confessions

walide sultan

- Yazar -

  1. toplam entry 998
  2. takipçi 1
  3. puan 58711

medyum memiş

walide sultan
bu zat, bir bilir kisi olarak; bazi kisilerin actiklari sitelerle, internet uzerinden, buyu yapma-bozdurma gibi hadiselerle ugrasmalarinin cok anlamsiz oldugunu, kesinlikle bu yolla bu gibi hedelerin saglanamayacagini belirtmistir. ille de kendisi gibi sanal olmayan gercek ustadlarin, bu tip sorunlari olan kisilerle, yuz-yuze gelmek suretiyle care bulabileceklerini beyan etmistir.
peki bu cinler sanal degil midir? sanal ortamda bunlara mudahale edilmesinde ne sakinca vardir. din tuccarligini biliyor ama burada cuvallamis. halbuki kendi de boyle bir site acmis olsa, bilgisayarin basindan kicini kaldirip da, mekanina gelemeyenler icin pazar yaratmis olmayacak midir? allah akil fikir versin, bu tip piyasalarin arzini da talebini de yaratanlara diyor baska da bir sey demiyorum.
bu haber (24-5-2006) tarihli hurriyet gazetesinden
alinarak yorumlanmistir.

seni ile seviremci

walide sultan
seni ile sevirem
ile seviremci,
diyacahsan niye?
iste ile.

sevmenin bu kadar kisa ve icten tarifi olur mu? oluyormus demek ki. tanri herkese edebiyat kabiliyeti vermeyebilir ama ask herkes icindir. bir sekilde anlatilir, bir yolu bulunur. insan yeter ki istesin.
yukaridaki satirlarla, sevgilisine olan askini ifade eden, erzurum yoresinin, bu genc insani gibi.

mikroskopla bakamamis olmak

walide sultan
olaylari sosyolojik acidan ele alirken, cok iyi irdeleyememek, derinligine inememek gbi ogeleri icinde bulunduran bu baslik;
ayni zamanda, bazi ulkelerin her an uzaya gidip arastirmalar yapmak uzere, kapilarinda uzay araci bekletme duzeyine geldikleri gunumuz dunyasinda; bizde hala mikroskopla bir kez olsun bakamamamis ogrenciler ve bu olanagin ogrencilere saglanamadigi okullar, oldugu gercegini de ortaya koymaktadir.
basbakanin iki de birde ozel flosuna kattigi ucaklarin bedeli kadar bile degildir, ulkedeki butun okullara bu hedeyi saglamak.

at kadehi elinden

walide sultan
meshur oldugu donemde; yetmisli yillarin sonlarinda, turkiye’de, cam sanayisinin gelismesine buyuk katkilari olan sarkidir.
muzazzez abaci soylerdi en cok, soyledikce cosar, gazinoda garsonlar kirmalari icin musterilere kadeh tasimaktan, bir hal olurlardi. cogu zamanda istek uzerine, bu sarki gecede uc bes kez tekrar edilirdi. ortalik cam kiriklarindan gecilmez idi.bir taraftan da ulkede, acaip siyasi gergin surecin yasandigi, tarih kesidi yazilmakta idi bu yillarda.

josef k

walide sultan
hani simdi biliyorum "korler sagirlar birbirini agirlar" misali olacak ama ben de epey beklettigimi dusundugum acaip karsilama heyecani uyandirip, "daha fazla beklemenin alemi yok karsila bu insani, bir hosgeldin deyiver" seklinde kendi kendime konustugum durum olusturmustur.evet bu gelecege umutla bakan insani daha sozluge, belki ilk geldigi gece, gelip gelecegine pisman etmis olan bir kisi olarak; kabahat ben de tabii yani houston butonu calismayinca, allah ne verdiyse, sozluk uzerinden yazip onu sinamaya aldim bir anlamda. nezaketinden bir an bile taviz vermedi. baktim geri gitmiyor, dise dis durumlari yani, sevdim mucadelesini, bu genc is yapacak dedim nacizane.
her mucadelede emek-her emekte mucadele vardir. bu da, sosyal mesaj olarak algilanmasin, bu bilgic bizi buyukelcilige bile layik gormustur. ki kanada buyukelcimiz gercekten bu makama yakisan ataturk ilkelerine bagliligi tam, yerine yakisan bir insandir. herhalde sozlugun kanada elcisi olarak tayin etmis beni bu bilgic arkadasimiz sagolsun, makamlarda hic gozumuz olmamistir da onurlandirmistir bu lafiyla tabii.
neyse nerede kalmistik hikaye uzun;
tabii sagolsun yonetim butun karsilikli refere entrylerimizi silmisti ertesi gun. ama biz daha once birbirimizden ozurler, bagislar dilemis birbirimizi affetmistik bilem. hos ortada bir suc da yoktu.iste butun bu ahval ve sereat altinda su anda ben mutluyum bu bilgicle sozluk yoldasi olmaktan

namık kemal zeybek

walide sultan
mhp genclik kollarindan siyaset hayati baslamis eski milli egitim bakanidir. bakan oldugu donemde turk-islam sentezini iyi ogretecegini dusundugu, sabahlari uluyarak uyanan modeldeki butun ogretmenleri, derhal okullarin basina mudur yapmistir. cekiskili fikirlerin adamidir. kafayi cizmis, siyasetten karnini doyurmaya ihtiyaci olmayan, arada bir cikip sacmalayip geri cekilen kisidir. aydin doganin karisinin kizkardesiyle evlidir ayni zamanda. hatta bir keresinde bu zat;
dunyada yasayan butun irklarin turk oldugunu- turklerin ise butun irklardan daha ustun oldugunu soylemis. sonra da ne soyledigini kendisinin de bilmedigi anlasilmistir. oyle cosup cosup dogruluguna kendinin bile inanamayacagi, sonradan- ben mi soylemisim bunlari diye sorgulayacagi(!) kitaplar bile yazmistir.

varsa bir durum yapalim açıkötürum

walide sultan
biraz argo agziyla, biraz kabadayi takilarak, etrafin bakislarindan bile nem kaparak, yandan cevirerek taktigi kasketiyle,omuzlarina attigi ceketiyle, elindeki tesbihi sallayip, basini hafif one egmek suretiyle, gozlerindeki alttan bakislarla karsisindakileri suzerek; rahmetli ozturk serengil’in filmlerinde cok kullandigi, bir replikti bu baslik.
turk sinemasinda gelmis gecmis en buyuk karakter oyuncularindan birisiydi.

başım ağrıyor başım

walide sultan
hayal meyal, hatirladigi komik turkuler furyasi na devam etmekte bir sakinca gormeyen bilgic kisisi simdi de basliktaki turkunun hatirladigi kismini yaziyor.

basim agriyor basim
basina kurban olayim
yarin carsiya gidip
sana ilac alayim

bu sefer daha iyi dort misra cikti en azindan.

barda kitap okuyan entel dantel

walide sultan
hani derler ya "bir yasima daha girdim" daha once hic rastlamadiginiz bir seyi gordugunuzde olur bu. hayret nidalari altinda soylersiniz bu cumleyi.iste bu basligi gorunce oyle oldum birden. cunku sandim ki sonu elli karaktere takilmis soyle bir basliktir herhalde;
<barda kitap okuyan entel, dantel ormektedir bir taraftan>tabii acinca gordum ki degilmis, baska bir hede icin tasvir yapiliyormus. hay allah, yaa hakket ilginc bir baslik olmus

ukdeciler deşifre edilsin kampanyası

walide sultan
basliktaki dilek gerceklesirse, cogu bilgicin ukte vermek istahini kaciracak bir sonuc meydana gelecegi aciktir.
bunun, sozluk icin iyi bisey olacagini sanmiyorum. en azindan yaraticiliklarin kilitlendigi anlarda, sozluk gelisimi icin ukteden de olsa yararlanmaya calisan bilgicler, caresiz kalacaklardir.cunku ukte verecek kisiler de yaraticiliklarini zorlayacak, hatta verdikleri degerli ukteler icin puan bile bekleyeceklerdir. sonrasinda da ukte yollu satasmalar baslayacaktir. agir bir ukte piyasasi olusacak verim saglanamayacaktir.
bu hedenin sinirlari, sadece belli ahlak duzeyinin altindakiler sifrelensin diye bir ibareyle cizilse bile, bu sefer de "kime gore neye gore" ayarindan ortalik toz dumana bulanacaktir.cunku herkeslerin algiladigi ahlak duzeyi ve anlayisi farklidir.
en iyisi kimin ne yaptigini, ne yazdigini gorebilenyoneticilere birakmaktir bu olayi. su kadar guzel olusumu bizlerin paylasimina sunduklarina gore arizalarin gideriminde de onlarin bilecegi yollar vardir. hepimizin bildigi gibi, b.s.a. ulastirma sirketinin araclari, her zaman hazir sekilde bekletilmektedir. ayrica, bu basligin vurguladigi imayla ilgili konuda da, hizmetlerini sunduklarina, daha cok yakinlarda sahit bilem olmusuzdur. ahlakin her ortamda kisiyi, once kendinden sorumlu tutacagini bilmek yeterlidir. seklinde de bir yorumun sonuna gelmis bulunuyoruz.

oktay sinanoğlu

walide sultan
gercek bir turk dehasidir bu bilim adamimiz. onunla ne kadar ovunsek azdir. boyle bir degeri tartisilmaz beyin ve bunca mutevazilik. ’ben oldum tamam’ dememek hala arastirmak hala bir seyler uretmeye calismak...
tamam yasli bir insandir su anda, fakat yazili eserlerinin sayisi, yasini cok fazlasiyla katlamaktadir. bilim adami agirligiyla yazacagi herseyi arastirmasi-arastirdigi her seyi yalin herkesin anlayacagibir sekile donusturup, okuyan insanlarla paylasmasi gercekten taktire sayandir.
ve tum insanligin ortak geleceginin refahi icin, dusunce uretmeye devam eden uluslararasi boyutta sevilen sayilan bu insani gercekten okumak iyi anlamak lazim.
kendisi bu basarisinin sirrini belki bir yerlerde sorulduysa aciklamistir, veya bundan kacinmistirben rastlayamadim. lakin kimya bilimini bu kadar iyi cozmus bir insan, hayatta herseyi cozecek kapasitededir zaten. herseyin bir kimyasi vardir askin bile(!)bir de ifade yetenegi vermisse tanri ortaya oktay sinoglu gibi inanilmaz bir bileske cikmis oluyor demek ki.

bugün salı gemligin pazarı

walide sultan
her sali gunu gelende, ve de aaa bugun saliymis diye dusunen de; bilgicin hafizasina cok derinlerden gelen bir soz cumlecigidir bu baslik.
kucuk kumla ve buyuk kumla iskelelerine motoruyla her sali gunu yanasan sener kaptan’in megafonla bagirmak suretiyle, yazlikcilari pazara goturmek uzere, iskelede bekledigini haber verirdi bu cumle ayni zamanda.
henuz sabah oldugundan balkonlarinda kahvaltisini edenlerin, singir mingir cay kasigi seslerini bolerdi bu ses(!) yore yazlikcilari, cantalarini filelerini kaptiklari gibi, sener kaptan’in teknesine kosarlardi.
en tazesinden, daha cigleri uzerinden dusmemis zerzavatin satildigi gemlik pazarina tasirdi, bu tekne onlari her sali sabahi, sonra da gerisin geriye tasimak icin gene iskelede beklerdi. herkes birbirini tanir, alisveris sonrasi tekneye donuldugunde- donmeyen, pazar yolcusu var mi? seklinde de yoklama cekerdi sener kaptan.
13 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol