(4 aralık 1866-13 aralık 1944) rusya doğumlu ressam ve sanat kuramcısı. sanatsal ve kültürel ortamın oldukça ateşli olduğu 20. yy.da, ilk kıvılcımları parlatanların başında kandinskiy gelir. teorileri ve uygulamalarıyla etkin rol oynayan önemli bir kuramcı ve ressam olmuştur.
kandinskiy 1866da moskovada doğdu. 1886 yılında moskova üniversitesi’nde hukuk ve ekonomi okumaya başladı. üç yıl sonra vologda’ya düzenlenen etnografik bir geziye katıldı, ardından rus halk sanatı üzerine bir makale yazdı. bu deneyimin kandinsky’yi ne kadar etkilediği, song of volga , couple riding, colorful life adlı ilk dönem resimlerinde rahatlıkla fark edilir. bu resimler, kompozisyon koyu üzerine açık ve ışıklı formlar ile kurgulanmıştır. st. petersburg ve paris’e seyahat eden kandinsky, 1896 senesinde hukuk alanında ki kariyerini terk edip ressam olmaya karar verdi. iyi almanca bildiği için ve eski rus milliyetçilerinin çoğunlukla yaşadığı münihe taşındı. 1900 ve 1908 yılları arasında moskova sanatçılar birliği beraberinde sergiler düzenledi. diğer yandan münih sanat ortamına girdi ve sergilerde ismi görünmeye başladı. yerel sanat okullarında çalışmalar yaptıktan sonra phalanx sanatçılar grubunu kurdu. her yönden yetenekli bir sanatçıydı ve öncelerinde öğrencisi olduğu phalanx grubunun daha sonra öğretmeni oldu. fransız filozof charles fourier ‘nin (1772–1837), yarattığı ütopik toplumu için kullandığı bir kavram olan phalanx kelimesi, 1901 yılında kandinski ve arkadaşları tarafından, sanatçıların sergi açabilme olanaklarını genişletmeyi amaçlayan sanatçı grubuna verilmiş bir isim olarak sanat tarihindeki yerini aldı. oluşum, 1904 senesine kadar münih sanat ortamında aktif olarak rol oynamıştır.
10 yıl beraber yaşadığı gabriele münter o dönemde devlet okullarına kadınların alınmaması nedeniyle erkek ve kadınlara eşit davranılan phalanx okuluna katılmıştı. kandinskiy ile phalanxda tanıştı ve öğrencisi oldu. bunu birliktelikleri ve yaşadıkları aşk izledi.
1904de kandinskiy ve münter 4 yıl sürecek olan venedik, tunus, hollanda, fransa ve rusya gezilerine başladılar. gezileri boyunca van gogh, gauguin ve monet gibi empresyonisterin sanat yaklaşımları konusunda incelemelerde bulundular. 1908de tekrar münihe dönerek yerleştiler.
kandinsky 1909 yıllarında ünlü emprovizasyonlarına başladı. 1911de kandinskiy, münter ve diğer arkadaşları ile münihdeki geleneksel sanatçılar derneğini ile bağlantılarını kopartarak der blaue reiter (mavi binici) akımını oluşturdu. iki kısa yıldan sonra bu yeni grup kandinskiynin önderliğinde matisse, picasso, delauney ve klee gibi zamanın önemli yaratıcılarını etrafında toplamıştı bile. der blaue reiter yeni dönem için müzik, tiyatro ve bilimsel alanları da kapsayarak soyut resim, gerçekçilik akımları, primitive sanatlar ve çocuksu çizimler için adeta bir yön gösterici işlevindeydi. böylece münih dünyada önemli bir sanat merkezi haline geldi.
kandinskiy yaklaşımını 1912 yayımlanan sanatta zihinsellik üzerine adlı kitapta geliştirdi. kandinskiy için sanat, manevi değerlerin betimlenmesidir. her sanat dalı dışsal yapısı itibariyle birbirinden ayrılsa da buluştukları ortak nokta, insan ruhunu arıtıp, harekete geçirebilecek iç amaç için çaba vermeleridir.
1914de savaş başladığında kandinskiy rusyaya geri döndü, ve nina andrevskaya ile evlendi. gabriele münter münihde kaldı.
1920 yılında, sanatsal kültür enstitüsü adlı kurum için, süprematizm, vladimir tatlin’in (1885-1953) ‘malzemelerin kültürü’, konstrüktivizm ve kendi teorilerini içeren pedagojik bir program hazırlamak için görevlendirildi. bauhaus bünyesindeki öğretim kadrosuna dahil olacağı tarih olan 1922 senesine kadar bu çalışmanın yürürlüğe konmasını bekledi. 1921 yılında rakhn’de (rusya estetik akademisi) aktif olarak görev aldı. bir sene sonra almanya’ya gitti ve nazilerin 1933 yılında kapatacağı bauhaus okulu’nda eğitmen olarak görev aldı. 1922’de berlin’de gerçekleştirilen ilk rus sanat sergisi, erste russische kunstausstellung’a katıldı. 1924’te feininger, jawlensky ve klee ile birlikte mavi dörtlü’yü (blaue vier) kurdular. 1933de hitler kapatana kadar bauhausda hocalık yaptı.
1933de parise yerleşti. 1939da fransız vatandaşlığına geçti. fransada pek çok önemli eser yaptı. kandinskiy 1944de parisde yaşamını yitirdi.
(bkz: ziyan eşeği)
(bkz: deprem kultur muzesi)
17 ağustos 1999 yılında yaşanan marmara depreminde hayatını kaybedenleri anmak, yaşananları anlatmak ve hatırlatmak amacıyla depremin sakarya ilinde yaptırılmış müzedir. depremin ikinci yıldönümünde yapımına başlanan müze, hukuksal sorunlar yüzünden yıllarca kapalı kalmış ve 2004 yılında ziyaret açılmıştır.
müze; sakarya, merkez, cumhuriyet mahallesi kavaklar caddesinde yer alır. 450 m²’lik kullanım alanına sahiptir. adapazarı merkez belediyesine aittir.
müze binası göçük şeklinde tasarlanmıştır; yıkık duvarlar ve eğik kolonları vardır. binanın mimarisi ve iç düzenlemesi tamamen fotoğraf, tablo, resim ve bu gibi malzemelerin sergilenebileceği bir sanat galerisi şeklinde inşa edilmiştir. 1967 ve 1999 yılı depremlerine ilişkin deprem öncesi ve sonrası fotoğraflar sergilenmektedir. müzenin bir bölümü makinelerle yapay sarsıntı oluşturulacak şekilde dizayn edilerek depremin etkisi plastik eşyalarla izlenebilmektedir. sanal deprem platformunda 7.4 büyüklüğünde sarsıntının bir benzeri yaşatılır. müzede, depremde yıkılan binaların yapım tekniği ile ilgili inşaat malzemeleri ve sismograf görülebilir.
deprem kültür müzesi, dünyadaki dördüncü deprem kültür müzesidir.
müze; sakarya, merkez, cumhuriyet mahallesi kavaklar caddesinde yer alır. 450 m²’lik kullanım alanına sahiptir. adapazarı merkez belediyesine aittir.
müze binası göçük şeklinde tasarlanmıştır; yıkık duvarlar ve eğik kolonları vardır. binanın mimarisi ve iç düzenlemesi tamamen fotoğraf, tablo, resim ve bu gibi malzemelerin sergilenebileceği bir sanat galerisi şeklinde inşa edilmiştir. 1967 ve 1999 yılı depremlerine ilişkin deprem öncesi ve sonrası fotoğraflar sergilenmektedir. müzenin bir bölümü makinelerle yapay sarsıntı oluşturulacak şekilde dizayn edilerek depremin etkisi plastik eşyalarla izlenebilmektedir. sanal deprem platformunda 7.4 büyüklüğünde sarsıntının bir benzeri yaşatılır. müzede, depremde yıkılan binaların yapım tekniği ile ilgili inşaat malzemeleri ve sismograf görülebilir.
deprem kültür müzesi, dünyadaki dördüncü deprem kültür müzesidir.
/hayvanat-ı şibih nebatiye/
osmanlıcada: bitkimsi hayvan.
osmanlıcada: bitkimsi hayvan.
/hayvanat-ı vahid-ül hücre/
osmanlıcada: tek hücreli hayvan.
osmanlıcada: tek hücreli hayvan.
(einsatzkommando cobra) avusturyanın anti-terör birimi.
1972 yılında, asıl olarak avusturyadan geçerek israile giden yahudi göçmenleri filistinli militan grupların saldırılarından korumak için, 1972 münih olimpiyatları sırasında israilli atletlere yapılan saldırıdan sonra kurulmuştur.
1972 yılında, asıl olarak avusturyadan geçerek israile giden yahudi göçmenleri filistinli militan grupların saldırılarından korumak için, 1972 münih olimpiyatları sırasında israilli atletlere yapılan saldırıdan sonra kurulmuştur.
(bkz: eko cobra)
ununenniyum elementinin simgesi.
halk edebiyatında bir nazım şekli olan "kekeleme şiiri".
kelimelerin ilk heceleri, bazen de kelimelerin çoğunluğu kekeleyerek söylenir.
bu tekrarlar ölçüye dahildir.
abdi imamdan özgün bir örnek:
bu bu bugün gö gö gördüm yü yü yüzün dilberâ
ba ba baktım gö gö gönlüm oluptur ziyaâ
di di dilim pe pe peltek sö sö söyler zebanımı
ne ne ne derse de de desin dimesin tek sana
kelimelerin ilk heceleri, bazen de kelimelerin çoğunluğu kekeleyerek söylenir.
bu tekrarlar ölçüye dahildir.
abdi imamdan özgün bir örnek:
bu bu bugün gö gö gördüm yü yü yüzün dilberâ
ba ba baktım gö gö gönlüm oluptur ziyaâ
di di dilim pe pe peltek sö sö söyler zebanımı
ne ne ne derse de de desin dimesin tek sana
(bkz: peltekname)
(bkz: mayotte)
(bkz: uçan manda)
futbolda, amatör kümelerde, hafiften kilolu ama iyi kalecilere denir.
"iki adet testisi var, uygundur" anlamında latince bir söz.
papa seçilmeden önce taşaklarının kontrol edilmesi olayında vukû buluyor.
papa seçilmeden önce taşaklarının kontrol edilmesi olayında vukû buluyor.
baş kardinal tarafından, bizzat yoklama (elle) ve gözlem (gözle) şeklinde yapılan uygulama.
kadın olmadığını ve papalığa uygunluğunu onaylamak için yapılıyormuş ve 9. yüzyıldan beridir de süregeliyormuş bu âdet! latince, şunu dedikten sonra da onaylanmış oluyor:
- duo testis bene benedata! (iki adet testisi var, uygundur!)
kadın olmadığını ve papalığa uygunluğunu onaylamak için yapılıyormuş ve 9. yüzyıldan beridir de süregeliyormuş bu âdet! latince, şunu dedikten sonra da onaylanmış oluyor:
- duo testis bene benedata! (iki adet testisi var, uygundur!)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?