"istemem yan cebime koy" diyen kimseler için söylenir.
bismillahirrahmanirrahimin türkçesi.
cemal safiye ait bir şiir.
sensizdim kendime bir iş aradım,
baştan savıp asabımı bozdular.
hatırşinas dostlarıma uğradım,
sağolsunlar müdür beye yazdılar.
müdür bey gerçekten yufka yürekmiş,
işim inşaatta kazma kürekmiş,
bir sağlık raporu almam gerekmiş,
tam teşekkül hastaneye yazdılar.
yağışlı gözümün hazan çağı da,
olur olmaz yerde başlar ağıda,
sinir servisine giden kağıda,
aklından zoru var diye yazdılar.
bir saat anlattım tek bir buseni,
doktorlar efsane sandılar seni,
belki de alaya aldılar beni,
belki palavracı diye kızdılar.
bir ara sensizlik krizim tuttu,
bilmem ki o anda ne olup bitti.
hekimler heyeti havale etti,
acil vak’a bakırköy’e yazdılar.
bu çağda bu sevda abes dediler,
cezası çelikten kafes dediler,
ben kime ne yaptım,ne istediler,
bana bu çukuru niye kazdılar.
burda ne sen varsın, ne de bir iş var,
üç adım voltalık gidiş geliş var.
en ayıp sözlerle kaplı dört duvar,
bunca küfrü kime, niye yazdılar.
açmak için zahmet etme zarf açık,
hala bana sevgin varsa birazcık,
mektubumu alır almaz yola çık,
gözyaşlarım bir acayip azdılar.
sensizdim kendime bir iş aradım,
baştan savıp asabımı bozdular.
hatırşinas dostlarıma uğradım,
sağolsunlar müdür beye yazdılar.
müdür bey gerçekten yufka yürekmiş,
işim inşaatta kazma kürekmiş,
bir sağlık raporu almam gerekmiş,
tam teşekkül hastaneye yazdılar.
yağışlı gözümün hazan çağı da,
olur olmaz yerde başlar ağıda,
sinir servisine giden kağıda,
aklından zoru var diye yazdılar.
bir saat anlattım tek bir buseni,
doktorlar efsane sandılar seni,
belki de alaya aldılar beni,
belki palavracı diye kızdılar.
bir ara sensizlik krizim tuttu,
bilmem ki o anda ne olup bitti.
hekimler heyeti havale etti,
acil vak’a bakırköy’e yazdılar.
bu çağda bu sevda abes dediler,
cezası çelikten kafes dediler,
ben kime ne yaptım,ne istediler,
bana bu çukuru niye kazdılar.
burda ne sen varsın, ne de bir iş var,
üç adım voltalık gidiş geliş var.
en ayıp sözlerle kaplı dört duvar,
bunca küfrü kime, niye yazdılar.
açmak için zahmet etme zarf açık,
hala bana sevgin varsa birazcık,
mektubumu alır almaz yola çık,
gözyaşlarım bir acayip azdılar.
afşar timuçine ait bir şiir.
kır saçlı görgülü adamlar
akşam peynirle rakı içer
dünyayı yorumlardı
bazıları şiir bile yazardı
bazen de denk düşerdi takılınca
kitaplara bile geçti
sessiz akardı sular
kalçalı gecelikli kadınlar
hem anlayışlı, hem titiz
gün boyu güzel yemekler yapar
durup durup bir kaygıyı anlatırdı
ben türkü söylerdim bu sesimle
süslü kızlar düş kurardı geceleri
sabah adı konulmamış bir sevda için
erkenden sokaklara düşerdi
arkalarından seslenirdi anneleri
yitirilmiş bir şeylere ağlar gibi
garip garip oğlanlar
anlaşılmaz sevdaların peşinde
koştururken sabah akşam
sözde kuşkulu, duygulu, sevecen
kimbilir hangi bozgundan kalma nineler
komşulara torunlarını anlatırken
kış gelir, alabildiğine yağmur yağardı
evlere çekilirdik erkenden
kır saçlı görgülü adamlar
akşam peynirle rakı içer
dünyayı yorumlardı
bazıları şiir bile yazardı
bazen de denk düşerdi takılınca
kitaplara bile geçti
sessiz akardı sular
kalçalı gecelikli kadınlar
hem anlayışlı, hem titiz
gün boyu güzel yemekler yapar
durup durup bir kaygıyı anlatırdı
ben türkü söylerdim bu sesimle
süslü kızlar düş kurardı geceleri
sabah adı konulmamış bir sevda için
erkenden sokaklara düşerdi
arkalarından seslenirdi anneleri
yitirilmiş bir şeylere ağlar gibi
garip garip oğlanlar
anlaşılmaz sevdaların peşinde
koştururken sabah akşam
sözde kuşkulu, duygulu, sevecen
kimbilir hangi bozgundan kalma nineler
komşulara torunlarını anlatırken
kış gelir, alabildiğine yağmur yağardı
evlere çekilirdik erkenden
insanın, aklının kabul etmemesi durumu.
acayip şaşırtıcı.
acayip şaşırtıcı.
-göt nakli-
götünden rahatsız olanlar, onu beğenmeyenler için birebir.
donöre dikkat etmek şartıyla tabii!
malûm, şey filan olabilir... şey!
götünden rahatsız olanlar, onu beğenmeyenler için birebir.
donöre dikkat etmek şartıyla tabii!
malûm, şey filan olabilir... şey!
sözleri karacaoğlana ait bir türkü.
dün gece dün gece gördüm düşümde
göçün çekmiş gider ili zeynebin
inci mercan gibi ufak dişinde
tatlı tatlı söyler dili zeynebin
zeyneb pek küçüktür haldan bilmiyor
ün eyledim hiç yanıma gelmiyor
göz görüp de gönül karar kılmıyor
aştı üstümüzden yolu zeynebin
yaz gelip de meyvaları yetmemiş
şeyda bülbül konup figan etmemiş
bahçasında mor menevşe bitmemiş
açılmış goncası gülü zeynebin
sabah olur seher yeli estirir
siyah zülfü mah yüzünde gezdirir
zalım engel yari bize küstürür
dolansın boynuma kolu zeynebin
bahar olup seher yeli esti mi
zeyneb bizim ile kadem bastı mı
acep bizden umudunu kesti mi
karacaoğlan olsun kulu zeynebin
dün gece dün gece gördüm düşümde
göçün çekmiş gider ili zeynebin
inci mercan gibi ufak dişinde
tatlı tatlı söyler dili zeynebin
zeyneb pek küçüktür haldan bilmiyor
ün eyledim hiç yanıma gelmiyor
göz görüp de gönül karar kılmıyor
aştı üstümüzden yolu zeynebin
yaz gelip de meyvaları yetmemiş
şeyda bülbül konup figan etmemiş
bahçasında mor menevşe bitmemiş
açılmış goncası gülü zeynebin
sabah olur seher yeli estirir
siyah zülfü mah yüzünde gezdirir
zalım engel yari bize küstürür
dolansın boynuma kolu zeynebin
bahar olup seher yeli esti mi
zeyneb bizim ile kadem bastı mı
acep bizden umudunu kesti mi
karacaoğlan olsun kulu zeynebin
tdkdan aynen aktarıyorum:
1. arsız sokak çocuğu: “mahallenin kopilleri ellerinde fener, kapı kapı dolaşır para toplarlarmış.” -r. enis.
2. babası belli olmayan çocuk.
piçin bir başka anılışı anlayacağın.
1. arsız sokak çocuğu: “mahallenin kopilleri ellerinde fener, kapı kapı dolaşır para toplarlarmış.” -r. enis.
2. babası belli olmayan çocuk.
piçin bir başka anılışı anlayacağın.
karikatürist. zamanında gırgır dergisinde çizerdi.
yıllar önce gırgırda, o şatafatlı dönemlerindeyken yayımlanan muhlis bey karakterinin repliklerinden. sonraları kayboldu bu söz.
argo: tuzak, kapan, ağ demek.
iyice ihtiyarladı artık.
dün içtiğini bugün unutuyor. ne yapaca’z bilemedim ben.
dün içtiğini bugün unutuyor. ne yapaca’z bilemedim ben.
-pörtlemek-
gözün dışarıya doğru fırlaması durumu.
gene gözün herhangi bir sebepten çıkması ya da akması.
gözün dışarıya doğru fırlaması durumu.
gene gözün herhangi bir sebepten çıkması ya da akması.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?