confessions

yeginoglu

- Yazar -

  1. toplam entry 137
  2. takipçi 1
  3. puan 7500

kurtlar vadisi pusu

yeginoglu
arka sokaklar tadı vermeye başlayan dizi.

+ hükümet izni olmadan girişilen amerikan üssüne çıkarma yapma operasyonunda, destek için helikopter kaldırtıp, bir de o helikopteri üssün ortasına indirme başarısı gösterdiler.

+ helikopterle kuzey ırak’a elini kolunu sallayarak giriyorlar. koskoca helikopterin inişinden sonra fenerleri kapatıp sessiz bir şekilde sızma yapma olayı ayrı bir komedya. nükleer bombayı çalmak için kamp basarken birer 14’lünün yeterli olacağını da gösterdiler bize.

+ poloş topukları yağlamadan evvel boş kamyonet patlatarak sükse yapmış, ’bakın roketatar kullanabiliyorum’ mesajı vermiştir.

+ pkk’nın, peşmerge’nin ve abd istihbaratının cirit attığı kuzey ırak’tan yurda yürüyerek giriş yapmak da ayrı bir zanaat.

+ dünya nükleer tarihinde belki de ilk kez bir nükleer bomba, binek oto ile taşındı. ulan hani bombada su terazisi vardı?


birbiriyle akraba olan necati şaşmaz , kenan çoban , erhan ufak , cahit kayaoğlu üzerine yazılan aile boyu kahramanlık senaryosu. memati ve tuncay da kamuflaj olsa gerek.

pek sevgili yönetmen bahadır özdener medya karşısına geçip ’’türkiye’nin gizli gerçeklerini ifşa etme misyonu güdüyoruz’’ tarzında ucuz mesajlar vermek yerine mantıklı senaryo yazmayı denerse daha çok işe yarayacağından şüphesi olmasın.

geçmişte osman sınav ve ömer lütfü mete’nin etkisinin ne denli büyük olduğunu her geçen bölümde daha net anlıyoruz.

son not: polat’ın tabancayla 20 metre mesafeden nişan almadan tek atışla çük kadar güvenlik kamerasını patlatması esnasında irkilerek imana geldim.

8 ekim 2010 almanya türkiye maçı

yeginoglu
rakibe kolay pozisyon verme hastalığımızın nüksetmemesini temenni ettiğim maçtır. zira almanya’nın, kazak forvetlerinin yaptığı aptallıkları yapmasına ihtimal vermek en büyük aptallık olur.

arda’nın oynamayacak olması her ne kadar büyük bir handikap ise de, geçen milli maçta kadroya dahil edilmeyen nuri’nin yeteneklerine hırsını da katıp bu açığı kapatmasını umut ediyorum. bunun yanı sıra selçuk’un oynamayacak olmasını da milli takım açısından bir kazanım olarak düşünebiliriz. ne demiş büyükler? her şerrin altında bir hayır yatar.

yapılmış en aptalca dalgınlıklar

yeginoglu
resepsiyonist, uluslararası bir otelde çalışıyor olmasından ötürü her gün sekiz saat kafa siken genel müzik yayınına maruz kalmaktadır.

yeni genel müdür, akıllı adam. oteldeki aktiviteleri zenginleştirmek adına perşembe günleri türk gecesi programı yaptırmayı kararlaştırıyor.

kararın akabindeki ilk perşembe... resepsiyon deski boş. misafirler türk gecesi için gala salonunda. lobide sıkıcı bir hava. resepsiyonist ’iyisi mi kendime bi çay koyayım’ diyor ve arka ofise geçiyor.

usul usul çayını içerken genel müzik yayınından birden bir halay sesi yükseliyor. recep, alışkın olmadığı bu duruma alışılagelmişin dışında bir tepki veriyor ve kullanılmış bir a4 kağıdını kaptığı gibi başlıyor diyarbakır yöresine ait halay figürleri sergilemeye. recep kendisini öyle bir kaptırıyor ki halaya, kafasını kaldırdığında kendini resepsiyon deskinin ortasında buluveriyor. daha acı olanı ise, daha iki dakka evveline kadar boş olan resepsiyon, bir anda check in bekleyen eli valizli kelleler sürüsüne dönüvermiş olması.

uzun süren sessizliğin ardından, acıma ve şaşkınlık karışımı bir yüz ifadesi ile resepsiyon görevlisine bakan kalabalık güruhtan biri, yanındakine dönerek soruyor;

misafir: halis abi buranın renaissance olduğuna emin misin?

recep: pardon beyefendi kaptırmışım.

misafir: dikkat edin, markayı da kaptırmayın.

recep: (iç ses) de get, goduumun burjuvası. markaynan doğdun sanki atın oğlu.

üniversitede türban serbestisi

yeginoglu
28 şubat kazığını götünün derinliklerinde hissetmiş, eski bir ’potansiyel tehdit’, ’iran sempatizanı’, ’devrim düşmanı’ olarak nedense sevinemedim bu duruma. hükümet yine ’göster ama elletme’ taktiği uyguluyor olmasın sakın.

şimdi eski - yeni imam hatip ekolünden olanlar ’niye eyle diyong la, herifler en azından çabalıyorlar. size de yaranamıyoğ.’ deyü çemkirebilirler. ben o üniteyi şu an 12 yaşındaki yeğenime okutuyorum, gerekli cevabı ondan alırlar.

gelelim zurnanın zort dediği yere... sahi genel seçimlere kaç ay kaldıydı?

dipnot: saçlarının üzerindeki bezden ötürü öğrenim hakkı ellerinden alınan bireyler inşallah kalıcı ve adil bir çözümü görmeye nail olurlar.

aha şimdi türkiye iran olacak diyenlere de sözüm; subjektiflik kavramının başı size, artanı da irana girsin.

üniversitelerde sivil polis bulundurulması

yeginoglu
yök işi biraz daha amatörlüğe vurduğunu göstermeye çalışsa da, yeni çiftleşmiş camış gibi çimlere yayılırken farkındalığını kaybetmeyen üç beş talebe, olan bitenin kesinlikle farkında. kantinde taşak muhabbeti yapan mit mensubu öğrenciler yetmemiş olacak ki, elinde etiket makinasıyla dolaşan kirli sakallı abiler, aklı evvel talebelere vurdukları damgalarla yetişecek hür ve kabul edilmiş nurcular teşkilatının imdadına.

mantalitenize sokayım.

recep ivedik 4

yeginoglu
üretim kabızı, yeteneksiz şahan gökbakar insanı ve ona nispeten daha yetenekli olan togan gökbakar’ın , ivedik’i seriye bağlamadaki niyetlerini, serinin üçüncü filmiyle birlikte gözümüze soktukları halde, izleyenler olarak olayı kavrayamadığımızdan kelli, bu düşük maliyetli, ucuz kurgulu fakat yapımcısına bol para getiren üçleme, yakında beşleme yedileme olarak varlığını sürdürecek gibi.

16 eylül 2010 beşiktaş cska sofya maçı

yeginoglu
götün son dakikada kutarıldığı maç olmuştur.

schuster’in tabata ve hilbert’e nasıl bu denli tahammül ettiği de ayrı bir soru işareti. fener maçı öncesi görünen tablo pek hoş olmasa da, bu dersin fenerbahçe maçı için pozitif bir ivmeye dönüşmesini umut etmekteyim. bir de ’demirören çükünü yesin fabian’.

süleyman demirel

yeginoglu
türkiye’de en fazla imam hatip lisesi açan lider. (1965-1996 yılları arasında toplam 317 ihl)

imam hatip liselerinin kapatılma kararının altına faroz kesmesi oynaya oynaya imza atan cumhurbaşkanı. (1997)

o çekileli 10 yıl oldu ama bak hala ismini sevgiyle anıyoruz. şimdi yaşlandı ama di mi, kız yazııık.

edit-additional:

(bkz: lengeli fötr)
(bkz: vitamin eksikliğin ön dişlere yansıması)

düzen de bozuk düzülen de

yeginoglu
duzeni idare eden; ne adaletli bir duzen istedi, ne de halkin refahini. istedi ki memlekette zenginler olsun, 3-5 tane olsun ama saglam olsun. 3-5 zengin yesin, yedikce semirsin, semirdikce buyusun, buyudukce bolunsun ve cogalsin. istedi ki mutlu azinlik mutsuzlari kucuk seylerle mutlu olmak hususunda terbiye etsin, sonra ac kalan esirin onune atilan bir lokma ekmegin esiri sevindirmesi gibi mutsuz cogunlugun onune sevinebilecegi nitelik ve boyutta lutuf kirintilari atsin. istedi ki mutsuz cogunluk fizik kanunlari izin verene kadar kayisi beline gecirip siksin, ceksin, sundursun.

en mutsuzlar en sessizler oldu. onlarin ustunde kendi yagiyla kavrulanlar, onlarin da ustunde onlerine atilan kirintinin miktari biraz daha fazla olan yalakalar. ’’ilerliyorum, kariyer yapiyorum, sef mudur olacam, etsiz gotumun kemikleri yumusak koltukta gotume batmayacak artik’’ davasina kuyruk sallamakta ustalasti bu cenah.

bu cenah gun geldi ’ ne sagciyim ne solcu. futbolcuyum futbolcu’ dedi, gun geldi liberal oldu, gun geldi demokrat. her surecte ayri bir bok oldular ama olduklari gunden bu gune degismeyen birsey vardi ki o da oportunist olduklari. gun oldu ’isini bilen memur’ olup duzenin dislisi oldular, gun oldu ’vatan millet sakarya kahrolsun komunizm, kahrolsun fasizm, yasasin emperyal demokrasi, fransiz tipi laisizm’ sloganlarinin gonullu koro neferi oldular. alti da idare ettiler ustu de. alt sessiz, ust kaygisiz.

alttakilerin sagindan gidenler suleyman ozmen’leri, dursun onkuzu’lari kaptirdi bu disliye, solundakiler deniz gezmis’lerden, yusuf aslan’lardan’ mahirlerden huseyinlerden oldular. aci olan, bir cenahin diger cenahtan yitip gidenleri milletin kaybi olarak gorememesi gafletiydi. sustular, susuyorlar, susuyoruz. peki susacak miyiz? ’sessizlik’.

ustte azinlik, altta cogunluk, onun altinda kalabalik, en altta koskoca halklar, milletler. insan bencilliginden orulmus boktan, sikindirik bir piramit.

lakin piramidin tepesinde oturanlarin goremedikleri bir gercek var. insan beyninin harikalarindan olan piramitler bugun misirda tum ihtisamiyla durmakta. lakin icine bir veya birkac mumya giren bu devasa tabutlari tasarlayan ve diktayla uygulatan bencil beyinler de, sadik ustalar da, yapiminda calistirilan yoksul onbinler de, o medeniyet de yok.

yarattiginiz bu sanal piramit yine insan onuru sayesinde bir gun kiciniza girecek elbet, lakin sizde yarattiginiz o devasa piramidi alacak kic var mi? bunu zaman gosterecek insallah. yiyin agalar yiyin. keser doner sap doner, gun gelir hesap doner.

hayvan terli

yeginoglu
rahmetli cem karaca’nın seslendirdiği ayar dolu şarkı.

hayvan terli, terli terli
terli hayvan yemi yer mi, ı, ıh, ııh
üzülenler bu düzende hepte aynı hepte aynı

gemler sende olsa bile
yemler yenmez bile bile

hayvan terli bu düzende
bugün varsan yarın yoksun
tarih oku bilgin artsın
sen dünyadan bihabersen
söyle beyim atlar ne yapsın

hayvan terli, terli terli
terli hayvan yemi yer mi, ı, ıh, ı ıh
üzülenler bu düzende hepte aynı hepte aynı

aynı mı kalacak, aynı mı ?
aynı mı kalacak, aynı mı ?

ı, ıh ı, ıh ı, ıh

(bkz: düzen de bozuk düzülen de)
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol