi odulu almasi icin norvec’e gitmesine izin vermedi.1980’de sovyetler birligi’nin afganistan’i isgali ile birlikte yonetime karsi elestirileri yuzunden gorky’e surgune gonderildi.1986 ’da moskova’ya donmesine izin verildi.ve moskova yasama meclisine secildi.olumune kadar politik reformlar ve insan haklari konusundaki mucadelesine devam etti.


kaynak :http://www.atomicarchive.com/bios/index.shtml

ernest rutherford

darth sidious
ernest rutherford (1871-1937)

yeni zellenda’ya goc etmis iskocya’li bir ailenin 12 cocugundan dorduncusuydu. babasi tekerlek yapimcisiydi. liseyi burslu olarak okudu. yine burslu olarak devam ettigi christchurch’teki canterbury college’tan 1892’de lisans, ertesi yilda ustun basariyla yuksek lisans derecelerini aldi.bir yil daha okulda kalarak demirin yuksek frekansli magnetik alanlardaki miknatislanma ozellikleri uzerinde arastirmalar yapti.

ve hertz’in birkac yil once bulmus oldugu elektromagnetik dalgalari sezebilen bir dedektor yapmayi basardi.
1895’ te ingiltere’ye giden rutherford, cambridge universite’sindeki cavendish laboratuvari’ nda j.j thomson’in yaninda calismaya basladi. burada elektromagnetizma uzerindeki deneylerini surdurdu. ve hertz dalgalarini 3 km uzakliktan gonderip almayi basardi. aralik 1895’te wilhelm k. rontgen’in x isinlarini buldugunu aciklamasinin ardindani thomson ve rutherford bu konuda calismaya basladilar. ve x isinlarinin gazlar icinden gecerken cok sayida arti ve eksi elektrik yuklu parcacik ortaya cikmasina, yani iyonlasmaya yol actigini, bu parcaciklari yeniden birlestirerek notr atomlar olusturdugunu buldular. rutherfor ayrica bu iyonlarin hizini ve birbirleriyle birleserek yeniden gaz molekulleri olusturma suresini belirlemeye yonelik bir yontem gelistirdi. iyonlasma gucu yuksek olan ama kolaylikla sogurulabilen isin turunu alfa isinlari, daha az iyonlasmaya yol acan, ama girim gucu daha yuksek olan isinlari da beta isinlari olarak adlandirdi.
19. yuzyilin sonuna gelinirken pek cok bilim adami artik fizikte gerceklestirilecek bir yenilik kalmadigi kanisindaydi. ama rutherford uc yil gibi kisa bir sure icinde tumuyle yeni bir fizik dali ortaya cikardi: radyoaktiflik. radyoaktifligin bir elementin atomlarinin baska bir elementin atomlarina kendiliginden donusme sureci oldugu sonucuna vardi. maddenin degismezligi kavramina siki sikiya bagli bircok bilim adami bu goruse karsi cikacak, ama rutherford’un goruslerinin dogrulugu kisa surede anlasilacakti.
bu buyuk basari uzerine rutherford 1903’te royal society ’nin uyeligine secildi.ertesi yil ayni kurumun rumford madalya’siyla odullendirildi. alfa isinlarinin elektrik ve magnetik alanlarda sapmaya ugradigini 1903’te belirleyen rutherford, sapmanin yonunu inceleyerek, bu isinlarin arti elektrik yuklu parcaciklardan olustugu sonucuna vardi. ayrica bu parcaciklarin hizini ve elektrik yuku/kutle oranini olcmeyi basardi.
rutherford’un 1911’de gelistirdigi atom modeli onun bilime en buyuk katkisidir. alfa parcaciklarinin ince metal levhalardan gecisini inceleyen rutherford, alfa parcacigi arti yuklu oldugundan, levhadan gecisi sirasinda metal atomlarindaki arti yuklerin itici etkisiyle sapmaya ugrayacagini, ama parcacigin kutlesi cok buyuk oldugu icin, bu sapmalarin cok kucuk olacagini dusunuyordu. yapilan deneylerde alfa parcaciklarinin gercekten de genel olarak cok kucuk sapmalar gosterdigi, ama arada buyuk acilarla sapan parcaciklarinda bulundugu, hatta bazen bir parcacigin hareket yonunu degistirip geriye dondugu gozlendi. boylesine buyuk kutleli alfa parcacigini bu kadar saptirabilmesi icin atomdaki butun arti yuklerin ve kutlenin cok kucuk bir hacme yogunlasmis olmasi gerekiyordu. rutherford’un bu gorusten yola cikarak olusturdugu model rutherford atom modeli yada cekirdekli atom modeli olarak adlandirilir.
1908’de nobel kimya odulunu alan,1914’te kendisine sir unvani verilen rutherford, 1922’de royal society’nin en buyuk odulu olan copley madalyasi’ yla odullendirildi. 1925’te kurumun baskanligina secildi.


kaynak : ana britannica

wilhelm conrad rontgen

darth sidious
wilhelm conrad rontgen (1845- 1923)

wilhelm conrad rontgen 27 mart 1845’te rhine’in kucuk bir tasrasi lennep’te bir tuccarin tek cocugu olarak dunyaya geldi. ailesi o 3 yasindayken, daha sonra burada martinus herman van doorn enstutusu’ne de gidecegi apeldoorn’a tasindi. ozel bir yetenegi yoktu ama doga ve orman hayraniydi. mekanik alet yapimina yatkindi. bu butun yasami boyunca karakteristik bir ozelligi oldu.

1862’de aslinda baskasinin karikaturunu yapmis olmasina ragmen, ogretmenlerinden birinin karikaturunu yaptgi haksiz olarak iddia edilip, atilacagi utrecht teknik okuluna basladi. daha sonra fizik okumak uzere 1865’te utrecht universitesi’ne girdi. burada yeterli basariyi goteremeyerek, zurih’teki polyteknik okulunun sinavlarina girip kazaninca, makina muhendisligi uzerine okumaya basladi. clausius’un derslerine ve kundt’la laboratuvar calismalarina katildi. hem kundt, hemde clausius onun gelisiminden cok etkilendiler. 1869’da zurich universite ’sinden doktora diplomasi aldi. ve kundt’un asistani olarak atandi. daha sonra kundt’la ayni yil wurzburg’a, uc yil sonrada strasbourg’a gitti.
1874 yilinda strasbourg universite’sine okutman, bir yil sonra wurtemberg ’de hohenheim tarim yuksek okulu’na profesor olarak atandi.1876’ da strasbourg ’a fizik profesoru olarak geri dondu. fakat 3 yil sonra giessen universite’si fizik bolumunden gelen teklifi kabul etti. ayni konumda 1886’ da jena universite’ si ve 1882’ de utrecht universite’sinden gelen teklifleri redettikten sonra wurzburg universite’ sinden gelen cagriyi kabul etti. daha sonra 1900’da bavarian hukumetinin ozel bir teklifini kabul edip, munih universite’sine gitti ve hayatinin sonuna kadar burada kaldi.
rontgen ilk olarak kristallerin isi iletkenligi uzerine yazilan bir yazidan birkac yil sonra, gazlarin ozgul isilari hakkinda 1870’ de ilk yazisini yayimladi. diger arastirmalari quartzlarin elektriksel ve diger ozellilkleri, farkli sivilarin kirilma indislerinin basinc altinda etkilenimleri, elektromanyetik etki altindaki polorize edilmis isigin degisimi, su ve diger sivilarin sicaklik ve sikistirilabilirlik fonksiyonlari, yag damlaciklarinin su uzerinde yayilisi dir.
rontgen adi x-ray isinlarinin kesfiyle anilir. 1895’te dusuk basincli gazlarin icinden gecen elektrik akimi uzerine calisiyordu. bu alanda daha once j. plucker (1801-1868), j. w. hittorf (1824-1914), c. f. varley (1828-1883), e. goldstein (1850-1931), sir william crookes (1832-1919), h. hertz (1857-1894) and ph. von lenard (1862-1947) ’in calismalri olmustu. bu bilim adamlarinin cathode isinlari ile ilgili yaptigi arastirmalar sonucu bu konu oldukca iyi biliniyordu. fakat rontgen’in cathode isinlari uzerine yaptigi arastirma yeni bir cesit isinimin kesfine yol acti.
ici bosaltilmis bir tup, karanlik bir odada butun isinlardan korunmak icin siyah bir kartonla kaplanirsa, ve bir tarafi barium platinocyanide’ la kapli kagid cikan isinlarin yolu uzerinde iki metre uzaga bile konsa, gecirgen oluyordu. devam eden bir cok deneyden sonra isinlarin yolu uzerine konan degisik kalinliktaki cisimler farkli gecirgenlik ozelliklerine sahip oluyordu. karisi elini isinlarin uzerinde bir muddet hareketsiz tutup, isinlar fotograf paleti uzerine dustugunde, goruntuyu biraz iyilestrince elindeki kemiklerin ve parmagindaki yuzugun golgesinin palete dustugunu fark etti. bu o zamana kadar alinan ilk rontgenogram’di. bu isinlarin yapisini bilmediginden x-rays adini verdi. daha sonra max von laue ve ogrencileri bu isinlarin, isikla ayni elektromanyetik yapiya sahip, fakat yuksek frekanslardaki salinimlarda farkli ozellikler gosterdigini buldular
rontgen anna bertha ludwig ile zurih’te evlendi. hic cocuklari olmadi.karisindan 4 yil sonra 10 subat 1923’ te oldu.

kaynak: nobel fizik odulleri
317 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol