confessions

seyhmerat

- Yazar -

  1. toplam entry 4809
  2. takipçi 1
  3. puan 98349

lionel messi

seyhmerat
daha yüz hatları bile oturmadığı gözlenen yaşta olan yetenekli futbolcu tabi her arjantinli gibi kendisini artistlik yaparak yer atması da mevcut. ancak bir aksilik yaşamazsa dünya futbolunun gelecekteki en az 10 yılına damgasını vuracak zira şimdiden vurmaya başladı.

mülkiye marşı

seyhmerat
mülkiye’nin marşıdır, bu marş mülkiye istanbul’daki üniversitedeyken ortaya çıkmıştır ancak öğrenciler cumhuriyet döneminde istanbul’da mülkiyeli olunamadığını ve cumhuriyetin değerleri özümsenemediğini belirtmek için topluca ankara’ya gitmişlerdir ve de mülkiye’yi 1936 yılında ankara’da kurmuşlardır ve ankara’ya giderken de sürekli söyledikleri marş da budur ki çok güzel bir marştır. mülkiyenin ilk kuruluşundan beri yani istanbul zamanından beri olan bir marştır.


başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz
ey vatan göz yaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
gül ki sen, neş’enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz
ey vatan göz yaşların dinsin yetiştik çünkü biz.
bir güneştin bir zamanlar, ay kadar kaldındı dün
dün bir ay’dın, sislenen boşlukta yıldızsın bugün,
benzin uçmuş bak, ne rüyadır bu akşam gördüğün,
ey vatan göz yaşların dinsin yetiştik çünkü biz.
beklesin türkoğlu’nun azminde kuvvet bulmayan,
sel durur, yangın söner elbette bir gün ey vatan.
süslenir oynar yarın, dün ağlayıp matem tutan,
ey vatan göz yaşların dinsin yetiştik çünkü biz.

sasa ilic

seyhmerat
galatasaray’da bir çok ayrımcılık yapan futbolcu tarafından pas verilmediği açıkça ortada olan çok sevdiğim, izlemekten keyif aldığım oyuncu. sadece yabancı olduğu için parası ödendiği ve sırp olduğu için bu ayrımcılık yapılıyorsa o takımın vay haline! sasa iliç’i izlemek benim için her zaman büyük bir keyif oldu ve olacak da sezon sonuna kadar çünkü kendisi yollanacak gibi maalesef. hayatımda tek pası bu kadar mükemmel yapan bir futbolcu daha görmedim.

26 şubat 2006 diyarbakırspor konyaspor maçı

seyhmerat
diyarbakır halkının nasıl bir sosyololojik travma yaşadıklarını anlayabilmiş değilim. senelerdir avrupa’nın en üst düzey bürokratları oraya gelmiyor mu? onlar aracılığıyla nerdeyse tüm istedikleri olmadı mı bugüne kadar? avrupalı bir çok üst düzey yetkili bir sürü para akıtmıyor mu diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşlarına ve başta hakpar denilen partiye? dün orada futbol yoktu apayrı bir olay vardı. diyarbakır halkı dürüstçe artık bir karar vermelidir, ya avrupalıların gönderdikleri paralarla bir takım dallamaların köpekliğini yapmaya devam edecekler ya da bu ülkeyi, bu toprakları sevdiklerini gösterip herkesi kardeş olarak kucaklayacaklardır. kimse bana dünkü maçtaki olaylar bir spor olayı olduğunu söyleyemez işin içine avrupalı üstdüzey yetkililerden dünya para almış provakatörlerin de olduğu planlanmış bir olaydı. diyarbakırspor’un sezon sonuna kadar seyircisiz oynaması gerekir zira bu seyirci diyarbakırsporlu oyuncuların da emeklerine yazık ediyor.

türk formula 1 pilotu ve teknik ekip diyalogları

seyhmerat
-lan mehmet bana bak tekeri adam gibi tak çıkmasın he!
+tamam abi sen merak etme.
-hadi lan geçen yarış da öyle diyordun olm o teker var ya sana niye çok benziyor anlamadım he!!

-lan hüsam o yakıt borusunu amma iyi kavramışsın he!
+bu yakıt borusu var ya sana girsin lan ibine! (şuna bak pilot oldum diye götü kalktı az yakıt koyayım da görsün gününü.)
-pit yakıt bitiyor sanki ne oluyor lan, hüsamı verin bana hüsam naptın lan!!
+ahaahaha şimdi kavradın mı lan kolu pilot!!

eski sevgilinin ölmesi

seyhmerat
ölen eski sevgilinin zamanında ne vasıflarla sevgili olduğu ya da ne kadar zaman önce sevgili olduğuna göre verilecek tepkilerin değişebileceği olaydır. çok eski bir sevgiliyse "allah rahmet eylesin" diye geçilir, çok eski olmayan ve sevilmiş bir sevgili ise yası tutulur adeta, akla gelir sürekli. yeni ayrılınmış unutulamayan sevgili ise eğer ki işte o zaman intihara kadar gider verilecek tepki. yine de hangi zamandaki sevgili olursa olsun genç yaşta ölmesi çok kötü bir şeydir zira gün gelecek hepimiz toprak olacağız.

kosecki

seyhmerat
roman kosecki galatasaray’a gelince polonya ayağa kalkmıştı. polonya’nın gelecekteki yıldızı diye bahsedilirdi ve gözbebeğiydi, galatasaray’da geldiği ilk sezon mükemmel top oynadı, zaman zaman asilikleri de vardı ama oynadığı futbol güzel olduğu için asiliklerine göz yumuldu taki sezon sonunda galatasaray kulubu’ne sözleşme yenilemeye ölümüne içmiş sarhoş bir şekilde gidinceye kadar, orada yönetilere saçmasapan laflar ettiği söylenmiştir ve galatasaray kulubu de kendisini "biz sana futbolcu olamazsın demedik adam olamazsın dedik"
gibisinden hemen yolladı. yaptığı terbiyesizlikle gönderilmeyi haketti ancak keşke yapmasaydı.
37 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol