confessions

epikuros

- Yazar -

  1. toplam entry 2495
  2. takipçi 1
  3. puan 68153

aşk ı memnu

epikuros
bilinen bir sonla bitmesine karşın, lost’tan daha vurucu bir finale sahiptir. bir pasif dizi izleyicisi olarak diyebilirim ki, behlül, bihter ve adnan bey’in odada bulunduğu o sahne kelimelerle anlatılamaz.

normal şartlarda bu finalin herkesi ağlatması gerekirdi, fakat firdevs hanımın kötürüm olduğunu görmek, behlül’ün bir anda robert redforddan yabana dönüştüğünü görmek, resmen kahkaha atarken öksürük nöbetine tutulmama neden olmuş ve o sırada ağlamaya hazırlanan teyze kızlarım için finalin piç olmasına neden olmuştur. kovmuşlardır beni odadan ama o duygusal havayı tekrar oluşturmayı da becerememişlerdir.

en çok mesaj yollayan üyelerimiz

epikuros
bu kategoride nickimin yer almaması, ilkokulda sınıf başkanının yazıp öğretmene verdiği "yaramazlık yapanlar listesi"nde adımın çıkmaması kadar sevindirmiştir beni. böyle bir istatistiğin tutulduğundan dahi haberim yoktu. temiz, düzgün, tenefüste ona buna sataşmamış, işinde gücünde bir öğrenciymişim

istenmeyen adam

epikuros
bulunduğu ortama ayak uyduramayıp, durduk yere hır gür çıkardığından arkadaş çevresince dışlanan insanlardır bunlar. bir süre sonra resmen ilan edilirler ve gruptan uzaklaştırılırlar.

spor gazeteleri bayılır böyle başlıklar kullanmaya.
"boştaki arkadaşına pas atmayan guiza istenmeyen adam ilan edildi"

burcu esmersoy

epikuros
hoşlanma veya herhangi bir duygu beslemeye götümün yemediği soğuk insandır. birisi mi öğütlemiş, nerden öğrenmişse, "cool görün, özgüvenin paçalarından aksın" prensibini benimsemiştir. fakat bu prensibi uygulamada olabildiğince amatör ve yapmacıktır. dişlerini sıkarak ve dudaklarını mümkün mertebe az kıpırdatarak konuşması, kısa ve sevimsiz gülümsemesi, konuya hakim ve ciddi duruş sergileme çabası... hepsi aslında itici yapar kendisini.
hani vardır "shakira gelse skim kalkmaz", işte böyle ergen tribine sokar insanı off...

atacamadesert

epikuros
#959500

dürüstlüğüne güvendiğim için "kimler var" konsolundan durumumu kontrol ettirmiştir bana. evet dürüst bildiğim bir kişinin daha üstüne çizik attım. neyse ki "kimler var" butonu bana, asıl kendisinin bilgi sözlükte benim çömezim olduğunu ayan beyan göstermiştir bana. üç yaş küçük benden konuşuyo işte, daha çoocuk çocuk.

yaran houston diyalogları

epikuros
+ epikuros->elma sekeriiii: olur öyle boşver (#959457)

(#959459 indyle anlaştık, beraber saldırıyoruz)


- elma sekeriiii- yumurta gibi kafalarınızı vurucam birbirine he..
yoksa sen de benim sevgilim gibi misin ha, söyle???!

+ epikuros->elma sekeriiii: öyle kafadan diyalog yazdın sandım. gerçek miydi? aa bu kadar da olmaz.
(meali: sevgilin olacak karrdeşimi alnından öpüyorum)


- elma sekeriiii- kafadan değil yahu, yeni çıktı fırından diyorum ya?
ya bi tuhaf.. bazı konularda maximum dü$üncesiz olan bazı konularda o kadar dü$ünceli ki; beni bile geçiyo!!!

+ epikuros->elma sekeriiii: demek ki gayet düzgün ve sağlıklı bir "erkek". erkek yani.

sen de çoğu insanın yaptığı hatayı yapmak üzeresin. yapma lütfen. o nasılsa öyledir. onu kendine has ilgileriyle, zevk duyduğu yanlarıyla, düşünceliliğini yansıtabildiği ve yansıtamadığı yönleriyle kabul et. değiştirmeye çalışma. çünkü eğer sonunda yapmaya çalıştığın şeyi başarırsan, onun sana kendini aşık ettiği yönlerinin de zamanla kaybolduğunu görürsün. belki de onun başına buyruk, bazen umursamaz hallerine aşık olmuşsundur da farkında değisindir.
neyse odur o, bokunu çıkarmayın birbirinizin. her şeyi de beklemeyin. sana uyacam, sana düşünceli görünüp seni mutlu edecem diye helak mı olsun çocuk.

- elma sekeriiii- değiştirmeyeyim tamam iyi de, o bana düşünceliliğini gösterdikçe ben ona hayranlık duyuyorum ama? bu şekilde davranınca ise kızıp sinirleniyorum?

+ epikuros->elma sekeriiii: peki hiç kızıp sinirlenmediğiniz ve ne sıkıcı bir ilişkimiz var dediğiniz dönem oldu mu?


- elma sekeriiii- oldu... hoşuma gitti.

aslında, ben onunla kavga etmeyi de çok seviyorum beni çok irite etmediği sürece...

her iki hali de lazım bana. ancak bazı prensiplerim var; ailesiyle aramdaki dengeyi bulması gibi mesela. bunda tam bir itaat beklerim çünkü bu benim vazgeçilmezimdir.
bu prensibimi kırarsa beni de kaybeder. biliyor bunu.

onun da dokunulmayacak noktaları var, ben de onları biliyorum uzak duruyorum. ama bazı $eyler var dediğim gibi çok dü$ünceli olmasını beklerim.
ben onu yönlendiriyorum, ona kalan bir dahaki seferde benim karım bunu ister diyip o $ekilde davranmaya çalı$masıdır.

ben hesabını veremeyeceğim davranı$larda bulunmuyorsam o da dü$ünüp o $ekilde davranacak...

bu deği$tirmeye çalı$mak değildir ki, birlikte ya$amaya çalı$maktır?

+ epikuros->elma sekeriiii: bize hep öyle gelir. çocukken de anne-babamızın bizim iyiliğimiz için yaptıklarını söyleyerek hayat tarzımıza, düşünce yapımıza, alışkanlıklarımıza, davranışlarımıza, arkadaşlarımıza karışmalarından illet olup, "ben buyum ya" diye içten içe sinir olsakta, bir gün bizim de giderek onlara dönüşmeye başladığımızı fark edemiyoruz. etrafımızdakileri beğenmemeye başlıyoruz. şimdi eşine, yarın çocuğuna yapacaksın bunu. onun kendine has bir yapı ve davranış biçimi geliştirmesine engel olmak isteyeceksin. annesinin sözünden çıkmasın, annesi nasıl isterse öyle olsun diyeceksin

- elma sekeriiii- hayir yahu sen de beni iyicene despot yaptin. elbette onun da bir kişiliği olacak.
misal yemek yemiyorsa, ben ona sofraya beraber oturma kültürü aşılamaya çalışmışsam ve bunu başarmışsam, sofrada önüne konulanları tamamen bitirmemekte ısrar ediyorsa bırak gitsin. acıkınca gelecektir.
odasında kendine has bi düzeni var bırak öyle kalsın, o onun odası onun hayatı çünkü.
ama çocuğun nerede aşırıya kaçacağını küçükken aşılamış olacaksın ki iyicene large yetişmesin.

bunların gayet farkındayım.

benim sevgilimle zaten yaratmaya çalıştığım şey de bu.
ona lig tv almayacaktım maç izleyemesin diye.. sonra dedim ki onun bi zevki var, o da spor kanalını izlemek diyip vazgectim. onun özel alanı o, yoketmek olurdu.
saygı göstermeyi biiyorum, ama o tutup senin mini eteklerini lime lime edicem artık gardroptan alırsın demesi saygıszlık anlıo musun? bunlar i$in bamba$ka boyutu...


+ epikuros->elma sekeriiii: bi saniye cevap verecem de önce şu msjlarımızı "yaran huston diyalogları" başlığı için bi düzenleyip gireyim, bekle

- elma sekeriiii- ya öyle şey olur mu yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!

+ epikuros->elma sekeriiii: baştan söyleyeyim, bir önceki msj şakaydı, ama bana o mesajı gördüğünde ilk ne hissettiğini söyler misin? bir sosyal araştırma yapıyorum, veri olarak kullanacağım.

asıl konuya döneyim.
onun kardeşi, senin annen, öbürünün teyzesi... bunlar evlendikten sonra çok ama çok soyut kavramlar olacak.

zamanla eşin, senin diğer yarın olacaktır. misal şöyle düşün: milli piyango birine vuracak olsa, bunun eşine mi çıkmasını istersin, kardeşine mi. senin iyiliğini ve sağlığını eşin mi daha çok ister yoksa kız kardeşin mi? ölecek olsan kim buna dayanamayıp ardın intihar edebilir? eşin mi abin mi?
işte bir çatı altında bir aile, bir elmanın iki yarısı olduğun zaman bu soruların tek bir yanıtı olacak.
ufak tefek şeylere uyuz da olsan -senin de dediğin gibi- bunlardan hoşlanmaya bak. tekdüze bir ilişkin olmadığına ben seviniyorum. ohh eğlence var işte!

- elma sekeriiii- yaa, feci eğlenceliyiz sorma!

sosyal araştırma mı? hissettiğimi soruyorsan söylüyeyim:

dengesizce bir soruydu. manyak mı nedir diye düşündüm. evet.

+ epikuros->elma sekeriiii: evet sosyal bir araştırma :) az sonra sonuçlarını açıklayacağım “yaran huston diyalogları” başlığında. çok ilginç bir kanıya varacaksın okurken..



yazarın notu: #956858 "yılların öcü"


elma editi: kim bir moderatörden öç alabilir ki... yazınız düzeltildi sevgili epikuros. ha neden mi? "yetkililerin isteği üzerine"
(bkz: öpt t$k bye)


indy editi: mahallede goguslerini kollarinin arasina siki$tirip dirseklerini cama dayayan kadin muhabbeti yapmasaniza arkada$im sozlukte. bu arada profosyonelligin de hepten icine sictik, irc’ye cevirdik ya ortami neyse, havadandir o. istisna bu.


elma editi: indy sıçtın diyaloğa yaa, bi çık bi git yaa. houstonum zate kamuya açıldı paranoyak oldum.

sevgiliye gitmemesi için söylenen sözler

epikuros
- ben gidiyorum.
+ daha karpuz keseceydik.
- işte tam bu yüzden gidiyorum. çocuk espirilerine katlanamam.
+ hiç olmazsa gidene kadar dursaydın.
- off gene, hay mnski yaa.
+ yağ bakkalda. ölümü öp gitme.
- öpmeye gelirim cenazeye. iki saniye sus be.
+ bir, ki.. iki saniyen doldu ahah.
- kesin kaçtım bu sefer.
+ o kapıdan bikere çıkarsan bir daha dönemezsin!
- hay sağol.
+ aha buldum. buna cevap ver bakalım "gitmemen için ne demeliyim?"
- sen şuna ver "seni benden başka siken var mi?"
+ kabul et, sen de en az benim kadar salaksın.
- kalırım ama karpuz marpuz yok.

ahmak ıslatan yağmur

epikuros
bu yağmurun özelliği bir kesilip bir başlaması değildir aslında. daha ziyade, yavaş tempoda yağdığı için "bu yağmur adamı ıslatmaz" düşüncesi aşılar ahmaklara. ahmak da şemsiye almaksızın dışarı çıkar. temposu düşük olmakla beraber, yağmur damlaları pencereden bakıldığında pek görünmeyecek kadar ince tanelidir. yoğun ve süreklidir. "ıssısssıss" diye bir ses çıkarır.

bu yağmur altında geçen on dakikanın ardından hiç farkında olmadan sırılsıklam olunduğu fark edilir. evet dönem dönem hepimiz ahmak oluyoruz.

cenk gönen

epikuros
bu yıl küme düşen denizlispor’un 1988 doğumlu kalecisidir. beşiktaş’a transferi söz konusudur. küme düşen bir takımın hele ki kalecisi transfer ediliyorsa bir terslik var demektir. ya cenk, takıma rağmen iyi kalecidir, ya da yıldırım demirören’in transfer politikası her zaman ki seyrindedir. iyi kalecidir umarım iyi kaleci..

sevgilinin numarasını rehbere kaydetme teknikleri

epikuros
eğer kıskançlığınız paranoya veya evham boyutlarındaysa, öğrenmeniz veya kendiniz geliştirmeniz gereken tekniklerdir.
örneğin; sevgilinizin adı buket olsun. onu bu haliyle cep telefonu rehberinize kaydederseniz muhtemelen rehberde, bilal adlı arkadaşınızın altında, cengiz adlı dayı oğlunuzun üstünde, yani ikisinin arasında kaldığını göreceksiniz. aklınıza birden sandwich seks, gangbang pozisyonları gelecek, "ulan ulann durun ibneler!!" diye içiniz içinizi yiyecek. tahammül edemeyeceksiniz bu duruma. hiç bi günahları olmadığı halde hem bilal ve cengiz isimlerinden nefret etmeye, hem de isimlerin sahiplerine kin beslemeye başlayacaksınız. "nasıl yaparsınız bunu, bunca yıllık hukukumuz var. yengeniz lan o!!" diye hiddetlenecek, hırs yapacaksınız durduk yere.

aklınıza çözüm üretmek gelir. isminin başına 3-4 tane "a" eklersiniz. aaaabuket ile rehber listesinin en tepesindedir artık. altına da yalandan bir iki boş kişi eklersiniz "aaa", "aabb" diye. ohh be! böylelikle sevgiliniz en tepede yapayalnızdır, kimsenin elinin, kolunun bir yerine değme ihtimali yoktur.

ama bu çözüm son aramalar listesinde işe yaramaz. liste arama tarihine göre sıralandığından, ondan az önce aradığınız adnanla, ondan sonra aradığınız faruk’la yine sandwich seks halindedir sizin "buket". allah kahretsin, her aramadan sonra "son arama listesi"ni silmekten başka çareniz yoktur. her seferinde yaparsınız bunu. umumi tuvaletten çıkarken açık bıraktığınızı fark ettiğiniz musluğun boşa aktığını düşünüp, vicdanınızın içinizi kemirip sizi yarı yoldan geri çevirip, gidip musluğu sıkı sıkıya kapattırdığı gibi, sevgiliniz buket’i de adnanla faruğun arasında biçare bırakıp boşvermek içinizi kemirir durur.
"domuzlar kıskanmaz partnerini oğlum! aç çabuk sil son arama listesini" iç sesi sker durur kafanızı. zaten alışkanlık olur bu, zor gelmez bir süre sonra.

siz bu kadar iç muhasebe yapıp, eziyet çekerken sevgiliniz ne yapar. bir buluşma sırasında;
- aşkım bak ben seni ne diye kaydetmişim bak. "aşkımm bitanemm"
- aa, güzelmiş.
- bakim sen ne yazdın?
- yav, şeyy..
- bakim aşkım yaa! ver. hımm. numaramı çeviriyim, bakalım ne çıkacak.
- dur! yanlış anlarsın sen şimdi.
- bu ne, aaduket mi? street fighter!! ne ifade ediyorum ben senin için??!

mustafa sarıgül

epikuros
soldaki oyları bölüp, seçimde akpnin elinin güçlenmemesini amaçlamıştır. seçime solda iki iddialı aday partiyle girmek, ancak muhafazakar ve sağcı tabanda tek başına kalan akpnin ekmeğine yağ sürerdi zaten. 100’lük dilim içerisinde bakarsak türkiye’nin, %35i sol, %30i muhafazakar, %20i merkez sağ, %15i koyu sağcılardan oluşur. burdan da genel anlamda sağın, %65lik bir potansiyele sahip olduğu görülür.

hırsını bir kenara bırakıp yaptığı bu sağduyulu davranış takdir edilmelidir. tamam belki chp ile yarışamazdı, belki %5, %8 oy alırdı ama sonuçta seçime girmesi chpnin aleyhine olurdu.

terör olaylarına tepki veremez hale gelmek

epikuros
kişinin son günlerde artan terör olaylarına(’son günler’le kastedilen zaman dilimi de güncelliğini hiç yitirmez oldu) artık ne tepki vereceğini bilemez hale gelmesi durumudur.

her olaydan sonra, halk “kahrolsun, defolsun, yok olsun, allah cezalarını versin” şeklinde dile getiriyor tepkisini. biz, canımızın yandığını hangi oranda dile getirip belli edersek, terör örgütü de aynı oranda amacına ulaştığını düşünüp bayram ediyor. bizim feryat-figanımız şerefsizlerde sevinç çığlına dönüşüyor.

tepkisiz kalmaksa iki şekilde yorumlanabilir.
birinci durumda, terör örgütünün yaptığı eylemlere engel olunamayacağına kanaat getirilmiştir. her gün farklı karakollara yapılan baskınlarla, yollara döşenen mayınlarla kaybedilen asker haberleri duyarsızlaşmaya neden olmuştur. "alışma" durumu ortaya çıkmıştır. bu da tepkisizliğe neden olmuştur.

ikinci durumda, terör olaylarına yine feryatlı figanlı tepki verilmiyordur. çünkü terör örgütünün ülkeyi biçare, ümitsiz, acı çekerken görüp sevinmemesi isteniyordur. bunu yapmak zordur. hem ülkeyi yöneten hükümetin kararlılığına ve zekasına olan güvenin tam olacak, hem ordunun gücünden ve kabiliyetinden şüphen olmayacak, hem de ülke olarak terör örgütüne hak ettiği cezanın verileceğine olan inancın tam olacak.

fakat burda da, hem hükümetin hem de diğer unsurlardan birinin sakat olmadığından emin olacaksın ki, sırtını bu kurumlara güvenle dayayıp acını içinde yaşamayı becerebilesin. orduna, halkına güvenin tam olsa da yönetimde ve muhalefette olanların, her olayı siyasi rant ve çıkar sağlama aracı olarak kullanma çabalarının, senin de inandığın her şeyin içini giderek boşalttığını görürsün.

bu yüzden kendine, iki durumdan hangisinde yer bulacağına karar veremezsin. tepki veremez hale gelmişsindir ama nedenini çözememişsindir. ülkeyi yönetenlere sonsuz bir güven içinde değilsindir, sıklaşan terör olayları bu yapıya alışmana neden olmuş da değildir ama, basiretsiz görünmemek için susmuşsundur ve orduna güvenmektesindir.

kertilenkele

epikuros
espiri yapma niyetiyle türettiği "kertenkelenin dişisine ne denir?" bilmecesine, kişinin verdiği salakça cevaptır.
gülmeseniz de en azından "kusasım geldi, karşılamaya gidiyorum" diye karşılık verip hemen uzaklaşılmalıdır oradan.
104 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol