confessions

epikuros

- Yazar -

  1. toplam entry 2495
  2. takipçi 1
  3. puan 68153

kadın günlerinde evi terk etmek istemeyen erkek

epikuros
annenin veya eşin düzenlediği ve sadece kadınların davetli olduğu bu tür yemekli günlerde, ergen veya yetişkin bir erkek olarak evde bulunman hoş karşılanmaz. dahası evden gitmek istemesen de kovulursun. fazla bir numara yoktur aslında, bir kap kısır, bir tepsi sigara böreği, bir borcam pasta, varsa tuzlu pasta yoksa sarma...
aslında evden gitmek istememenin nedeni yemekler değildir. dışarda yapacak bir şeyin yoktur o gün. günün ortasıdır, akşam değildir ki gidip bir yere takılasın.

"tamam ben odamda takılayım yav, bir oda eksik bilsinler evi. her odayı açıp bacak değiller ya" dersin, kabul etmezler. "konuşmam etmem, sessizce takılırım bilgisayara ya, kapıyı da içerden kitlerim" dersiniz gene yok. bakarlar ki laftan anlamıyorsun, kolundan tuttukları gibi dış kapıya yönlendirirler seni.
tamam ya gidiyorum itmeyin! tamam ayakkabılarımı giyeyim yahu!!

ayrılık nedenini söylemeyen sevgili

epikuros
muhtemelen ilişkinin başında birlikte olmak istemesinin nedenini de söylememiş sevgilidir.
kalp kırmak istemiyordur. sakladığı ayrılık nedeninin, hiç neden belirtmeden gittiğinde ona duyacağın nefretten daha büyük bir nefrete sebep olacağını biliyordur. ne bileyim, uyurken horluyorsundur, çekilmez ağız kokun vardır, osurup sandalye gıcırdadı diyorsundur, geğirerek istiklal marşı okumandan hoşlandığını sanıyorsundur.
bunları senin yüzüne vurup gitmesi ya kalbini kıracaktır ya da o an ki kinle kafasını kırmana neden olacaktır. her işte hayır ara, tut ki karnın açıktı.

gezenzi

epikuros
turkcell’in yeni bir uygulaması. bir nevi paylaşım ağı olan gezenzi platformuna bulunduğun yer hakkında bilgi bırakıyorsun. gezdiğin yerin izini bırakıyorsun. isim koymak için çok yırtmamışlar kendilerini.
http://www.gezenzi.com

asıl dikkatimi çeken şey ise, lostun dr. marvin candle’ını da oynattıkları reklam filmi ufak çaplı bir heyecan yaşatmayı başarmaları.
http://www.izlesene.com/video/amator-kayip-lost-oryantasyon-filmi-ortakoy-station/2220501/5649/similar2

rumuz pilis tiray egen

epikuros
#958671 numaralı entrimden sonra girdiği #958673 numaralı entryle derin bir oh çekmemi sağlamıştır. sigara paketlerinin üzerindeki fotoğraflardan birinde, ağzında hava hortumuyla pozu bulunan adam, sigara kullandığı için o hale gelmemiş meğer. az kalsın bıraktırıyordu sigarayı.

sigara paketindeki uyarıların resimlendirilmesi

epikuros
artık sigara alırken, soft mu box mı? normal mi light mı? ayrımının yanında kararmış akciğer fotolu mu? adamlı karılı iktidarsızlık temalı olan mı? ağzında hava hortumlu kanserli genç fotosu olan mı? ayrımına da dikkat etmemizi gerektirecek uygulamadır. bir kaç kere daha, ağzında hava hortumuyla baygın yatan kanserli genç adam fotoğrafı yer alan pakete rastlarsam galiba bırakacağım sigarayı. paketi masaya koyarken resimli tarafı ters çevirmekten bıktım. uygulama belli oranda amacına ulaşabilir.

dolmuşta çiftli koltuklara tek tek oturan kızlar

epikuros
minibüse binersiniz, arka arkaya dört adet çiftli koltukların her birinin cam kenarına birer kız oturmuştur ve hepsinin yan koltukları boştur. allaam tesadüf bu ya başka da boş koltuk yoktur. "seç beğen al" moduna girersiniz. parayı şöföre uzatır, içinizden oo piti piti saymaya başlarsınız ve kime çıktıysa gidip koltuğuna yanaşır ve "ben ne yapayım, hepiniz tek tek oturmuşsunuz, bayılmıyorum yoksa yanınıza oturmaya" tafrasıyla durup azıcık ayakta dikildikten sonra, sağa sola atılan yalancı "acaba fark etmediğim boş yer var mıydı? lan" bakışıyla birlikte, e napalım oturacaz mecbur, rahatlığıyla bırakılır popo, kızın yanındaki koltuğa.

kızkıza oturmaktan sıkılmış bunlar besbelli, heyecan arıyorlar, diye düşünürsünüz, eğer bayağı öküzseniz. "zilliler sizii!! nee?! telefonuna ne yazıyo yav? numarasını mı göstermeye çalışıyo bana? du bakiim! okuyayım diye mesaj mı yazıyo lan yoksa." diye kızın telefonuna göz atılırken, kızın sizin heyecanınızı fark edip telefonunu saklamaya çalıştığını görmeniz ufak çaplı bi hayal kırıklığını da beraberinde getirip sizi sağda sırayla geçmekte olan arabaları izlemeye iter.

--quasimodo + coşkun mode on--

az önce yaşanan mini gerginlik, kızı onu izlemediğinize inandırmak için yaptığınız "ben zaten yolculuk yaparken sık sık sağa sola bakarım, senin telefonunla ve senle ilgilenmiyorum" hareketi (bu hareket nasıl mı yapılır? kızın rahatsız olup olmadığına dikkat etmeksizin sık sık sağa sola bakıp, hatta geçip giden dikkat çekici bir şeyi gözden kaybolana kadar dönüp takip ederek) ile son bulur. kız ister istemez alışır sizin sağa sola bakma huyunuza. telefonunu saklamaz, sizin tikli biri olduğunuza kanaat getirip, kafa göz oynatmanıza karşı duyarsızlaşır. bu kızlar özgüven sahibi kızlardır. siz cam kenarında oturduğunuzda yanınızdaki boş koltuğa oturmaya gelip, kıçının bir yarısını kocaman koltuğun bir köşesine iliştirip sırtını size dönüp seyahat eden kızlardan değildirler.
seyahat etme niyetiyle gelirler, rahat rahat otururlar, cam kenarındaysalar inecekleri zaman "beyfendi müsaade eder misiniz geçeyim" derler, teşekkür edip inerler. ama öbürleri, onlar değil midir? minibüsün içinde sürtüp üzerlerine pisleyeceğinizden korkmuş gibi aynı koltukta sizden uzakta oturmaya çalışıp psikolojinizi skenler... gerçi son zamanlarda çok azaldı bunlar. çetelelerini tutuyorum hepsinin.

edit:sadeleştirildi.

quasimodo

epikuros
"notre dame’ın kamburu" romanının kamburu. esmeralda’ya içten içe aşık olan kamburdur. kambur, tek gözü şiş ve çirkin olduğundan ezik hisseder kendini. bir kaplumbağanın kabuğuna saklanması gibi kamburuna gömer başını ve biz onu kambur da olsa iyi biri biliriz, kalbini severiz, çünkü insanların kamburunu veya özrünü yüzlerine vurup, dillendirip, bunu onların hatasıymış gibi görmenin yanlış bir şey olduğunu öğretir bize bu kambur kahraman.

bilgi sözlük

epikuros
bilgi sözlükte kimsenin kendisine ait düşüncesi yoktur. ya sözlüğe bok atarak eleştiri yaptığını sananlara ait bir düşünce yapısı vardır ya da bu düşünceye karşı olup, sözlüğü iyisiyle-kötüsüyle, eksiğiyle-fazlasıyla, gerek amgötmeme gerek orjinal konularıyla, gerek tematik başlıklarıyla gerekse barındırdığı özgün fikir ve başlıklarıyla kabul eden, ama kesinlikle olduğu gibi kabul eden kişilere ait düşünce yapısı vardır.

biraz totoloji yapalım.
+bok atarak prim yapmaya çalışmak her yerde var mıdır?
-vardır.
+bir çeşit eleştiri sayılır mı?
-sayılmaz.
+doğru bir şey midir?
-hayır.
+yapana kayıtsız kalınabilinir mi?
-ruhsuz olmak lazım.
+bok atarak prim yapmaya çalışanın amacı nedir?
-adı üstünde "prim yapmak". normal yollardan değil de, ucuz poravakatif politikasıyla kısa yoldan tepedekine dokundurarak dikkat çekmek.
tepki göreceğini önceden hesap ettiğinden, bilinçli olarak tavrını sürdürür, son aşamada ise; kendini, mağdur ve özgürce fikrini açıklama hürriyetine tecavüz edilmiş biri olarak gösterip, karşı tarafı eleştiriye tahammülsüz ve despot göstererek fikrine tavan yaptırır..
+bu yalancı dolmalar yutulur mu?
-bu tutumdaki kuru gürültü sahibi kişiler, yeri gelir çok kolay gaza getirebilir insanları. ya da gereksiz polemiklerine sıkıştırdıkları bir iki "özgürlük, saygı, bireysellik" kavramları, yaptığının ucuz nabız yoklama denemeleri olduğunu ortaya koyar. anlaşılır anlaşılmasına da sonuçta bu yazılanlar da gösterir ki amacına ulaşmıştır bu "bok atarak prim yapmaya çalışan kişi".

bilgi sözlük’ün hiç bir zaman yakın zaman hedefi; en büyük platform, en çok okunan sözlük, en çok üyesi ve yazarı olan sözlük olmak olmamıştır. bu konuda kasmaz, niceliğe bakıp on bin online yazarı olsa da "haydin gidip şuraya saldıralım, anketlerde tavan yapalım" demez.
niteliğe bakar, ki o nitelik kavramı asla içi boş bir kavram değildir. "bizden olmayanın kafasını ez, şakşakçılık yap, olumsuz eleştiriye düşünmeden saldır-yok et" tutumu, en başta bu nitelik kavramıyla bağdaşmayacağından, bu tutumlar kesinlikle barınamaz bilgi sözlükte.

işte "bel altı vurmak" tam budur. kişinin en az tahammül edebileceği şeydir bu. bir kişiye yaptığı bir hatadan dolayı doğal olarak eleştiri getirebilirsin. kişi de bundan dolayı kızgın değil hoşnut olur. onarmaya çalışır hatasını. ama eğer bir kişi hakkında asılsız iddialar ortaya atarsan, yani eleştiri adı altında iftira edersen, o kişiyi sadece kızdırırsın. yaptığın şey de eleştiri olmaz, teşekkür veya hoşgörü beklemeye hakkın yoktur.

zaten primcinin amacının, üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu bellidir. bu entrinin bu kadar uzaması da ekmeğine yağ sürer.

survivor kızlar erkekler

epikuros
"var mısın yok musun?" yarışmacılarının gerçek yüzünü çok komik bir şekilde ortaya koymuştur. var mısın yok musun’daki tarikata dönüşen birliktelik ve abimm!, kardeşimm!!, metin abiyi çok seviyorum, oğuzhan abiye bayılıyorum, hakan kardeşimm, öl de öliyim kemal abimm... vesaire yapmacık gösteriler, sürvivor çekilmiş olmasaydı, hala acun’un aklında halka gayet başarılı bir şekilde yutturulmuş martavallar olarak kalacaktı. yutmadık arkadaş, gerçek yüzün ortaya çıkması için menfaatlerin çakışması gerekiyormuş. sen beni biliyorsun ben seni.

çok güzel hareketler bunlarla aynı saate denk geldiğinden(allahtan ki öyle)ve çghb çok sık reklam verdiğinden, reklam arasında bulduğum izleme fırsatı bile içimin yağlarını eritmeye yetti. bir an oğuzhan’ın, metin ve diğerleriyle tartışırkenki keşmekeş haline bakıp, diğer yandan var mısın yok musundaki abi timsali dingin halini hatırlamak... para sen nelere kadirsin.

herkesin sevgilisi, var mısın yok musun’da budist öğretiler aşılayan kemal abinin, kardeşimmm dediği hakan’dan kazık yediği kazıkla bir an da gerçeklerle yüzleşmesi ve ardından yaşadığı aydınlanma... "adadan gitsin diye kimsenin adını yazamam ben" dediği günleri unutturmuş ona hemencecik. hatta ilk defa birine kin besleyebildiğine şahit olduk bu vesileyle.

izleyici şok oluyor tabi. ulan bu adamlar melaike değilmiş lan, diyor. biz de sanmıştık ki türkiye’de hele ki istanbul’da böyle adamlar hala var, diyor.

hepsi düzmece, tamam survivor da düzmece. adamlar kamera yokken tartışmıyor. kamera geliyor, konuşlanıyor, motor diyor, başlıyorlar kavgaya. yapımcı hiç bir zaman çıkıp "yav bizim kameramanlar yemek molasındayken hakan’la oğuzhan tekme tokat birbirine girdi" demiyor. düzmece olduğu zaten aşikar. yalnız, acun neden daha önceki çizgisinin dışına çıktı? cemaatçi ayaklarını neden bıraktı? rating kaygısı mı bunu yaptırdı? gerçi böylesi daha kötü. acun’un programları zaten half timelık, ikinci devreler hep seyir zevkinden uzak.

elma şekeriiii

epikuros
#958364
#952034
#956858

girdiği bu gibi entrilerle, küçükken yaptığım her b.ku anneme ispiyonladığından bi köşeye sıkıştırıp tokatladığım küçük kardeşimi hatırlatmıştır bana. mod olmasa aynı tarifeyi uygulardım kendisine de ama indi’ye dua etsin. ha unutmadan pp. (yazdığın olumsuz cümlelerin sonuna 2 tane p eklemek olumluya döndürüyormuş yazdıklarını, elma/p paritesine göre.)

dolmuşta koltuk boşalınca yanınızdan kalkan kız

epikuros
yolcu minibüsüyle gitmektesinizdir ve arabada son kalan boş koltuk sizin yanınızdakidir. derken ilk durakta bir afet dolmuşa biner, ücretini ödemekle uğraşırken arabada oturacak yer var mı yok mu diye arka tarafa doğru, çaktırmama gayretiyle bir göz süzer. içiniz kıpır kıpır olur. yavaş yavaş koltuk başlarından destek alarak yanınıza doğru hareketlenir.

“yanıma oturmayıp ayakta beklemeyi de seçebilirdi” diye düşünüp sizi beğendiğinden yanınıza oturacağını sanarsınız. gelsin otursun, hele parfümümü bi fark etsin… bayılacak yanıma oturduğuna, kesinlikle pişman olmayacak, dersiniz içten içe. aslında bütün rahatınız bozulur, ona baktığımı düşünmesin diye camdan dışarı bakmaktan boynunuz tutulur. bacağım değer de dakkasında “sürtmeye mi çalışıyo bu sapık, ne?” diye düşünmesin diye sağ bacağı soldakine yapıştırırsınız, elleri de üzerlerine konuşlandırıp ettehiyata oturmuş pozisyonu alırsınız ki, bi on dakika sonra şiddetli kramplar hissedilmeye başlar. frenlerde omzum değmesin diye öndeki koltuktan, virajlarda kızın üstüne kapaklanmıyayım diye cam kenarından destek alayım derken basbayağı helak olursunuz.

evet ama ilk zaferi kazanmışsınızdır, afet gelip yanınıza oturmuştur. hatta sizin kasılmanıza karşın, o oldukça rahat tavırlar sergileyerek kurulmuştur yan koltuğunuza. adetten olduğu üzere çantasını açar, mp3çalarını yada cep telefonunu çıkarır, kulaklığına takıp yüksek volümde dinlemeye koyulur. oh ne ala, kızı bayaa rahat ettirdiniz lan. fark etmeden bundan cesaret almış olacaksınız ki gözünüz yavaş yavaş kaymaya başlar bacaklara ve göğüslere. ne de olsa kız size güvenmiş, ayakta yolculuk etmeyi seçmemiş de yanınıza oturmuştur. size düşünmeden her şeyini emanet edebilir, o derece yani. camdan dışarı bakıp tabelalarda, dükkanlarda çok önemli bilgiler varmış gibi kaçırmadan hepsini okuyorsunuzdur, her sabah en büyük hobiniz budur, yanınızda kız varmış yokmuş hiç farkında bile değilsinizdir (güya).

bu arada bir kaç durak geçilir. önden bir iki koltuk boşalır. bir hareketlenme olur. “acaba lan?” dersiniz. hakkaten mi? korktuğunuz başınıza gelmeye başlıyor galiba. kız kulaklığını, mp3çalarını toplayıp çantasına yerleştirir. arabanın yavaşladığı bir anda kalkıp öndeki boş ikili koltuğa geçer. vay amına koyim. sik gibi kalmışsınızdır orda. sanki sevgiliniz sizden sıkılmış ve terk etmiştir sizi. hemen bağlı bütün organlarınızı, el-kol ve bacaklarınızı salarsınız. kızın boşalttığı koltuğa doğru yayarsınız kendinizi ve “ohh be bi rahat oturdum ya, şişko karı sıkıştırmıştı beni koltuğuma” moduna girip, sağa sola “ne bakıyonuz ibneler, az önce gelip kendi yamanmadı mı dibime?” bakışı fırlatırsınız, sizi izleyip pis pis sırıttığını düşündüğünüz yanda oturan abazalara. içinizden de “ulan neyi yanlış yaptım, o kadar da kasıldım rahat etsin diye burada. içeceğine ilaç atıp zikecektik sanki?” diye düşünedurursunuz. sorunun sizde olmadığına, kızın tastamam öküz olduğuna inandırmaya çalışırsınız kendinizi.

ufak bir dolmuş ilişkisi yaşamışsınızdır. tanışmış, çıkmaya başlamış ve sonunda terk edilmişsinizdir.

twitterdaki en iyi sözlük anketi

epikuros
bu yıl, ispanya liginin son haftası öncesinde ntv’nin yaptığı "ispanya’da şampiyon kim olur?" anketinin, inci sözlük istilası sonucu, tercihler arasında barcelona ve real madrid varken "diğer" seçeneğinin %70 oy alarak sonuçlanması kadar gerçekleri yansıtan bir ankettir.
105 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol