amerikan yetmesi ülkücülerin yaptığı tipik katliamlardan biridir.
bir kaç sayısına bakıp da güzel yazıları gördüğüm dergiydi.her siysetten insanların yazılarını görmek mümkün olabilir.
keşke gelse de hayat daha bir güzelleşse dediğim durum.genelde dünyaya sağdan sağdan geliyorlar ve durum ortada.
ırak, lübnan, filistin, afganistan, iran ve sair işgallerinde ve işgale yönelik haberler üzerine sokaklarda atılan hepimiz ıraklıyız, filistinliyiz, lübnanlıyız gibi sloganları görmezden gelen bir takım milliyetçilerin, iş kendi ülkesinde türk kimliğinden başka bir kimlik vurgulandığında nasıl etrafına saldırdığını bize gösteren slogan.sürekli vurguladığımız gibi bu slogan sadece atanları bağlar; zaten onun için hepimiz diyorlar hepiniz demiyorlar.ayrıca bu ülkede kartel medyanın daha önceki sloganalrı görmezden geldiği ve diğer eylemliliklerde benzer sloganalrı görmediğini de eklemek gerekiyor.sanki birileri biz türküz dedi de bizler de onalra hayır siz ermenisiniz dedik; pes doğrusu bunu genelde sizler siz türksünüz diyerek yapmaktasınız unuttunuz mu? sonuçta bu slogandaki mesajı anlayamayanlar dünya döndükçe milliyetçilik batağına saplanmış şekilde bakacaklar hayata; bu sloganı atanlar da yarın başka bir ezilen halk için o sloganı değiştirerek yeniden haykıracak.halkların kardeşliğini haykırmakla değil hayata geçirmekle de iştigal edeceğiz, birilerine inat.
hacze çıkmak için dil dökülen, hacizde memurlarına para yedirmezseniz işinizin yürümediği, sizin göreviniz olmadığı halde şunu yap dedikleirnde anlamazsanız üstüne bir de fırça yediğiniz adliye içindeki dairedir.her biri bir icra mahkemesine bağlı olarak çalışmaktadır.
marxın öğretisine göre toplumlar zaman içinde şu şekilde yapılanmıştır: önce ilkel komünal toplum -ki bunu sosyalizmle karıştırmak cahilliktir-, sonrasında köleci toplum, sonrasında feodal toplum, ondan sonra sanayii devrimiyle ortaya çıkan kapitalist toplum, kapitalizmden sonra ortaya çıkacak olan sosyalist toplum, onun uzantısı olan komünist toplum.yani bu düşüncelerin her biri marxa göre birbirlerinin içinden doğmuş ve farklı bir yaşam isteme arzusuyla yoğrulup pratiğe geçmiştir.
hepimiz ermeniyiz sloganına çok içerleyen yazardır.merak etmesin kendisi demediği için zaten onu kapsamamaktadır bu düşünce.
ermeniler ermenistan’da yaşar, türkiye’de böyle bir etni site yok diyen yazardır.üst kimlik ile alt kimliği ayırt etmesini diler, iyi entryler dileriz
bu kelimenin ortaya çıkışını server tanilliden okuyalım.
...dumasda kelimeyi tıp dilinden almıştı ve o dilde, gelişmede bir duraklamayı ve erkeklerde erkeklik duygularının azalmasını anlıyordu.siyaset sözlüğü bu feminizm kelimesini ele geçirdi:kadınlar erkeklerle eşit olmayı isterken onlara benzemek arzusundaydılar; tıp sözlüğü de, kadın görünüşte kimi erkekleri anlatmak yolunda terimi bir süre daha sürdürdü.buradan yola çıkarak, feminizm ötekini, erkek ya da kadın olsun, öteki cinsi anlatırken, bir cinsel farklılığını da yerine oturtmaya çlışmıştır.
yani bu denilenlerden de çıkan sonuca göre feminizm kadınların ehr anlamda ikinci plana atılmasından kaynaklanan bir süreçtir.bu anlamda da başta kadınların sahip çıkması gereken bir düşünce sistemidir.
...dumasda kelimeyi tıp dilinden almıştı ve o dilde, gelişmede bir duraklamayı ve erkeklerde erkeklik duygularının azalmasını anlıyordu.siyaset sözlüğü bu feminizm kelimesini ele geçirdi:kadınlar erkeklerle eşit olmayı isterken onlara benzemek arzusundaydılar; tıp sözlüğü de, kadın görünüşte kimi erkekleri anlatmak yolunda terimi bir süre daha sürdürdü.buradan yola çıkarak, feminizm ötekini, erkek ya da kadın olsun, öteki cinsi anlatırken, bir cinsel farklılığını da yerine oturtmaya çlışmıştır.
yani bu denilenlerden de çıkan sonuca göre feminizm kadınların ehr anlamda ikinci plana atılmasından kaynaklanan bir süreçtir.bu anlamda da başta kadınların sahip çıkması gereken bir düşünce sistemidir.
an itibari ile avrasya tvde açık hedef haline getirilen gazetecidir.
an itibari ile etyen mahçupyanın -ki görüşerini sevmem- açık hedef olarak gösterildiği ve tosuncukların üzerine salındığı televizyon kanalıdır.rtük şikayetleri dikkate alacak mıdır bilinmez ama bu kadarına da pes dedirtmekedirler.
nasıl ki feodalizm olmasaydı kapitalizm olmayacak idiyse ,kapitalizm olmasaydı sosyalizm de olmazdı düşüncesinden hareketle, herşeyin karşıtını yaratmasından yola çıkarak kapitalizmi tarihin devinimi olarak gören feylezoftur.
insan hakları derneğinin ve belge yayınlarının kurucusu ve yayın yönetmeni olan aydınımızdır.28 ocak 2002 günü, yaşamını yitirmiştir.
aklı sıra ayar vermeye girişmiş yazardır.
an itibariyle hesabımda kafayı yediğini düşündüğüm butondur.tee nezamanım silinen entrylerini görmek mümkün olmuştur.çalışmalar tamamlandığında sanırım daha düzgün bri hal alacaktır.
faşistlerin %99unun ben faşistim demediği gibi, ırkçıların da %99u ben ırkçıyım dememektedir; fakat uygulamaya bakıldığında önce sözlere, sonra eyleme girişildiğinde ırkçılığın da başladığı görülmektedir.ırkçılık bu anlamda benim ırkım en üstün olanıdır demekle açıklanabilecek bir hadise değildir.örneğin tcde yaşayan herkes türktür demek de bir ırkçılık göstergesi olabilmektedir.kendi milletini tarihte yücelten, filmlerinde yücelten, etkinlikleirnde yücelten ve sair gruplar tam da milliyetçi kesimlerdir.ince ya da kalın çizgi milliyetçi olanlarda o aşamanın geçilemeyeceğini değil, bilakis onun geçilip de nereye kadar gideceğini ölçmektedir.bu anlamda milliyetçiliği yıllarca egemen ideolojinin algısıyla ülkeyi ve halkı sevmek olarak öğreten sistem yalancı ve ikiyüzlüdür.milliyetçilik karşıtlarının ülkeleri ve halkları uğruna mücadele ederken katledildikleri, ama buna rağmen hala onlar için savaştıkları kimi kör gözlerce görünmek istenmese de gerçeğin ta kendisidir.
kimi grupların iyi birşeymiş gibi göstermek için önüne çeşitli sıfatlar koyduğu, ancak sonucu hiçbir zaman değişmeyen -ki tüm pratikler bunu doğrulamıştır- ve her zaman ırkçılığa kaymaz dense de dilde başlayan faşizmi uygulamaya girişen düşüncedir.
iyisi kötüsü olur anlayışı da bir o kadar yanlıştır.bu iyisi olabilir diyen iyi niyetli insanlara yönelik olmasa da bir süre sonra içlerine yerleştirdikleri o duyguyla nasıl hareket ettiklerini dışardan bakabilmeleri gerekmektedir bu kişilerin.yani sizi son model bir araç da 80 model bir kamyonette taşıyabilir; sonuçta gidip de göreceğiniz yer aynıdır.bizimkisi kafatasçı değil diyen tüm dünyadaki ılımlı milliyetçilerimizin vardıkları noktaya ve kullandıkları dile dikkat etmeleri, dünyada yaşanan çatışmaların nerdeyse hepsinde bu akımın başı çektiğini görmeleri icap etmektedir.
iyisi kötüsü olur anlayışı da bir o kadar yanlıştır.bu iyisi olabilir diyen iyi niyetli insanlara yönelik olmasa da bir süre sonra içlerine yerleştirdikleri o duyguyla nasıl hareket ettiklerini dışardan bakabilmeleri gerekmektedir bu kişilerin.yani sizi son model bir araç da 80 model bir kamyonette taşıyabilir; sonuçta gidip de göreceğiniz yer aynıdır.bizimkisi kafatasçı değil diyen tüm dünyadaki ılımlı milliyetçilerimizin vardıkları noktaya ve kullandıkları dile dikkat etmeleri, dünyada yaşanan çatışmaların nerdeyse hepsinde bu akımın başı çektiğini görmeleri icap etmektedir.
(bkz: tit)
(bkz: jitem)
(bkz: cia)
(bkz: mi6) diye gider.bazılarını da düşünce ve ifade özgürlüğü olmadığı gerekçesiyle yazamıyoruz.
(bkz: jitem)
(bkz: cia)
(bkz: mi6) diye gider.bazılarını da düşünce ve ifade özgürlüğü olmadığı gerekçesiyle yazamıyoruz.
kendisini hiçbir zaman devrimci olarak lanse etmeyen, devrimciliği de neoliberallerden öğrenmeye ihtiyacı olmayan kişidir.
yazdıklarını anlayıp anlamadığı kendisini bağlayıp, onu anlamayıp da ne dediğini bilmeyen tosuncuklara da her zaman selam etmeyi kendisine görev bilmektedir.
ezbere sloganlarla yazılar yazmış olsa işin arkasını getiremeyeceğinin düşünülmesi gereken yazardır.
hayata sınıfsal açılarla bakmayı takıntı haline getirdiği doğrudur:ezen ve ezilenler, sömüren ve sömürülenler gibi.kendisine hayata sınıfsal bakıyor diyenler de egemen sınıfların gözlüğüyle dünyaya baktıklarından bundan gocunmayan yazardır.
ayrıca entelektüelin tek ’’l’’ ile yazıldığını bilen, bar köşelerinde ’’hatunlara bilgiçce yanaşma’’ derdinde olmayan, çünkü kadınları cinsel bir obje olarak görmeyen kişidir de.
che’den devrimci bir yaşamı değil onurlu ve kimsenin köpekliğini yapmayan bir yaşamı öğrenmiştir.ayrıca kulaktan dolma bilgiler nedeniyle vere vere che örneğini vermiş kişilere başka örnekler ve kendisiyle ilgili yaşanmışlıklar gösterebilmelerini salık veren kişidir.
yine gerçek yaşantıda da sözlükte de her zaman kaleminin sağlam olmadığını vurgulayıp, bilgicim diye ortada dolanmayan, bu ifadenin sözlüğün formatından kaynaklanması sebebiyle ’’sözde bilgiç’’ olduğunu kabul eden insandır; ki bu son söylediğimiz en önemli özelliğidir, ’’insandır’’.
yazdıklarını anlayıp anlamadığı kendisini bağlayıp, onu anlamayıp da ne dediğini bilmeyen tosuncuklara da her zaman selam etmeyi kendisine görev bilmektedir.
ezbere sloganlarla yazılar yazmış olsa işin arkasını getiremeyeceğinin düşünülmesi gereken yazardır.
hayata sınıfsal açılarla bakmayı takıntı haline getirdiği doğrudur:ezen ve ezilenler, sömüren ve sömürülenler gibi.kendisine hayata sınıfsal bakıyor diyenler de egemen sınıfların gözlüğüyle dünyaya baktıklarından bundan gocunmayan yazardır.
ayrıca entelektüelin tek ’’l’’ ile yazıldığını bilen, bar köşelerinde ’’hatunlara bilgiçce yanaşma’’ derdinde olmayan, çünkü kadınları cinsel bir obje olarak görmeyen kişidir de.
che’den devrimci bir yaşamı değil onurlu ve kimsenin köpekliğini yapmayan bir yaşamı öğrenmiştir.ayrıca kulaktan dolma bilgiler nedeniyle vere vere che örneğini vermiş kişilere başka örnekler ve kendisiyle ilgili yaşanmışlıklar gösterebilmelerini salık veren kişidir.
yine gerçek yaşantıda da sözlükte de her zaman kaleminin sağlam olmadığını vurgulayıp, bilgicim diye ortada dolanmayan, bu ifadenin sözlüğün formatından kaynaklanması sebebiyle ’’sözde bilgiç’’ olduğunu kabul eden insandır; ki bu son söylediğimiz en önemli özelliğidir, ’’insandır’’.
3 şubatta buluşup, yazarların birbirleirni gerçekte de tanımalarını ve muhabbet etmelerini sağlayacak olan zirvedir.gelecek arkadaşların en geç perşembeye kadar şahsıma mesaj atmaları önemlidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?