sitivreyvaugin

kuzenle bir ara çılgınlar gibi ağdan oynadığımız oyun.
o fener ben gs falan.
ama tabi diyeceklerim bunlar değil.
kuzen şampiyonlar liginde istisnasız her sene barça yada realle gruplarda karşılaşırken ben oyundaki ikinci sezondan itibaren 5 sezon bir kere bile bu psiko takımlarla karşılaşmadan efendim marsilyalar lyonlar dortmundlarla falan eşleşip yüzdelik oranda çoğunlukla eliyordum taaa ki oyundaki 6. sezona başlarken süper kupa finalinde realle karşılaşınca kuzenin yaşadıklarını anladım real geldi 30 küsürlük ronaldolar pepeler xabilerle benim 20lik wonderkidlerimi 7’ledi, en çok koyan kuzen elenirken en fazla 6 yiyip 2 3 atıyodu biz sut cekemedik lan.
sonra kuzene bu şartlar altında bu oyunu oynamam dedim sildim oyunu.

buda böyle bir anım sözlük gecenin 3ünde aklıma geldi uyandım yazdım simdi tekrar yatmaya gidiyorum iyi geceler(olum yatmaya gidiyorum ne saçma bir laf öbeği lan yatak zaten yanı basımda o deil pc kucakta falan sanki içeri odada uyuycam amk neyse uykum kaçmadan ben giderim)
edit: olum uykulu gözle şartın t sini yazmamısız görüyomusun.... ben gördüm düzelttim.

eğer biraz çirkin olsaydım maradona ve pelenin futbolda esameleri bile okunmazdı demiş muhterem.
izlemedik belki haklıdır.

kızcağızın yasal ehliyeti bulunmamakta lakin yüce türk mahkemeleri kızın bilinçli bir biçimde parayı ödeyen herif ile beraber olduğu ve bu bilinç sayesinde o kağıda imza attığı savını kabul edeceklerine bahis açmıs bulunmaktayım, bahsi büyütüp hazır elleri değmisken cezai ehliyet yaşının bu gibi durumlarda yeniden yorumlayabilmek icin yeni bir düzenleme yapılabilirler bile...
git gide daha da yasanmaz bir hal alan sevimli ülkemizde en azından artık bu işlere kalkısan varlıkların kitaba deftere göre hareket etmeye çalısması da olayı daha da ilginc ve vahim bir hale sokmakta.

bu garip alıs verisin özneleri ne ceza alacaklar ya da alacaklar mı beklemedeyiz.

klüpler aralarında anlastıktan sonra gerçeklesmis transfer yani necati transferinin görüsme tapeleri olmadığı gibi bir kaç haftadır ve sezon basında da gündeme geldiğini varsayarsak transferin son günü olması sebebi ile hızlı bir sekilde gerçeklestiği sonucuna varılabilir, yani bu durumu şike yapmak olarak algılayabilen bünyeler zaten şike’nin tanımından bir haber oldukları ayrı bir tartısma konusu olmakla beraber söz konusu ibrahim akın ve can arat tapeleri incelendiği vakit, ortada transfer görüsmesinden daha çok alaylı bir dille "maca cok asılmayacaksınız değil mi" tarzı yaklasımlar mevcuttur.
demem o dur ki galatasaraya herhangi bir katkısının olacağını zerre kadar düsünmüyorum fakat algıda sıkıntı yasayan bir takım taraftarlarca "olum iste buda sike bize yazık değil milan" sorularını gündeme getirerek hem o bir takım taraftarlara algı problemi yasatmakta hemde yarar sağlasın diye alınan takıma zarar vermekte olan fitbolcu.

not: türkiye tarihinde a olsun b olsun şikeden uzak durmus bir takım olduğunu düsünmemekteyim, fakat elinde argüman dahi olmadan bir seyleri ortalık yerlere kusmakta insanlarda anlık bir ferahlama rahatlama sağlarken bunun dısında ekstra bir , yarar sağlamayacaktır, "her klüp tertemiz sampiyonluklar kazanmıstır" cümlesi ne kadar komik ise necatinin transferinin sike ile bağdastırılması ve bu sekilde değerlendirilmesi o derece komiktir.
son not: olum fanatik taraftar gibin entri girdim lan ben artık burada durmam hemen bir kaç futbol forumuna srv1905 falan diye üye olup ortalığı kasıp kavurucam ben kaçar.

youtubeda canlı versiyonunda voodoo chile riffleri sokmuslar araya bence süper olmus ne demis picasso iyi sanatçılar kopyalar büyük sanatçılar çalar arkadaş.
ayrıca gitar ve bass soundlarına hasta oldum buram buram 60 lar 70ler türk saykodelik rock kokusu aldım ulan.
demli albümü bir dinlenmeli yani kulağınız standart türk rock gruplarını kaldıramamaya basladıysa güzel bir alternatif.

ve sadece piç’i baz alarak yapabileceğim yorum sudur, kitaptaki serseri imajını sanki kafasında öyle bir yere koymus ki hem ulasılmaz hemde ulasmak istemeyeceğin kadar , keskin hatları var, yani sadece gözlem yapmıs demek bile komik, demek istediğim , çok keskin hatlı karakterleri okurken beni acaip sıktı, karakterler gözlem yapılarak değil direkman hayal ürünü olarak yazılmamıs kasılmıs gibi geldi . ancak bütün karakterler bir bütün olsuturmaktaydı buradan da kitabı acele ile yazdığını her karakter üzerine oturup uzun uzun düsünmediği fikrine kapılmaktayım yani buda biraz türkiyede bu akımın öncüsüyüm yapıcı elestiri gelir kaktır gitsin mantığımı bilemiyorum zira kitap cıktığında lisedeydim yada lise yeni bitmisti, o dönem bu anlatı tarzı çıkan kaç roman var yada var mı su an net bilgim yok.

ama su var ki ben sadece bu kitabı baz alarak hakan gündayın fazlaca abartıldığını düsünmekteyim bunda romanda yer yer verdiği uç örnekler uç sahneler olabilir ama kazın ayağı öyle değil yani hakan hayal kurmus inanmamızı bekliyor gibi geldi bana, bir de bu kadar acımasız elestirmemin sebebi piçten önce gecenin sonuna yolculuğu okumus olmam oldu tabi ama gercekten sıkıcı bir anlatımı olduğunu her halukarda savunmaktayım sonuçta insan üslubunu kolay kolay değistiremez

not:ulan kitabı okuyalı neredeyse 3 sene olacak okuduğum sırada zaten sinirle ve sıkılarak hızla bitirip bana kitabı öneren sevgilime çemkirmistim yazınca iyice rahatladım.

totale vuracak olursak aslında 27 senelik zaman diliminin sadece %10’unu sex yaparak geçirmiş, tabi bunu günde sadece ve sadece bir erkek/kadın ile beraber olması dahilinde hesapladım, hesap kitap diyince zenginin malı züğürdün çenesi gibi oldu.
açıkçası çokta başarılı bir istatistik değil evli çiftler yada birlikteliği 27 sene süren çiftler 10. dalyalarını çok kısa bir süre içerisinde yapabilirler diye düşünmekteyim.
haklıyım oğlum bence.

bence, kendini messi ile kıyaslayabilmesi için öncelikle bir kaç tane şampiyonlar ligi kazanması gereken ihtiyar.

pablo neruda’nın, hakkında "biz onun yanında şair falan değiliz" dediği uzaklarda yatan, yurdumun en değerli sanatçılarından.

(bkz: bilinçli satıcı)

fiber internet altyapısıyla 1000 mbps internet veren ve aylık 999tl’ye bu hizmeti veren iss.
tabi şimdi böyle yazınca yanlış anlaşılmasın herifler 20 mbps’den 1000mbps’ye kadar hız sunabilmekte ve fiyatlarıda; hız/fiyat ekseninde adsl hizmetlerinden daha iyi bir grafik çizmekte.

sanırım canada kanalı olan showcase’in yeni polisiye dizisi.
ünlü bir satranç ustası olan arkady balagan agorafobik bir insan ve polisiye olayları kendi yöntemleri ve zekası ile çözmekte...
neticede ilk 5 bölümü için söyleyebileceğim bir şey var ise biraz house biraz lie to me sentezlenip başrole yansıtılmış ama bu dizi boşluğunda pek de fena sayılmayan bir polisiye diyebiliriz.

iyigünler efendim esen kalın.

bir çok futbol bloğunda ve sosyal medya diye tabir edilen sözlük, twitter, ve facebook gibi platformlarda soruşturma sanki hemen sonuçlanmış ve soruşturma kapsamında göz altına alınan insanların hepsi kesin suçlu ve şikeciymiş gibi davranılması pek hoş değildir, sonuçta klişe bir tabir olsa da suçlulukları kanıtlanmamış olan bu insanlar için sadece tahminler üzerinden suçlu damgası vurmak yanlıştır benim nazarımda.

büyük cezalar kapıda deniyor, fenerbahçe küme düşürülebilirmiş vs vs, ben bir galatasaraylı olarak şu an ki durum dahilinde tamamen dışarıdan ve soruşturmaya yönelik hiç bir bok bilmeden - kaldı ki biliyorum diyen beri gelsin soruşturma dosyalarının örnekleri evlerindeki raflarda durmuyorsa - konuşuyorum yani anlayacağınız gibi eşit şartlardayız, o yüzden klüplere ve kişilere delillerle kanıtlanmadan şikeci gibi ithamlar yapıştırmak sıfatlar kazandırmak pekde ezeli ebedi diye övülen rekabete yakışmamakta...

soruşturma kapsamında, hakkında şike iddiası ve şüphesi olan maçlar, bu maçların tarafları ve bu şüphelere sebep olan kişiler adil bir yargılama ile bulunur ve adil ama gerektiği kadar sert cezalar verilirse sonuca gidilebilir gibi gelmekte bana.

bir de bu burcu tanımlarken yapılan kavramsal yanlışları yazmakla yükümlüdürler genelde.

mesela küçük dağları ben yarattım tripleri bir ciddiyetsizlik ürünü olmamakla beraber insanın kendini aşırı ciddiye alması, megalomani ürünüdür, hoş birşey değildir, şakası komiktir ama gerçekse iticidir, ama kavramsal olarakta yanlış ifade edilmiş bir önermeden başka birşey değildir o yüzden aşağıdaki kavramları bu burcun karakter analistlerine ithafen özenle doldurdum eksik gedik varsa ekleme yapabiliriz.
ayrıca yıldızlardan karakter tahlili yapmadan önce bazı şeyler hakkında empati yapmak gerekebilir diye düşünmekteyim, hani bir takım özellikleri taşımak için o bu şu olmak gerekmez diyorum.

yanlışlar:

1) özgürlüğüne çok düşkündür bunlar fikri;
- dengesiz arkadaşım sen özgürlüğüne düşkün değilmisin, yada değilsen özgürlüğüne düşkün insanları niye eleştiriyorsun bu bir yanlış mı? yada bunun bir doğrusu var mı?
2) çok değişken olurlar abi bunlar çok acaip....
- sevgili arkadaşım, değişkenlik derken hangi değişkenlikten bahsettiğinide birazcık aç detaya gir...
bir kere değişen insan gelişen insandır, değişmekle kastım bugün verdiği sözü yarın tutmamaktan bahsetmiyorum ama hayatla, kendisiyle, olaylarla ilgili fikirleri değişkenlik gösteren insanlar bütün bunları sorgulama evresini atlattıkları için belirli bir değişkenlik gösterirler bu bir gelişmede olabilir bir gerilemede olabilir ama bu insanı öküz yapmaz benim gözümde daha çok önyargılardan kurtulmuş ve acaba daha doğru bir yol var mı arayışıdır kendi içinde ve ben yine bunun insanların yay cinsine has bir davranış olduğunu düşünmemekteyim çoğu insan sorgulama süzgecini istediği zaman kullanabilecek iradeye sahiptir yok değilseniz çok kolay kandırıla bilen birisiniz sanırım. öyle değilmi dostlar?
3)sorumsuzdur.
- yine genellemenin dibine vurulmuş bu sıfatla, kime karşı bir sorumsuzluk arkadaşım bu? hani tamam sıvı hale geçmiş bir yavşaklıksa arkadaşlık ilişkiniz haklısın, ama burada çuvaldızı kendine bir dürt, en mesafesiz bir arkadaşlık, dostluk ilişkisi bile kendi içinde belirli yükseklikte duvarlar örmüştür ki bu da karşındaki insanı tanıyorsan ve tanıdığın için yapabildiğin tamamen yeri geldiğinde o arkadaşlık ilişkisinden en az zararı görmek için içgüdüsel anlamda kendini koruma yönelimindir, sen bu mesafeyi koymazsan kim olursa olsun o arkadaşlık ilişkisinde bir gün biri seni siker üzülürsün, yoksa iki gündür tanıdığın adamın sana karşı ne sorumluluğu olsun, senin varmı ona karşı sorumluluğun? biri sorsa muhtemelen sadece "bir arkadaş"tır onun adı, sen sorumluluklarını "bir arkadaş"lara yüklüyosan yanlış gelmişsin.

ha şimdi ailesine karşı sorumlulukları dersen yada kız arkadaşına karşı sorumlulukları dersen o da o kişinin ailesi ile olan ilişkilerini gözlemleyerek anlayabileceğin bir takım şeyler, her insan aynı olmadığı gibi her aile yapısıda farklılıklar gösterecek birey sayısı arttıkça ise olay daha karmaşık ve sosyolojik bir hal alacaktır, yıldızların konumunu burada siktir etmen gerekecektir, kusura bakma ama bende aleni bir biçimde kendimi sorumluluk sahibi bir insan ilan edemeyeceğim tanırsın kendin karar verme yetisine sahipsindir.
4) çok konuşurlar, gevezedirler, kafa sikerler
- evet bunun doğru olduğunu düşünmekteyim, ama sen hala bu yazıyı okuyorsan demekki karşısındaki insanlarda herhangi bir sıkıntı oluşturmadan diyaloğa girebilen sıkıp baş ağrıtsalarda merak uyandırabilen kendilerini dinletebilen bir cins demekki bu dimi güzel kardeşim.
5) kişisel alanlarına girilmesinden hoşlanmazlar
- madde biri okuyuver tekrar ama ben yine sorayım kendi özel problemlerine, sebeplerine ve hayatına burnunu sokan insanları, sen de evde beslemiyorsundur sanırım.
6) çok neşeli/çok karamsar/ çok öyle çok böyle
- bunlar duygu değil mi lan? en azından ben öyle biliyorum, iki gülerken gördün diye insan optimistin allahı olmaz yine iki üzgün gördün diye o insan mutsuzluk abidesi, karamsar gördün diyede pesimist bir insan olmaz, yine madde bir sen de bu duyguları yaşıyosun sonuçta ordan bir düşün empati yap be kardeşim.
7) asabi/ kızgın/ sinirli
- bunlarda her insanın taşıdığı karakter özellikleridir, ama bence bunlar genelde ikili ve çoklu insan ilişkilerinde kaybettiren bir takım özelliklerdir, sırf yaylara özgü bir olay değildir hani.
8) bencillerdir.
- hayatta kim bencil değil ki diye politik bir şeyler yazabilmeyi isterdim ama bu özellikleri karakterinde toplayıp birde çıkarmamak üzere üstüne geçiren üniforma yapan bir insanın bencillik dışında farklı bir düşüncesi olamaz sanırım buda güzel bir şey olmasa gerek

bir de son bir not bir yay olarak 3 yıla kadar ilişkimi yürütebildiysem çok da odun sayılmam.
bir de insanları değiştirmeye çalışmak çok zordur canım kardeşlerim.

sendeyiz birand iyi günler efendim.

#1008448

(bkz: işte öyle birşey)

edit: evet edit başta ama o önemli değil insan nasıl gaza gelir aşağıda örneği mevcut, ama gaza gelen ben şu entryi okumadan geldim ders olsun eski yeni bilgiçlere boynu bükük eşlerede merhaba.

o entry şudur #1008377

-----------------------------mavi ekran----------------------------
insanlar silineceklerini bilerek neden gelip yazsınlar sorusunu sormayan kişilere anlamsız gelse de, yazanlar oraya sadece yazı yazmakla kalmıyor sayın okuyan, en önemlisi insanlar bu yazıları yazarken vakitlerini harcıyorlar, yani karşılığını isteseniz de veremeyeceğiniz bir şeylerini buraya karşılık beklemeden sunuyorlar da denebilir.

şimdi bu yazanlar 3 yıl 5 yıl önemli değil, yazdıklarının silinmesine sessiz kalabilir mi, ya da bu hareket yapılırsa ne kadar etik bir davranıştır?

insanlar zamanla değişir hatta belki gelişir bile, eskiden yazdıkları yazıları, fikirleri, yeni fikirleri ile karşılaştırma imkanını elinden almak, o insanın kendi gelişim sürecini ve değişim sürecini kendi gözüyle görmesini engellemekten başka o insana bir zarar vermez.

söz uçar yazı kalır demişler, boşuna dememişler bu sözü.

bu fikir eyleme dönüşürse kaybeden sadece bilgi sözlük olacaktır çok net.

kimse 3 yıl sonra silineceğini bilerek gelip buraya eskisi gibi yazmak istemeyecektir.

hatta 3 yıl öncesinin bilgilerinin, yazılarının, ülke gündeminin olmadığı bir sözlük platformu, siteye giren insana ne bilgisini vermeyi vaadedebilir ki?

eğer yapılırsa, ntvmsnbc okuyucu yorumlarından farkının kalmadığı bir yer olur burası, bakın o durumuna sözlük falan demedim çünkü öyle sözlük olmaz.

-----------------------------mavi ekran----------------------------



edit2: olum ne biçim tufaya geldim lan.

lodos restaurant vardır burada, mutlaka adaya gidildiğinde, böcektir, ahtapottur, kalamardır tadılmalı, sahipleri nejat ve eşi gayet iyi insanlardır, şarap yelpazesi pek iyi sayılmaz ama yinede standartların üzerindedir, ada şaraplarından corvus çok marketing dursa da aldanmayın, biraz corpusu güzeldir, biraz blended no: 4 güzeldir, cabarnet ve merlot karışımlarından uzak durmakta fayda var adada üzüm kalitesi itibari ile, mono sepaj şaraplar tatmak için idealdir, çamlıbağ’ın şarapları tavsiye edilebilir, talay adanın en eski firmalardan biri olmasına rağmen hala adam gibi şarap üretmekte yaşadıkları sıkıntı ve hala kendine özgü bir aromalarının olmayışı denememek için sebebiniz olabilir.

ps: şaraplara bok atmadım öncelikle bunu belirteyim hatta adadaki bütün firmalar türkiye standartlarının üzerinde şaraplar üretmekte fakat iş yabancı rakiplerle kıyasa gelirse sanırım corvus sadece ayakta kalır belirtmekte yarar var.

bozcaada genel anlamda pahalı bir yer bunu da hatırlatmakta gerek, ancak günü birlik yada iki üç günlük tatiller için gidilesi yerdir.

yerli esnafı (bakkal çakkal anlamında), parazit gibidir, direk geçirirler fakat muhabbet kurulduğu takdirde her türlü işinizi görürsünüz.

lodosun ara sokağında bulunan ev poğçaları yapan teyzelerden anne poğçaları alabilirsiniz, kahvaltı için gidilecek bir çok mekan bulunmakta, gerçek ezine peyniri ve zeytinyağına doymak için ideal.

denemeden dönmeyin.

sakızlı enginar,
deniz kestanesi.


iyi günler efendim.

anneye babaya denmez ama arkadaşınız size böyle bir şey söylerse yada beddua ederse, ona doğum kontrol yöntemlerinden bahsedin, prezervatif diyin ya da direk.

lafını geri alacaktır, sonra çocuklarını sevmesini tembihlemeyi unutmayın.

eğer iyi birer ebeveyn olurlarsa maaşlarına zam geleceğini hatta birazcıkta mantar yardımı ile şirinleri bile görebileceklerini söyleyin.

ama bunları kendi fikrinizmiş gibi söyleyin lan inandırıcı olun azcık.

tanım : söz dizisi.

yasa tasarısı meclisten geçerse, türk telekoma yaptığım iptal başvurusunun geçerli olacağı tarih.

beynin tahmin yeteneğini doğrudan etkilediği yönünde bilgiler mevcut hatta boğaziçi üniversitesi yayınlarından çıkan karar anı adlı kitapta çeşitli alzheimer hastalarının tedavilerinde kullanılan ilaçların beyindeki dopamin aktivitesini arttırdığı ve bu hastalarda çeşitli tahmin oyunlarına eğilimin arttığı gözlenmiş araştırmalar amerikada yapılmış ben tahmin oyunları dedimde bildiğin kumara yönelen hastalar olmuş.

ne güzel dedim lan gerçi alzheimerın metabolizmayı vurması için belirli bir yaş sınırını geçmek gerekiyor o yaştan sonra voleyi vursan ne vurmasan ne dimi mükremin abi.

iyi günler efendim.