dağlarda yaşayan yabani ve tehlikeli ayı cinsi.
bir de mecazen: şehir yaşayışına alışmamış çok kaba kimse.
-gönül var otluğa gönül var bokluğa-
konmak eyleminin çeşitliliğinden bahseden derin atasözü.
güzelliği seven varsa, ibneliği seven de var diyor...
konmak eyleminin çeşitliliğinden bahseden derin atasözü.
güzelliği seven varsa, ibneliği seven de var diyor...
yerleştirme sanatı (enstalasyon sanatı), geleneksel sanat eserlerinin aksine, çevreden bağımsız bir sanat nesnesi içermeyip belirli bir mekan için yaratılan, mekanın niteliklerini kullanıp irdeleyen ve izleyici katılımının temel bir gereklilik olduğu sanat türüdür. kapalı veya açık mekanlarda yapılabilir.
kökleri kavramsal sanat ve hatta 20. yüzyıl başındaki marcel duchampın hazır-yapımları ve kurt schwitterse kadar giden enstalasyon, diğer adıyla yerleştirme sanatı, çağdaş sanatta mimarlık ve performans dışında birçok başka görsel sanat disiplininden de destek alan melez (hibrid) bir tarzdır. uygulanmasında sanat eserinin sergileme veya gösterim aşamalarını vurgulayan yerleştirme, 1970lerde şekillenmiştir.
1960ların abd ve avrupasında asamblaj (assemblage) ve çevre terimleri sanatçıların belli bir mekanda bir araya getirdikleri malzemeler için kullanılsa da yerleştirme tabiri sadece eserlerin sergilenme şekli, örneğin resimlerin duvara ne şekilde ve nasıl bir düzende asıldığını ifade etmek için kullanılıyordu. zamanla galeri mekanının farkındalığı ile ve sanat eserinin mekandan bağımsız gözlenemeyeceği/tecrübe edilemeyeceği fikriyle yerleştirme şekli ve mekan ön plana çıkarılmaya başlanmıştır.
kökleri kavramsal sanat ve hatta 20. yüzyıl başındaki marcel duchampın hazır-yapımları ve kurt schwitterse kadar giden enstalasyon, diğer adıyla yerleştirme sanatı, çağdaş sanatta mimarlık ve performans dışında birçok başka görsel sanat disiplininden de destek alan melez (hibrid) bir tarzdır. uygulanmasında sanat eserinin sergileme veya gösterim aşamalarını vurgulayan yerleştirme, 1970lerde şekillenmiştir.
1960ların abd ve avrupasında asamblaj (assemblage) ve çevre terimleri sanatçıların belli bir mekanda bir araya getirdikleri malzemeler için kullanılsa da yerleştirme tabiri sadece eserlerin sergilenme şekli, örneğin resimlerin duvara ne şekilde ve nasıl bir düzende asıldığını ifade etmek için kullanılıyordu. zamanla galeri mekanının farkındalığı ile ve sanat eserinin mekandan bağımsız gözlenemeyeceği/tecrübe edilemeyeceği fikriyle yerleştirme şekli ve mekan ön plana çıkarılmaya başlanmıştır.
ücretle çalışan adam, ırgat.
hıyarşembenin bir diğer anılışı.
zalim ve acımasız kişiler için kullanılan bir deyim.
fazıl hüsnü dağlarcadan bir şiir.
taş atar aylara günlere gezegenlerden o,
avuçlarında en bağnaz inanış, soyunuk.
ver sen bir ölçek, bir ölçek daha, bin yıl ötesinden,
aç gömüleri dara´nin soyunuk.
emmez ki bebe, dolmaz ki bebenin annesi,
nice emse emdirse, anlam soyunuk.
bir kurt ulumaz, ama kılları delice büyür,
bakımsız ormanlara, mağaralara, soyunuk.
yetmiyor, yetmiyor bana bu yeryüzü yalnızlığı,
burda bütün sevdiklerim soyunuk.
taş atar aylara günlere gezegenlerden o,
avuçlarında en bağnaz inanış, soyunuk.
ver sen bir ölçek, bir ölçek daha, bin yıl ötesinden,
aç gömüleri dara´nin soyunuk.
emmez ki bebe, dolmaz ki bebenin annesi,
nice emse emdirse, anlam soyunuk.
bir kurt ulumaz, ama kılları delice büyür,
bakımsız ormanlara, mağaralara, soyunuk.
yetmiyor, yetmiyor bana bu yeryüzü yalnızlığı,
burda bütün sevdiklerim soyunuk.
orhan veliden...
çadırımın üstüne yağmur yağıyor
saros körfezinden rüzgar esiyordu
ve ben, bir roman kahramanı
ot yatağın içinde
ikinci dünya harbinde
başucumda zeytinyağı yakarak
mevzuumu yaşamaya çalışıyordum
bir şehirde başlayıp
kim bilir nerde
kim bilir ne gün bitecek mevzuumu
çadırımın üstüne yağmur yağıyor
saros körfezinden rüzgar esiyordu
ve ben, bir roman kahramanı
ot yatağın içinde
ikinci dünya harbinde
başucumda zeytinyağı yakarak
mevzuumu yaşamaya çalışıyordum
bir şehirde başlayıp
kim bilir nerde
kim bilir ne gün bitecek mevzuumu
(bkz: mutlak kulak yeteneği)
duyulan bir notayı bir referans almadan, başka bir notayla karşılaştırmadan tanıyabilme yeteneğidir.
eğitilmemiş ve nota bilgisi olmayan kişilerde de bulunabilir. doğuştan gelebileceği gibi sonradan da kazanılıp, geliştirilebilir.
eğitilmemiş ve nota bilgisi olmayan kişilerde de bulunabilir. doğuştan gelebileceği gibi sonradan da kazanılıp, geliştirilebilir.
"yüzyılların gördüğü eşeklerin en eşeği" benzetmesinin latincesi.
latincesi: "asinus asinorum in saecula saeculorum" olan ve kim demişse güzel demiş benzetme.
(tenri) japon şinto inancı kökenli, budizmden etkilenmiş bir dindir.
nakayama miki isimli bir kadın çiftçi tarafından kurulmuştur. inanışa göre nakayama miki 1838 yılından itibaren aydınlatıcı ve ilham veren çeşitli tecrübeler yaşamıştır. bu tarihten sonra dinin bağlıları tarafından oyasama ("onurlu/onurlandırılmış anne") diye anılmıştır. dünya çapında tenrikyo dinine bağlı yaklaşık 2 milyon kişi olduğu, bu sayının yaklaşık 1,5 milyonunun japonyada olduğu sanılmaktadır.
nakayama miki isimli bir kadın çiftçi tarafından kurulmuştur. inanışa göre nakayama miki 1838 yılından itibaren aydınlatıcı ve ilham veren çeşitli tecrübeler yaşamıştır. bu tarihten sonra dinin bağlıları tarafından oyasama ("onurlu/onurlandırılmış anne") diye anılmıştır. dünya çapında tenrikyo dinine bağlı yaklaşık 2 milyon kişi olduğu, bu sayının yaklaşık 1,5 milyonunun japonyada olduğu sanılmaktadır.
bir porno film çeşidi. böyle bir kategori var lan.
sonra da böyle oluyor tabii:
(bkz: karısını porno filmde gören insan)
sonra da böyle oluyor tabii:
(bkz: karısını porno filmde gören insan)
harikulade rastlantıda bir olay.
olay 2002de, tayvanda gerçekleşiyor. lee adındaki bir marangoz bir cdciye gidiyor ve "arkadaşının karısıyla yatan adamlar" isimli cdyi alıyor. film ilerleyince karısını ve arkadaşını da pornoda görüyor. birkaç gün sonra da karısını boşayıp adı çıkmasın diye dava filan açmıyor. geçenlerde de (geçen sene) bu arkadaşı ile yolda karşılaşıyor ve adamı götünden bıçaklayarak tutuklanınca iş açığa çıkıyor.
olay 2002de, tayvanda gerçekleşiyor. lee adındaki bir marangoz bir cdciye gidiyor ve "arkadaşının karısıyla yatan adamlar" isimli cdyi alıyor. film ilerleyince karısını ve arkadaşını da pornoda görüyor. birkaç gün sonra da karısını boşayıp adı çıkmasın diye dava filan açmıyor. geçenlerde de (geçen sene) bu arkadaşı ile yolda karşılaşıyor ve adamı götünden bıçaklayarak tutuklanınca iş açığa çıkıyor.
(bkz: op sanatı)
iki nefis eseri için:
http://img339.imageshack.us/img339/3985/tablowassilykandinskytatm7.jpg
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/6/68/moscow_i..jpg/577px-moscow_i..jpg
http://img339.imageshack.us/img339/3985/tablowassilykandinskytatm7.jpg
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/6/68/moscow_i..jpg/577px-moscow_i..jpg
(bkz: vasiliy kandinskiy)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?