seyhmerat

an itibariyle basınca düne ait başlıkların çıkmadığı buton.

bodoslama giriş yapıp biz davarların arasına katılmış bir davar olduktan bodoslama gönderilmiş davar olma şerefine de ulaşmış kendisi.

bodoslama giriş yapmasıyla birlikte davarların arasına katılmış olan bir davar.

ahmet piriştina’dan sonra yine bozulma sinyalleri verdiği söylenen çok sevdiğim, yazları gitmeye doyamadığım şehir.

vakti zamanında ortaokuldayken müdür olacak kişi lisesonlara pazartesi gününün tatil olacağını söyleyecekti anonsla:

" hazırlıklar, orta birler, orta 2ler, orta 3ler, lise 1ler ve lise 2lere pazartesi günü okul var gerisine yok!"

çok güzel bir şeydir kızı biseksuel yapmaya uğraşılır başarılırsa tadından yenmez, değişik olaylar döner. aksi halde de iyidir en azından bir erkek evladının eline düşmeyecektir.

hollanda’da bir ikinci isim sanki.

(bkz: marco van basten)
(bkz: luis van gaal)
(bkz: andy vander meyde)

ve bunun gibi bir sürü var.

an itibariyle konutta %5, sanayide %5,6 zam yapılmış enerji. günlerdir "enerjiyi ucuzlatın yoksa ihracat durmas noktasına gelecek" diye bağıran türkiye ihracatcılar meclisi başkanı oğuz satıcı’yı en sonunda duymuşlar ve gerçekten mükemmel(!) bir kıyak geşmişler, helal olsun.

chelsea’nin ilk maçın 45 ila 65 inci dakikaları arasında 10 kişi barcelona’yı dağıttığı düşünülürse her şey olabilecek maçtır, süprizlere açıktır.

ortaokulun başındaki çocukların espri malzemesi haline gelmiş abazalık esprilerine kurban gitmiş yatak çeşidir.

"ya abi sen de çekyattın mı?"
"birader sen çekyat olayını bilir misin?"
"dün önce çektim sonra yattım, çekyat hesabı."

(bkz: boş muhabbet)

(bkz: kapuska)

istanbul silivri tarafında bulunan çok güzel bir lokanta, yazları eğer yolunuz oraya düşerse mutlaka gidin.

bir şeyde dikkat edilmesi gereken yahut ayırıcı olan özellik.

sayılarının sadece merak olarak kalacağı yazarlardır.

altından yapılan incecik süsleme de kullanılan yapraklara verilen isim.

bugün itibariyle okulun tuvaletinde pisuvara işemek için duruyordum ki dallamanın biri orada duvara tam göz hizasına çok akıllı(!) ya, bilmiyoruz ya şöyle yazmış: "buraya sıçılmaz!" sen misin onu diyen diyerekten altına ekledim inşallah görür : "yat da suratına sıçayım!"

tatil günlerimin hobisi haline gelmiş olan durum neredeyse, ulan sevgilimiz "benim için sabahlar mısın hatırım için ne olur" dese bile önce bir düşünürdük, nelere kadirsin be bilgi sözlük.

kimi insanların namuslarını koruduklarına dair kendilerini kandırdıkları eylem, bugün götü veren yarın...

bulunamaması halinde gömmeli batak oynanmasına sebebiyet verecek durumdur.

ne zamandan beri islamiyet kalvinizm ile anılır oldu anlayabilmiş değilim. daha kalvinizmin ne demek olduğu bilmeyen, max weber’in tek bir satırına bakmamış hatta luther’in nasıl birisi olduğunu bilmeyen birileri nasıl çıkıp da kayserili iş adamlarına "islami kalvinistler" diyebilir. bu nasıl tarihi bir salaklıktır ki böyle bir şeye şaşıyorum. şöyle bir şey vardır ki avrupa birliği böyle bir şey yayımlamıştır ki yalandır dolandır. onlar kayserinin binlerce senedir bir ticaret şehri olduğunu bırakıp sonradan gelişmiş gibi olduğunu gösterip ve bu gelişmeye de buna mı bağlıyorlar yani binlerce yıllık gelişme "islami kalvinist" adını mı alacak?

kalvinizm, luthercilik gibi akımlar asla ve asla hıristiyanlığa karşı gelişmemiştir bu akımlar o dönemdeki katolik kilisesinin dini kullanarak ve çarpıtarak kendine çıkarlar sağlamasına karşı gelişmiştir ve laik akımlardır. sanılanın aksine de luther ve kalvin son derece dindar insanlardır, biraz tarihi araştıranlar bunu orada bulacaklardır.

islamiyet’te kilise diye bir kurum olmadığına göre neye karşı kalvinizm olmuştur? neyin kalvinizmi ya da protestanlığı olmuştur? yanıt hiçbir şeyin siz binlerce yıllık bir geleneği adeta yahudiler kadar mükemmel ticaret yapan bir toplumun yaptıklarını çok basit ve yalandan bir terime nasıl indirebilirsiniz!

savunulan tez ise hıristiyanlığın bu kalvinizm ile geliştiğidir falan peki o dönemlerde avrupa’da hızla gelişen yahudi tüccarlar hangi kalvinizm ile gelişti? sıkıysa yahudi kalvinizminden bahsedin.

avrupa birliği’nin hazırladığı bazı kolpadan metinlere inanmamak gerekir, islamın belli anlamlarda reformu ve değişik ahlak anlayışlarında benimsenmesi binlerce yıl önce zaten olmuştur ve belli reformları da alevilik, bektaşilik ve ahilik gibi durumlarla zaten geçirmiştir. kayseri’deki tüccarlar ve işlerini gerçekten ahlaklarıyla yapan insanların ne alakaları vardır kalvin ile luther ile veya max weber ile. kaçı biliyordur acaba bu isimlerden birini?

eğer türkiye’de bu anlamda halkın hem dinini kendine göre yaşaması hem de bir yandan ekonomik hayata hızla katılması bu yönde haklar kazanması gibi bir reform yapılmışsa bu atatürk’ün laiklik ilkesi ile gerçekleşmiştir.

kendi toplumuna yabancı, kendi toplumunun yüzyıllardan beri gelen geleneklerini ve adetlerini bilmeyen, toplumunun yeteneklerini ve nerede nasıl beceride insanların olduğunu bilmeyen sahte bir aydın sınıfı da bu islami kalvinist olayına destek vermiştir gülünç düşecek şekilde. halbuki hangileri açıp da doğunun o büyük filozoflarını okudular, hangileri bir gazali’yi bir farabi’yi biliyorlar, hangileri bir mevlana’dan bahsedebilir ya da bir ibni haldun’dan bahsedebilir? hiçbiri! hepsini geçtim bu ülkede gerçekten bu anlamda esas reform yapmış olabilen mustafa kemal atatürk’ü hangi biri yeterince tanıyor?!