max karl ernst ludwig planck (1858- 1947)
max karl ernst ludwig planck, julius wilhelm ve emma (née patzig) planckin ogullari olarak 23 nisan 1958de almanya, keilde dunyaya geldi. babasi kiel universite sinde daha sonra da gottingende profesor oldu. planck ogretmenleri arasinda kirchhoff ve helmholtz unda bulundugu munich universite sinde okudu ve doktorasini 1879 munich universitesi filozofi bolumunde yapti.
daha sonra 1889a kadar kielde teorik fizik yardimci profesoru oldu. 1926dan emekliligine kadar burada kaldi. bir sure sonra 1937ye kadar surdurecegi kaiser wilhelm society baskani oldu. 1894te the prussian academy of sciences in bir uyesi olarak atandi. 1912de buranin kalici sekreteri oldu.
planckin ilk calismalari r. clausius un yayinlarini okuyarak ve kirchhoffun yaninda calisip, ondan cok fazla etkilendigi, thermodinamik uzerine olmustu. planck entropy, thermoelektrik ve sig cozeltiler teorisi uzerine yazilar yayimladi. ayni zamanda radyasyon surecleri uzerine yogunlasmisti. planck bunun elektromanyetik yapida oldugunu gosterdi. bu calismalardan doymus radyasyon spectrumunun enerji dagilimi probleminin cozumune onderlik etti. deneysel sonuclar gosterdi ki, bir karacismin(black body), sicaklik fonksiyonu cinsinden yaydigi enerji dalga boyu dagilimi, klasik fizigin ongoruleri ile uyusmazlik icindeydi. planck enerji ve radyasyon frekansi arasindaki iliskiyi ortaya koyabildi. 1900 yilinda yayimlanan bir yazisinda bu iliskiyi duyurdu. bu bir kaynaktan yayilan enerjinin belirli buyukluklerde olabilecegi iddiasina dayaniyordu. kaynaktan yayilan enerji; frekansi ν ise hν dir. burada h evrensel sabittir planck sabiti olarak bilinir.
bu yalniz planckin en onemli calismasi degil, ama ayni zamanda fizigin bir donum noktasiydi. klasik fizik ilk olarak bunu uygun karsilamadi. bununla beraber teorinin dogrulugunu kanitlayan gozlemler giderek klasik teori uzerinde ezici bir ustunlukle artti. bu uygulama ve gozlemlerden biri einsteinin photo elektrik etkisiydi.
planckin qunatum teori uzerine calismalari annalen der physik2 de yayimlandi. onun arastirmalari thermodynamik (thermodynamics) (1897) ve theorie der wärmestrahlung (theory of heat radiat ion) (1906) adli iki kitabinda ozetlendi.
royal societynin yabanci uyesi olarak 1920de secildi. ve 1928de copley madalyasiyla odullendirildi. planck almanya nazi hukumeti zamaninda cok trajik ve sorunlu bir donem gecirdi. ulkesinde kalmayi bir gorev bilmesine karsin, yahudilere karsi yapilan zulum politikalarina karsi koydu. savasin son haftalarinda evinin bombalanmasi sonucu cok buyuk zorluklar yasadi.
o arkadaslari tarafindan yalnizca buyuk buluslari yuzunden degil, ama kisisel yetenekleri dolayisiylada saygiyla karsilandi. o ayni zamanda iyi bir piyanistti ve bir gun mizikte profesyonel olacagini soylerdi.
planck iki defa evlendi.1885deki gorevinden ana sehri keil deki yardimci profesorlugune kadar cocukluk arkadasi marie merckle, daha sonra marie 1909da olunce kuzeni marga von hosslin le evlendi. cocuklarindan ucu genc yasta oldu. onlar geride iki ogul biraktilar. ogullarindan biri hitlere suikast sucundan 1944 yilinda idam edildiginde cok fazla aci cekti.
3 ekim 1947de gottingende oldu.
kaynak : nobel fizik odulleri
wolfgang pauli (1900- 1958)
wolfgang pauli 2 nisan 1900de viyanada dogdu. arnold sommerfeldin yaninda munich universitesine gitmeden once ilk egitimini viyanada yapti. doktorasini 1921 yilinda aldi ve gottingen universitesinde bir yil max bornun, daha sonraki yil da copenhagda niels bohrun yaninda asistan oldu. zurih federal teknoloji universitesinde teorik fizik profesoru olmadan once, 1923-28 yillarinda hamburg universite sinde okutman olarak calisti.
daha sonra michigan universite si (1931 ve 1941) ve purdue universite sinde(1942) ayni gorevle calisti. 1940 yilinda princetonda teorik fizik bilim baskanligina secildi. fakat ii.dunya savasi sonrasi zurihe geri dondu.
pauli yirminci yuzyil fizikcilerinin seckinlerindendi. onun arkadaslari daha ogrenciyken o, bir lider olarak biliniyordu. gorecelik teorisinin iyi bir aciklamasini yayimladi. onun adiyla anilan exclusion prensibi ni ortaya attiginda, atomun yapisini belirginlestirdi, ve elektronun durumunu nitelendirmek icin iki degiskenli bir fonksiyonun gerekliligini ortaya koydu. pauli, ii. dunya savasindan hemen once zurihteki teorik fizik arastirma merkezinde, yuksuz, agirliksiz ve beta bozumu sirasinda enerji yuklu parcacigi, neutrinonun varliginin farkina varan ilk kisidir.
pauli; alanlarin quantum teorisi kesfine buyuk katkilarda bulundu ve 1945 yilinda bu alandaki buyuk ilerlemeye aktif olarak katildi. daha once temel parcaciklarin yorunge ve istatistigi arasindaki iliskiyi ortaya koyarak, alan teorisini birlestirmistir. teorik fizik ve quantum mekanik problemleri uzerine bircok ulkede makaleleri yayimlandi. bunlar enzyklopaedie der mathematischen wissenschaften volume 5 part 2, (1920) de yayimlanan theory of relativity,handbuch der physik, vol. 23, (1926) de yayimlanan quantum theory , ve handbuch der physik, vol. 24 (1933) de principles of wave mechanics.
pauli royal society of london in yabanci bir uyesiydi. ayrica swiss physical society, american physical society, american association for the advancement of scienceyede uyeydi. 1930 yilinda lorentz madalyasiyla odullendirildi.
wolfgang pauli, franciska bertram ile 4 nisan 1934 yilinda evlendi. 15 aralik 1958 de zurihte oldu.
wolfgang pauli 2 nisan 1900de viyanada dogdu. arnold sommerfeldin yaninda munich universitesine gitmeden once ilk egitimini viyanada yapti. doktorasini 1921 yilinda aldi ve gottingen universitesinde bir yil max bornun, daha sonraki yil da copenhagda niels bohrun yaninda asistan oldu. zurih federal teknoloji universitesinde teorik fizik profesoru olmadan once, 1923-28 yillarinda hamburg universite sinde okutman olarak calisti.
daha sonra michigan universite si (1931 ve 1941) ve purdue universite sinde(1942) ayni gorevle calisti. 1940 yilinda princetonda teorik fizik bilim baskanligina secildi. fakat ii.dunya savasi sonrasi zurihe geri dondu.
pauli yirminci yuzyil fizikcilerinin seckinlerindendi. onun arkadaslari daha ogrenciyken o, bir lider olarak biliniyordu. gorecelik teorisinin iyi bir aciklamasini yayimladi. onun adiyla anilan exclusion prensibi ni ortaya attiginda, atomun yapisini belirginlestirdi, ve elektronun durumunu nitelendirmek icin iki degiskenli bir fonksiyonun gerekliligini ortaya koydu. pauli, ii. dunya savasindan hemen once zurihteki teorik fizik arastirma merkezinde, yuksuz, agirliksiz ve beta bozumu sirasinda enerji yuklu parcacigi, neutrinonun varliginin farkina varan ilk kisidir.
pauli; alanlarin quantum teorisi kesfine buyuk katkilarda bulundu ve 1945 yilinda bu alandaki buyuk ilerlemeye aktif olarak katildi. daha once temel parcaciklarin yorunge ve istatistigi arasindaki iliskiyi ortaya koyarak, alan teorisini birlestirmistir. teorik fizik ve quantum mekanik problemleri uzerine bircok ulkede makaleleri yayimlandi. bunlar enzyklopaedie der mathematischen wissenschaften volume 5 part 2, (1920) de yayimlanan theory of relativity,handbuch der physik, vol. 23, (1926) de yayimlanan quantum theory , ve handbuch der physik, vol. 24 (1933) de principles of wave mechanics.
pauli royal society of london in yabanci bir uyesiydi. ayrica swiss physical society, american physical society, american association for the advancement of scienceyede uyeydi. 1930 yilinda lorentz madalyasiyla odullendirildi.
wolfgang pauli, franciska bertram ile 4 nisan 1934 yilinda evlendi. 15 aralik 1958 de zurihte oldu.
sir isaac newton (1642-1727)
bir ciftci olan babasi o dogmadan uc ay once olmustu. oniki yasinda granthamda kings schoola yazilan newton bu okulu 1661de bitirdi. ayni yil cambridge universitesindeki trinity kolleje girdi. nisan 1665 te bu okuldan lisans derecesini aldi. lisansustu calismalarina basliyacagi sirada ortaligi saran veba salgini yuzunden universite kapatildi.
salgindan korunma amaciyla annesinin ciftligine siginan newton burada gecirdigi iki yil boyunca en onemli buluslarini gerceklestirdi. 1667de trinity kolleje ogretim uyesi olarak dondugunde diferansiyel ve integral hesabin temellerini atmis,beyaz isigin renkli bilesenlerine ayristirilabilecegini saptamis ve cisimlerin birbirlerini, uzakliklarinin karesi ile ters orantili olarak cektikleri sonucuna ulasmisti.cekingenligi yuzunden newton her biri bilimde devrim yaratacak nitelikteki bu buluslarin cogunu uzun yillar sonra (ornegin diferansiyel ve integral hesabi 38 yil sonra) yayimlamistir.lisansustu calismasini ertesi yil tamamlayan newton 1669da henuz 27 yasindayken cambridge universitesinde matematik profesorlugune getirildi.1671de ilk aynali teleskopu gerceklestirdi, ve ertesi yil royal society uyeligine secildi. royal societyye sundugu renk olgusuna iliskin bidirisinin elestirilere hedef olmasi , ozellikle robert hooke tarafindan siddetle elestirilmesi uzerine newton tumuyle icine kapanarak, bilim dunyasiyle iliskisini kesti. 1675de sundugu gene optik konusundaki iki bildirisi yeni tartismalara yol acti. hooke makalelerdeki bazi sonuclarin kendi bulusu oldugunu ,newtonun bunlara sahip ciktigini one surdu.butun bu tartisma ve elestiriler sonucunda 1678de ruhsal bunalima giren newton ancak yakin dostu unlu astronom matematikci edmond halleyin cabalariyla alti yil sonra bilimsel calismalarina geri dondu.
cambridge universitesinde katolikligi yayginlastirma ve egemen kilma cabalarina karsi baslatilan direnis hareketine onculuk eden newton, kral dusuruldukten sonra 1689da universitenin parlamento daki temsilciligine secildi. 1693de yeniden bir ruhsal bunalima girdi ve yakin dostlariyla, bu arada samuel pepys ve john locke ile arasi bozuldu.iki yil suren bir inziva doneminden sonra sagligina yeniden kavustuysada bundan sonraki yasaminda bilimsel calismaya eskisi gibi ilgi duymadi.daha sonra 1699da fransiz bilimler akademisinin yabanci uyeligine 1703de royal societynin baskanligina secildi.
gelmis gecmis bilim adamlarinin en buyuklerinden biri olarak kabul edilen newton matematik ve fizikte cok onemli buluslar gerceklestirdi. matematikte (a+b)ª ifadesinin ustel seriye acinimini veren genel ikiterimli teoremini buldu. newtonun bilime en buyuk katkisi mekanik alanindadir. merkezkac kuvvet yasasi ile kepler yasalarini birlikte ele alarak kutlecekim yasasini ortaya koydu. newton hareket yasalari olarak bilinen eylemsizlik ilkesi, kuvvetin kutleyle ivmenin carpimina esit oldugunu ifade eden yasa ve etki ile tepkinin esitligi fizigin en onemli yasalarindandir.
yayimladigi kitaplardan bazilari philosophiae naturalis principia mathematica, principia,opticks sayilabilir.
kaynak : ana britannica
bir ciftci olan babasi o dogmadan uc ay once olmustu. oniki yasinda granthamda kings schoola yazilan newton bu okulu 1661de bitirdi. ayni yil cambridge universitesindeki trinity kolleje girdi. nisan 1665 te bu okuldan lisans derecesini aldi. lisansustu calismalarina basliyacagi sirada ortaligi saran veba salgini yuzunden universite kapatildi.
salgindan korunma amaciyla annesinin ciftligine siginan newton burada gecirdigi iki yil boyunca en onemli buluslarini gerceklestirdi. 1667de trinity kolleje ogretim uyesi olarak dondugunde diferansiyel ve integral hesabin temellerini atmis,beyaz isigin renkli bilesenlerine ayristirilabilecegini saptamis ve cisimlerin birbirlerini, uzakliklarinin karesi ile ters orantili olarak cektikleri sonucuna ulasmisti.cekingenligi yuzunden newton her biri bilimde devrim yaratacak nitelikteki bu buluslarin cogunu uzun yillar sonra (ornegin diferansiyel ve integral hesabi 38 yil sonra) yayimlamistir.lisansustu calismasini ertesi yil tamamlayan newton 1669da henuz 27 yasindayken cambridge universitesinde matematik profesorlugune getirildi.1671de ilk aynali teleskopu gerceklestirdi, ve ertesi yil royal society uyeligine secildi. royal societyye sundugu renk olgusuna iliskin bidirisinin elestirilere hedef olmasi , ozellikle robert hooke tarafindan siddetle elestirilmesi uzerine newton tumuyle icine kapanarak, bilim dunyasiyle iliskisini kesti. 1675de sundugu gene optik konusundaki iki bildirisi yeni tartismalara yol acti. hooke makalelerdeki bazi sonuclarin kendi bulusu oldugunu ,newtonun bunlara sahip ciktigini one surdu.butun bu tartisma ve elestiriler sonucunda 1678de ruhsal bunalima giren newton ancak yakin dostu unlu astronom matematikci edmond halleyin cabalariyla alti yil sonra bilimsel calismalarina geri dondu.
cambridge universitesinde katolikligi yayginlastirma ve egemen kilma cabalarina karsi baslatilan direnis hareketine onculuk eden newton, kral dusuruldukten sonra 1689da universitenin parlamento daki temsilciligine secildi. 1693de yeniden bir ruhsal bunalima girdi ve yakin dostlariyla, bu arada samuel pepys ve john locke ile arasi bozuldu.iki yil suren bir inziva doneminden sonra sagligina yeniden kavustuysada bundan sonraki yasaminda bilimsel calismaya eskisi gibi ilgi duymadi.daha sonra 1699da fransiz bilimler akademisinin yabanci uyeligine 1703de royal societynin baskanligina secildi.
gelmis gecmis bilim adamlarinin en buyuklerinden biri olarak kabul edilen newton matematik ve fizikte cok onemli buluslar gerceklestirdi. matematikte (a+b)ª ifadesinin ustel seriye acinimini veren genel ikiterimli teoremini buldu. newtonun bilime en buyuk katkisi mekanik alanindadir. merkezkac kuvvet yasasi ile kepler yasalarini birlikte ele alarak kutlecekim yasasini ortaya koydu. newton hareket yasalari olarak bilinen eylemsizlik ilkesi, kuvvetin kutleyle ivmenin carpimina esit oldugunu ifade eden yasa ve etki ile tepkinin esitligi fizigin en onemli yasalarindandir.
yayimladigi kitaplardan bazilari philosophiae naturalis principia mathematica, principia,opticks sayilabilir.
kaynak : ana britannica
albert abraham michelson(1852-1931)
albert abraham michelson strelno da 19 aralik 1852de dogdu. dogumundan iki yil sonra ailesi virginia city ye tasindi. fakat daha sonra san franciscoya gittiler. michelson burada 1969 yilinda liseyi bitirdi. baskan grant tarafindan u.s. naval academy (denizcilik yuksekokulu) ye cagrildi. tegmen olarak mezun olduktan sonra iki yil gemiyle gezdi. daha sonra amiral sampsonun yaninda akademide fizik ve kimya ogretmenligi yapti.
1879da denizcilik almanak ofisinde calisti. avrupaya gitti, orada berlin universitesi, heidelberg, ve paris teki college de france and école polytechnique okullarini ziyaret etti. 1883 de deniz kuvvetlerinden istifa etti. cleveland, ohio da uygulama okulu fizik profesoru oldu. 1890 da clark university worcester, massachusetts de ayni pozisyondaki gorevi kabul etti. ve 1892de yeni kurulan chicago universitesinde fizik profesoru ve bolum baskani oldu. i. dunya savasi sirasinda deniz kuvvetlerine tekrar katildi. 1918de chicagoya geri dondu. michelson, 1929 yilinda mount wilson observatory de calismak uzere istifa etti.
kariyeri boyunca fizigin cesitli dallariyla ilgilendi. onun ozel bir yetenegi oldugu anlasilan optikte basari sagladi. isigin hizini ilk olarak 1881 de inanilmaz bir duyarlilikla olctu. dunyanin hareketinin, isik hizinin olcumundeki etkisini olcen interferometreyi kesfetti. profesor e. w. morley le birlikte interferometreyi kullanarak isigin butun dahili sistemlerde ayni hizda ilerledigini gosterdi. interferometre ayrica istenilen mesafeyi dalgaboyu cinsinden buyuk bir duyarlilikla olcmek icinde kullaniliyordu. uluslararasi agirlik ve olcu birimleri komitesinin istegi uzerine standart metreyi kadmiyum isiginin dalgaboyu cinsinden olctu. echelon spectroscopeunu buldu ve savas yillarinda deniz kuvvetlerindeki calismalariyla burasi icin aletler gelistirdi. u.s. deniz kuvvetleri arac gerecleri arasinda yer alan mesafe olceri(rangefinder) bunlardan biridir. sivil yasama dondugunde daha cok astronomi ile ilgilendi. 1920de isik girisimini kullanarak ve interferometrenin gelismis sekliyle, betelgeuse yildizinin capini olctu. bu olcum ayni zamanda ilk defa bir yildizin buyuklugunun dogru olarak tesbitidir.
michelsonun bircok bilimsel dergide yazilari yayimlandi. bunlardan bazilari velocity of light (1902) light waves and their uses (1899-1903), ve studies in optics (1927) dir.
michelson amerika ve on avrupa ulkesinde bircok etkili topluluga uye olmustur. o american physical society (1900) nin , american association for the advancement of science (1910-1911)in, ve national academy of sciences (1923-1927) in baskanliginida yapti. ayrica royal astronomical society, the royal society of london ve the optical society, an associate of lacadémie francaiseninde bir uyesiydi. aldiklari bircok odul arasinda matteucci medal (societá italiana), 1904; copley medal (royal society), 1907; elliot cresson medal (franklin institute), 1912; draper medal (national academy of sciences), 1916; franklin medal (franklin institute) , medal of the royal astronomical society, 1923; ve duddell medal (physical society), 1929 yer alir.
michelson edna stanton ile 1899da evlendi. bir oglu ve 3 kizi vardi. 1931de oldu.
kaynak : nobel fizik odulleri
albert abraham michelson strelno da 19 aralik 1852de dogdu. dogumundan iki yil sonra ailesi virginia city ye tasindi. fakat daha sonra san franciscoya gittiler. michelson burada 1969 yilinda liseyi bitirdi. baskan grant tarafindan u.s. naval academy (denizcilik yuksekokulu) ye cagrildi. tegmen olarak mezun olduktan sonra iki yil gemiyle gezdi. daha sonra amiral sampsonun yaninda akademide fizik ve kimya ogretmenligi yapti.
1879da denizcilik almanak ofisinde calisti. avrupaya gitti, orada berlin universitesi, heidelberg, ve paris teki college de france and école polytechnique okullarini ziyaret etti. 1883 de deniz kuvvetlerinden istifa etti. cleveland, ohio da uygulama okulu fizik profesoru oldu. 1890 da clark university worcester, massachusetts de ayni pozisyondaki gorevi kabul etti. ve 1892de yeni kurulan chicago universitesinde fizik profesoru ve bolum baskani oldu. i. dunya savasi sirasinda deniz kuvvetlerine tekrar katildi. 1918de chicagoya geri dondu. michelson, 1929 yilinda mount wilson observatory de calismak uzere istifa etti.
kariyeri boyunca fizigin cesitli dallariyla ilgilendi. onun ozel bir yetenegi oldugu anlasilan optikte basari sagladi. isigin hizini ilk olarak 1881 de inanilmaz bir duyarlilikla olctu. dunyanin hareketinin, isik hizinin olcumundeki etkisini olcen interferometreyi kesfetti. profesor e. w. morley le birlikte interferometreyi kullanarak isigin butun dahili sistemlerde ayni hizda ilerledigini gosterdi. interferometre ayrica istenilen mesafeyi dalgaboyu cinsinden buyuk bir duyarlilikla olcmek icinde kullaniliyordu. uluslararasi agirlik ve olcu birimleri komitesinin istegi uzerine standart metreyi kadmiyum isiginin dalgaboyu cinsinden olctu. echelon spectroscopeunu buldu ve savas yillarinda deniz kuvvetlerindeki calismalariyla burasi icin aletler gelistirdi. u.s. deniz kuvvetleri arac gerecleri arasinda yer alan mesafe olceri(rangefinder) bunlardan biridir. sivil yasama dondugunde daha cok astronomi ile ilgilendi. 1920de isik girisimini kullanarak ve interferometrenin gelismis sekliyle, betelgeuse yildizinin capini olctu. bu olcum ayni zamanda ilk defa bir yildizin buyuklugunun dogru olarak tesbitidir.
michelsonun bircok bilimsel dergide yazilari yayimlandi. bunlardan bazilari velocity of light (1902) light waves and their uses (1899-1903), ve studies in optics (1927) dir.
michelson amerika ve on avrupa ulkesinde bircok etkili topluluga uye olmustur. o american physical society (1900) nin , american association for the advancement of science (1910-1911)in, ve national academy of sciences (1923-1927) in baskanliginida yapti. ayrica royal astronomical society, the royal society of london ve the optical society, an associate of lacadémie francaiseninde bir uyesiydi. aldiklari bircok odul arasinda matteucci medal (societá italiana), 1904; copley medal (royal society), 1907; elliot cresson medal (franklin institute), 1912; draper medal (national academy of sciences), 1916; franklin medal (franklin institute) , medal of the royal astronomical society, 1923; ve duddell medal (physical society), 1929 yer alir.
michelson edna stanton ile 1899da evlendi. bir oglu ve 3 kizi vardi. 1931de oldu.
kaynak : nobel fizik odulleri
james clerk maxwell (1831-1879)
avukat olan babasi edinburgun taninmis bir ailesinden geliyordu.annesini 8 yasindayken yitiren james, kent yasamindan uzakta gecen cocukluk yillarindan sonra 1841-47 arasinda edinburg akademisinde okudu. ilk bilimsel makalesini henuz 14 yasindayken yayimladi. 1847de edinburg universitesine giren maxwel burada okurken iki bilimsel makale daha yayimladi.
1850de cambridge universitesine gecti. ve universiteye bagli trinity collegedan matemetik dalinda sinif ikincisi olarak lisans diplomasi aldi. cambridgede okurken yayimladigi bir makalede esneklik kuraminin aksiyomatik temellerini olusturdu; geometrik optik alanindaki bir makalesiyle de ileride balik gozu mercegin bulunmasina yol acacak ilkeleri ortaya koydu.
1855te trinity collegeda ogretim uyesi olan maxwell, babasinin sagliginin bozulmasi uzerine iskocyaya dondu. ertesi yil aberdeendeki marischal college da doga felsefesi profesoru oldu. 1860ta marischal college ile gene aberrdeendeki kings collegein birlestirilerek abeerdeen universitesine donusturulmesi sirasinda kadrosuzluk nedeniyle gorevinden ayrilmak zorunda kalan maxwell, edinburg universitesine basvurdu. bu basvurudan sonuc alamayinca londradaki kings collegeda doga felsefesi profesorlgunu kabul ederek iskocyadan ayrildi. bu gorevde kaldigi bes yil maxwelin en vermli donemini olusturdu. elektromagnetizma konusunda iki makale yayimladi. uyugulamali bir konferansta renkli fotograf konusundaki bulgularini acikladi. elektromagnetik ve elektrostatik birimler arasindaki orani olcerek bu oranin, gelistirdigi elektromagnetizma kuraminin ongorusune uygun olarak,isik hizina esit oldugunu gosterdi.
1861de royal societynin uyeligne secildi. blimsel arastirmaya daha cok zaman ayirabilmek amaciyla kings collegedaki gorevinden ayrilarak iskocyadaki malikhanesine cekilen maxwell alti yil boyunca elektromagnetizma kurami uzerindeki unlu yapitini hazirladi. maxwell o gune degin bulunmus olan elektrik ve magnetizma yasalarini sistemli bir butunluk icinde matematiksel bir yapiya kavusturmus, degisken elektrik ve magnetik alanlarin birbirlerinden ayri olarak var olamayacagini gostermis, isiginda bir elektromagnetik dalga oldugunu belirleyerek elektrik, magnetizma ve optigi tek bir temele oturtmustur. tum elektriksel ve magnetik olaylari ve bunlar arasindaki ilskiyi gunumuzde maxwell denklemleri olarak bilinen ve dort yalin denklemden olusan, bir denklem takimiyla ortaya koyan maxwell, faraday indukleme yasasini incelerken dielektrik ortamda bir yer degistirme akiminin var olmasi gerektigi sonucuna varmisti. maxwell boylece isiginda bir eletromagnetik dalga oldugunu ongormustu. maxwellin varligini ongordugu eletromagnetik dalgalar, onun olumunden sekiz yil sonra heinrich hertz tarfindan laboratuvar kosullarinda elde edilmisti.
maxwell, fizigin baska alanlarinda da onemli katkilar da bulundu. 1852de adams odulunu almasina yol acan 68 sayfalik bir incelemesinde , saturn halkalarinin sayisiz kucuk parcaciktan olusmasi gerektigini tumuyle kuramsal hesaplarla ortaya koydu. maxwellin vardigi bu sonuc 1980de voyager i ve 1981de voyager ii uzay araclari tarafindan dogrulandi. maxwellin gazlarin kinetik kurami uzerindeki calismalari, fizige en onemli katkilarindan birini olusturur. gazlarin her dogrultuda ve her hizda devinebilen, birbirleriyle ve gazin icinde bulundugu kabin ceperiyle carpismalari, tam esnek olan molekullerden olustugu varsayimindan yola cikan maxwell, olasilik ve istatistik yontemlerini kullanarak bir gazdaki molekullerin hiz dagilimini saptama sorununu 1860 da cozdu.
yasami boyunca unvan ve odul almamis olan maxwell, kisa bir hastalik sonucunda oldu ve iskocyada bulunan parton koyundeki kilise bahcesinde topraga verildi.
kaynak : ana britannica
avukat olan babasi edinburgun taninmis bir ailesinden geliyordu.annesini 8 yasindayken yitiren james, kent yasamindan uzakta gecen cocukluk yillarindan sonra 1841-47 arasinda edinburg akademisinde okudu. ilk bilimsel makalesini henuz 14 yasindayken yayimladi. 1847de edinburg universitesine giren maxwel burada okurken iki bilimsel makale daha yayimladi.
1850de cambridge universitesine gecti. ve universiteye bagli trinity collegedan matemetik dalinda sinif ikincisi olarak lisans diplomasi aldi. cambridgede okurken yayimladigi bir makalede esneklik kuraminin aksiyomatik temellerini olusturdu; geometrik optik alanindaki bir makalesiyle de ileride balik gozu mercegin bulunmasina yol acacak ilkeleri ortaya koydu.
1855te trinity collegeda ogretim uyesi olan maxwell, babasinin sagliginin bozulmasi uzerine iskocyaya dondu. ertesi yil aberdeendeki marischal college da doga felsefesi profesoru oldu. 1860ta marischal college ile gene aberrdeendeki kings collegein birlestirilerek abeerdeen universitesine donusturulmesi sirasinda kadrosuzluk nedeniyle gorevinden ayrilmak zorunda kalan maxwell, edinburg universitesine basvurdu. bu basvurudan sonuc alamayinca londradaki kings collegeda doga felsefesi profesorlgunu kabul ederek iskocyadan ayrildi. bu gorevde kaldigi bes yil maxwelin en vermli donemini olusturdu. elektromagnetizma konusunda iki makale yayimladi. uyugulamali bir konferansta renkli fotograf konusundaki bulgularini acikladi. elektromagnetik ve elektrostatik birimler arasindaki orani olcerek bu oranin, gelistirdigi elektromagnetizma kuraminin ongorusune uygun olarak,isik hizina esit oldugunu gosterdi.
1861de royal societynin uyeligne secildi. blimsel arastirmaya daha cok zaman ayirabilmek amaciyla kings collegedaki gorevinden ayrilarak iskocyadaki malikhanesine cekilen maxwell alti yil boyunca elektromagnetizma kurami uzerindeki unlu yapitini hazirladi. maxwell o gune degin bulunmus olan elektrik ve magnetizma yasalarini sistemli bir butunluk icinde matematiksel bir yapiya kavusturmus, degisken elektrik ve magnetik alanlarin birbirlerinden ayri olarak var olamayacagini gostermis, isiginda bir elektromagnetik dalga oldugunu belirleyerek elektrik, magnetizma ve optigi tek bir temele oturtmustur. tum elektriksel ve magnetik olaylari ve bunlar arasindaki ilskiyi gunumuzde maxwell denklemleri olarak bilinen ve dort yalin denklemden olusan, bir denklem takimiyla ortaya koyan maxwell, faraday indukleme yasasini incelerken dielektrik ortamda bir yer degistirme akiminin var olmasi gerektigi sonucuna varmisti. maxwell boylece isiginda bir eletromagnetik dalga oldugunu ongormustu. maxwellin varligini ongordugu eletromagnetik dalgalar, onun olumunden sekiz yil sonra heinrich hertz tarfindan laboratuvar kosullarinda elde edilmisti.
maxwell, fizigin baska alanlarinda da onemli katkilar da bulundu. 1852de adams odulunu almasina yol acan 68 sayfalik bir incelemesinde , saturn halkalarinin sayisiz kucuk parcaciktan olusmasi gerektigini tumuyle kuramsal hesaplarla ortaya koydu. maxwellin vardigi bu sonuc 1980de voyager i ve 1981de voyager ii uzay araclari tarafindan dogrulandi. maxwellin gazlarin kinetik kurami uzerindeki calismalari, fizige en onemli katkilarindan birini olusturur. gazlarin her dogrultuda ve her hizda devinebilen, birbirleriyle ve gazin icinde bulundugu kabin ceperiyle carpismalari, tam esnek olan molekullerden olustugu varsayimindan yola cikan maxwell, olasilik ve istatistik yontemlerini kullanarak bir gazdaki molekullerin hiz dagilimini saptama sorununu 1860 da cozdu.
yasami boyunca unvan ve odul almamis olan maxwell, kisa bir hastalik sonucunda oldu ve iskocyada bulunan parton koyundeki kilise bahcesinde topraga verildi.
kaynak : ana britannica
ernest orlando lawrence(1901-1958)
ernest orlando lawrence 8 agustos 1901de guney dakota cantonda dogdu. annesi ve babasi norvec gocmeni carl gustavus ve gunda lawrence idi. ilk ogrenimini canton lisesinde, sonra st. olaf college de tamamladi. 1919da guney dakota universitesinden kimya diplomasi, bir yil sonrada minnesota universite sinden m.a aldi. chicago universitesinde bir yil fizik calisti. 1925de yale universitesinden ph.d ile odullendirildi.
sonraki iki yilinda ulusal arastirma uyesi ,bir yilinda asistan olarak yale universitesinde calismaya devam etti. 1928de associate profesor olarak, berkeley california universitesine atandi iki yil sonra berkeleyin en genc profesoru oldu. 1936da olunceye kadar surdurecegi universitenin radyasyon labaratuar sefligine atandi.
ii. dunya savasi sirasinda atom bombasi calismalarinda bir cok gorev alarak hayati katkilarda bulundu. savas yillarindan sonra 1958de ki cenova konferansinda amerikanin delegesi olarak atom bombasi testlerinin durdurulmasi icin antlasma saglanmasina calisti.
lawrancein calismalari nukleer fizik uzerine olmustur. ilk olarak iyonlasma ve metal buharinin iyonlasma potansiyeli konularinda calisti. 1929da dusuk voltajlarda nukleer parcaciklari cok yuksek hizlara cikarabilecek cyclotronu kesfetti.bu hizli parcaciklar cesitli elementlerin atomlarina bombardiman edilerek, atomlarin ayrismasina ve bazen farkli bir elementin dogmasina neden oluyordu. bilinen elementlarin yuzlerce izotopu kesfedildi. universitenin tibbi fizik laboratuvar sefi olan kardesi dr john lawrence ile birlikte cyclotronun tip ve biyoloji alanlarindaki uygulamalarinda isbirligi yapti. sonra columbia universitesi kanser arastirmalari enstutusu danismani oldu.
lawrance, cyclotronun daha buyuk ve guclu modellerini gelistirdi. 1941 de cyclotron, kozmik parcacik mesonun yapay olarak uretilmesinde kullanildi. daha sonra calismalarini antiparcaciklar uzerine genisletti.
lawrance iyi bir yazardi. 1924le 1940 arasinda 56 yayima imza atti.elektrik yuku bosaltilmasiyle saniyenin milyarda biri zamani olcen bir yontem gelistirdi. bundan baska evrenin temel sabitlerinden biri olan e/m oranini cok kesin olarak veren bir method buldu.calismalarinin cogunu the physical review ve the proceedings of the national academy of sciences kitaplarinda topladi.aldigi bicok odulden bazilari; franklin instituteun the elliott cresson madalyasi , national academy of sciences in the comstock prize odulu ,royal societynin the hughes madalyasi, royal physical societynin duddell madalyasi ,faraday madalyasi, ve the enrico fermi oduludur. ayrica liyakat madalyasi ile onurlandirildi onuc amerikan ve ingiliz universitesinden(glasgow) onursal doktora aldi.bircok amerikan ve yabanci derneginde uyesiydi.
lawrence, mary kimberly blumer ile 1932 de evlendi. alti cocuklari oldu. tekne, tenis,buzpateni ve muzik bos zamanlarinda ilgi alanlarindandi.
27 agustos 1958de california palo altoda oldu.
kaynak : nobel fizik odulleri
ernest orlando lawrence 8 agustos 1901de guney dakota cantonda dogdu. annesi ve babasi norvec gocmeni carl gustavus ve gunda lawrence idi. ilk ogrenimini canton lisesinde, sonra st. olaf college de tamamladi. 1919da guney dakota universitesinden kimya diplomasi, bir yil sonrada minnesota universite sinden m.a aldi. chicago universitesinde bir yil fizik calisti. 1925de yale universitesinden ph.d ile odullendirildi.
sonraki iki yilinda ulusal arastirma uyesi ,bir yilinda asistan olarak yale universitesinde calismaya devam etti. 1928de associate profesor olarak, berkeley california universitesine atandi iki yil sonra berkeleyin en genc profesoru oldu. 1936da olunceye kadar surdurecegi universitenin radyasyon labaratuar sefligine atandi.
ii. dunya savasi sirasinda atom bombasi calismalarinda bir cok gorev alarak hayati katkilarda bulundu. savas yillarindan sonra 1958de ki cenova konferansinda amerikanin delegesi olarak atom bombasi testlerinin durdurulmasi icin antlasma saglanmasina calisti.
lawrancein calismalari nukleer fizik uzerine olmustur. ilk olarak iyonlasma ve metal buharinin iyonlasma potansiyeli konularinda calisti. 1929da dusuk voltajlarda nukleer parcaciklari cok yuksek hizlara cikarabilecek cyclotronu kesfetti.bu hizli parcaciklar cesitli elementlerin atomlarina bombardiman edilerek, atomlarin ayrismasina ve bazen farkli bir elementin dogmasina neden oluyordu. bilinen elementlarin yuzlerce izotopu kesfedildi. universitenin tibbi fizik laboratuvar sefi olan kardesi dr john lawrence ile birlikte cyclotronun tip ve biyoloji alanlarindaki uygulamalarinda isbirligi yapti. sonra columbia universitesi kanser arastirmalari enstutusu danismani oldu.
lawrance, cyclotronun daha buyuk ve guclu modellerini gelistirdi. 1941 de cyclotron, kozmik parcacik mesonun yapay olarak uretilmesinde kullanildi. daha sonra calismalarini antiparcaciklar uzerine genisletti.
lawrance iyi bir yazardi. 1924le 1940 arasinda 56 yayima imza atti.elektrik yuku bosaltilmasiyle saniyenin milyarda biri zamani olcen bir yontem gelistirdi. bundan baska evrenin temel sabitlerinden biri olan e/m oranini cok kesin olarak veren bir method buldu.calismalarinin cogunu the physical review ve the proceedings of the national academy of sciences kitaplarinda topladi.aldigi bicok odulden bazilari; franklin instituteun the elliott cresson madalyasi , national academy of sciences in the comstock prize odulu ,royal societynin the hughes madalyasi, royal physical societynin duddell madalyasi ,faraday madalyasi, ve the enrico fermi oduludur. ayrica liyakat madalyasi ile onurlandirildi onuc amerikan ve ingiliz universitesinden(glasgow) onursal doktora aldi.bircok amerikan ve yabanci derneginde uyesiydi.
lawrence, mary kimberly blumer ile 1932 de evlendi. alti cocuklari oldu. tekne, tenis,buzpateni ve muzik bos zamanlarinda ilgi alanlarindandi.
27 agustos 1958de california palo altoda oldu.
kaynak : nobel fizik odulleri
johannes kepler(1571- 1630)
babasi yoksul bir parali asker, annesi de bir hancinin kiziydi. baslangictan beri bozuk olan sagliginin uc yasinda yakalandigi ve gozleriyle ellerinin zayif kalmasina neden olan, cicek hastaligindan sonra daha da kotulesmesi nedeniyle ailesi din adami olarak yetistirilmesine karar verdi. cok yoksul bir aileden gelmesine karsin ustun zekasiyla kucuk yasta dikkatleri ceken kepler, wurttemberg dukunun yardimiyla tubingen universitesinde surdurdugu ogrenimini 1588 de bitirdi.
1591de ayni universitede lisansustu calismasini tamamladi. michael mästlinin tubingendeki astronomi derslerini izleyerek copernik sistemini benimsemesi keplerin sonraki yasami acisindan onemli bir donum noktasi oldu. daha sonra basladigi ilahiyat ogreniminin son yilinda iken grazda ki lutherci lisede bosalan matematik ogretmenligine atandi. boylece ilahiyat ogrenimini birakmis oldu. 1594te gittigi grazda evrenin yapisina iliskin arastirmalarina basladi.
platoncu felsefenin ve pythagorasci matematigin etkisiyle evrende var olduguna inandigi matematiksel uyumu ortaya koymaya calisti. bu amacla eski yunalilardan beri bilinen ve platon cisimleri olarak adlandirilan bes duzgun cokyuzluden yararlanmayi dusundu. uzay da yalniz bu bes duzgun cokyuzlunun var olabilecegi eski yunanlilarca kanitlanmisti. bu bes duzgun cokyuzlu sunlardi. dortyuzlu (yuzleri dort eskenar ucgen olan piramid),kup,sekizyuzlu(sekiz eskenar ucgen), onikiyuzlu(oniki duzgun besgen) ve yirmi yuzlu(yirmis eskenar ucgen). bu cok yuzluler koselerinden gecen birer kure icine yerlestirilebildikleri gibi bunlarin icine yuzlerine orta noktalarindan teget olacak bicimde birer kure yerlestirilebilir. copernik astronomisi her biri bir kure uzerinde dolanan alti gezegen taniyordu. kepler bu alti gezegenin uzerinde dolandigi kurelerin aralarinda bes ploton cismi bulunacak bicimde ic ice yerlesmis durumda olduklarini one surdu.
kepler 1600de, o siralarda imparatorluk matematikciligine atanan tycho brahenin yanina gitti ve onun asistani oldu. brahe ertesi yil olunce imparatorluk matematikciligine atandi. kepler yildizlarin insanlarin yasamlarini yonlendirdigi yolundaki bos inanci redetmesine karsin, evren ile insan arasinda belirli bir uyum olduguna inaniyordu ve astrolojiye dayanan ongoruleriyle un yapmisti.
tycho brahenin arastirma grubunda keplere marsin incelemesi gorevi verilmisti. ama o once isigin atmosferde kirilmasi olgusunu incelemek gerektigi kanisina vardi. dis uzaydaki gokcisimlerinden gelen isik isinlarinin, yeri cevreleyen yogin atmosfere girdiklerinde nasil kirildigi konusundaki arastirmalarinin sonuclarini ad vitellionem paralipomena quibus astronomiae pars optica traditur(astronomideki optik konularin incelenmesi konusunda vitellioya ek) gibi alcakgonullu bir baslik altinda yayimladi.brahenin gozlem sonuclarini dairelerden olusan ve dusunebildigi her turden yorunge bicimine uydurmaya calisip basariya ulasamayan kepler, kopernikin goruslerinden de esinlenerek, dairesel olmayan yorungeleride ele aldi. ve dogru sonuca ulasti. mars odaklarindan birinde gunes bulunan eliptik bir yorungede dolaniyordu. gezegenler yorungede dolanirken esit zaman araliklarinda esit yol almiyordu ama gezegeni gunese birlestiren dogru parcasi esit zaman araliklarinda esit alanlar tariyordu bu iki yasa bugun keplerin birinci ve ikinci yasasi olarak bilinir. keplarin ucuncu yasasi ise gezgenlerin gunese olan ortalama uzakliklarinin ucuncu kuvveti , yorungedeki dolanma surelerinin karesiyle orantilidir. bu uc yasa yarim yuzyil sonra isaac newtonun evrensel kutle cekimi yasasini bulmasinda belirleyici rol oynamistir.
kaynak : ana britannica
babasi yoksul bir parali asker, annesi de bir hancinin kiziydi. baslangictan beri bozuk olan sagliginin uc yasinda yakalandigi ve gozleriyle ellerinin zayif kalmasina neden olan, cicek hastaligindan sonra daha da kotulesmesi nedeniyle ailesi din adami olarak yetistirilmesine karar verdi. cok yoksul bir aileden gelmesine karsin ustun zekasiyla kucuk yasta dikkatleri ceken kepler, wurttemberg dukunun yardimiyla tubingen universitesinde surdurdugu ogrenimini 1588 de bitirdi.
1591de ayni universitede lisansustu calismasini tamamladi. michael mästlinin tubingendeki astronomi derslerini izleyerek copernik sistemini benimsemesi keplerin sonraki yasami acisindan onemli bir donum noktasi oldu. daha sonra basladigi ilahiyat ogreniminin son yilinda iken grazda ki lutherci lisede bosalan matematik ogretmenligine atandi. boylece ilahiyat ogrenimini birakmis oldu. 1594te gittigi grazda evrenin yapisina iliskin arastirmalarina basladi.
platoncu felsefenin ve pythagorasci matematigin etkisiyle evrende var olduguna inandigi matematiksel uyumu ortaya koymaya calisti. bu amacla eski yunalilardan beri bilinen ve platon cisimleri olarak adlandirilan bes duzgun cokyuzluden yararlanmayi dusundu. uzay da yalniz bu bes duzgun cokyuzlunun var olabilecegi eski yunanlilarca kanitlanmisti. bu bes duzgun cokyuzlu sunlardi. dortyuzlu (yuzleri dort eskenar ucgen olan piramid),kup,sekizyuzlu(sekiz eskenar ucgen), onikiyuzlu(oniki duzgun besgen) ve yirmi yuzlu(yirmis eskenar ucgen). bu cok yuzluler koselerinden gecen birer kure icine yerlestirilebildikleri gibi bunlarin icine yuzlerine orta noktalarindan teget olacak bicimde birer kure yerlestirilebilir. copernik astronomisi her biri bir kure uzerinde dolanan alti gezegen taniyordu. kepler bu alti gezegenin uzerinde dolandigi kurelerin aralarinda bes ploton cismi bulunacak bicimde ic ice yerlesmis durumda olduklarini one surdu.
kepler 1600de, o siralarda imparatorluk matematikciligine atanan tycho brahenin yanina gitti ve onun asistani oldu. brahe ertesi yil olunce imparatorluk matematikciligine atandi. kepler yildizlarin insanlarin yasamlarini yonlendirdigi yolundaki bos inanci redetmesine karsin, evren ile insan arasinda belirli bir uyum olduguna inaniyordu ve astrolojiye dayanan ongoruleriyle un yapmisti.
tycho brahenin arastirma grubunda keplere marsin incelemesi gorevi verilmisti. ama o once isigin atmosferde kirilmasi olgusunu incelemek gerektigi kanisina vardi. dis uzaydaki gokcisimlerinden gelen isik isinlarinin, yeri cevreleyen yogin atmosfere girdiklerinde nasil kirildigi konusundaki arastirmalarinin sonuclarini ad vitellionem paralipomena quibus astronomiae pars optica traditur(astronomideki optik konularin incelenmesi konusunda vitellioya ek) gibi alcakgonullu bir baslik altinda yayimladi.brahenin gozlem sonuclarini dairelerden olusan ve dusunebildigi her turden yorunge bicimine uydurmaya calisip basariya ulasamayan kepler, kopernikin goruslerinden de esinlenerek, dairesel olmayan yorungeleride ele aldi. ve dogru sonuca ulasti. mars odaklarindan birinde gunes bulunan eliptik bir yorungede dolaniyordu. gezegenler yorungede dolanirken esit zaman araliklarinda esit yol almiyordu ama gezegeni gunese birlestiren dogru parcasi esit zaman araliklarinda esit alanlar tariyordu bu iki yasa bugun keplerin birinci ve ikinci yasasi olarak bilinir. keplarin ucuncu yasasi ise gezgenlerin gunese olan ortalama uzakliklarinin ucuncu kuvveti , yorungedeki dolanma surelerinin karesiyle orantilidir. bu uc yasa yarim yuzyil sonra isaac newtonun evrensel kutle cekimi yasasini bulmasinda belirleyici rol oynamistir.
kaynak : ana britannica
werner karl heisenberg (1901- 1976)
werner heisenberg 5 aralik 1901de wurzburgda dogdu. doktor august heisenberg ve annie weckleinin ogullariydi. babasi sonra munih universitesi nde orta ve modern yunan dilleri profesoru oldu. belki de babasinin bu gorevinden etkilenerek, japon fizikci yukawanin kesfettigi ve mesotron adini verdigi parcacigi o yunancadaki "meson" diye adlandirdi.
heisenberg 1920de munih universitesinde sommerfeld, wien, pringsheim, ve rosenthalin yaninda fizik okumaya gitti. 1922-1923 kisinda gottingen universitesinde max born ,frank ve hilbert in yanina fizik calismaya gitti. 1923te munih universitesinden doktorasini aldi. ve max bornun assitani aldu. 1924 den 1925e kadar niels bohrla beraber copenhagen universitesi nde calisti. 1925 yazinda gottingene geri dondu. 1926da tekrar niels bohrun yaninda teorik fizik dersi vermek uzere copenhagen universitesine atandi. 1927de henuz 27 yasindayken leipzig universite si teorik fizik profesoru oldu. 1929 yilinda ders vermek icin amerika , japonya ve hindistani dolasti.
1941de berlin universitesine fizik profesoru olarak atandi ve kaiser wilhelm fizik enstutusunun direktorlugune getirildi. ikinci dunya savasi sonunda o ve diger alman fizikciler, amerikan birlikleri tarafindan tutuklanip ingiltereye gonderildiler. fakat heisenberg 1946da almanyaya geri dondu. burada gottigen fizik enstutusunu arkadaslari ile birlikte yeniden duzenledi. bu enstutunun adi daha sonra max plack enstutu su olarak degistirildi.
heisenberg, 1948de cambridgede ders vermek amaciyla bir kac ay kaldi. 1950 ve 1954de iki defa amerikadan ders vermek icin teklif aldi. 1955-56 kisinda iskocya st. andrews universitesinde dersler verdi, daha sonra bu dersleri bir kitap olarak yayimladi.
heisenberg, 1955 yili boyunca max planck enstutusunden ayrilmasi icin kendisine karsi calisanlarla ugrasti. bu arada o hala enstutunun direktoruydu. bunun icin munihe gitti. ve 1958de munih universitesine profesor olarak atandi. ondan sonra enstutunun adi max planck fizik ve astrofizik enstutusu oldu.
heisenberg ismi hep 1925te yayimlanan quantum mekanik teory ile anilir. bu teori ve ozellikle teorinin hidrojenin ozdes formlarinin kesfiyle iligili uygulama alanlari yuzunden 1932de nobel fizik odulu aldi. onun teorisi atom tarafindan yayilan radyasyonun gozlemlenmesi temeline dayanir. teoriye gore, belirli bir zamanda bir elektronun yerini yada (niels bohrun ongordugu uzere) gezegenlerin yorungesi gibi elektronlarin yorungesini tesbit edemeyiz. pozisyon, hiz gibi mekanik degerler sayilar yerine matrices adini verdigi soyut matematiksel yapilarla tanimlanmalidir. daha sonra heisenberg bu teoriyi matrix denklemleriyle formule etti. hareketli bir parcacigin momentum ve hizinin hesaplanmasi; quantum sabiti h ile, olculecek degerin carpimlarindan daha kucuk olmayacak bicimde belirsizlik tasir kuralini iceren belirsizlik ilkesi(uncertainty principle)ni ortaya atti. bu belirsizlik insan icin ihmal edilebilirsede atom duzeyinde gozardi edilemez.
1957den sonra heisenberg plasma fizik, thermonuclear surec problemleri ve genovadaki uluslararasi atomik fizik enstutusuyle siki isbirliginde calisti. birkac yil bu enstutunun bilimsel politik komitesine baskanlik etti ve daha sonra uyesi olarak kaldi.
1953te alexander von humboldt vakfinin baskani oldugunda yurtdisindan bilim adamlarini davet edip almanyada calismalari icin ugras verdi. 1953ten sonra teorik calismalari; ona gore temel parcaciklarin fizigini anlamada anahtar olan,birlesik alanlar teorisi uzerine yogunlasti.
hobilerinden biri klasik muzukti. seckin bir piyanistti. 1937de elisabeth schumacher ile evlendi. 7 cocuklari oldu ve simdi onlar munihte yasamktalar.
heisenberg 1976da oldu.
kaynak : nobel fizik odulleri
werner heisenberg 5 aralik 1901de wurzburgda dogdu. doktor august heisenberg ve annie weckleinin ogullariydi. babasi sonra munih universitesi nde orta ve modern yunan dilleri profesoru oldu. belki de babasinin bu gorevinden etkilenerek, japon fizikci yukawanin kesfettigi ve mesotron adini verdigi parcacigi o yunancadaki "meson" diye adlandirdi.
heisenberg 1920de munih universitesinde sommerfeld, wien, pringsheim, ve rosenthalin yaninda fizik okumaya gitti. 1922-1923 kisinda gottingen universitesinde max born ,frank ve hilbert in yanina fizik calismaya gitti. 1923te munih universitesinden doktorasini aldi. ve max bornun assitani aldu. 1924 den 1925e kadar niels bohrla beraber copenhagen universitesi nde calisti. 1925 yazinda gottingene geri dondu. 1926da tekrar niels bohrun yaninda teorik fizik dersi vermek uzere copenhagen universitesine atandi. 1927de henuz 27 yasindayken leipzig universite si teorik fizik profesoru oldu. 1929 yilinda ders vermek icin amerika , japonya ve hindistani dolasti.
1941de berlin universitesine fizik profesoru olarak atandi ve kaiser wilhelm fizik enstutusunun direktorlugune getirildi. ikinci dunya savasi sonunda o ve diger alman fizikciler, amerikan birlikleri tarafindan tutuklanip ingiltereye gonderildiler. fakat heisenberg 1946da almanyaya geri dondu. burada gottigen fizik enstutusunu arkadaslari ile birlikte yeniden duzenledi. bu enstutunun adi daha sonra max plack enstutu su olarak degistirildi.
heisenberg, 1948de cambridgede ders vermek amaciyla bir kac ay kaldi. 1950 ve 1954de iki defa amerikadan ders vermek icin teklif aldi. 1955-56 kisinda iskocya st. andrews universitesinde dersler verdi, daha sonra bu dersleri bir kitap olarak yayimladi.
heisenberg, 1955 yili boyunca max planck enstutusunden ayrilmasi icin kendisine karsi calisanlarla ugrasti. bu arada o hala enstutunun direktoruydu. bunun icin munihe gitti. ve 1958de munih universitesine profesor olarak atandi. ondan sonra enstutunun adi max planck fizik ve astrofizik enstutusu oldu.
heisenberg ismi hep 1925te yayimlanan quantum mekanik teory ile anilir. bu teori ve ozellikle teorinin hidrojenin ozdes formlarinin kesfiyle iligili uygulama alanlari yuzunden 1932de nobel fizik odulu aldi. onun teorisi atom tarafindan yayilan radyasyonun gozlemlenmesi temeline dayanir. teoriye gore, belirli bir zamanda bir elektronun yerini yada (niels bohrun ongordugu uzere) gezegenlerin yorungesi gibi elektronlarin yorungesini tesbit edemeyiz. pozisyon, hiz gibi mekanik degerler sayilar yerine matrices adini verdigi soyut matematiksel yapilarla tanimlanmalidir. daha sonra heisenberg bu teoriyi matrix denklemleriyle formule etti. hareketli bir parcacigin momentum ve hizinin hesaplanmasi; quantum sabiti h ile, olculecek degerin carpimlarindan daha kucuk olmayacak bicimde belirsizlik tasir kuralini iceren belirsizlik ilkesi(uncertainty principle)ni ortaya atti. bu belirsizlik insan icin ihmal edilebilirsede atom duzeyinde gozardi edilemez.
1957den sonra heisenberg plasma fizik, thermonuclear surec problemleri ve genovadaki uluslararasi atomik fizik enstutusuyle siki isbirliginde calisti. birkac yil bu enstutunun bilimsel politik komitesine baskanlik etti ve daha sonra uyesi olarak kaldi.
1953te alexander von humboldt vakfinin baskani oldugunda yurtdisindan bilim adamlarini davet edip almanyada calismalari icin ugras verdi. 1953ten sonra teorik calismalari; ona gore temel parcaciklarin fizigini anlamada anahtar olan,birlesik alanlar teorisi uzerine yogunlasti.
hobilerinden biri klasik muzukti. seckin bir piyanistti. 1937de elisabeth schumacher ile evlendi. 7 cocuklari oldu ve simdi onlar munihte yasamktalar.
heisenberg 1976da oldu.
kaynak : nobel fizik odulleri
stephen hawking(1942- )
stephan hawking 8 ocak 1942de (galileonun dogumundan tam 300 yil sonra) ingiltere oxfordda dogdu.ailesi kuzey londrada oturuyordu.fakat ii. dunya savasi sirasinda burasi bebek dunyaya getirmek icin cok emniyetli bir yer degildi. bu yuzden oxforda tasindilar. hawking sekiz yasinda iken, kuzey londradan 20 mil uzaktaki st albans gitti.onbir yasinda st albans okuluna kayit oldu.
buradan mezun olduktan sonra babasinin eski okulu oxford universite si kollejine devam etti.
stephan babasinin tipla ilgilenmesini istemesine karsin, o matematigi seviyordu. fakat okulun matemetik bolumu mevcut degildi. bu yuzden onun yerine fizik okumaya basladi. uc yil sonra doga bilimlerinde birinci sinif onur madalyasiyla odullendirildi.
stephan daha sonra cosmology uzerine calismak uzere cambridge e gitti. o zamanlar oxford da cosmology uzerine calisma yoktu. cambridgede fred hoyleu supervisor olarak istemesine karsin supervisoru denis sciama idi. doktorasini aldiktan sonra ilk once arastirma asistani, daha sonra gonville de caius kollejde profesor asistani oldu. 1973de astronomi enstutusunden ayrildiktan sonra stephan uygulamali matematik ve teorik fizik bolumune gecti. 1979dan sonra matematik bolumunde lucasian profesoru oldu. bu profesorluk 1663 yilinda universite parlemento uyesi olan henry lucas tarafindan kurulmustu. ilk olarak isaac barrow sonra 1669da isaac newtona verilmisti.
stephan hawking, evrenin temel prensipleri uzerine calisti. roger penrose ile birlikte einsteinin uzay ve zamani kapsayan genel gorecelik teoreminin big bangle baslayip karadeliklerle sonlandigini gosterdi. bu sonuc quantum teorisi ile genel gorecelik teorisinin birlestirilmesi gerektigini ortaya koyuyordu. bu yirminci yuzyilin ikici yarisinin en buyuk buluslarindan biriydi. bu birlesmenin bir sonucuda karadeliklerin aslinda tamamen kara olmadigini, fakat radyasyon yayip buharlastiklarini ve gorunmez olduklarini ortaya koyuyordu. diger bir sonucda evrenin bir sonu ve siniri olmadigiydi. buda evrenin baslangicinin tamamen bilimsel kurallar cercevesinde meydana geldigi anlamina geliyordu.
onun bircok kitabindan bazilari, the large scale structure of spacetime, general relativity: an einstein centenary survey, ve 300 years of gravity. stephen hawkingin en populer ve encok satan iki kitabi; a brief history of time ve daha sonraki kitabi, black holes and baby universes and other essays.
profesor hawking 12 onur derecesi almistir. 1982de cbe ile odullendirilmis,bundan baska bircok madalya ve odul almistir. royal societynin ve national academy of sciences (amerikan ulusal bilimler akademisi(n.a.s.) ) uyesidir.
o teorik fizik calismalari ve yuklu programina ragmen ailesine (uc cocuk ve bir torun) her zaman zaman ayirmayi bilmistir.
kaynak: www.hawking.org.uk
stephan hawking 8 ocak 1942de (galileonun dogumundan tam 300 yil sonra) ingiltere oxfordda dogdu.ailesi kuzey londrada oturuyordu.fakat ii. dunya savasi sirasinda burasi bebek dunyaya getirmek icin cok emniyetli bir yer degildi. bu yuzden oxforda tasindilar. hawking sekiz yasinda iken, kuzey londradan 20 mil uzaktaki st albans gitti.onbir yasinda st albans okuluna kayit oldu.
buradan mezun olduktan sonra babasinin eski okulu oxford universite si kollejine devam etti.
stephan babasinin tipla ilgilenmesini istemesine karsin, o matematigi seviyordu. fakat okulun matemetik bolumu mevcut degildi. bu yuzden onun yerine fizik okumaya basladi. uc yil sonra doga bilimlerinde birinci sinif onur madalyasiyla odullendirildi.
stephan daha sonra cosmology uzerine calismak uzere cambridge e gitti. o zamanlar oxford da cosmology uzerine calisma yoktu. cambridgede fred hoyleu supervisor olarak istemesine karsin supervisoru denis sciama idi. doktorasini aldiktan sonra ilk once arastirma asistani, daha sonra gonville de caius kollejde profesor asistani oldu. 1973de astronomi enstutusunden ayrildiktan sonra stephan uygulamali matematik ve teorik fizik bolumune gecti. 1979dan sonra matematik bolumunde lucasian profesoru oldu. bu profesorluk 1663 yilinda universite parlemento uyesi olan henry lucas tarafindan kurulmustu. ilk olarak isaac barrow sonra 1669da isaac newtona verilmisti.
stephan hawking, evrenin temel prensipleri uzerine calisti. roger penrose ile birlikte einsteinin uzay ve zamani kapsayan genel gorecelik teoreminin big bangle baslayip karadeliklerle sonlandigini gosterdi. bu sonuc quantum teorisi ile genel gorecelik teorisinin birlestirilmesi gerektigini ortaya koyuyordu. bu yirminci yuzyilin ikici yarisinin en buyuk buluslarindan biriydi. bu birlesmenin bir sonucuda karadeliklerin aslinda tamamen kara olmadigini, fakat radyasyon yayip buharlastiklarini ve gorunmez olduklarini ortaya koyuyordu. diger bir sonucda evrenin bir sonu ve siniri olmadigiydi. buda evrenin baslangicinin tamamen bilimsel kurallar cercevesinde meydana geldigi anlamina geliyordu.
onun bircok kitabindan bazilari, the large scale structure of spacetime, general relativity: an einstein centenary survey, ve 300 years of gravity. stephen hawkingin en populer ve encok satan iki kitabi; a brief history of time ve daha sonraki kitabi, black holes and baby universes and other essays.
profesor hawking 12 onur derecesi almistir. 1982de cbe ile odullendirilmis,bundan baska bircok madalya ve odul almistir. royal societynin ve national academy of sciences (amerikan ulusal bilimler akademisi(n.a.s.) ) uyesidir.
o teorik fizik calismalari ve yuklu programina ragmen ailesine (uc cocuk ve bir torun) her zaman zaman ayirmayi bilmistir.
kaynak: www.hawking.org.uk
feza gursey (1921-1992)
1940ta galatasaray lisesini bitiren gursey 1940-44 arasinda istanbul universitesi fen fakultesinde (iuff) fizik ogrenimi gordu. daha sonra ingiltereye gitti ve 1950de londra universitesine bagli imparatorluk bilim ve teknoloji yuksek okulunda doktora calismasini tamamlayarak turkiyeye dondu.
1951de iuffye genel fizik asistani olarak giren gursey, 1957de abdye giderek brookhaven ulusal laboratuvarinda ve 1958-60 arasinda princeton universite sinde arastirmalar yapti.1960-61 yillarinda konuk yardimci profesor olarak columbia universite sinde dersler verdi. ve daha sonra turkiyeye donerek 1961de orta dogu teknik universitesinin(o.d.t.u) teorik fizik bolumu nde profesor oldu. 1963te yeniden abdye giden gursey 1963-67 arasinda yuksek arastirma enstutusunde ve yale universitesinde konuk profesor olarak dersler verdi. 1974te o.d.t.uden ayrilarak yale universitesine gecti. ve 1977de josiah willard gibbs adina kurulan kursunun profesorlugune atandi.
feza gursey kuramsal fizik alnindaki calismalarini atom cekirdegini olusturan parcaciklar arasindaki temel etkilesmelerin ve bu parcaciklarin ic yapisinin incelenmesi uzerinde yogunlastirdi. temel parcaciklarin spinlerini inceledi. 1960ta su(2) x su(2) bakisim grubunun lineer olmayan gosterimlerini gelistirdi. 1964te italyan fizikci radicati ile birlikte calisarak, cekirdek kuvetlerinin, spin ve izospinin yanisira gell-mann ve neemanin onerdigi su(3) grubunda etkin olan acayiplikten de bagimsiz oldugunu ifade eden su(6) bakisim grubunu ortaya atti. 1974-76 arasinda m.gunaydin ile birlikte yaptigi calismalarda o gune degin fizikte bulunmayacagi sanilan ayricalikli gruplarin belirleyebilecegi bakisimlari arastiran gursey, kromodinamik ve elektromagnetik etkilesme yapan renkli kuvarklar ile zayif(suresi 10 saniyeden uzun) ve elektromagnetik etkilesme yapan elektron, muon ve notrinolar gibi leptonlari biraraya toplayan bilesik bir e6 grubunun icerdigi oktonyon cebrinin renk dinamigiyle ilgisi oldugunu gosterdi. 1976da da bu grubun bir bilesik grup olabilecegini onerdi. gurseyin bu calismalari 1968de tubitak bilim odulu, 1977de oppenheimer odulu,1979da einstein madalyasi, 1981de new york akademisinin morrison odulu, ayni yil istanbul universitesinin madalyasi ve onur doktorlugu unvanini ve 1987de grup kurami vakfinin wigner madalyasiyla odullendirilmistir. 1992 yilina kadar kaldigi yalede isgal ettigi kursuyu ise gibbs, onsager ve lamb gibi nobel odullu kisilerle paylasiyordu. ancak gursey, yine de sik araliklarla turkiyeye donuyor ve buradaki bilimsel aktivitelerinden vazgecmemekte direniyordu.
"turkiyeye gelislerinde cesitli universitelerde seminerler veriyordu. nisanda vefat etti; ondan onceki aralikta turkiyedeydi. odtude, bilkentte, edirnede seminerler verdi. yani o kotu hastaligina ragmen, olmeden dort ay once buralarda gezdi. olecegini biliyordu. bunun icin de kafasindaki butun problemleri tamamlamak ihtiyaci icerisindeydi. bir ara konusurken bu yil on tane yayin yapabildim, dedi. bu fezanin tavri degildi. ortalama yilda dort-bes yayin yapardi; problemlerini, biten yayinlarini senelere dagitirdi," diye anlatiyor prof gurses.
kaynak : ana britannica
1940ta galatasaray lisesini bitiren gursey 1940-44 arasinda istanbul universitesi fen fakultesinde (iuff) fizik ogrenimi gordu. daha sonra ingiltereye gitti ve 1950de londra universitesine bagli imparatorluk bilim ve teknoloji yuksek okulunda doktora calismasini tamamlayarak turkiyeye dondu.
1951de iuffye genel fizik asistani olarak giren gursey, 1957de abdye giderek brookhaven ulusal laboratuvarinda ve 1958-60 arasinda princeton universite sinde arastirmalar yapti.1960-61 yillarinda konuk yardimci profesor olarak columbia universite sinde dersler verdi. ve daha sonra turkiyeye donerek 1961de orta dogu teknik universitesinin(o.d.t.u) teorik fizik bolumu nde profesor oldu. 1963te yeniden abdye giden gursey 1963-67 arasinda yuksek arastirma enstutusunde ve yale universitesinde konuk profesor olarak dersler verdi. 1974te o.d.t.uden ayrilarak yale universitesine gecti. ve 1977de josiah willard gibbs adina kurulan kursunun profesorlugune atandi.
feza gursey kuramsal fizik alnindaki calismalarini atom cekirdegini olusturan parcaciklar arasindaki temel etkilesmelerin ve bu parcaciklarin ic yapisinin incelenmesi uzerinde yogunlastirdi. temel parcaciklarin spinlerini inceledi. 1960ta su(2) x su(2) bakisim grubunun lineer olmayan gosterimlerini gelistirdi. 1964te italyan fizikci radicati ile birlikte calisarak, cekirdek kuvetlerinin, spin ve izospinin yanisira gell-mann ve neemanin onerdigi su(3) grubunda etkin olan acayiplikten de bagimsiz oldugunu ifade eden su(6) bakisim grubunu ortaya atti. 1974-76 arasinda m.gunaydin ile birlikte yaptigi calismalarda o gune degin fizikte bulunmayacagi sanilan ayricalikli gruplarin belirleyebilecegi bakisimlari arastiran gursey, kromodinamik ve elektromagnetik etkilesme yapan renkli kuvarklar ile zayif(suresi 10 saniyeden uzun) ve elektromagnetik etkilesme yapan elektron, muon ve notrinolar gibi leptonlari biraraya toplayan bilesik bir e6 grubunun icerdigi oktonyon cebrinin renk dinamigiyle ilgisi oldugunu gosterdi. 1976da da bu grubun bir bilesik grup olabilecegini onerdi. gurseyin bu calismalari 1968de tubitak bilim odulu, 1977de oppenheimer odulu,1979da einstein madalyasi, 1981de new york akademisinin morrison odulu, ayni yil istanbul universitesinin madalyasi ve onur doktorlugu unvanini ve 1987de grup kurami vakfinin wigner madalyasiyla odullendirilmistir. 1992 yilina kadar kaldigi yalede isgal ettigi kursuyu ise gibbs, onsager ve lamb gibi nobel odullu kisilerle paylasiyordu. ancak gursey, yine de sik araliklarla turkiyeye donuyor ve buradaki bilimsel aktivitelerinden vazgecmemekte direniyordu.
"turkiyeye gelislerinde cesitli universitelerde seminerler veriyordu. nisanda vefat etti; ondan onceki aralikta turkiyedeydi. odtude, bilkentte, edirnede seminerler verdi. yani o kotu hastaligina ragmen, olmeden dort ay once buralarda gezdi. olecegini biliyordu. bunun icin de kafasindaki butun problemleri tamamlamak ihtiyaci icerisindeydi. bir ara konusurken bu yil on tane yayin yapabildim, dedi. bu fezanin tavri degildi. ortalama yilda dort-bes yayin yapardi; problemlerini, biten yayinlarini senelere dagitirdi," diye anlatiyor prof gurses.
kaynak : ana britannica
"nikola tesla" adi size bir sey hatirlatiyor mu? tanidik geliyor mu bir yerlerden? eminim ki teslanin adini duyan turk vatandaslarinin sayisi pek azdir...
nikola tesla, bir takim cevrelerce bilim dunyasindan adeta silinmeye calisilan buyuk bir isim. tesla o kadar cok ve onemli bilimsel gelismeye imza atmis bir sahsiyet ki kendisi ancak edison ile kiyaslanabilir. hatta ondan bile daha onemli isler yaptigini soylemek asla yanlis olmayacaktir.
nikola tesla 1856 yilinda hirvatistanda dunyaya geldi. inanilmaz bir hafizasi vardi. alti dili cok rahat konusabiliyordu. gratzdaki bilim enstitusunde 4 sene matematik, fizik ve mekanik okudu. ama onun esas ilgi alani elektrik oldu. o donemlerde elektrik henuz emekleme donemini yasayan cok yeni bir bilim dali durumundaydi. akkor telli ampul daha icat edilmemisti bile.
tesla 1884 yilinda abdye geldi. cebindeki tavsiye mektubunun yardimi ile mucit thomas edisonun yaninda calismaya basladi. edison o gunlerde akkor telli ampulu yeni icat etmisti ve elektrigin aktarilmasi konusunda bir sistem gelistirmeye calisiyordu. edison bu noktada dogru akima (dc) guveniyordu. ancak dc o kadar cok sorun cikariyordu ki bir turlu istedigi sonuclari elde edemiyordu.
bir gun teslayi yanina cagirdi ve sistemdeki sorunlari cozerse kendisine buyuk bir maddi odul verecegini soyledi. tesla, edisonu, o gunun parasi ile 100,000, bugunun parasiyla milyonlarca dolarlik bir masraftan kurtararak sistemdeki aksakliklari giderdi. ama edison vaadettigi odulu vermedi. tesla, bu durum uzerine edisonun laboratuarindaki gorevinden istifa etti. edison, sozunden donmekle kalmadi bir de teslanin bundan sonraki bilimsel kariyerini kotulemeye, onu asagilamaya basladi. bugun teslanin bu kadar az bilinen bir isim olmasinin altinda edisonun bu cabalarinin buyuk payi vardir.
tesla elektrigin tasinmasi icin edisonunkinden cok daha iyi bir sistem gelistirdi. sistemde dc yerine alternatif akim (ac) kullandi. teslanin gelistirdigi transformatorler vasitasi ile elektrigi ince kablolar uzerinden uzak mesafelere kayipsiz tasimak mumkundu artik. oysa dc temeline dayanan aktarim sisteminde her bir mil kare icin buyuk bir elektrik santrali kurmak ve cok kalin kablolar kullanmak gerekiyordu.
ancak tasinacak elektrigi kullanacak cihazlar olmadan bu sistemin herhangi bir pratik anlami yoktu.
tesla bundan sonra elektrikle calisan motorlar yapmaya basladi. 19uncu yuzyilin sonlarinda hicbir bilim adami, ac kullanan motorlarin gercek olabilecegine ihtimal vermiyordu. saniyede altmis kere yon degistiren bir akimla calisan motorun bir ileri bir geri gidecegini ve sonuc olarak hicbir yere gidemeyecegini dusunuyorlardi. tesla boyle dusunenleri yaniltarak ilk ac elektrik motorunu icat etti.
teslanin en onemli ozelliklerinden biri oturup soyle ya da boyle bir cihaz ya da sistem gelistirecegini soylemesi sonra da bunu gercekten de aynen dedigi gibi yapmasiydi.
bir keresinde, edisonun calisma yontemleri hakkinda soyle konusmustu: "edison, bir samanlikta kayip bir igneyi bulmak durumunda olsa bir balarisi caliskanligi ile tum samanlarin altina tek tek bakarak soz konusu igneyi bulmaya calisir. ben bilimsel calismalarinda buna sik sik tanik olurdum. oysa biraz teorik calisma, biraz da hesaplama yapmak suretiyle harcadigi vakit ve emegin yuzde doksanindan tasarruf edebilirdi."
tesla oyle buyuk bir bilim adami idi ki daha dunya fluoresan ampulle tanismadan 40 sene once kendi laboratuarini fluoresan ampullerle aydinlatiyordu. cesitli dunya fuarlarinda ve sergilerde cam tupleri alip unlu bilim adamlarinin adini olusturan ampuller yapiyordu. gunumuzdeki neon ampullerin ilk ornekleriydi bunlar.
tesla dunyanin ilk hidroelektrik santralinin de mucidiydi. niagara selalesinin uzerinde kurulu olan ilk hidroelektrik santral, "tesla" imzasini tasiyordu.
otomobillerde kullanilan ilk hizolceri de tesla icat etti.
bu arada ac konusundaki basarilari george westinghouse adindaki bir girisimcinin kulagina gitmisti. westinghouse, tesla ile bir sozlesme imzaladi. sozlesmeye gore, westinghouse, sattigi her bir kilovat ac elektrik icin teslaya 2.50 dolar verecekti. tesla bir anda tasarladigi ama parasizlik nedeniyle gerceklestiremedigi calismalari icin nakit paraya kavusmustu.
ancak edison da dc sistemi icin buyuk yatirimlar yapmisti. teslanin ac sistemini yerden yere vurmak konusunda her vesileyi ustalikla degerlendiriyordu. acnin dcye oranla cok tehlikeli oldugunu iddia ediyordu. tesla bu karalama kampanyasina karsi kendi pazarlama kampanyasini baslatti. 1893te chicagoda duzenlenen dunya fuarinda (fuari 21 milyon kisi ziyaret etmisti) acnin ne kadar guvenli oldugunu gostermek icinden vucudundan gecirdigi elektrik ile cok sayida ampul yakti. daha sonra kendi adini verdigi bobinleri kullanarak simsek yaratip bunlari izleyicilerin uzerine firlatti. tabii ki kimseye bir seycikler olmadi.
teslanin westinghousedan alacagi ucretin 1 milyon dolari gecmesi westinghousei malî sorunlarla yuz yuze getirdi. tesla, sozlesmesi gecerli oldugu surece westinghouseun iflas edebilecegini idrak ederek sozlesmesini yirtip atti. cunku onun en buyuk amaci insanlara ucuz ac elektrik verebilmekti. dunyanin ilk milyarderi olmaktansa patentleri karsiliginda kendisine odenen 216,600 dolara razi oldu.
1898 yilinda, madison square gardenda hazir bulunan izleyicilere, ilk uzaktan kumandali tekneyi tanistirdi.
tesla halka ucuzdan da ote bedava elektrik enerjisi temin etme hayalleri kurmaya baslamisti. 1900de yatirimci j.p. morganin 150,000 dolarlik malî destegi ile long islandda "kablosuz yayin sistemi"ni kurdu. bu yayin kulesi dunyanin ilk telefon ve telgraf hizmeti verecek, ayni zamanda dunyaya resim, borsa haberleri ve hava durumu yayini yapacak bir tasarimdi. morgan bunun gercek anlamda "bedava enerji" oldugunu anlayinca destegini cekti. morganin destegini cekmesi teslayi finansal sorunlar icine surukledi. kule, hurda fiyatina alacaklilara satildi. dunya teslanin catlak oldugunu dusunmeye baslamisti. o donemde sesin, resimlerin ve elektrigin bu sekilde yayilmasi duyulmus sey degildi cunku.
oysa insanlarin bilmedigi bir sey vardi. teslanin, marconinin "radyoyu icat ettim" diye ortaya cikmasindan 10 sene once radyonun temel calisma prensiplerini ortaya koymus olduguydu. aslinda, 1943 yilinda yani teslanin oldugu sene abd yuksek mahkemesi marconinin patentlerini teslanin bu konuda daha once gerceklestirdigi calismalar nedeniyle iptal etti. ancak bu konu neredeyse hasir alti edildi ve hemen hemen hicbir zaman gundeme getirilmedi. halâ bir cok basvuru kaynaginda marconi radyonun babasi olarak gosterilirken teslanin adindan hic soz edilmez. sunu da belirtmekte fayda var: marconinin radyosu ses iletmiyor sadece sinyal yayabiliyordu. oysa bu, teslanin marconiden seneler once gerceklestirdigi bir seydi.
iste bu noktada basin teslanin iddialarini abartmaya basladi. guya, tesla, marstan ve venusten sinyaller aldigini soylemisti. bugun biliyoruz ki tesla gercekten de uzak birtakim yildizlardan sinyaller almisti. ama o yillarda uzay hakkinda pek az sey biliniyordu. basin, bilir bilmez teslanin bazi iddialarini bire bin katarak kamuoyunun gundemine getiriyordu. uzaylilarla konustugunu soyleyenler bile vardi.
manhattandaki laboratuarinda calismalarini surduren tesla, dunyayi, radyolardaki istasyon arama dugmesine benzer dev bir ayar dugmesi haline getirmeyi basarmisti. ayrica yeryuzu ile ayni frekansta titresim uretmeye yarayacak, buhar gucu ile isleyen bir titresim cihazi yapmisti. sonucta ne mi oldu? yakin cevredeki butun apartmanlari sarsan siddetli bir deprem meydana getirdi. binalar zangir zangir sarsildi, camlar kirildi, boya ve sivalar duvarlardan dokuldu. teslanin hesaplarina gore ayni sistemle empire state binasini yok etmek hatta dunyayi ortasindan ikiye ayirmak da pekala mumkundu. tesla, bilim dunyanin rezonans frekanslarini hesaplamadan 60 sene once bu isi yapmisti. teslanin dunyayi ikiye ayirmak konusunda deney yapmadigini dusunenler varsa hemen soyleyelim ki yaniliyorlar.
1899da colorado springsteki laboratuarinda buna benzer bir girisimde bulundu. dunyanin bir ucundan diger ucuna gidip sonra da kaynagina geri donecek enerji dalgalari gonderdi. dalgalar geri geldiginde bu dalgalara bir miktar elektrik daha yukleyerek bir daha gonderdi. sonucta insan elinden cikan en buyuk simsek yaratilmis oldu. tam 40 metrelik dev bir simsekti teslanin bu deney sonucunda elde ettigi rekor hala kirilamamistir. simsegin gurultusu 35 km. mesafeden isitildi. laboratuvarin etrafindaki alan garip bir mavi isikla kaplandi. ama butun bunlar teslanin esas gosterisi oncesinde yaptigi isinma calismalari gibiydi. ne yazik ki laboratuvarinda deneylere devam ederken kendine ait elektrik santralinin donanimini havaya ucurdu ve bir daha da onarmasi mumkun olmadi.
1. dunya savasinda abd devleti alman denizaltilarini tespit edecek bir sistem gelistirme cabasina girmisti ve bunun icin edisondan yardim istemisti. teslanin bu konudaki onerisi enerji dalgalari kullanmak oldu. bugun bu sisteme radar demekteyiz. edison, teslanin onerisini dogal olarak reddetti. cok sacma bir oneriydi ona gore bu oneri. dunya, bu nedenle radarin icadini 25 sene beklemek zorunda kaldi.
teslanin basarilari karsisinda elde ettigi odul neydi dersiniz? edison madalyasi!.. edison tarafindan surekli elestirilen birine bundan daha kotu bir odul olamazdi. sanayi dunyasinin onu bilim literaturunden silme cabasi ise yaradi. yaklasik 20 sene tecrit edilmis bir yasam surdu ve modern dunyanin kurucularindan nicola tesla, 7 ocak 1943te, 86 yasinda neredeyse bes parasiz bir sekilde oldu. teorilerini deneyecek mali kaynaklardan yoksun oldugu icin sadece not tutabiliyordu. arkasinda tonlarca not defteri birakti. bu defterler fbi tarafindan hasiralti edildi. gun isigina cikarilmadi.
omru boyunca 800 icadin patentini aldi. eger mali destekten yoksun kalmasaydi edisonun rekorunu rahatlikla kirabilecek bir insandi. hayatinin son 30 senesinde pek az patent alabildi. dunya ne yazik ki teslanin dehasina sahip insanlari mali acidan odullendirmeyi pek sevmiyor. odullendirilenler sadece orijinal fikirleri alip bu fikirleri uretime donusturup satanlarin oluyor.
kaynak : hurriyet gazetesi levent goktem - 23 ekim 2000, pazartesi
nikola tesla, bir takim cevrelerce bilim dunyasindan adeta silinmeye calisilan buyuk bir isim. tesla o kadar cok ve onemli bilimsel gelismeye imza atmis bir sahsiyet ki kendisi ancak edison ile kiyaslanabilir. hatta ondan bile daha onemli isler yaptigini soylemek asla yanlis olmayacaktir.
nikola tesla 1856 yilinda hirvatistanda dunyaya geldi. inanilmaz bir hafizasi vardi. alti dili cok rahat konusabiliyordu. gratzdaki bilim enstitusunde 4 sene matematik, fizik ve mekanik okudu. ama onun esas ilgi alani elektrik oldu. o donemlerde elektrik henuz emekleme donemini yasayan cok yeni bir bilim dali durumundaydi. akkor telli ampul daha icat edilmemisti bile.
tesla 1884 yilinda abdye geldi. cebindeki tavsiye mektubunun yardimi ile mucit thomas edisonun yaninda calismaya basladi. edison o gunlerde akkor telli ampulu yeni icat etmisti ve elektrigin aktarilmasi konusunda bir sistem gelistirmeye calisiyordu. edison bu noktada dogru akima (dc) guveniyordu. ancak dc o kadar cok sorun cikariyordu ki bir turlu istedigi sonuclari elde edemiyordu.
bir gun teslayi yanina cagirdi ve sistemdeki sorunlari cozerse kendisine buyuk bir maddi odul verecegini soyledi. tesla, edisonu, o gunun parasi ile 100,000, bugunun parasiyla milyonlarca dolarlik bir masraftan kurtararak sistemdeki aksakliklari giderdi. ama edison vaadettigi odulu vermedi. tesla, bu durum uzerine edisonun laboratuarindaki gorevinden istifa etti. edison, sozunden donmekle kalmadi bir de teslanin bundan sonraki bilimsel kariyerini kotulemeye, onu asagilamaya basladi. bugun teslanin bu kadar az bilinen bir isim olmasinin altinda edisonun bu cabalarinin buyuk payi vardir.
tesla elektrigin tasinmasi icin edisonunkinden cok daha iyi bir sistem gelistirdi. sistemde dc yerine alternatif akim (ac) kullandi. teslanin gelistirdigi transformatorler vasitasi ile elektrigi ince kablolar uzerinden uzak mesafelere kayipsiz tasimak mumkundu artik. oysa dc temeline dayanan aktarim sisteminde her bir mil kare icin buyuk bir elektrik santrali kurmak ve cok kalin kablolar kullanmak gerekiyordu.
ancak tasinacak elektrigi kullanacak cihazlar olmadan bu sistemin herhangi bir pratik anlami yoktu.
tesla bundan sonra elektrikle calisan motorlar yapmaya basladi. 19uncu yuzyilin sonlarinda hicbir bilim adami, ac kullanan motorlarin gercek olabilecegine ihtimal vermiyordu. saniyede altmis kere yon degistiren bir akimla calisan motorun bir ileri bir geri gidecegini ve sonuc olarak hicbir yere gidemeyecegini dusunuyorlardi. tesla boyle dusunenleri yaniltarak ilk ac elektrik motorunu icat etti.
teslanin en onemli ozelliklerinden biri oturup soyle ya da boyle bir cihaz ya da sistem gelistirecegini soylemesi sonra da bunu gercekten de aynen dedigi gibi yapmasiydi.
bir keresinde, edisonun calisma yontemleri hakkinda soyle konusmustu: "edison, bir samanlikta kayip bir igneyi bulmak durumunda olsa bir balarisi caliskanligi ile tum samanlarin altina tek tek bakarak soz konusu igneyi bulmaya calisir. ben bilimsel calismalarinda buna sik sik tanik olurdum. oysa biraz teorik calisma, biraz da hesaplama yapmak suretiyle harcadigi vakit ve emegin yuzde doksanindan tasarruf edebilirdi."
tesla oyle buyuk bir bilim adami idi ki daha dunya fluoresan ampulle tanismadan 40 sene once kendi laboratuarini fluoresan ampullerle aydinlatiyordu. cesitli dunya fuarlarinda ve sergilerde cam tupleri alip unlu bilim adamlarinin adini olusturan ampuller yapiyordu. gunumuzdeki neon ampullerin ilk ornekleriydi bunlar.
tesla dunyanin ilk hidroelektrik santralinin de mucidiydi. niagara selalesinin uzerinde kurulu olan ilk hidroelektrik santral, "tesla" imzasini tasiyordu.
otomobillerde kullanilan ilk hizolceri de tesla icat etti.
bu arada ac konusundaki basarilari george westinghouse adindaki bir girisimcinin kulagina gitmisti. westinghouse, tesla ile bir sozlesme imzaladi. sozlesmeye gore, westinghouse, sattigi her bir kilovat ac elektrik icin teslaya 2.50 dolar verecekti. tesla bir anda tasarladigi ama parasizlik nedeniyle gerceklestiremedigi calismalari icin nakit paraya kavusmustu.
ancak edison da dc sistemi icin buyuk yatirimlar yapmisti. teslanin ac sistemini yerden yere vurmak konusunda her vesileyi ustalikla degerlendiriyordu. acnin dcye oranla cok tehlikeli oldugunu iddia ediyordu. tesla bu karalama kampanyasina karsi kendi pazarlama kampanyasini baslatti. 1893te chicagoda duzenlenen dunya fuarinda (fuari 21 milyon kisi ziyaret etmisti) acnin ne kadar guvenli oldugunu gostermek icinden vucudundan gecirdigi elektrik ile cok sayida ampul yakti. daha sonra kendi adini verdigi bobinleri kullanarak simsek yaratip bunlari izleyicilerin uzerine firlatti. tabii ki kimseye bir seycikler olmadi.
teslanin westinghousedan alacagi ucretin 1 milyon dolari gecmesi westinghousei malî sorunlarla yuz yuze getirdi. tesla, sozlesmesi gecerli oldugu surece westinghouseun iflas edebilecegini idrak ederek sozlesmesini yirtip atti. cunku onun en buyuk amaci insanlara ucuz ac elektrik verebilmekti. dunyanin ilk milyarderi olmaktansa patentleri karsiliginda kendisine odenen 216,600 dolara razi oldu.
1898 yilinda, madison square gardenda hazir bulunan izleyicilere, ilk uzaktan kumandali tekneyi tanistirdi.
tesla halka ucuzdan da ote bedava elektrik enerjisi temin etme hayalleri kurmaya baslamisti. 1900de yatirimci j.p. morganin 150,000 dolarlik malî destegi ile long islandda "kablosuz yayin sistemi"ni kurdu. bu yayin kulesi dunyanin ilk telefon ve telgraf hizmeti verecek, ayni zamanda dunyaya resim, borsa haberleri ve hava durumu yayini yapacak bir tasarimdi. morgan bunun gercek anlamda "bedava enerji" oldugunu anlayinca destegini cekti. morganin destegini cekmesi teslayi finansal sorunlar icine surukledi. kule, hurda fiyatina alacaklilara satildi. dunya teslanin catlak oldugunu dusunmeye baslamisti. o donemde sesin, resimlerin ve elektrigin bu sekilde yayilmasi duyulmus sey degildi cunku.
oysa insanlarin bilmedigi bir sey vardi. teslanin, marconinin "radyoyu icat ettim" diye ortaya cikmasindan 10 sene once radyonun temel calisma prensiplerini ortaya koymus olduguydu. aslinda, 1943 yilinda yani teslanin oldugu sene abd yuksek mahkemesi marconinin patentlerini teslanin bu konuda daha once gerceklestirdigi calismalar nedeniyle iptal etti. ancak bu konu neredeyse hasir alti edildi ve hemen hemen hicbir zaman gundeme getirilmedi. halâ bir cok basvuru kaynaginda marconi radyonun babasi olarak gosterilirken teslanin adindan hic soz edilmez. sunu da belirtmekte fayda var: marconinin radyosu ses iletmiyor sadece sinyal yayabiliyordu. oysa bu, teslanin marconiden seneler once gerceklestirdigi bir seydi.
iste bu noktada basin teslanin iddialarini abartmaya basladi. guya, tesla, marstan ve venusten sinyaller aldigini soylemisti. bugun biliyoruz ki tesla gercekten de uzak birtakim yildizlardan sinyaller almisti. ama o yillarda uzay hakkinda pek az sey biliniyordu. basin, bilir bilmez teslanin bazi iddialarini bire bin katarak kamuoyunun gundemine getiriyordu. uzaylilarla konustugunu soyleyenler bile vardi.
manhattandaki laboratuarinda calismalarini surduren tesla, dunyayi, radyolardaki istasyon arama dugmesine benzer dev bir ayar dugmesi haline getirmeyi basarmisti. ayrica yeryuzu ile ayni frekansta titresim uretmeye yarayacak, buhar gucu ile isleyen bir titresim cihazi yapmisti. sonucta ne mi oldu? yakin cevredeki butun apartmanlari sarsan siddetli bir deprem meydana getirdi. binalar zangir zangir sarsildi, camlar kirildi, boya ve sivalar duvarlardan dokuldu. teslanin hesaplarina gore ayni sistemle empire state binasini yok etmek hatta dunyayi ortasindan ikiye ayirmak da pekala mumkundu. tesla, bilim dunyanin rezonans frekanslarini hesaplamadan 60 sene once bu isi yapmisti. teslanin dunyayi ikiye ayirmak konusunda deney yapmadigini dusunenler varsa hemen soyleyelim ki yaniliyorlar.
1899da colorado springsteki laboratuarinda buna benzer bir girisimde bulundu. dunyanin bir ucundan diger ucuna gidip sonra da kaynagina geri donecek enerji dalgalari gonderdi. dalgalar geri geldiginde bu dalgalara bir miktar elektrik daha yukleyerek bir daha gonderdi. sonucta insan elinden cikan en buyuk simsek yaratilmis oldu. tam 40 metrelik dev bir simsekti teslanin bu deney sonucunda elde ettigi rekor hala kirilamamistir. simsegin gurultusu 35 km. mesafeden isitildi. laboratuvarin etrafindaki alan garip bir mavi isikla kaplandi. ama butun bunlar teslanin esas gosterisi oncesinde yaptigi isinma calismalari gibiydi. ne yazik ki laboratuvarinda deneylere devam ederken kendine ait elektrik santralinin donanimini havaya ucurdu ve bir daha da onarmasi mumkun olmadi.
1. dunya savasinda abd devleti alman denizaltilarini tespit edecek bir sistem gelistirme cabasina girmisti ve bunun icin edisondan yardim istemisti. teslanin bu konudaki onerisi enerji dalgalari kullanmak oldu. bugun bu sisteme radar demekteyiz. edison, teslanin onerisini dogal olarak reddetti. cok sacma bir oneriydi ona gore bu oneri. dunya, bu nedenle radarin icadini 25 sene beklemek zorunda kaldi.
teslanin basarilari karsisinda elde ettigi odul neydi dersiniz? edison madalyasi!.. edison tarafindan surekli elestirilen birine bundan daha kotu bir odul olamazdi. sanayi dunyasinin onu bilim literaturunden silme cabasi ise yaradi. yaklasik 20 sene tecrit edilmis bir yasam surdu ve modern dunyanin kurucularindan nicola tesla, 7 ocak 1943te, 86 yasinda neredeyse bes parasiz bir sekilde oldu. teorilerini deneyecek mali kaynaklardan yoksun oldugu icin sadece not tutabiliyordu. arkasinda tonlarca not defteri birakti. bu defterler fbi tarafindan hasiralti edildi. gun isigina cikarilmadi.
omru boyunca 800 icadin patentini aldi. eger mali destekten yoksun kalmasaydi edisonun rekorunu rahatlikla kirabilecek bir insandi. hayatinin son 30 senesinde pek az patent alabildi. dunya ne yazik ki teslanin dehasina sahip insanlari mali acidan odullendirmeyi pek sevmiyor. odullendirilenler sadece orijinal fikirleri alip bu fikirleri uretime donusturup satanlarin oluyor.
kaynak : hurriyet gazetesi levent goktem - 23 ekim 2000, pazartesi
galileo galilei(1564-1642)
taninmis muzikci vincenzo galileinin oglu olan galileo, ilk egitimini ailesinin 1574 de tasindigi floransa yakinlarindaki vallombrosa manastirinda aldi. 1581de tip ogrenimi gormek uzere pisa universitesine girdi. raslanti sonucu bir geometri dersinin de etkisiyle toscana sarayinda ogretmenlik yapan ostilio ricciden matematik ve fizik dersleri almaya basladi.
mali durumunun elvermemesi nedeniyle 1585de universiteden ayrilmak zorunda kaldi. floransaya donerek akademide ders vermeye basladi. 1586da hidrostatik teraziyi bulan ve bu bulusunu bir makaleyle aciklayan galileinin unu butun italyaya yayildi. 1589da yazdigi kati cisimlerin agirlik merkezlerine iliskin inceleme pisaa universitesinde matematik dalinda ogretim uyeligine getirilmesini sagladi. burada hareket uzerine arastirmalara baslayan galilei ilk olarak agirliklari farkli cisimlerin farkli hizlarda duseceklerine iliskin aristotelesci gorusu curuttu.
1592de padovada matematik profesoru olarak calismaya basliyan galilei bu gorevi 18 yil surdurdu ve buluslarinin onemli bir bolumunu burada gerceklestirdi. 1604 siralarinda dusen cisimlerin duzgun hizlanan hareket yaptigini kuramsal olarak kanitladi. yaptigi teleskoplar, mercek yuzeylerinin egrilik derecesini denetlemek amaciyla gelistirdigi yontem sayesinde, astronomi gozlemlerinde kullanilabilecek ilk teleskoplar olarak kisa surede avrupanin her yaninda aranmaya basladi. astronomi alanindaki bulgularini sidereus nuncius (yildizlarin habercisi) adiyla yayimladi. teleskopla gerceklestirdigi gozlemlerden etkilenen venedik senatosu galilei nin padova universitesinde yasam boyu profesor olarak kalmasina karar verdi. ama galilei toscana grandukunun sarayin bas felsefecisi ve matematikcisi olma onerisini kabul ederek 1610 yazinda padovadan ayrildi. teleskopla yaptigi gozlemlerin coperniki dogrulamasi, aristotelesci profesorlerin ona karsi cephe almasina yol acti. ve galileoyu kilise yetkililerinin gozunde karalamaya calistilar. bir yandanda dine karsi ve uydurma oldugunu iddia ettikleri sozlerini gerekce gostererek galilei yi enkizisyon a gizlice ihbar ettiler. kardinal bellarmine konuya ozel bir onem verek galileiyi 26 subat 1616 da huzuruna kabul etmis, bundan boyle bu ogretiye bagli kalmasinin ve onu savunmasinin yasaklanmis oldugu konusunda onu uyarmis, ama konunun salt matematiksel bir varsayim olarak tartisilabilecegini bildirmisti.
bu olayi izleyen yedi yil boyunca floransa yakinlarindaki bellosguardodaki evine cekilmis olarak yasadi. galilei 1616 kararini yururlukten kaldirabilmek umuduyla 1624 de romaya gitti. bunu basaramadiysada papadan dunya sistemleri uzerine yazi yazma izni aldi. floransaya donen galilei buyuk yapiti dialogo sopra i due massimi sistemi del mondo, ptolemaico e copernicano(iki buyuk yer sistemi, ptolemaios ve kopernik sistemleri uzerine konusmalar) uzerinde yillar surecek calismasina basladi. kitap 1632de yayimlandi. papaya kitabin tarafsiz gorunen basligina karsin aslinda copernik sisteminin guclu ve pervasiz bir savunusu oldugu belirtildi. tam bu sirada galileinin dosyasinda bir belgenin varligi kesfedildi. 26 subat 1616da bellarminenin huzurunda galileinin ne bicimde olursa olsun copernikciligi anlatmasi yada tartismasi enkizisyonun ceza yaptirimina baglanarak ozellikle yasaklanmisti. boylece kitap icin elde edilmis olan iznin sahtecilikle ve usulsuz bicimde alindigina karar verildi. 16 haziran da mahkum oldu.hukum hapis cezasini iceriyordu. ama papa bu cezayi ev hapsine cevirdi. ve galilei yasaminin son sekiz yilini floransa yakinlarinda arcetrideki evinde gecirdi.
galileinin bilime en buyuk katkilarindan biri mekanigin bir bilim dali olarak kurulmasindaki payidir. kuvvet kavraminin mekanikte oynadigi rolu acikca kavrayip ortaya koyabilen ilk bilim adamidir. isaac newtonun yuzyilin sonlarina dogru mekanikte gerceklestirdigi buyuk atilimin onunu acan da galilei olmustur. ayrica galilei gecmiste birbirinden hep ayri tutulmus olan matematik ile fizigin iliskili oldugunu ve birbirlerine destek olabilecegini kavrayan ilk bilim adamidir. onun uyguladigi en onemli ve tumuyle kendine ozgu yontem, deneyle hesaplamayi birlikte yurutmesi olmustur. bu yontem somutun soyuta donusturulebilmesini ve deney sonuclarinin surekli ve duzenli bir bicimde karsilastirilabilmesini olanakli kilmistir. modern anlamda deney kavramini olusturan galilei bu kavram icin cimento(sinav) terimini kullaniyordu.
galileini tum yapitlari ilk olarak 1842-56 arasinda le opera di galileo galilei adiyla yayimlanmistir. toplu yapitlarinin cok daha genis ve eksiksiz bicimi galilei uzmani antonio favaronun derledigi le opere di galileo galilei adli yapittir.
kaynak : ana britannica
taninmis muzikci vincenzo galileinin oglu olan galileo, ilk egitimini ailesinin 1574 de tasindigi floransa yakinlarindaki vallombrosa manastirinda aldi. 1581de tip ogrenimi gormek uzere pisa universitesine girdi. raslanti sonucu bir geometri dersinin de etkisiyle toscana sarayinda ogretmenlik yapan ostilio ricciden matematik ve fizik dersleri almaya basladi.
mali durumunun elvermemesi nedeniyle 1585de universiteden ayrilmak zorunda kaldi. floransaya donerek akademide ders vermeye basladi. 1586da hidrostatik teraziyi bulan ve bu bulusunu bir makaleyle aciklayan galileinin unu butun italyaya yayildi. 1589da yazdigi kati cisimlerin agirlik merkezlerine iliskin inceleme pisaa universitesinde matematik dalinda ogretim uyeligine getirilmesini sagladi. burada hareket uzerine arastirmalara baslayan galilei ilk olarak agirliklari farkli cisimlerin farkli hizlarda duseceklerine iliskin aristotelesci gorusu curuttu.
1592de padovada matematik profesoru olarak calismaya basliyan galilei bu gorevi 18 yil surdurdu ve buluslarinin onemli bir bolumunu burada gerceklestirdi. 1604 siralarinda dusen cisimlerin duzgun hizlanan hareket yaptigini kuramsal olarak kanitladi. yaptigi teleskoplar, mercek yuzeylerinin egrilik derecesini denetlemek amaciyla gelistirdigi yontem sayesinde, astronomi gozlemlerinde kullanilabilecek ilk teleskoplar olarak kisa surede avrupanin her yaninda aranmaya basladi. astronomi alanindaki bulgularini sidereus nuncius (yildizlarin habercisi) adiyla yayimladi. teleskopla gerceklestirdigi gozlemlerden etkilenen venedik senatosu galilei nin padova universitesinde yasam boyu profesor olarak kalmasina karar verdi. ama galilei toscana grandukunun sarayin bas felsefecisi ve matematikcisi olma onerisini kabul ederek 1610 yazinda padovadan ayrildi. teleskopla yaptigi gozlemlerin coperniki dogrulamasi, aristotelesci profesorlerin ona karsi cephe almasina yol acti. ve galileoyu kilise yetkililerinin gozunde karalamaya calistilar. bir yandanda dine karsi ve uydurma oldugunu iddia ettikleri sozlerini gerekce gostererek galilei yi enkizisyon a gizlice ihbar ettiler. kardinal bellarmine konuya ozel bir onem verek galileiyi 26 subat 1616 da huzuruna kabul etmis, bundan boyle bu ogretiye bagli kalmasinin ve onu savunmasinin yasaklanmis oldugu konusunda onu uyarmis, ama konunun salt matematiksel bir varsayim olarak tartisilabilecegini bildirmisti.
bu olayi izleyen yedi yil boyunca floransa yakinlarindaki bellosguardodaki evine cekilmis olarak yasadi. galilei 1616 kararini yururlukten kaldirabilmek umuduyla 1624 de romaya gitti. bunu basaramadiysada papadan dunya sistemleri uzerine yazi yazma izni aldi. floransaya donen galilei buyuk yapiti dialogo sopra i due massimi sistemi del mondo, ptolemaico e copernicano(iki buyuk yer sistemi, ptolemaios ve kopernik sistemleri uzerine konusmalar) uzerinde yillar surecek calismasina basladi. kitap 1632de yayimlandi. papaya kitabin tarafsiz gorunen basligina karsin aslinda copernik sisteminin guclu ve pervasiz bir savunusu oldugu belirtildi. tam bu sirada galileinin dosyasinda bir belgenin varligi kesfedildi. 26 subat 1616da bellarminenin huzurunda galileinin ne bicimde olursa olsun copernikciligi anlatmasi yada tartismasi enkizisyonun ceza yaptirimina baglanarak ozellikle yasaklanmisti. boylece kitap icin elde edilmis olan iznin sahtecilikle ve usulsuz bicimde alindigina karar verildi. 16 haziran da mahkum oldu.hukum hapis cezasini iceriyordu. ama papa bu cezayi ev hapsine cevirdi. ve galilei yasaminin son sekiz yilini floransa yakinlarinda arcetrideki evinde gecirdi.
galileinin bilime en buyuk katkilarindan biri mekanigin bir bilim dali olarak kurulmasindaki payidir. kuvvet kavraminin mekanikte oynadigi rolu acikca kavrayip ortaya koyabilen ilk bilim adamidir. isaac newtonun yuzyilin sonlarina dogru mekanikte gerceklestirdigi buyuk atilimin onunu acan da galilei olmustur. ayrica galilei gecmiste birbirinden hep ayri tutulmus olan matematik ile fizigin iliskili oldugunu ve birbirlerine destek olabilecegini kavrayan ilk bilim adamidir. onun uyguladigi en onemli ve tumuyle kendine ozgu yontem, deneyle hesaplamayi birlikte yurutmesi olmustur. bu yontem somutun soyuta donusturulebilmesini ve deney sonuclarinin surekli ve duzenli bir bicimde karsilastirilabilmesini olanakli kilmistir. modern anlamda deney kavramini olusturan galilei bu kavram icin cimento(sinav) terimini kullaniyordu.
galileini tum yapitlari ilk olarak 1842-56 arasinda le opera di galileo galilei adiyla yayimlanmistir. toplu yapitlarinin cok daha genis ve eksiksiz bicimi galilei uzmani antonio favaronun derledigi le opere di galileo galilei adli yapittir.
kaynak : ana britannica
richard philip feynman (1918 -1988)
richard feynman 11 mayis 1918de newyorkda dogdu. 15 yasindayken difransiyel ve integral konularinda ustalasmisti. 1936 yilinda m.i.t ye kaydoldu ve verilen butun fizik derslerini aldi. daha sonra princeton universite sine mastir icin gitti. hayati boyunca atomalti parcaciklarin matematigiyle ilgilendi. feynman doktorasini bitirdikten hemen sonra arline greenbaum ile evlendi. arline greenbaum tuberkiloz hastasiydi.
feyman 1942de los alamosa cagrildi. hans bethe 24 yasindaki feynmani teorik bolumun lideri yapti. feynman kritik kutle icin gerekli olan uranyum miktarini tesbit etmek icin calisti. hipotezini test etmek icin los alamosu havaya ucurmadan bircok deney araclari gelistirdi. oakridge uranyumun parcalanmasi sirasinda guvenlik problemiyle ugrasirken, feynman calisanlarin radyasyon zehirlenmesinden korunmasi icin prosedurler gelistirdi. savas sonrasi betheyi takip ederek, cornell universitesine gitti. feynman burada atomalti parcaciklarin karmasik yapisi icin basit bir gosterim gelistirdi. onun bu gosterimi feynman diagramlari olarak bilinir.
1950de cal tech e gitti. 1965de julian schwinger ve shinichiro tomonaga ile birlikte elektrodynamik ile ilgili calismalari dolayisiyla nobel fizik odulu aldi. feynmanin ders notlari "feynman lectures" adli yayinda toplandi. feynman ayrica uzay mekigi challenger kazasini arastirdi o-halka lari(o-rings) hatasini bularak dunyayi sasirtti. feynman 15 subat 1988de 69 yasindayken kanserden oldu.
kaynak :http://www.atomicarchive.com/bios/index.shtml
richard feynman 11 mayis 1918de newyorkda dogdu. 15 yasindayken difransiyel ve integral konularinda ustalasmisti. 1936 yilinda m.i.t ye kaydoldu ve verilen butun fizik derslerini aldi. daha sonra princeton universite sine mastir icin gitti. hayati boyunca atomalti parcaciklarin matematigiyle ilgilendi. feynman doktorasini bitirdikten hemen sonra arline greenbaum ile evlendi. arline greenbaum tuberkiloz hastasiydi.
feyman 1942de los alamosa cagrildi. hans bethe 24 yasindaki feynmani teorik bolumun lideri yapti. feynman kritik kutle icin gerekli olan uranyum miktarini tesbit etmek icin calisti. hipotezini test etmek icin los alamosu havaya ucurmadan bircok deney araclari gelistirdi. oakridge uranyumun parcalanmasi sirasinda guvenlik problemiyle ugrasirken, feynman calisanlarin radyasyon zehirlenmesinden korunmasi icin prosedurler gelistirdi. savas sonrasi betheyi takip ederek, cornell universitesine gitti. feynman burada atomalti parcaciklarin karmasik yapisi icin basit bir gosterim gelistirdi. onun bu gosterimi feynman diagramlari olarak bilinir.
1950de cal tech e gitti. 1965de julian schwinger ve shinichiro tomonaga ile birlikte elektrodynamik ile ilgili calismalari dolayisiyla nobel fizik odulu aldi. feynmanin ders notlari "feynman lectures" adli yayinda toplandi. feynman ayrica uzay mekigi challenger kazasini arastirdi o-halka lari(o-rings) hatasini bularak dunyayi sasirtti. feynman 15 subat 1988de 69 yasindayken kanserden oldu.
kaynak :http://www.atomicarchive.com/bios/index.shtml
enrico fermi (1901-1954)
enrico fermi 29 eylul 1901de romada dogdu.babasi polis sefi alberto fermidir. ilk olarak dilbilgisi okuluna kaydoldu.onun ilk matematik ve fizige olan yetenegini kesfeden ve destekleyen babasinin arkadaslarindan a. amidei olmustur. 1918 de pisa universitesinin bursunu kazandi. pisa universitesinde 4 yil kaldiktan sonra 1922 de professor pucciantiden doktorasini aldi.
bir yil sonra 1923de italyan hukumetinden burs kazandi.ve gottingen de professor max born la birkac ay birlikte calisti. rockefeller bursuyla 1924de leydene p. ehrenfestle birlikte calismaya gitti. ayni yil florence universite sinde matematiksel fizik dersleri vermek icin italyaya gitti.
1926da fermi gunumuzde fermi istatistigi olarak bilinen pauli parcaciklarinin istatistigini kesfetti.bose-einstein istatistigine gore hareket eden bosonlarin tersine, bu parcaciklar fermion olarak bilinir. 1927de fermi, roma universitesinde teorik fizik profesoru oldu.bu gorevini 1938 de mussolini nin fasist diktatorlugunden kacip amerikaya goc edinceye kadar surdurdu(nobel odulunu aldiktan hemen sonra).
romadaki ilk yillarinda kendini elektromanyetik problemlerin cozumune ve bazi spectroskopik olaylarin teorik olarak aciklamasina verdi.fakat asil ilerlemesini calismalarini elektron ve atom cekirdegi uzerine yaptigi zaman gerceklestirdi.1934de beta bozumu teorisini gelistirerek paulinin radyasyon teorisi ile birlestirdi. curie ve joliot un yapay radyasyonu kesfinden sonra notron bombardimanina tutulan asagi yukari her elementin nukleer donusume tabi oldugunu kesfetti. bu arastirma, yavas notronlarin ve nukleer fissionun kesfine, ayrica o zamana kadar periyodik tabloda bilinen elementlerden farkli elementlerin bulunmasina yol acti.
1938de fermi tartismasiz notronlar konusunda en iyiydi. bu calismalarina amerikada da devam etti.amerikaya varisindan hemen sonra columbia universite sine fizik profesoru olarak atandi.hahn ve strassmannnin 1939un baslarinda fissionu kesfinden sonra ikincil notronlarin yayilma ve zincirleme reaksiyon olasiligini hesapladi.bu calismalarina buyuk bir istekle devam etti ve bircok deneyden sonra kontrol altindaki ilk zincirleme reaksiyonu gerceklestirdi. bundan sonra atom bombasi yapimindaki sorunlarin asilmasinda onemli rol oynadi, manhattan projesi liderlerinden biriydi.
1944de fermi amerikan vatandasi oldu. ii. dunya savasindan sonra 1954 de olumune kadar surecek olan nukleer calismalari icin chicago universite sinden profesorluk teklifini kabul etti. burada yogunlugunu yuksek enerji fizigine verdi ve pion-nucleon etkilesimi calismalarina onculuk etti. yasaminin son yillarinda fermi kozmik isinlarin kaynagini arastirmakla gecirdi.sonunda kozmik isinlarin cok buyuk enerji kaynaklari oldugunu gosteren bir teori gelistirdi.
ferminin teorik ve deneysel fizigi konu alan bir cok yayimi vardir. bunlardan bazilari ,elektronik gazlarin istatistiginin hesabi ve pauli parcaciklarindan olusan gazlari konu alan "sulla quantizzazione del gas perfetto monoatomico", rend. accad. naz. lincei, 1935, atomun istatistiksel modelini(thomas-fermi atom modeli) ve atomik ozelliklerin hesaplanmasinda yeni bir yaklasimi(semiquantitative method) inceleyen quantentheorie und chemie, , leipzig, 1928, "uber die magnetischen momente der atomkerne", z. phys., 1930, "tentativo di una teoria dei raggi ß", ricerca scientifica, 1933 sayilabilir.
ona nobel odulu yavas notronlarin yarattigi radyasyon ve nukleer enerji alanindaki calismalarindan dolayi verildi. profesor fermi laura capon ile 1928de evlendi.giulio adinda bir oglu nella adinda bir kizi vardir. bos zamanlarinda yurumeyi,tirmanmayi ve kis sporlarini severdi. 29 kasim 1954de chicagoda oldu.
kaynak : nobel fizik odulleri
enrico fermi 29 eylul 1901de romada dogdu.babasi polis sefi alberto fermidir. ilk olarak dilbilgisi okuluna kaydoldu.onun ilk matematik ve fizige olan yetenegini kesfeden ve destekleyen babasinin arkadaslarindan a. amidei olmustur. 1918 de pisa universitesinin bursunu kazandi. pisa universitesinde 4 yil kaldiktan sonra 1922 de professor pucciantiden doktorasini aldi.
bir yil sonra 1923de italyan hukumetinden burs kazandi.ve gottingen de professor max born la birkac ay birlikte calisti. rockefeller bursuyla 1924de leydene p. ehrenfestle birlikte calismaya gitti. ayni yil florence universite sinde matematiksel fizik dersleri vermek icin italyaya gitti.
1926da fermi gunumuzde fermi istatistigi olarak bilinen pauli parcaciklarinin istatistigini kesfetti.bose-einstein istatistigine gore hareket eden bosonlarin tersine, bu parcaciklar fermion olarak bilinir. 1927de fermi, roma universitesinde teorik fizik profesoru oldu.bu gorevini 1938 de mussolini nin fasist diktatorlugunden kacip amerikaya goc edinceye kadar surdurdu(nobel odulunu aldiktan hemen sonra).
romadaki ilk yillarinda kendini elektromanyetik problemlerin cozumune ve bazi spectroskopik olaylarin teorik olarak aciklamasina verdi.fakat asil ilerlemesini calismalarini elektron ve atom cekirdegi uzerine yaptigi zaman gerceklestirdi.1934de beta bozumu teorisini gelistirerek paulinin radyasyon teorisi ile birlestirdi. curie ve joliot un yapay radyasyonu kesfinden sonra notron bombardimanina tutulan asagi yukari her elementin nukleer donusume tabi oldugunu kesfetti. bu arastirma, yavas notronlarin ve nukleer fissionun kesfine, ayrica o zamana kadar periyodik tabloda bilinen elementlerden farkli elementlerin bulunmasina yol acti.
1938de fermi tartismasiz notronlar konusunda en iyiydi. bu calismalarina amerikada da devam etti.amerikaya varisindan hemen sonra columbia universite sine fizik profesoru olarak atandi.hahn ve strassmannnin 1939un baslarinda fissionu kesfinden sonra ikincil notronlarin yayilma ve zincirleme reaksiyon olasiligini hesapladi.bu calismalarina buyuk bir istekle devam etti ve bircok deneyden sonra kontrol altindaki ilk zincirleme reaksiyonu gerceklestirdi. bundan sonra atom bombasi yapimindaki sorunlarin asilmasinda onemli rol oynadi, manhattan projesi liderlerinden biriydi.
1944de fermi amerikan vatandasi oldu. ii. dunya savasindan sonra 1954 de olumune kadar surecek olan nukleer calismalari icin chicago universite sinden profesorluk teklifini kabul etti. burada yogunlugunu yuksek enerji fizigine verdi ve pion-nucleon etkilesimi calismalarina onculuk etti. yasaminin son yillarinda fermi kozmik isinlarin kaynagini arastirmakla gecirdi.sonunda kozmik isinlarin cok buyuk enerji kaynaklari oldugunu gosteren bir teori gelistirdi.
ferminin teorik ve deneysel fizigi konu alan bir cok yayimi vardir. bunlardan bazilari ,elektronik gazlarin istatistiginin hesabi ve pauli parcaciklarindan olusan gazlari konu alan "sulla quantizzazione del gas perfetto monoatomico", rend. accad. naz. lincei, 1935, atomun istatistiksel modelini(thomas-fermi atom modeli) ve atomik ozelliklerin hesaplanmasinda yeni bir yaklasimi(semiquantitative method) inceleyen quantentheorie und chemie, , leipzig, 1928, "uber die magnetischen momente der atomkerne", z. phys., 1930, "tentativo di una teoria dei raggi ß", ricerca scientifica, 1933 sayilabilir.
ona nobel odulu yavas notronlarin yarattigi radyasyon ve nukleer enerji alanindaki calismalarindan dolayi verildi. profesor fermi laura capon ile 1928de evlendi.giulio adinda bir oglu nella adinda bir kizi vardir. bos zamanlarinda yurumeyi,tirmanmayi ve kis sporlarini severdi. 29 kasim 1954de chicagoda oldu.
kaynak : nobel fizik odulleri
michael faraday (1791-1867)
fradayin babasi ingilterenin kuzeyinden 1791 basinda newington koyune is aramak amaciyla gelmis bir demirci idi. annesi faradayin zorluklarla dolu cocukluk doneminde ona duygusal yonden buyuk destek olmus, sakin ve akilli bir koylu kadindi.babalari cogu zaman hasta olan ve is bulmakta zorluk ceken faraday ve uc kardesinin cocuklugu yari ac yari tok gecti.
aile sandemancilar adli kucuk bir hiristiyan tarikatinin uyesiydi. faraday yasami boyunca bu inanctan guc almis, dogayi algilama ve yorumlamada bu inancin etkisi altinda kalmistir.
faraday cok yetersiz bir egitim gordu. butun egitimi kilisenin pazar okulunda ogrendigi okuma yazma ve biraz hesaptan ibaretti. kucuk yasta gazete dagiticisi olarak calismaya basladi. 14 yasinda ciftci ciragi oldu. ciltlenmek uzere getirilen kitaplari okuyarak bilgisini genisletmeye basladi. encyclopedia brtanicanin ucuncu baskisindaki elektrik maddesinden ozellikle etkilendi. eski siseler ve hurda parcalardan yaptigi basit bir elektrostatik uretecten yararlanarak deneyler yapmaya basladi. gene kendi yaptigi zayif bir volta pilini kullanarak elektrokimya deneyleri gerceklestrdi.
londradaki kraliyet enstutusunde sir humphrey davy tarafindan verilen kimya konferanslari icin bir bilet elde etmesi faradayin yasaminda donum noktasi oldu. konferanslarda tutdugu notlari ciltleyerek is isteyen bir mektupla birlikte davyye gonderdi. bir sure sonra laboratuvara yardimci olarak giren faraday, kimyayi caginin en buyuk deneysel kimyacilarindan biri olan davynin yaninda ogrenmek firsatini elde etmis oldu. 1820de faraday, davynin yanindan yardimcilik gorevinden ayrildi.
hans christian orsted, 1820de bir telden gecen elektrik akiminin tel cevresinde bir magnetik alan olusturdugunu bulmustu. fransiz fizikci andre marie ampere tel cevresinde olusan magnetik kuvvetin dairesel oldugunu gercektede tel cevresinde bir magnetik silindir olustugunu gosterdi. ve bu bulusun onemini ilk kavrayan faraday oldu. soyutlanmis bir magnetik kutup elde edilebilir ve akim tasiyan bir telin yakinina konursa telin cevresinde surekli olarak bir donme hareketi yapmasi gerekecekti. faraday ustun yetenegi ve deneysel calismadaki ustaligiyla bu gorusu dogrulayan bir aygit yapmayi basardi. elektrik enerjisini mekanik enerjiye donusturen bu aygit ilk elektrik motoru idi.
faraday bu deneyleri gerceklestrip sonuclarini bilim dunyasina sunarken elektrigin farkli bicimlerde ortaya cikan turlerinin niteligi konusunda kuskular belirdi. elektrikli yilan baliginin ve oteki elektrikli baliklarin saldigi, bir elektrostatik uretecin verdigi bir pilden yada elektromagnetik uretecten elde edilen elektrik akiskanlari birbirinin ayni miydi? yoksa bunlar farkli yasalara uyan farkli akiskanlar miydi? faraday arastirmalarini derinlestirince iki onemli bulus gerceklestirdi. elektriksel kuvvet kimyasal molekulleri, o gune degin sanildigi gibi uzaktan etkileyerek ayristirmiyordu, molekullerin ayrismasi iletken bir sivi ortamdan akim gecmesiyle ortaya cikiyordu. bu akim bir pilin kutuplarindan gelsede, yada ornegin havaya bosaliyor olsada boyleydi. ikinci olarak ayrisan madde miktari cozeltiden gecen elektrik miktarina dorudan bagimliydi. bu bulgular faraday i yeni bir elektrokimya kurami olusturmaya yoneltti. buna gore elektriksel kuvvet, molekulleri bir gerilme durumuna sokuyordu.
1839da elektrige iliskin yeni ve genel bir kuram gelistirdi. elektrik madde icinde gerilmeler olmasina yol acar. bu gerilmeler hizla ortadan kalkabiliyorsa gerilmenin ard arda ve periyodik bir bicimde hizla olusmasi bir dalga hareketi gibi madde icinde ilerler. boyle maddelere iletken adi verilir. yalitkanlar ise parcaciklarini yerlerinden koparmak icin cok yuksek degerde gerilmeler gerektiren maddelerdir.
sekiz yil boyunca araliksiz suren deneysel ve kuramsal calismalarin sonunda 1839da sagligi bozulan faraday bunu izleyen alti yil boyunca yaratici bir etkinlik gosteremedi. arastirmalarina ancak 1845te yeniden baslayabildi. 1855ten sonra faradayin zihinsel gucu azalmaya basladi.ara sira deneysel calismalar yaptigi oluyordu. kralice victoria bilime buyuk katkilarini goz onune alarak faradaya hampton courtta bir ev bagisladi.
fradayin babasi ingilterenin kuzeyinden 1791 basinda newington koyune is aramak amaciyla gelmis bir demirci idi. annesi faradayin zorluklarla dolu cocukluk doneminde ona duygusal yonden buyuk destek olmus, sakin ve akilli bir koylu kadindi.babalari cogu zaman hasta olan ve is bulmakta zorluk ceken faraday ve uc kardesinin cocuklugu yari ac yari tok gecti.
aile sandemancilar adli kucuk bir hiristiyan tarikatinin uyesiydi. faraday yasami boyunca bu inanctan guc almis, dogayi algilama ve yorumlamada bu inancin etkisi altinda kalmistir.
faraday cok yetersiz bir egitim gordu. butun egitimi kilisenin pazar okulunda ogrendigi okuma yazma ve biraz hesaptan ibaretti. kucuk yasta gazete dagiticisi olarak calismaya basladi. 14 yasinda ciftci ciragi oldu. ciltlenmek uzere getirilen kitaplari okuyarak bilgisini genisletmeye basladi. encyclopedia brtanicanin ucuncu baskisindaki elektrik maddesinden ozellikle etkilendi. eski siseler ve hurda parcalardan yaptigi basit bir elektrostatik uretecten yararlanarak deneyler yapmaya basladi. gene kendi yaptigi zayif bir volta pilini kullanarak elektrokimya deneyleri gerceklestrdi.
londradaki kraliyet enstutusunde sir humphrey davy tarafindan verilen kimya konferanslari icin bir bilet elde etmesi faradayin yasaminda donum noktasi oldu. konferanslarda tutdugu notlari ciltleyerek is isteyen bir mektupla birlikte davyye gonderdi. bir sure sonra laboratuvara yardimci olarak giren faraday, kimyayi caginin en buyuk deneysel kimyacilarindan biri olan davynin yaninda ogrenmek firsatini elde etmis oldu. 1820de faraday, davynin yanindan yardimcilik gorevinden ayrildi.
hans christian orsted, 1820de bir telden gecen elektrik akiminin tel cevresinde bir magnetik alan olusturdugunu bulmustu. fransiz fizikci andre marie ampere tel cevresinde olusan magnetik kuvvetin dairesel oldugunu gercektede tel cevresinde bir magnetik silindir olustugunu gosterdi. ve bu bulusun onemini ilk kavrayan faraday oldu. soyutlanmis bir magnetik kutup elde edilebilir ve akim tasiyan bir telin yakinina konursa telin cevresinde surekli olarak bir donme hareketi yapmasi gerekecekti. faraday ustun yetenegi ve deneysel calismadaki ustaligiyla bu gorusu dogrulayan bir aygit yapmayi basardi. elektrik enerjisini mekanik enerjiye donusturen bu aygit ilk elektrik motoru idi.
faraday bu deneyleri gerceklestrip sonuclarini bilim dunyasina sunarken elektrigin farkli bicimlerde ortaya cikan turlerinin niteligi konusunda kuskular belirdi. elektrikli yilan baliginin ve oteki elektrikli baliklarin saldigi, bir elektrostatik uretecin verdigi bir pilden yada elektromagnetik uretecten elde edilen elektrik akiskanlari birbirinin ayni miydi? yoksa bunlar farkli yasalara uyan farkli akiskanlar miydi? faraday arastirmalarini derinlestirince iki onemli bulus gerceklestirdi. elektriksel kuvvet kimyasal molekulleri, o gune degin sanildigi gibi uzaktan etkileyerek ayristirmiyordu, molekullerin ayrismasi iletken bir sivi ortamdan akim gecmesiyle ortaya cikiyordu. bu akim bir pilin kutuplarindan gelsede, yada ornegin havaya bosaliyor olsada boyleydi. ikinci olarak ayrisan madde miktari cozeltiden gecen elektrik miktarina dorudan bagimliydi. bu bulgular faraday i yeni bir elektrokimya kurami olusturmaya yoneltti. buna gore elektriksel kuvvet, molekulleri bir gerilme durumuna sokuyordu.
1839da elektrige iliskin yeni ve genel bir kuram gelistirdi. elektrik madde icinde gerilmeler olmasina yol acar. bu gerilmeler hizla ortadan kalkabiliyorsa gerilmenin ard arda ve periyodik bir bicimde hizla olusmasi bir dalga hareketi gibi madde icinde ilerler. boyle maddelere iletken adi verilir. yalitkanlar ise parcaciklarini yerlerinden koparmak icin cok yuksek degerde gerilmeler gerektiren maddelerdir.
sekiz yil boyunca araliksiz suren deneysel ve kuramsal calismalarin sonunda 1839da sagligi bozulan faraday bunu izleyen alti yil boyunca yaratici bir etkinlik gosteremedi. arastirmalarina ancak 1845te yeniden baslayabildi. 1855ten sonra faradayin zihinsel gucu azalmaya basladi.ara sira deneysel calismalar yaptigi oluyordu. kralice victoria bilime buyuk katkilarini goz onune alarak faradaya hampton courtta bir ev bagisladi.
albert einstein (1879-1955)
albert einstein almanyanin ulm kasabasinda 14 mart 1879 da dogdu. alti hafta sonra ailesi munihe yerlesti ve luitpoldda okula basladi.albert daha sonra italyaya gitti ,egitimine isvicre aarauda devam etti. 1896 da zurih federal politeknik okuluna fizik ve matematik ogretmeni olmak icin girdi. 1901 de diplomasini aldi ve isvicre vatandasi oldu.
ogretmen olarak is bulamadigi icin isvicre patent ofisinde teknik asistan olarak goreve basladi 1905 de doktorasini aldi. patent ofisinde calistigi surede onemli calismalar yapti.1908de privatdozent(bern)e atandi. 1909 da zurihte profesor oldu. 1911de teorik fizik profesoru olarak praga gitti.bir yil sonra ayni gorevle zurihe geri dondu.berlin universitesinin kaise wilhelm fizik enstutusunde 1914de yonetici olarak gorev yapti.ayni yil alman vatandasi oldu. 1933de politik nedenlerden alman vatandasligindan cikti. amerika princeton universite sinde teorik fizik profesoru oluncaya kadar berlinde yasadi. 1940da amerikan vatandasi oldu.1945 yilinda princetondaki gorevinden emekli oldu.
ii. dunya savasindan sonra einstein dunya siyasetinde onemli bir kisilik olarak ortaya cikti. israilden baskanlik teklifi aldi ve redetti. sonra dr chaim weizmannla jarusalemde hebrew universite sinin kurulmasina yardimci oldu.
einstein bilimsel calismalarinin daha basinda newton mekaniginin yetersizligini anladi. onun ozel gorecelik kurami mekanigin kurallari ile elektromanyetigin kurallarini bagdastirmaya calismasindan dogmustur. statik mekanigin klasik problemlerine, quantum mekanigi ile aciklamalar getirmeye calisti.bu yaklasim molekullerin brownian hareketine aciklik getirdi.dusuk radyasyonlu isigin isisal ozelliklerini inceledi.ve onun bu gozlemleri photon teorisini yaratti.
berlindeki ilk gunlerinde ozel gorecelik teorisinin dogru olarak izah edilebilmesi icin yercekimi teorisinide kapsamasi gerektigini fark etti. 1916da ilk defa genel gorecelik kuramini yayinladi.bu sirada radyasyon teorisi ve statik mekanik ile de ilgileniyordu.
1920lerde einstein, quantum teorisinin olasilik teorisi ile aciklanmasi uzerinde calisirken asil yogunlugunu birlesik alanlar teorisi uzerine verdi.tek atomlu gazlarin quantum mekanigi ile statik mekanige katkida bulundu. ayrica atomic gecis olasiligi ve goreceli evrenbilim alaninda degerli calismalari oldu.
emekli olduktan sonra fizigin belli basli alanlarini birlestirmeye calisti.onun onemli bazi bilimsel calismalari special theory of relativity (1905), relativity (ingilizce cevrimi, 1920 ve 1950), general theory of relativity (1916), investigations on theory of brownian movement (1926), ve the evolution of physics (1938). bilimsel olmayan calismalari, about zionism (1930), why war? (1933), my philosophy (1934), and out of my later years (1950) olarak sayilabilir.
albert einstein bir cok amerikan ve avrupa universitesinden onursal doktora odulu aldi.1920 lerde amerika, avrupa ve uzak doguda dersler verdi. dunyanin belli basli butun akademilerinin uyelik ve fahri uyeliklerine kabul edildi. calismalarindan dolayi bircok odul aldi. bunlardan bazilari 1925de londradaki royal society nin copley madalyasi ve 1935de franklin institute deki franklin madalyasidir.
einsteinin yetileri onu entellektuel bir yalnizlikta ikamete zorlamistir. muzik dinlemek hayatinda onemli rol oynamistir. mileva maritsch ile 1901de evlendi ve iki oglu oldu. bir sure sonra da ayrildilar, sonra kuzeni elsa ile evlendi. elsa 1936da oldu.
einstein 1955 de 18 nisan da princeton new jersey de oldu.
albert einstein almanyanin ulm kasabasinda 14 mart 1879 da dogdu. alti hafta sonra ailesi munihe yerlesti ve luitpoldda okula basladi.albert daha sonra italyaya gitti ,egitimine isvicre aarauda devam etti. 1896 da zurih federal politeknik okuluna fizik ve matematik ogretmeni olmak icin girdi. 1901 de diplomasini aldi ve isvicre vatandasi oldu.
ogretmen olarak is bulamadigi icin isvicre patent ofisinde teknik asistan olarak goreve basladi 1905 de doktorasini aldi. patent ofisinde calistigi surede onemli calismalar yapti.1908de privatdozent(bern)e atandi. 1909 da zurihte profesor oldu. 1911de teorik fizik profesoru olarak praga gitti.bir yil sonra ayni gorevle zurihe geri dondu.berlin universitesinin kaise wilhelm fizik enstutusunde 1914de yonetici olarak gorev yapti.ayni yil alman vatandasi oldu. 1933de politik nedenlerden alman vatandasligindan cikti. amerika princeton universite sinde teorik fizik profesoru oluncaya kadar berlinde yasadi. 1940da amerikan vatandasi oldu.1945 yilinda princetondaki gorevinden emekli oldu.
ii. dunya savasindan sonra einstein dunya siyasetinde onemli bir kisilik olarak ortaya cikti. israilden baskanlik teklifi aldi ve redetti. sonra dr chaim weizmannla jarusalemde hebrew universite sinin kurulmasina yardimci oldu.
einstein bilimsel calismalarinin daha basinda newton mekaniginin yetersizligini anladi. onun ozel gorecelik kurami mekanigin kurallari ile elektromanyetigin kurallarini bagdastirmaya calismasindan dogmustur. statik mekanigin klasik problemlerine, quantum mekanigi ile aciklamalar getirmeye calisti.bu yaklasim molekullerin brownian hareketine aciklik getirdi.dusuk radyasyonlu isigin isisal ozelliklerini inceledi.ve onun bu gozlemleri photon teorisini yaratti.
berlindeki ilk gunlerinde ozel gorecelik teorisinin dogru olarak izah edilebilmesi icin yercekimi teorisinide kapsamasi gerektigini fark etti. 1916da ilk defa genel gorecelik kuramini yayinladi.bu sirada radyasyon teorisi ve statik mekanik ile de ilgileniyordu.
1920lerde einstein, quantum teorisinin olasilik teorisi ile aciklanmasi uzerinde calisirken asil yogunlugunu birlesik alanlar teorisi uzerine verdi.tek atomlu gazlarin quantum mekanigi ile statik mekanige katkida bulundu. ayrica atomic gecis olasiligi ve goreceli evrenbilim alaninda degerli calismalari oldu.
emekli olduktan sonra fizigin belli basli alanlarini birlestirmeye calisti.onun onemli bazi bilimsel calismalari special theory of relativity (1905), relativity (ingilizce cevrimi, 1920 ve 1950), general theory of relativity (1916), investigations on theory of brownian movement (1926), ve the evolution of physics (1938). bilimsel olmayan calismalari, about zionism (1930), why war? (1933), my philosophy (1934), and out of my later years (1950) olarak sayilabilir.
albert einstein bir cok amerikan ve avrupa universitesinden onursal doktora odulu aldi.1920 lerde amerika, avrupa ve uzak doguda dersler verdi. dunyanin belli basli butun akademilerinin uyelik ve fahri uyeliklerine kabul edildi. calismalarindan dolayi bircok odul aldi. bunlardan bazilari 1925de londradaki royal society nin copley madalyasi ve 1935de franklin institute deki franklin madalyasidir.
einsteinin yetileri onu entellektuel bir yalnizlikta ikamete zorlamistir. muzik dinlemek hayatinda onemli rol oynamistir. mileva maritsch ile 1901de evlendi ve iki oglu oldu. bir sure sonra da ayrildilar, sonra kuzeni elsa ile evlendi. elsa 1936da oldu.
einstein 1955 de 18 nisan da princeton new jersey de oldu.
nikola teslaya yaptigi eziyetlerden dolayi sevmedigim sahsiyet.
thomas alva edison (1847-1931)
yedi yasindayken ailesiyle birlikte michigandaki port hurona yerlesen edison, ilkogrenimine burada basladiysada yaklasik uc ay sonra algilamasinin yavasligi nedeniyle okuldan uzaklastirildi. bundan sonraki uc yil boyunca ozel bir ogretmen tarafindan egitildi. son derece merakli ve yaratici kisilige sahip bir cocuk olan edison, 10 yasina geldiginde kendisini fizik ve kimya kitaplarina verdi.
bu arada evlerinin kilerinde bir kimya laboratuvari kurdu. ozellikle kimya deneylerine ve volta kaplarindan elektrik akimi elde etmeye yonelik arastirmalara ilgi duydu; bir sure sonra kendi basina bir telgraf aleti yapti ve mors alfabesini ogrendi. o gunlerde gecirdigi agir bir hastalik sonucu kulaklari agir isitmeye basladi.
oniki yasina geldiginde ailesine yardim etmek icin port huron ile detroit arasinda calisan trende gazete satmaya baslayan edison, evlerindeki laboratuvarini trenin yuk vagonuna tasiyarak, calismalarini burada surdurdu.bu donemde edison, michael faradayin experimental research in electricity adli yapitini okudu ve derinden etkilendi. bunun uzerine bir yandan faradayin deneylerini tekrarladi bir yandanda kendi deneylerine agirlik vererek daha duzenli calismaya ve notlar tutmaya basladi. 1868de kendine atolye kurdu. ayni yil gelistirdigi elektrikli bir oy kayit makinasinin patentini aldi. aygit oldukca ilgi topladi ama kimse tarafindan satin alinmadi. tum parasini yitiren edison borc icinde bostondan ayrilarak new yorka yerlesti. edisonun sansi altin borsasinin duzenlenmesinde kullanilan telgrafin bozulmasi uzerine dondu. borsa yetkililerinin istemi uzerine aygiti ustaca tamir eden edison, western union telegraph companyden gelistirilmekte olan telgrafli kayit aygitlari uzerinde yetkinlestirme calismasi yapma onerisi aldi. bunun uzerine bir arkadasi ile birlikte edison universal stock printer muhendislik sirketini kurdu. ve sattigi patentlerle kisa surede onemlice bir servet edindi. bu parayla new jerseydeki newarkta bir imalathane kurarak telgraf ve telem aygitlari uretmeye basladi. bir sure sonra imalathanesini kapatarak new jerseydeki menlo parkta bir arastirma laboratuvari kurdu ve tum zamanini yeni buluslar yapmaya yonelik calismalara ayirdi.
1876da graham bellin gelistirdigi konusan telgraf uzerinde calismaya basladi. aygita karbondan bir iletici ekleyerek telefonu yetkinlestirdi. ses dalgalarinin dinamigi uzerine yaptigi bu calismalardan yararlanarak 1877de sesi kaydedip yineleyebilen gramafonu gelistirdi. genis yanki uyandiran bu bulusu ununun uluslar arasi duzeyde yayilmasina neden oldu.
1878de william wallacein yaptigi 500 mum gucundeki ark lambasindan etkilenen edison, bundan daha guvenli olan ve daha ucuz bir yontemle calisan yeni bir elektrik lambasini gelistirme calismasina giristi. bu amacla actigi bir kampanyanin yardimiyla onde gelen isadamlarinin parasal destegini sagladi ve edison electric light companyyi kurdu. oksijenle yanan elektrik arki yerine havasi bosaltilmis bir ortamda(vakum) isik yayan ve dusuk akimla calisan bir ampul yapmayi tasarliyordu. bu amacla 13 ay boyunca flaman olarak kullanabilecegi bir metal tel yapmaya ugrasti. sonunda 21 ekim 1879da ozel yuksek voltajli elektrik ureteclerinden elde ettigi akimla calisan karbon flamanli elektrik ampulunu halka tanitti. uc yil sonra new york sokaklari bu lambalarla aydinlanacakti.
1887de menlo parktan new jerseydeki west orangea tasinan edison burada onceki laboratuvarlarinin on kati buyuklugunde edison laboratuvarini acti. 1890lara dogru uzun erimli iletime daha uygun olan alternatif akim gelistirildi. dogru akimin ustunlugune inanan edison, bir kampanya baslatarak kamuoyunu, yuksek gerilimli alternatif akim sistemlerinin son derece tehlikeli oldugu yolunda uyarmaya calisti. 1892de ise edison general electric companynin denetimini yitirdi.ve sirketi general electric company ile birlesti.
iki kez evlenen edisonun alti cocugu oldu. yasaminin sonuna degin yeni buluslar yapmak icin ugras verdi
yedi yasindayken ailesiyle birlikte michigandaki port hurona yerlesen edison, ilkogrenimine burada basladiysada yaklasik uc ay sonra algilamasinin yavasligi nedeniyle okuldan uzaklastirildi. bundan sonraki uc yil boyunca ozel bir ogretmen tarafindan egitildi. son derece merakli ve yaratici kisilige sahip bir cocuk olan edison, 10 yasina geldiginde kendisini fizik ve kimya kitaplarina verdi.
bu arada evlerinin kilerinde bir kimya laboratuvari kurdu. ozellikle kimya deneylerine ve volta kaplarindan elektrik akimi elde etmeye yonelik arastirmalara ilgi duydu; bir sure sonra kendi basina bir telgraf aleti yapti ve mors alfabesini ogrendi. o gunlerde gecirdigi agir bir hastalik sonucu kulaklari agir isitmeye basladi.
oniki yasina geldiginde ailesine yardim etmek icin port huron ile detroit arasinda calisan trende gazete satmaya baslayan edison, evlerindeki laboratuvarini trenin yuk vagonuna tasiyarak, calismalarini burada surdurdu.bu donemde edison, michael faradayin experimental research in electricity adli yapitini okudu ve derinden etkilendi. bunun uzerine bir yandan faradayin deneylerini tekrarladi bir yandanda kendi deneylerine agirlik vererek daha duzenli calismaya ve notlar tutmaya basladi. 1868de kendine atolye kurdu. ayni yil gelistirdigi elektrikli bir oy kayit makinasinin patentini aldi. aygit oldukca ilgi topladi ama kimse tarafindan satin alinmadi. tum parasini yitiren edison borc icinde bostondan ayrilarak new yorka yerlesti. edisonun sansi altin borsasinin duzenlenmesinde kullanilan telgrafin bozulmasi uzerine dondu. borsa yetkililerinin istemi uzerine aygiti ustaca tamir eden edison, western union telegraph companyden gelistirilmekte olan telgrafli kayit aygitlari uzerinde yetkinlestirme calismasi yapma onerisi aldi. bunun uzerine bir arkadasi ile birlikte edison universal stock printer muhendislik sirketini kurdu. ve sattigi patentlerle kisa surede onemlice bir servet edindi. bu parayla new jerseydeki newarkta bir imalathane kurarak telgraf ve telem aygitlari uretmeye basladi. bir sure sonra imalathanesini kapatarak new jerseydeki menlo parkta bir arastirma laboratuvari kurdu ve tum zamanini yeni buluslar yapmaya yonelik calismalara ayirdi.
1876da graham bellin gelistirdigi konusan telgraf uzerinde calismaya basladi. aygita karbondan bir iletici ekleyerek telefonu yetkinlestirdi. ses dalgalarinin dinamigi uzerine yaptigi bu calismalardan yararlanarak 1877de sesi kaydedip yineleyebilen gramafonu gelistirdi. genis yanki uyandiran bu bulusu ununun uluslar arasi duzeyde yayilmasina neden oldu.
1878de william wallacein yaptigi 500 mum gucundeki ark lambasindan etkilenen edison, bundan daha guvenli olan ve daha ucuz bir yontemle calisan yeni bir elektrik lambasini gelistirme calismasina giristi. bu amacla actigi bir kampanyanin yardimiyla onde gelen isadamlarinin parasal destegini sagladi ve edison electric light companyyi kurdu. oksijenle yanan elektrik arki yerine havasi bosaltilmis bir ortamda(vakum) isik yayan ve dusuk akimla calisan bir ampul yapmayi tasarliyordu. bu amacla 13 ay boyunca flaman olarak kullanabilecegi bir metal tel yapmaya ugrasti. sonunda 21 ekim 1879da ozel yuksek voltajli elektrik ureteclerinden elde ettigi akimla calisan karbon flamanli elektrik ampulunu halka tanitti. uc yil sonra new york sokaklari bu lambalarla aydinlanacakti.
1887de menlo parktan new jerseydeki west orangea tasinan edison burada onceki laboratuvarlarinin on kati buyuklugunde edison laboratuvarini acti. 1890lara dogru uzun erimli iletime daha uygun olan alternatif akim gelistirildi. dogru akimin ustunlugune inanan edison, bir kampanya baslatarak kamuoyunu, yuksek gerilimli alternatif akim sistemlerinin son derece tehlikeli oldugu yolunda uyarmaya calisti. 1892de ise edison general electric companynin denetimini yitirdi.ve sirketi general electric company ile birlesti.
iki kez evlenen edisonun alti cocugu oldu. yasaminin sonuna degin yeni buluslar yapmak icin ugras verdi
tadi igren olan ve agzi fena kokutan fast food yiyecek.
savcilik karari olmadan, kimsenin adresi, telefonu ve kimlik bilgileri edinilemez. aksi taktirde suc islenmis olur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?