walide sultan

birilerinin bir seyleri yazmasi lazim, kendini rahatsiz eden bazi hassasiyetlerden yola ciksa bile gene de yazmasi lazim. yanlislari gormeden, onlari tespit etmeden, dogrularin korunmasi mumkun degildir. emin colasan kisisi, arastirir kendi yorumlarini da ortaya koyarak yazilarini meydana getirir.ondan hoslanmayanlar kimler olabilir?

ulkedeki gercekleri gormek istemeyenler bir. cikarlarina dokunulanlar iki.
kalemini satmayacagini bilenler uc.

onu sevmeyenler mehmet barlas’i, fatih altayli’yi, nazli ilicak’i, mehmet ali birand’i seven benimseyen insanlar olabilir mi?
eger oyleyse bu kisiler, vatan severlikten bahsetmemelidirler.

baslik insani bagislarsa sormak lazim bu basliga;
bagislayin lutfen; turkiyede’de subeleri bulundugu yazilan bu sirketin turkiyedeki tabelalarinda, sirketin ismi ne sekilde gecmektedir?
basligin cevabini bekliyoruz, sahsimiz adina degil de kamuoyu adina(!)

hic bir sey yapmadan evde oturduklarini yazmistim ya galiba haberimiz yok, bazilari burada bilgic bilem olmuslar, destursuz girmemek lazim artik.#278727

bilgicin yasadigi gurbet diyarinda; yuzde doksan oranda sikma bas, tesettur veya turban dedikleri hedeyi kullanan turk vatandaslari vardir.
bu kisiler, okul ve is konusunda zorlanmaktadir. insan oraniyla kiyaslandiginda dunyanin diger hic bir bati ulkesinde gorulemeyecek duzeyde is fazlaligi ve okul imkanlari genisligi vardir. lakin bu insanlar din ayirimciligina, sinif ayirimciligina, irk ayirimciligina karsidirlar. yuzde 60 gibi hristiyan vatandasa sahip olan bu ulkede hac takarak da ise ya da okula gidilemez. cifte standart yoktur.
butun bu ehval ve seraat altinda burada yasamak kendilerine zul gelen israrla turbanlarindan asla vazgecmeyen, coluguna cocuguna yasarken evde oturup yemek yapmaktan baska hicbir faydasi olmayan bu kisiler, ozellikle kadinlara bu kadar genis haklarin sunuldugu bu ulkenin olanaklarindan yararlanmazlar.
hadi bu kendi tercihleridir desek tercihlerine saygi duysak; bu sefer, yasanilan ulkeyi karalarlar, insanlarini begenmezler, herseyinden rahatsiz olurlar, boyuna herseyden sikayet ederler. hepsi degil tabii ama istisna da degil cogunluk boyledir.
iste o zaman soruyor insan, kendi kendi kendine;
kardesim, seni buraya iple baglamamislar, git ulkemizde yasa, ne eziyet cekiyorsun buralarda. bak burada da okula gidemiyorsun ustelik is var ise de giremiyorsun. bak arap kadinlara bizden yuzyillar once musluman olmuslar ama canavar gibi okullarina da gidiyorlar, en iyi islerde de calisiyorlar.

yok, vazgecmez bunlar ne yardan ne serden.

bu nedir ya......gerisini soyleyemeyecegim. gelse de gorse de... iyi o zaman boyle bir ihtimali dusunuyorsak niye toparlanmiyoruz. soylenip soylenip durmanin kime ne yarari var. herkes baksin isine gucune, calisalim, kalkinalim, ilerleyelim. korkmayalim boyle sanal hurafeler kurup da, daha cok calisip, daha ileriye gidelim. en azindan ruhu, huzur bulsun buyuk onderin.

niagara

yuzde yuz dogruluk onermesi veren bir basliktir.

gercek piyasalarda, cekler uzerindeki tarihlerin gecersiz oldugu, sifahen dolduruldugunun vb. seylerin ogretilmedigi, pratikteki uygulama kismi hep eksik kalan isletme, hukuk, iktisat fakultesi veya idari ilimler fakultesi dersi.

"kalk gidelim, aman gidelim"

o soyledi ben dinledim.

seklinde devam eden bu cumle ozdemir erdogan’in 2004 yilinda cikardigi enstrumantal albumunun sloganidir.
lakin bu albumde gitar, yeterli dersi alamamis demek ki pasif kalmis, sesini cikararamamis. cunku uzerinde turku yazan her seyi toplama koleksiyonuna baslamis olan bilgic kisisi, gitar sesi duyamamis ama diger enstrumantal aletlerin sesiyle idare etmistir.

ahmet kaya’nin bir sarkisinda gecen bu sozlerle, kisinin babasina seslenisidir, bu baslik.soyle bir diyalog sonucu olusabilir;

uzak bir memelekette bulunan evlat, babasiyla konusmaktadir telefonda. baba hem bu evladin babasi, hem de para babasidir ayrica.

-cok ozledim seni evladim, ne zaman geliyorsun?
+ben de oyle babacim ama gelemiyorum.
-neden evladim?
+son gunlerde finansal zorluklar icerisindeyim de babacigim.
-yani paran yok oyle mi?
+ben de onu seyettirmek istemistim babacigim.
-onemli degil bende de yok. biriktirince gelirsin artik. kendine iyi bak.
+hani ozledim demistin?
-oyle tabii. opuyorum hoscakal.
telefon kapanir. kisi, gene de son cumleyi kurar baslikta oldugu gibi...
+bu ne yaman celiski baba?

aniden daha zeki olma istegi uyandiracak, kisiyi durduk yerde anlamsiz cabalara surukleyecek, gereken donanim yeterli degil ise de sacmalattiracak hede.
hoslanma asamasinda kalmasi gereken, daha ileri boyutlara ulasmamasi gerekendir, ayni zamanda.
bir de bu hislerle baslayip evlilik boyutuna gidilebilecegi dusunulurse, omur boyu karsisinda ezik yasamak gibi bir ihtimali de barindiran basliktir.

herif cok, tonla var da, adam gibi adam az. dilegini bu sekilde duzelt istersen, sen.
bir de araci kullanmana gerek yok, bu basit hedeyi her an bulman mumkun zaten.
denilesi, komik otesi baslik.

mumkunse, kendiniz olun kendi ekolunuzu yaratin, actiginiz basliktan bile sizin kim oldugunuz anlasilsin, formatta kalin, hayatin burada da butun guzellikleri ve kotu taraflariyla birlikte devam ettigini dusunup, hayatin icinde mudahale edemediginiz olaylari burada cozebileceginizi dusunmeyin.
sadece yazabilmenin yetmeyecegini, arastirmanin ve okumanin da bunu desteklemesi gerektigini akildan cikarmadan, bilgi ve paylasim gibi kutsal bir cizginin uzerinde oldugunuz gerceginden sapmayin. karsilikli hatalar icin houston uzerinden ozur dileyin.
berbat oylarini sadece ilgili entry icin kullanin, digerlerine dokunmayin.
muhtesem oylari elinize yapismaz, icinizden geliyorsa hayati bekletmeyin basin gitsin bu butona.destek verir cesaret verir, daha verimli kaliteli sozluk yarinlari icerir, yapacak oldugunuz bu basit hareket.
bir sekilde buraya gelmis, sozluge gonul vermis, gonullu calisan diger bilgicleri kusturup gondermeyin. gelen gideni aratir, kupesini kulaginizdan eksik etmeyin.
hala, sozluk kurallarini da iceren, bu hedelere ulasma cabasi suren bu satirlarin bilgici;
herkese iyi sozluk mesaileri diliyor.

yasamak istiyorum ulan.
adam gibi yasamak,
kirilmadan bukulmeden,
nefret etmeden.

seklinde; karsi onermeyi gonderen, dizelerle yorumlanacak, baslik.

direk kosullandirici, bir sezen aksu-ozdemir erdogan klasigi;

yak bir sigara,
kul olsun dertler ucunda,
bir an olsun of diyemezsek,
cekilir mi bu dunya?

en azindan bu duetin sahiplerinden, ozdemir erdogan kisisi, bu sarkiyi soylemis olsa bile bu hedenin en buyuk dusmanlarindan birisidir su andadigeri ise devam ediyor bildigim kadariyla.

aslinda yeteneklerin, ne derece azami boyutlarda olacagini isaretleyen bir hededir.
ornek icin:
sorgulayan kisi: bu boregi nasil bu kadar guzel ve cabuk pisirdin?
boregi pisirmis olan kisi: oooo, bu da bir sey mi? ben...
seklinde baslayip, yukardaki baslikla biten cevabi verir.

kisinin, kendisinin bile olamayacagina kesinlikle inandigi bir dilek icin dua edip, cevresindekilerin de buna katilip, amin demesini bekledigi olaydir.
ornek icin;

duaci:tanri bize, bugunkunden daha temiz ve yesil bir dunya nasip eder insallah.
dinleyenler:...........
duaci:insan bir amin der, degil mi?
dinleyenler:amiiiiin.

"hugo; darbelere dayanikli kahraman"

bu slogani hala hayatin icinde bir yerlerde kullaniyorum. cocuklarimla birlikte severek oynadigim, sevimli, mucadeleci, ailesi icin her turlu belaya gogus geren, gercek aile babasi idi bu kahraman figur.

meksikali ailelerin ekonominin cokmesiyle, gelistirdikleri, bir yontemin resmidir bu baslik.
onceden dogmus olan cocuklarina bakabilmek icin her sene yeni bir bebek doguran ve anlastigi amerikali ailelere bu cocuklari satmak icin her gun karsilikli sinirlarda bekleyen araba konvoylarindan bahsediyordu cnn haberleri bir kac gun once.
ve bir meksikali kadinla yapilan roportajda kadin boyle soyluyordu "bes cocuk var evde, bunlari beslemek icin her sene bir bebek satmamiz gerekiyor".
amerikalilar neredeyse cin seddi gibi bir engel yapmaya calisiyorlar bu yasa disi olaylari engellemek icin. tabii sirf bebek de degil satilanlar, genc kizlar, genc erkekler, uyusturucu ve her turlu pislik.