zurna calarken parcaya girizgah yapilmaz, zurnadan hangi seslerin cikacagi belli olmaz, ne cikarsa bahtina onu dinlersin. secme $ansin yoktur. $eklinde aciklanabilecek,
misafir umdugunu degil buldugunu yer tadinda bir atasozumuzdur.
sadece hollywood yapimi degil, bollywood yapimi olarak uretilen filmlerde bile, studyoyu temizleyenlerden tutun da, oyunculara cay ta$iyanlara kadar isimlerinin tek tek jenerige gecirilerek, bu isimsiz kahramanlarin emeklerinin de filme kazandirdiklarina sukran sunulmasi hadisesidir.
edit:
bu baglamda bakiyoruz, bizim omrumuzun onemli bir kismini, gonullu feda ettigimiz sevgili sozlugumuzun jenerik kisminda, ugrasan didinen ki$inin adiyla baslayan, oradan moderatorlere oradan da hukuk savascilarina ve gammazlara kadar akip gecen yazida-bili$imin gercek savascilarina yani, sozlugun bilgiclerine hic yer verilmemi$. alinma gunumde oldugumdan midir nedir? feci $ekilde yaralami$tir, gordugum bu hadise beni. ba$inda kahraman takisina da gerek yoktur. tek tek nicklerin yazilmasi da imkansizdir biliyoruz ki bunlar degisebiliyor her zaman. sozlugun varlik sebebi olmasa da, varligini surdurebilme sebebi olan "bilgicler" yazisinin, jenerige eklenmesi, gosterilecek kadir$inaslik ornegi olacaktir.
(bkz: kizim sana baslik actim gelinim sen anla)
(bkz: bilgi sozlukte olmasi gerekenler)
edit:
bu baglamda bakiyoruz, bizim omrumuzun onemli bir kismini, gonullu feda ettigimiz sevgili sozlugumuzun jenerik kisminda, ugrasan didinen ki$inin adiyla baslayan, oradan moderatorlere oradan da hukuk savascilarina ve gammazlara kadar akip gecen yazida-bili$imin gercek savascilarina yani, sozlugun bilgiclerine hic yer verilmemi$. alinma gunumde oldugumdan midir nedir? feci $ekilde yaralami$tir, gordugum bu hadise beni. ba$inda kahraman takisina da gerek yoktur. tek tek nicklerin yazilmasi da imkansizdir biliyoruz ki bunlar degisebiliyor her zaman. sozlugun varlik sebebi olmasa da, varligini surdurebilme sebebi olan "bilgicler" yazisinin, jenerige eklenmesi, gosterilecek kadir$inaslik ornegi olacaktir.
(bkz: kizim sana baslik actim gelinim sen anla)
(bkz: bilgi sozlukte olmasi gerekenler)
bu oyku, $u dunyada ya$adigi ve omur denilen yolun sonlarina geldigi halde; yalan(!) dunyanin insanlara gore anlamini hala kesfedememi$, bunun yerine dunyadaki ba$ka diyarlari ke$fetmeyi tercih etmis bir ke$if yolcusuna aittir ve ona ithaf edilmi$tir.
daha onuc ya$indaydi, biyiklari henuz terlemeye ba$lami$ti. ya$adigi, dogu karadeniz kiyilarinda kucuk bir koyden, bir de okula yuruyerek gittigi, arasi iki saatlik bir yol olan diger koyden, ba$ka hic bir yer bilmiyordu. hayat onun icin iki koyun arasi kadar bir yerdi. bir gun, olum dosegindeki dedesi, onu yanina cagirdi,
-vasiyetimdir sana, git buralardan dedi. hayat bu iki koyun arasi kadar degil, daha buyuk. sen gordukce, sen gittikce buyuyecek dunya.
yuregine yazdigi bu vasiyet icin annesine dani$ti, annesi; olmaz u$agum sen kucuksun daha dedi.
ve bir suru ba$ka nasihatler, etti ona.
o gece, optu anasinin mubarek ellerinden ve
son kez yatti yun yatagina.
yastiginda; babasindan, annesinden, karde$lerinden ayrilacak olmanin gozya$larini birakarak henuz $afak dogmadan cikti yola.
acti, susuzdu, bacaklari sanki yoktu. dort saat sonra yuruyerek limana vardiginda.
artik, dunyanin buyuklugunu kesfetmek macerasi ba$lami$ti, i$ci arayan gemilerden birine atladiginda.
ve hissetti o zaman, gitgide uzakla$an $ehrini seyrederken guvertede, yureginde sizi, genzinde garip bir yanma...
once ulkenin butun limanlari, sonra dunyanin butun limanlari derken buyudukce buyudu dunya.
dedenin vasiyeti yerine gelmi$ti. tanimi$ti binlerce diyar, binlerce insan ve bu demekti binlerce dunya.
donup geldi ke$iflere ara verip, vatana.
evlendi uc adet yeni dunya daha katti dunyasina. ama karadaki insanlarin birbiriyle dala$masi oyunlari duzenleri cazip gelmedi ona.
tekrar dondu denizlere. daha yapilacak, temiz ke$ifler vardi, kendi dunyasinda.
her yol yeni bir macera her macera yeni bir dunya diyerek, yuregi asla degil ama bedeni, ya$landi sonunda;
denizdeki ke$iflere son vermek zorunda kalsa da, gene de karadan, havadan devam etti bu yolculuklara.
o hic bilmedi adam nasil kandirilir, insanlar nasil egilir para ve menfeat ugruna, diger insanlarin kar$isinda.
cunku, denizlerde ogrenemeyecegi yabanci bir dunya idi bu, karalarin dunyasiydi.
o $imdi maceranin sonunda,
$u anda yorgun, hasta ve yogun bakimda.
belki de, dedesinin vasiyetini yazdigi ya$li yuregi ona veda etmek durumunda.
ve yattigi hastahane yataginda, ilac kokan bir odanin penceresinden, dalip giden gozleri, camlica sirtlarina baksa da, yuregi hala dola$makta, cok ama cok uzaklarda.
dip not:
ey, yuregi dunyalara sigmayan, lakin simdi bedeni kucucuk bir hastahane odasina sigmak zorunda kalan, oykumun asil kahramani;
sen yalani dolani hic ogrenemedin ve cocuklarina da ogretemedin. sen bu dunyada, ama hep kurulmu$ duzenlerin di$inda ya$adin. duzensizliklerin duzenine; dik durmayi, saglam durmayi, kar$i durmayi ogrettin onlara. hatta gerekirse her$eyi terketmeyi ama hic egilmemeyi.
tanridan acil $ifalar diliyorum, dua ediyorum, aci cektirmesin sana. seni seviyorum.
daha onuc ya$indaydi, biyiklari henuz terlemeye ba$lami$ti. ya$adigi, dogu karadeniz kiyilarinda kucuk bir koyden, bir de okula yuruyerek gittigi, arasi iki saatlik bir yol olan diger koyden, ba$ka hic bir yer bilmiyordu. hayat onun icin iki koyun arasi kadar bir yerdi. bir gun, olum dosegindeki dedesi, onu yanina cagirdi,
-vasiyetimdir sana, git buralardan dedi. hayat bu iki koyun arasi kadar degil, daha buyuk. sen gordukce, sen gittikce buyuyecek dunya.
yuregine yazdigi bu vasiyet icin annesine dani$ti, annesi; olmaz u$agum sen kucuksun daha dedi.
ve bir suru ba$ka nasihatler, etti ona.
o gece, optu anasinin mubarek ellerinden ve
son kez yatti yun yatagina.
yastiginda; babasindan, annesinden, karde$lerinden ayrilacak olmanin gozya$larini birakarak henuz $afak dogmadan cikti yola.
acti, susuzdu, bacaklari sanki yoktu. dort saat sonra yuruyerek limana vardiginda.
artik, dunyanin buyuklugunu kesfetmek macerasi ba$lami$ti, i$ci arayan gemilerden birine atladiginda.
ve hissetti o zaman, gitgide uzakla$an $ehrini seyrederken guvertede, yureginde sizi, genzinde garip bir yanma...
once ulkenin butun limanlari, sonra dunyanin butun limanlari derken buyudukce buyudu dunya.
dedenin vasiyeti yerine gelmi$ti. tanimi$ti binlerce diyar, binlerce insan ve bu demekti binlerce dunya.
donup geldi ke$iflere ara verip, vatana.
evlendi uc adet yeni dunya daha katti dunyasina. ama karadaki insanlarin birbiriyle dala$masi oyunlari duzenleri cazip gelmedi ona.
tekrar dondu denizlere. daha yapilacak, temiz ke$ifler vardi, kendi dunyasinda.
her yol yeni bir macera her macera yeni bir dunya diyerek, yuregi asla degil ama bedeni, ya$landi sonunda;
denizdeki ke$iflere son vermek zorunda kalsa da, gene de karadan, havadan devam etti bu yolculuklara.
o hic bilmedi adam nasil kandirilir, insanlar nasil egilir para ve menfeat ugruna, diger insanlarin kar$isinda.
cunku, denizlerde ogrenemeyecegi yabanci bir dunya idi bu, karalarin dunyasiydi.
o $imdi maceranin sonunda,
$u anda yorgun, hasta ve yogun bakimda.
belki de, dedesinin vasiyetini yazdigi ya$li yuregi ona veda etmek durumunda.
ve yattigi hastahane yataginda, ilac kokan bir odanin penceresinden, dalip giden gozleri, camlica sirtlarina baksa da, yuregi hala dola$makta, cok ama cok uzaklarda.
dip not:
ey, yuregi dunyalara sigmayan, lakin simdi bedeni kucucuk bir hastahane odasina sigmak zorunda kalan, oykumun asil kahramani;
sen yalani dolani hic ogrenemedin ve cocuklarina da ogretemedin. sen bu dunyada, ama hep kurulmu$ duzenlerin di$inda ya$adin. duzensizliklerin duzenine; dik durmayi, saglam durmayi, kar$i durmayi ogrettin onlara. hatta gerekirse her$eyi terketmeyi ama hic egilmemeyi.
tanridan acil $ifalar diliyorum, dua ediyorum, aci cektirmesin sana. seni seviyorum.
$u kainat dedigimiz studyoda; insanoglu, bir kisir dongunun icinde, dogmakla-olum arasinda habire gidip gelir.
herkesin hayati, aslinda birer film $erididir.
oyuncular olan insanlar, sonsuzluktan gelip sonsuzluga ula$irlar. her filmin bir ba$i bir de sonu vardir. hepimiz kendi ozgun sinema tarihimizi yazar, oynar, sevgiden ve acilardan nasibimizi alir sonra ceker gideriz.
amac gidinceye kadar olan zamanda, ho$ bir seda birakmaktir gok kubbede.
ne mutlu bunu birakabilenlere...
herkesin hayati, aslinda birer film $erididir.
oyuncular olan insanlar, sonsuzluktan gelip sonsuzluga ula$irlar. her filmin bir ba$i bir de sonu vardir. hepimiz kendi ozgun sinema tarihimizi yazar, oynar, sevgiden ve acilardan nasibimizi alir sonra ceker gideriz.
amac gidinceye kadar olan zamanda, ho$ bir seda birakmaktir gok kubbede.
ne mutlu bunu birakabilenlere...
saniyorum omo reklamiydi, ba$liktaki sozleri bariton makamindaki tok sesiyle ve cok sinirli bir ifadeyle soyleyen bir erkek sesi vardi reklam fonunda. bir de bu sozlerin sonunda, sanki masaya yumruk $eklinde vurulan bir ses yankilanir, -dank! diye carpardi kulaklara.
hani oyle bir $artlanma olurdu ki;
-tamam $imdi gonderiyorum kapiciyi, be$ tane alicam soz valla.
diyesi gelirdi insanin.
hani oyle bir $artlanma olurdu ki;
-tamam $imdi gonderiyorum kapiciyi, be$ tane alicam soz valla.
diyesi gelirdi insanin.
kadinin kalbine giden yolu hic merak eden yoktur nedense. onu da biz yazalim; cok kestirme bir yoldur.
bu yol kuyumcular carsisindan gecer efenim.
bu yol kuyumcular carsisindan gecer efenim.
mumlarin arasinda, romantik bir muzik e$liginde yenecek ilk yemegin sipari$ini, bayan olaninin erkege birakmasi neticesinde, konu salagi erkegin; garsona degil de, adeta sevgilisinin gozlerinin icine bakarak verdigi sipari$, bu ifadenin en guzel versiyonlarindan birisidir.
-yurek, ciger,bobrek, kari$ik izgara alalim ortaya biz lutfen.
-yurek, ciger,bobrek, kari$ik izgara alalim ortaya biz lutfen.
osmanli’nin, halka yukledigi agir vergilerden dogan $ikayetleri, halkin tek sesi olarak dile getiren halk a$iklarinin dagarciklarindaki, me$hur cumledir.
ankara-izmir karayolunda mezari olan frig krali midas’in, pek deger verdigi berberinin cenesini tutamayip midas’in en buyuk sirrini if$a etmek suretiyle; kirlara, yabanlara, daglara, ta$lara, dipli, dipsiz butun kuyulara sesinin en yuksek oktavindan cigirip;
midasin kulaklari esek kulaklari $eklinde izinsiz canli ne$riyat yapmasi sonucu ogrenilen tarihi gercektir.
ayni zamanda klasik bir leman esprisini cagri$tirir. o da $oyledir;
bir gun kaptan kirk, uzay gemisi atilganin guvertesine gelip de o anda, ortamda hic kimsenin olmamasindan yararlanarak basliktaki sozleri mr. spark icin uyarlayarak tum evrene haykirir;
-mr. spark’in kulaklari esek kulaklari!
ba$ligin aciklamasini yaptigimiz iki ornekte de gorulecegi gibi;
(bkz: guvenme dostuna yuzer saman doldurur postuna)
(bkz: sirlarin sir olarak kalabilme ihtimali)
ayrica daha detayli bilgi icin;
(bkz: midas)
midasin kulaklari esek kulaklari $eklinde izinsiz canli ne$riyat yapmasi sonucu ogrenilen tarihi gercektir.
ayni zamanda klasik bir leman esprisini cagri$tirir. o da $oyledir;
bir gun kaptan kirk, uzay gemisi atilganin guvertesine gelip de o anda, ortamda hic kimsenin olmamasindan yararlanarak basliktaki sozleri mr. spark icin uyarlayarak tum evrene haykirir;
-mr. spark’in kulaklari esek kulaklari!
ba$ligin aciklamasini yaptigimiz iki ornekte de gorulecegi gibi;
(bkz: guvenme dostuna yuzer saman doldurur postuna)
(bkz: sirlarin sir olarak kalabilme ihtimali)
ayrica daha detayli bilgi icin;
(bkz: midas)
sonucunda, sanat gune$imiz sevgili zeki murenin "dost bildiklerim" $arkisini mirildanmamak icin; en azindan sirlar konusunda ba$likta adi gecen ki$ilere tedbirle yakla$ilmasini i$aretleyen onerme ve ayni zamanda uyarici bir atasozumuz.
gun itibariyle; bir suredir aranan salt bilgi temali ve yorumsuz bilgi ihtiyacinin giderildigini, bu konuda emegi gecen arkada$lara sonsuz $ukranlarin sunuldugunu, biraz daha fazlasinin beyin fesadina yol acabilecegi endisesiyle mevzunun istemeden de olsa degi$tirilmesi gerektigini tespit eden ba$lik.
(bkz: yayinda ve yapimda emegi gecenlere tesekkurler)
(bkz: yayinda ve yapimda emegi gecenlere tesekkurler)
senede bir hafta olan bu etkinliklerin, diger 51 haftaya da yetecegi dusunulerek yapilan, gosteri$teki gosteriler.
varsayildigi du$unulen beyinde; olgunla$tirmadan agiz bolgesinden cikarilan du$uncelerin, nereye gidecekleri hesaplanmadigi icin; ancak ba$ka yerden cikan hedeler kadar degeri olmasi, durumunu belirleyen soz obegidir.
sozlukteki mealiyle ise; "ne dediginden emin olmadan" nuksettirilip, dokulen du$uncelerin sonuna alel-acele getirilen, yildizli entryi kurtarma i$aretleriyle yukardaki ba$lik daha bir anlam kazanir.
ornek icin; hehehe-swh vb. gibi.
sozlukteki mealiyle ise; "ne dediginden emin olmadan" nuksettirilip, dokulen du$uncelerin sonuna alel-acele getirilen, yildizli entryi kurtarma i$aretleriyle yukardaki ba$lik daha bir anlam kazanir.
ornek icin; hehehe-swh vb. gibi.
a$klarda ayakkabilar gibidir;
ayaginiz ali$tikca ona daha cok baglanirsiniz.
deforme olsa bile onca yolu birlikte yurumu$lugun
derin vefasiyla kolay vazgecemezsiniz.
sevdiginiz rahat ettiginiz bir ayakkabiyi terkederken, derin bir sizi duyarsiniz.
onu bir ba$ka ayakkabi yuzunden birakmak; ardinizda gozu ya$li ihanete ugrami$, bir sevgili biraktiginiz hislerini uyandirir.
yeni bir ayakkabi secmek icin onu eski ayakkabinizla kiyaslarsiniz.
eger hisleriniz hala eski ayakkabiya devam ediyorsa cok zorlanirsiniz.
hatta daha ileri gidip, sararmi$ eski sevgilinin resimleri gibi albumlerde degil de ayakkabiliginizin bir ko$eciginde ona yine yer acip ara sira onunla dertle$irsiniz.
ve elin iyisi, kendinize ait olandan hic bir zaman daha iyi olmaz mantigiyla; mecbur kalmadan, yeni ve yabanci bir ayakkabiyla onu degi$tirmek istemezsiniz.
ayaginiz ali$tikca ona daha cok baglanirsiniz.
deforme olsa bile onca yolu birlikte yurumu$lugun
derin vefasiyla kolay vazgecemezsiniz.
sevdiginiz rahat ettiginiz bir ayakkabiyi terkederken, derin bir sizi duyarsiniz.
onu bir ba$ka ayakkabi yuzunden birakmak; ardinizda gozu ya$li ihanete ugrami$, bir sevgili biraktiginiz hislerini uyandirir.
yeni bir ayakkabi secmek icin onu eski ayakkabinizla kiyaslarsiniz.
eger hisleriniz hala eski ayakkabiya devam ediyorsa cok zorlanirsiniz.
hatta daha ileri gidip, sararmi$ eski sevgilinin resimleri gibi albumlerde degil de ayakkabiliginizin bir ko$eciginde ona yine yer acip ara sira onunla dertle$irsiniz.
ve elin iyisi, kendinize ait olandan hic bir zaman daha iyi olmaz mantigiyla; mecbur kalmadan, yeni ve yabanci bir ayakkabiyla onu degi$tirmek istemezsiniz.
iyilikle kotuluk arasindaki, ince siniri surekli zorlayan insandir.
sozlukteki mealiyle; verdigi berbat oylari, verdigi muhtesem oylarinin noktasi kadar olmayan.
yureginin menzili, evrendeki butun sevgi guclerini hatta islah olacaklarina inandigi butun $er guclerini bile kucaklayacak boyuttaki insandir. ayni zamanda.
sozlukteki mealiyle; verdigi berbat oylari, verdigi muhtesem oylarinin noktasi kadar olmayan.
yureginin menzili, evrendeki butun sevgi guclerini hatta islah olacaklarina inandigi butun $er guclerini bile kucaklayacak boyuttaki insandir. ayni zamanda.
"hayirli ugurlu olsun, allah bir yastikta kocatsin."
ve darisi diger gonulleri, burada vaya sozluk di$inda birle$enlerin ba$ina in$allah denilerek, dualarla kar$ilanmi$ ba$liktir.
ve darisi diger gonulleri, burada vaya sozluk di$inda birle$enlerin ba$ina in$allah denilerek, dualarla kar$ilanmi$ ba$liktir.
ve her zaman yanilmak, sonucunu i$aretleyen durumdur.
edilen laflarin boyutunun; laflari eden kisinin boyuna buyuk gelmesinin etraftan algilanmasi durumudur.
daha bilimsel ifadeyle, derinlik olcumudur.
ki$i, derinligini hesaplayamadigi sulara dalarsa, onun akibetinin ne olacagini kimse kestiremez.
bir ihtimal daldigi sularda, kendinden buyuk ettigi laflar gibi, kendisi de kaybolur gider.
buna kar$ilik;"buyudum ben artik oldum" diyen ki$ilerde, ayni $ekilde yanilacaktir.
ayrica, buyuk laflar etmek icin, once buyumek gereklidir.
edit:
ba$ligin aciklamasindaki son cumlede gecen, buyumek kelimesi, ki$ilerin ya$i ile alakali kullanilmami$tir.
edilen laflarin boyutunun; laflari eden kisinin boyuna buyuk gelmesinin etraftan algilanmasi durumudur.
daha bilimsel ifadeyle, derinlik olcumudur.
ki$i, derinligini hesaplayamadigi sulara dalarsa, onun akibetinin ne olacagini kimse kestiremez.
bir ihtimal daldigi sularda, kendinden buyuk ettigi laflar gibi, kendisi de kaybolur gider.
buna kar$ilik;"buyudum ben artik oldum" diyen ki$ilerde, ayni $ekilde yanilacaktir.
ayrica, buyuk laflar etmek icin, once buyumek gereklidir.
edit:
ba$ligin aciklamasindaki son cumlede gecen, buyumek kelimesi, ki$ilerin ya$i ile alakali kullanilmami$tir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?