pink-floyd efsanesinin baba beyinlerinden birisidir kendisi.
bilgic kisisi; en dertli anlarda baskasinin baskalari hakkinda yazdigi siir ve hikayeleri okumaktan sa, baskalarinin baskalari icin yaptigi sozlu sarkilari dinlemekten se;- david gilmour bir solo attirsin da simdi, bende hic kimseninkine benzemeyen dertlerimi bu ritmlerin yankisi altinda kendi kendime dusuneyim, onlarla kahrolup cosayim hevesi ile sectigi, her seferinde ruhunun dalgalarini, kendi benligine kavusturdugu kendi kutsal tercihidir.
bu olayi iyice asmis, artik tibb-i terimler kullanilarak, baska bir isim altinda incelenmesi gereken tipler de vardir.
ornek;
evin erkegi pozisyonundaki insan, karisinin, eve surekli hanim arkadaslarini davet edip, onlara yaptigi ikramlarin, aile butcesini sarstigi yolunda, surekli imalarda ve baskilarda bulunmaktadir. hatta, gelen misafirlerin zirt pirt, kapinin zilini bile calmalarinin yarattigi elektrik ziyanindan bile bahsedecek duruma gelmis insandir, bu kisi ayni zamanda.
ornek;
evin erkegi pozisyonundaki insan, karisinin, eve surekli hanim arkadaslarini davet edip, onlara yaptigi ikramlarin, aile butcesini sarstigi yolunda, surekli imalarda ve baskilarda bulunmaktadir. hatta, gelen misafirlerin zirt pirt, kapinin zilini bile calmalarinin yarattigi elektrik ziyanindan bile bahsedecek duruma gelmis insandir, bu kisi ayni zamanda.
paylasilan sirlar; sir olmaktan cikan, ’keske soylemese mi idim’ dertlerine salan hedelerdir kisiyi, ayni zamanda.
(bkz: sirlarin sir olarak kalabilme ihtimali)
(bkz: sirlarin sir olarak kalabilme ihtimali)
derin pembe, ben boyle diyorum ve sonsuz bir baglilikla bu themeyi kullaniyorum. bir de diger themelerden performans olarak da daha guclu oldugunu farkediyorum. hic beklemeden aciliyor sayfalar onun icindeyken. bu theme, renklerinden dolayi sevginin ilahi gucuyle mi yukludur? bilemiyorum. bu iste bir keramet var ama... sevgiden dir, sen seviyorsun ya bu themeyi ondandir diyorum, kendi kendime.
bu sahis halktan biriyim imajiyla jargonunu surdurmektedir- olabilir, hepimiz halkin bir parcasi degil miyizdir- bu ayricalik midir kisi icin- yasanmis huzunleri degil, yasanma ihtimali olan huzunleri okuyorum misralarinda- gariban edebiyati yapiyor ama kendisi asla bir gariban degil gibi- ask-i tarifleri sadece belki lise duzeyi ogrencilerin etkilenecekleri turden- acemi ve cok yalin- hedef kitlesi gencler ama onlari huzunlerin icine sokup, derinlere cekmeyi ve oradan cikmamalari oneren icermeleri var- okuduklarinda; allah belami verse de bir daha gun yuzu gormesem gibi bir hisse kapilmasi saglaniyor bu kitlenin- caresizliklerin icinden sakin cikma, cikarsan beni okumazsin ben de para kazanamam amaci tasiyor yazilari.
edit: bilgic kisisi; yazar hakkinda, hic bir tv. programi seyretmemis, hic bir kitabini almamis bir kac hikaye ve siirini okumak yoluyla bu kadar yuzeysel bir yorum yapabilmistir. yazari seven, benimseyen insanlarin da affina siginarak diyor ki; yuzeysel yorum yazmak bostur, ama yuzeysel bir edebiyat takilani hakkinda daha derin yorum yazmak icin, onu daha fazla okuyup daha fazla kahir olmanin da alemi yoktur. bazen tek bir siir bile ele verebilir ip uclarini
edit: bilgic kisisi; yazar hakkinda, hic bir tv. programi seyretmemis, hic bir kitabini almamis bir kac hikaye ve siirini okumak yoluyla bu kadar yuzeysel bir yorum yapabilmistir. yazari seven, benimseyen insanlarin da affina siginarak diyor ki; yuzeysel yorum yazmak bostur, ama yuzeysel bir edebiyat takilani hakkinda daha derin yorum yazmak icin, onu daha fazla okuyup daha fazla kahir olmanin da alemi yoktur. bazen tek bir siir bile ele verebilir ip uclarini
coban kisisinin caldigi kaval melodilerini en derin duygularla dinleyip uzaklara bakan- surekli yemek ve gevis getirmek suretiyle omur geciren diger koyunlardan, ayri takilan- sadece aciktiginda yiyen- bir sekilde yok olan arkadaslarinin arkasindan yas tutan, onlarin hayat sahnesinden cekildiklerini farkedebilen- cobanla pek alip verdigi olmayan- asil surunun basindaki kopek hayvanina gizli gizli icerleyen- bu kader zincirinin nasil kirilabilecegini konusunda en azindan kafa yoran- bosver, ben sadece bir koyunum banane demeyen- kabul etse de etmese de disardan bakildiginda tipki digerleri gibi, ayni surunun icinde bir koyun panaromasina sahip olmaktan nefret eden- dusuncelerini yazilara dokemedigine, diger folozoflari okuyamadigina yanan- melemesinde dalga dalga isyan yaygarasi bulunan- evrensellik cizgisini dusunce boyutunda yakalamis-yuregi sevgi ve askla dolu-ruhunu satmamis koyun modelidir.
kendi editorumuzun ve de sozluk yoneticilerinin de gozunden kacmis eski hatali bir baslik. kendi imkanlarimizla duzeltemeyecegimize gore bir iyilik dusunulecektir diye umdugum basliktir ayni zamanda. ayrica boyle bir baslik acmis olmanin sartlari ortadan kalkmis, entryde ima edilen herkes, kendi durumuna razi hale gelmistir hayatin icinde. bu baslik, zaman ve mana asimina ugramistir.
evet simitci hakkinda bildigim demeyeyim de hatirladigim bir sey var.
bilgic kisisi; bir tarihte durakta otobus beklemektedir. bu esnada tam da orada durmus, "hade simiiit, sicaynaaaan, sicaynaaan yeni geldi bunlaaaar" seklinde nidalarla bagiran bir simitci vardir.
simitcinin bagirdigi yerin arkasinda da bir kucuk apartman, apartmanda da yonetici sabri beyin ucuncu katta oturan bir versiyonu; simitciye kizarak, daha once de onu uyardigini, burada durup bagirmamasini hastasi olan, cocugu olan sakinlerin rahatsiz olduguna dair, laflar etmektedir. simitci itiraz etmez, tablasini basina alir yeniden ve tam yuruyecegi sirada sabri beyin versiyonu tarafindan, balkondan sert bir toprak parcasi atilmak suretiyle simit tablasina isabet ettirilir. simitci, iste o anda tablasini yere koyar bakar ki atilan toprak parcasi dagilmis, butun simitlerin uzeri toprakla kaplanmistir.
iste bilgicin hafizasindan bir omur boyu gitmeyecek, ve toprakli simitlerden en az on tane almak suretiyle simitciyi teselli ettigi andir bu an; soyle seslenmistir simitci malum kisiye;
-beyim beyim, ekmek teknemi taslayacagina, bana kur$un atsaydin keske...
bilgic kisisi; bir tarihte durakta otobus beklemektedir. bu esnada tam da orada durmus, "hade simiiit, sicaynaaaan, sicaynaaan yeni geldi bunlaaaar" seklinde nidalarla bagiran bir simitci vardir.
simitcinin bagirdigi yerin arkasinda da bir kucuk apartman, apartmanda da yonetici sabri beyin ucuncu katta oturan bir versiyonu; simitciye kizarak, daha once de onu uyardigini, burada durup bagirmamasini hastasi olan, cocugu olan sakinlerin rahatsiz olduguna dair, laflar etmektedir. simitci itiraz etmez, tablasini basina alir yeniden ve tam yuruyecegi sirada sabri beyin versiyonu tarafindan, balkondan sert bir toprak parcasi atilmak suretiyle simit tablasina isabet ettirilir. simitci, iste o anda tablasini yere koyar bakar ki atilan toprak parcasi dagilmis, butun simitlerin uzeri toprakla kaplanmistir.
iste bilgicin hafizasindan bir omur boyu gitmeyecek, ve toprakli simitlerden en az on tane almak suretiyle simitciyi teselli ettigi andir bu an; soyle seslenmistir simitci malum kisiye;
-beyim beyim, ekmek teknemi taslayacagina, bana kur$un atsaydin keske...
klavye sorunsalina takilmis bir baslik ornegi cikmistir. asli soyledir; "bunlar ma$adir ma$a"
ulkemizde artik, uyusturucu olayi neredeyse, ilkogretim okullarinda, ders esnasinda birisinin sinifin kapisini calip;
- pardon hocam arkadasa bakmistim da bir alisverisimiz vardi kendisiyle.
deyip, elindeki paketi, gosterek ilgili kisiyi sinifin disina cagirmasi, boyutlarina ulasmistir. emniyet teskilati, butun bu torbaci tabir edilen tipleri toplamaktadir, lakin sorunun kaynagi disardadir, icerde degildir. birileri vardir uluslarasi capta bu isi yapmaktadirlar, polisin yakaladiklari ise sadece ma$alardir. onlara olayin kaynagi hakkinda asla bilgi verilmez. girerler cikarlar hapise, gene bildikleri malum isi yaparlar. delik kapatilamayinca kapan kurmakla farelerle basa cikilabilir mi?
peki gencleri bu olaylardan uzak tutmak icin, bir seyler yapma olanagi yok mudur. sadece soylemci olmaktan oteye gecemeyen bazi uygulamalar yapilir gostermelik olarak, bu da ancak o kadar etkili olur. dunyanin diger ulkelerinde de ayni sorun vardir. ama gelismis tabir edilen ulkelerde,bu mucadeleye cocuklar cok kucukken gostermelik olarak degil, getirip cocugun burnuna bu maddeleri dayayacak kadar gostererek, onlari tanimasini ve nefret etmesini saglayacak kadar, uzerinde dururlar bu olayin. ve saglam aile yapisinin, bunalimdan uzak, bu arayislara gerek duymayacak kadar saglam kisilik yapisinda cocuklar yetismesindeki onemini vurgularlar her firsatta. peki ne olur, bunlardan da o yollara sapanlar olur, ama asla kim kime-dum duma, sahipsiz bosluklar birakilmaz. devlet hersey icin guclu kilinmistir, yasalar insanlar icindir, onlarin refahi icindir. herkese esit olarak ve tovbe ettirecek agirliktaki cezalarla uygulanir.sadece ma$a olanlar yakalansa bile, omurlerinin sonuna kadar bir daha boyle bir alisveris yapamayacaklari seklinde dogduklarina pisman edilir.
edit:satirlarin sahibi bilgic, bu tip uygulamalara alismamis bir bilgic olarak, yukarida bahsi gecen gelismis ulkelerdeki uygulamalara; bunlar herseyi abartiyorlar, ota boka bile toplantilar duzenliyorlar seklindeki yakinmalarini artik; galiba, boyle olmasi gerekiyormus, biz bilememisiz seklinde duzeltmeye baslamistir.
ulkemizde artik, uyusturucu olayi neredeyse, ilkogretim okullarinda, ders esnasinda birisinin sinifin kapisini calip;
- pardon hocam arkadasa bakmistim da bir alisverisimiz vardi kendisiyle.
deyip, elindeki paketi, gosterek ilgili kisiyi sinifin disina cagirmasi, boyutlarina ulasmistir. emniyet teskilati, butun bu torbaci tabir edilen tipleri toplamaktadir, lakin sorunun kaynagi disardadir, icerde degildir. birileri vardir uluslarasi capta bu isi yapmaktadirlar, polisin yakaladiklari ise sadece ma$alardir. onlara olayin kaynagi hakkinda asla bilgi verilmez. girerler cikarlar hapise, gene bildikleri malum isi yaparlar. delik kapatilamayinca kapan kurmakla farelerle basa cikilabilir mi?
peki gencleri bu olaylardan uzak tutmak icin, bir seyler yapma olanagi yok mudur. sadece soylemci olmaktan oteye gecemeyen bazi uygulamalar yapilir gostermelik olarak, bu da ancak o kadar etkili olur. dunyanin diger ulkelerinde de ayni sorun vardir. ama gelismis tabir edilen ulkelerde,bu mucadeleye cocuklar cok kucukken gostermelik olarak degil, getirip cocugun burnuna bu maddeleri dayayacak kadar gostererek, onlari tanimasini ve nefret etmesini saglayacak kadar, uzerinde dururlar bu olayin. ve saglam aile yapisinin, bunalimdan uzak, bu arayislara gerek duymayacak kadar saglam kisilik yapisinda cocuklar yetismesindeki onemini vurgularlar her firsatta. peki ne olur, bunlardan da o yollara sapanlar olur, ama asla kim kime-dum duma, sahipsiz bosluklar birakilmaz. devlet hersey icin guclu kilinmistir, yasalar insanlar icindir, onlarin refahi icindir. herkese esit olarak ve tovbe ettirecek agirliktaki cezalarla uygulanir.sadece ma$a olanlar yakalansa bile, omurlerinin sonuna kadar bir daha boyle bir alisveris yapamayacaklari seklinde dogduklarina pisman edilir.
edit:satirlarin sahibi bilgic, bu tip uygulamalara alismamis bir bilgic olarak, yukarida bahsi gecen gelismis ulkelerdeki uygulamalara; bunlar herseyi abartiyorlar, ota boka bile toplantilar duzenliyorlar seklindeki yakinmalarini artik; galiba, boyle olmasi gerekiyormus, biz bilememisiz seklinde duzeltmeye baslamistir.
eger 50 karakter sorunsalina takilmasaydi soyle acilacak bir baslik idi bu hede;
"sozlugun kutsal anlamina ters dusecek,
ayni zamanda berbat oylariyla taranmis entryleri silmek"... seklinde devam edebilirdi eger 100 karakter potansiyeli bulunsa idi.
neyse aciklansin madem;
bilgicin cesitli ahval ve seriatler altinda girmis oldugu bazi, diger bir bilgice haslama, taslama, ayarlama, ayarlarla oynama tarzinda entryler vardir.
bu entryler normal olarak, ilgili bilgic veya ilgili bilgice sempatisi olan bir grup bilgicler dernegi tarafindan, sadece kinanmakmaksadiyla berbat oylariyla sivanmistir. lakin ayni entrye birden fazla, ayni kisi tarafindan berbat oyu verilmeyecegi kurali da mevcuttur. bu durumda ne yapilir karsiya alinan bilgicin entry arsivine girilir, dokunan dokunmayan, son hadiseyle ilgili olan ya da hic alaka olmayan butun entrylere bir anlamda ates edilmeye baslanir.
bu durumda ne yapacaktir bilgic kisisi; iki yol vardir.
sorun yaratan entryleri zaten sozlugun "kutsal anlami" icin de bir deger tasimadiklarini dusunup silmek yoluna gidecektir.
ikinci yol da; ayni silahlara burunup karsi ates acmaktir, eger barisci, uzlasmaci bir kimlik tasiyorsa bilgic bu ikinciyi kendine ters dusmemek icin denemeyecektir bile.
edit: umuyor ki bilgic, bu basligin altinda kim daha cesur tartismasi bekleyenler yanilacaklardir.
cesaret silahla degil kisinin kendine ve ilkelerine olan, guven ve bagliligiyla elde edilebilecek bir kavramdir. delikanli olmaya gerek yoktur, bu hede icin.
adam gibi adam olmak yeterlidir.
"sozlugun kutsal anlamina ters dusecek,
ayni zamanda berbat oylariyla taranmis entryleri silmek"... seklinde devam edebilirdi eger 100 karakter potansiyeli bulunsa idi.
neyse aciklansin madem;
bilgicin cesitli ahval ve seriatler altinda girmis oldugu bazi, diger bir bilgice haslama, taslama, ayarlama, ayarlarla oynama tarzinda entryler vardir.
bu entryler normal olarak, ilgili bilgic veya ilgili bilgice sempatisi olan bir grup bilgicler dernegi tarafindan, sadece kinanmakmaksadiyla berbat oylariyla sivanmistir. lakin ayni entrye birden fazla, ayni kisi tarafindan berbat oyu verilmeyecegi kurali da mevcuttur. bu durumda ne yapilir karsiya alinan bilgicin entry arsivine girilir, dokunan dokunmayan, son hadiseyle ilgili olan ya da hic alaka olmayan butun entrylere bir anlamda ates edilmeye baslanir.
bu durumda ne yapacaktir bilgic kisisi; iki yol vardir.
sorun yaratan entryleri zaten sozlugun "kutsal anlami" icin de bir deger tasimadiklarini dusunup silmek yoluna gidecektir.
ikinci yol da; ayni silahlara burunup karsi ates acmaktir, eger barisci, uzlasmaci bir kimlik tasiyorsa bilgic bu ikinciyi kendine ters dusmemek icin denemeyecektir bile.
edit: umuyor ki bilgic, bu basligin altinda kim daha cesur tartismasi bekleyenler yanilacaklardir.
cesaret silahla degil kisinin kendine ve ilkelerine olan, guven ve bagliligiyla elde edilebilecek bir kavramdir. delikanli olmaya gerek yoktur, bu hede icin.
adam gibi adam olmak yeterlidir.
biliyor muyuz acaba?
diye dusundugum bir anda, acmak onuruna eristigim basliktir.
-cagdas bir basbakanimiz olmaliydi
-o kisi durust olmaliydi
-yuzu aydinliga donuk olmaliydi
-halki ozumsemis birisi olmaliydi
-emegin ve emekcinin yaninda olmaliydi
-vatani, vatan yapan ilkelerden taviz vermemeliydi
-cesur hatta kahraman olmaliydi
-barisci olmaliydi, hatta onun beyaz guvercinleri bile olmaliydi
-yuregi sevgi dolu olmaliydi
-hatta siir bile yazmaliydi
-yabanci dillerde de ifade yetenegi olmaliydi
-popularite gibi memlekete zaman kaybettirecek luxleri olmamaliydi
-calmamaliydi, tirpanlamamaliydi
-devletin mali deniz dememeliydi
-dini siyasete alet edenlere kursulerden bagiracak kadar laik ve kararli olmaliydi
-ataturk ilkelerine bagli olmaliydi
bizim oldu boyle bir baskanimiz. su anda olum doseginde ve tanrinin ona acil sifa vermesi, bedenine ve ruhuna aci cektirmemesi icin dualar ediyoruz.
oldu evet oldu, bizim boyle bir basbakanimiz.
oldu da ne oldu, kiymetini bildik mi sanki,
gercekten, biz ne istedigimizi bildik mi
diye dusundugum bir anda, acmak onuruna eristigim basliktir.
-cagdas bir basbakanimiz olmaliydi
-o kisi durust olmaliydi
-yuzu aydinliga donuk olmaliydi
-halki ozumsemis birisi olmaliydi
-emegin ve emekcinin yaninda olmaliydi
-vatani, vatan yapan ilkelerden taviz vermemeliydi
-cesur hatta kahraman olmaliydi
-barisci olmaliydi, hatta onun beyaz guvercinleri bile olmaliydi
-yuregi sevgi dolu olmaliydi
-hatta siir bile yazmaliydi
-yabanci dillerde de ifade yetenegi olmaliydi
-popularite gibi memlekete zaman kaybettirecek luxleri olmamaliydi
-calmamaliydi, tirpanlamamaliydi
-devletin mali deniz dememeliydi
-dini siyasete alet edenlere kursulerden bagiracak kadar laik ve kararli olmaliydi
-ataturk ilkelerine bagli olmaliydi
bizim oldu boyle bir baskanimiz. su anda olum doseginde ve tanrinin ona acil sifa vermesi, bedenine ve ruhuna aci cektirmemesi icin dualar ediyoruz.
oldu evet oldu, bizim boyle bir basbakanimiz.
oldu da ne oldu, kiymetini bildik mi sanki,
gercekten, biz ne istedigimizi bildik mi
zeytinin cekirdegini yutmak sevaptir, seklinde bir hurafe de mevcuttur, toplumumuzda. eger bir kisi olmeden once zeytin yemis, hele de cekirdegini yutmus sa, bu kisinin kesin cennete gidegine inanilir.
ozellikle, vucut isisinin, cesitli rahatsizliklardayukselmesi durumunda bu yenen cekirdek gibi, midenin ogutemeyecegi hedeler, direk apandiste gitmekte vucutta artan hararetten dolayi, bagirsak veya diger organlarin delinmesi zarar gormesi, bu sekilde onlenmektedir.
dip not: hani olur da,bu hurafeye, dogrudur belki seklinde inanma olursa, apandist patlatma sonucuna gidecek ihtimal de, goz onunde bulundurulsun diye dusunup yazilmistir.
ozellikle, vucut isisinin, cesitli rahatsizliklardayukselmesi durumunda bu yenen cekirdek gibi, midenin ogutemeyecegi hedeler, direk apandiste gitmekte vucutta artan hararetten dolayi, bagirsak veya diger organlarin delinmesi zarar gormesi, bu sekilde onlenmektedir.
dip not: hani olur da,bu hurafeye, dogrudur belki seklinde inanma olursa, apandist patlatma sonucuna gidecek ihtimal de, goz onunde bulundurulsun diye dusunup yazilmistir.
kural bir-yoneticiler her zaman haklidir*
kural iki-yoneticilerin hakli olmadiklari zaman da, gene birinci kural gecerlidir
kural iki-yoneticilerin hakli olmadiklari zaman da, gene birinci kural gecerlidir
bazen bu calismalarda, resmen konustuguna tanik oluyoruz, fotograflarin. insani hayretlere dusurecek kadar mukemmel kurgulara rastlayabiliyoruz. asagida, kelimelerle cizmeye calisacagi kareler, bilgicin beynindeki begeni butonunu, gene muhteseme bastirmistir;
bu calismada; son derece kendi halinde, hatta tipsiz denilen turden, bir de bakimsiz, dort degisik erkek vesikalik fotografi alinmis. bu fotograflarin on cephesine bir kadinin elleri tarafindan acilan yuzuk kutusu obje olarak monte edilmis. ve yuzuk kutusunun icindeki elmas yuzuk ortaya ciktikca bu erkek portrelerinin birden bire nasil yakisikli bir hale geldigi goruluyor. yuzuk kutusunu acan kadinlarin gozundeki bakislar, baz alinarak temalandirilmis, bu photoshop calismasi, oldukca basarili orneklerinin icerisinde, karikatur ogeleri tasimasi ve bir gercege atifta bulunmasi sebebiyle, bu basligin altinda, sunulmak uzere secilmistir bilgic tarafindan.
(bkz: kroyum ama para bende)
bu calismada; son derece kendi halinde, hatta tipsiz denilen turden, bir de bakimsiz, dort degisik erkek vesikalik fotografi alinmis. bu fotograflarin on cephesine bir kadinin elleri tarafindan acilan yuzuk kutusu obje olarak monte edilmis. ve yuzuk kutusunun icindeki elmas yuzuk ortaya ciktikca bu erkek portrelerinin birden bire nasil yakisikli bir hale geldigi goruluyor. yuzuk kutusunu acan kadinlarin gozundeki bakislar, baz alinarak temalandirilmis, bu photoshop calismasi, oldukca basarili orneklerinin icerisinde, karikatur ogeleri tasimasi ve bir gercege atifta bulunmasi sebebiyle, bu basligin altinda, sunulmak uzere secilmistir bilgic tarafindan.
(bkz: kroyum ama para bende)
bilgicin, basligi gordugu an, bu icten davet karsisinda; sahi mi neden olmasin hemen geliyorum diyerek atladigi, kendisinin uzun zamandir-kahve icmeye gelir misin? tekliflerinden bunalmis oldugunu hissettigi zamandir ayni zamanda. memleket tadinda ve kokusunda olan bu davete, icabet edemiyecek olsa da tesekkurlerini sunmaktadir
bu cinslerin en sagduyulu, cagdas ve mantikli olanlari, kizinin mustakbel esiyle tanismak icin malum kisiyi teke tek, disarda bir yerde, raki sofrasina davet edendir ayni zamandakabul edilip icabet edildigi, varsayilan bu ortamda, butun taslarla butun hamleler denenir kizin aslinda ne kadar pasakli oldugu, sakar oldugu, vurdum duymaz ve kadir kiymet bilmez olduguguzelce anlatilir. dilini yutmus gibi hic konusmadan, sevdigi kizin babasi tarafindan, kiza cizilen bu profili bir turlu algilayamayanmustakbel damat adayina raki muhabbetinin sonunda, kizin babasi tarafindan son vurucu soru sorulur- butun bu sartlar altinda yine de kizimla evlenmek istediginden emin misin? kekelenerek zorla agizdan cikan evetcevabina karsilik kiz babasinin yorumu daha ilginctir.kendi dusen aglamaz- bu dakikadan sonra sana hosgeldin aileye demek duser bana...
bir orman yangini sonrasinda hasar tespiti icin calismalar yapan ekip, ormanin ortasinda, bir dalgicin cesediyle karsilasmislardir. denize olan mesafesi kilometrelerce olan bu yerde, dalgicin ne maksatla bulundugunu cozmeye calismak icin butun emniyet teskilati seferber olmus. nihayetinde bu kisinin kimligi belirlenmistir. meslegi dalgiclik olan sahis, orman yangininin meydana geldigi gun deniz altinda avlanmakta imis.
oyle diyelim, sakin sakin baliklari avlarken neye ugradigini sasirmis. cunku yangin sondurme helikopterinin yangina su tasimak icin, denize sarkitilan kepcesi tarafindan kapilarak, yukariya cekilmistir. daha sonra malum yangin yerine, yuzlerce metre yukseklikten, helikopterin kepcesi acilmak suretiyle sularla birlikte asagiya birakilmistir.
aslinda olabilirlik, gercek olma ihtimali yuksek bir haberdir. fakat bu kisinin hayati,bir dalgicin basina gelebilecek, en olmayacak sekilde, noktalanmistir. olum nedeni saptanirken de su ihtimaller siralanmistir.
belki kepceye alindiginda korkusundan kalp krizi gecirip olmustur. o da degilse, onca yukseklikten asagiya birakildiginda olmustur. bunlardan sonra hala yasamayi basarmis olsa bile yanarak olmekten kurtulamamis demek ki, bu talihsizlerin talihsizi zavalli dalgic.
bir gazete haberinden alintidir.
oyle diyelim, sakin sakin baliklari avlarken neye ugradigini sasirmis. cunku yangin sondurme helikopterinin yangina su tasimak icin, denize sarkitilan kepcesi tarafindan kapilarak, yukariya cekilmistir. daha sonra malum yangin yerine, yuzlerce metre yukseklikten, helikopterin kepcesi acilmak suretiyle sularla birlikte asagiya birakilmistir.
aslinda olabilirlik, gercek olma ihtimali yuksek bir haberdir. fakat bu kisinin hayati,bir dalgicin basina gelebilecek, en olmayacak sekilde, noktalanmistir. olum nedeni saptanirken de su ihtimaller siralanmistir.
belki kepceye alindiginda korkusundan kalp krizi gecirip olmustur. o da degilse, onca yukseklikten asagiya birakildiginda olmustur. bunlardan sonra hala yasamayi basarmis olsa bile yanarak olmekten kurtulamamis demek ki, bu talihsizlerin talihsizi zavalli dalgic.
bir gazete haberinden alintidir.
ukte olmadigini yazalim bastan, klozetten, kapaktan derken, su tasarrufu amacli hic bir onlem almadan ustelik, ayni suda yikanmak eylemi sonucunda, gercekten hamile kalmis insanlar vardir. spermlerin uygun sartlar devam ettigi surece yasiyor olma ihtimalinden kaynaklanan, bu akillara ziyan verecek olusum, bir zamanlar gazete haberlerine konu bile olmustur.
şikayetim var cümle yasaktan
dillerimi hakim bey bağlasan durmaz
gelsin jandarma polis karakoldan
fikrim firarda mahpusa sığmaz eyvah
gün olur yerle yeksan olurum
gün olur şahım devri devranda
kanun üstüne kanun yapsalar
söz uçar yazı iki cihanda eyvah
sussan olmuyor susmasan olmaz
dil dursa hakim bey tende can durmaz
yazsan olmuyor yazmasan olmaz
kaleme tedbir koma tek durmaz
soz-muzik:sezen aksu
dillerimi hakim bey bağlasan durmaz
gelsin jandarma polis karakoldan
fikrim firarda mahpusa sığmaz eyvah
gün olur yerle yeksan olurum
gün olur şahım devri devranda
kanun üstüne kanun yapsalar
söz uçar yazı iki cihanda eyvah
sussan olmuyor susmasan olmaz
dil dursa hakim bey tende can durmaz
yazsan olmuyor yazmasan olmaz
kaleme tedbir koma tek durmaz
soz-muzik:sezen aksu
ortada idida edilen bir kirim vardir. soy kismi, irkcilikla alakali olacagindan onu irdelemeyecektir bilgic. bu tasari gectigimiz gunlerde kanada devleti tarafindan, yogun ermeni lobisi ugraslari sonucu her zamanki cilizligini koruyan turk lobisi zayif kalmis, tasari malesef gecmistir.
meselenin ozunu kesinlikle, politik bulan bilgic kisisi ve arkadaslari, gectigimiz gunlerde turkiye’nin tanitimiyla ilgili duzenlenen,bir etkinlik sirasinda hic beklemedikleri bir anda gazetecilerin bu yondeki sorulariyla karsilasmislardir. tasarinin bu ulkede gecmesinin burada yasayan butun turkleri, cok uzdugu belirtilmis, kararin tamamen siyasi icerik tasidigini, halklar uzerinde etkili olamayacagini beyan etmislerdir.
bununla da kalmayip soruna cozumsel anlayis getirmek inanclarindan dolayi; o sirada etkinlikte bulunan ve bu etkinlik icin canla basla calisan uzerlerinde ayyildizli tisortlerimizden tasiyan ermeni agop amca ve juliyet teyzenin kollarina girilmis, kolkola fotograf cektirilmis. altina iste politikanin disindaki gercegin fotografi seklinde bir yazi dusulmesi saglanmistir.
edit;
gercek de budur; yemeklerimiz, turkulerimiz, ahlak anlayislarimiz o kadar birbirinin aynisi kadar benzemektedir ki birbirine, bu insanlarla bizim hic bir sorunumuz yoktur. yine bu ailelerden birinin oglu, evimizin ikinci oglusu gibidir. bana kendi cocugumdan bile daha cok hurmet eder, sever sayar. ve bu insanlar ayni bizim dedigimiz gibi olaylari kendi tarih boyutu icindeki yerine birakmislardir. hic bir sekilde ne polemik yaratir ne tartisma, bu konu kendi aramizda. boylesine canla basla turkiyenin tanitimi icin calisan bir insan toplulugunu niye sevmeyelim. bizim onlarla hic bir derdimiz yoktur. ama ulkelerin senaryolarini yazan senaristler boyle istemektedir. ve biz buna boyun egmeyecegiz her firsatta halklar olarak birbirimizi sevecek ve ulkeyi tanitmak gibi kutsal bir gorev soz konusu oldugunda da boyle bir araya gelip fotograflar cektirecegiz. belki halkin gercekleri, politikayi asar diye umarak, hic usanmadan, hic bikmadan....
meselenin ozunu kesinlikle, politik bulan bilgic kisisi ve arkadaslari, gectigimiz gunlerde turkiye’nin tanitimiyla ilgili duzenlenen,bir etkinlik sirasinda hic beklemedikleri bir anda gazetecilerin bu yondeki sorulariyla karsilasmislardir. tasarinin bu ulkede gecmesinin burada yasayan butun turkleri, cok uzdugu belirtilmis, kararin tamamen siyasi icerik tasidigini, halklar uzerinde etkili olamayacagini beyan etmislerdir.
bununla da kalmayip soruna cozumsel anlayis getirmek inanclarindan dolayi; o sirada etkinlikte bulunan ve bu etkinlik icin canla basla calisan uzerlerinde ayyildizli tisortlerimizden tasiyan ermeni agop amca ve juliyet teyzenin kollarina girilmis, kolkola fotograf cektirilmis. altina iste politikanin disindaki gercegin fotografi seklinde bir yazi dusulmesi saglanmistir.
edit;
gercek de budur; yemeklerimiz, turkulerimiz, ahlak anlayislarimiz o kadar birbirinin aynisi kadar benzemektedir ki birbirine, bu insanlarla bizim hic bir sorunumuz yoktur. yine bu ailelerden birinin oglu, evimizin ikinci oglusu gibidir. bana kendi cocugumdan bile daha cok hurmet eder, sever sayar. ve bu insanlar ayni bizim dedigimiz gibi olaylari kendi tarih boyutu icindeki yerine birakmislardir. hic bir sekilde ne polemik yaratir ne tartisma, bu konu kendi aramizda. boylesine canla basla turkiyenin tanitimi icin calisan bir insan toplulugunu niye sevmeyelim. bizim onlarla hic bir derdimiz yoktur. ama ulkelerin senaryolarini yazan senaristler boyle istemektedir. ve biz buna boyun egmeyecegiz her firsatta halklar olarak birbirimizi sevecek ve ulkeyi tanitmak gibi kutsal bir gorev soz konusu oldugunda da boyle bir araya gelip fotograflar cektirecegiz. belki halkin gercekleri, politikayi asar diye umarak, hic usanmadan, hic bikmadan....
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?