yurtdisindan bakıldıgı zaman gidisatin ne kadar kötü oldugunu anlamamı saglayan imaj. yurtdısında turkiye hakkında konuşma fırsatını buldugum herkes turkiyenin laik bir cumhuriyet oldugunu çoktan unutmuş durumdadir. akp yi islamla demokrasinin bir arada olabileceğini gösterdiği konusunda öven kişiler aynı zamanda turkiyenin şer-i hukumlere göre yonetildiği bilgisini kendiliğinden kabul etmiş durumdadırlar. yabancı basında abdullah gül ün cumhurbaşkanı seçilmesinin nasıl değerlendirildiğini de hatırlarsak laiklikle ilgili endişesi olan insanların bu tedirginliklerinde ne kadar haklı olduğunu da daha iyi anlayabiliriz.
peki insanların ne düşündüğünün ne önemi var? insanların nasıl gördüğü bizim ne olduğumuzu değiştirir mi? diye soracak olursak bu şekilde düşünen insanlara durduk yere vahiy gelmediğini hesaba katmalı, insanların düşüncelerinin yıllardır süre giden zincirleme olaylarla olgunlaştığıgerçeğini aklımızdan çıkarmamalıyız derim.
peki fatura kimin? kesinlikle akp nin değil. onlar zaten kendi fikirleri dogrultusunda hareketlerine devam ediyorlar. bu yuzden fatura demokrasi, fikir özgürlüğü, liberalizm, özgürlükler ve sol gibi değerlerin içini boşaltan ve turbanı (kadınların başlarını kapatıp toplumsal alandan vazgeçme hakkını (!) - iranlı kadınlar bu konuda ne düşünür çok merak ediyorum açıkçası) bırakın siyasal islamın neredeyse tüm özgürlüklerin simgesi haline getiren dibini zifiri bir karanlık içinde bıraktığının farkında dahi olmayan ve kendini mumların en parlağı zanneden aymazlarımızındır.
belki karamsarım ama günlerin kararmasının tek sebebi sonbaharın gelmesi değil.
(bkz: seriat)
#657786
e di mi yani??
e di mi yani??
hurriyet : istikrar!!!
sabah : başbakandan yerinde karar
star : biz zaten önermiştik
cumhuriyet : lan bi bakın be, bi farkına varın be, ya ben var ya, neyse, amaaan
radikal : demokrasinin zaferi (ab sürecinde hız kesmeyelim)
milliyet : hepimiz hasan cemal gibi düşünüyorduk. valla!!
yeni şafak : budur abi!
zaman : döndü!!!
(haber açıklaması) fethullah gülen hocaefendi cennetmekan devlet töreniyle karşılandı.
akit : allah’ın dediği oldu!!! ya da egemenlik kayıtsız şartsız allah’ındır.!!!
(haber açıklaması) namaz kılmak için otobüsü cami önüne çeken müminlere katılmayan zındıklar halkın haklı tepkisi sonucu linç edildi.
fanatik : zico gitsin mi kalsın mı?
fotomaç : fener’in son bombası
sabah : başbakandan yerinde karar
star : biz zaten önermiştik
cumhuriyet : lan bi bakın be, bi farkına varın be, ya ben var ya, neyse, amaaan
radikal : demokrasinin zaferi (ab sürecinde hız kesmeyelim)
milliyet : hepimiz hasan cemal gibi düşünüyorduk. valla!!
yeni şafak : budur abi!
zaman : döndü!!!
(haber açıklaması) fethullah gülen hocaefendi cennetmekan devlet töreniyle karşılandı.
akit : allah’ın dediği oldu!!! ya da egemenlik kayıtsız şartsız allah’ındır.!!!
(haber açıklaması) namaz kılmak için otobüsü cami önüne çeken müminlere katılmayan zındıklar halkın haklı tepkisi sonucu linç edildi.
fanatik : zico gitsin mi kalsın mı?
fotomaç : fener’in son bombası
http://www.youtube.com/watch?v=mdtcidmr_6i&mode=related&search=
puccininin turandot operasinin en unlu aryasi.
prens:
nessun dorma!... nessun dorma!...
tu pure, o principessa,
nella tua fredda stanza
guardi le stelle che tremano
damore e di speranza!
ma il mio mistero
è chiuso in me,
il nome mio nessun saprà!
no, no, sulla tua bocca lo dirò,
quando la luce splenderà!
ed il mio bacio scoglierà
il silenzio che ti fa mia!
kimse uyumasın! kimse uyumasın!
sen bile prenses,
soğuk odanda
aşk ve ümitle titreşen yıldızları seyrediyorsun!
ama sırrım benim içimde gizli,
ismimi kimse bilmeyecek!
hayır, hayır,
adımı ağzım ağzının üzerindeyken söyleyeceğim,
gün ışıdığında!
ve seni benim yapacak olan öpücüğüm sessizliği eritecek!)
kadınlar korosu:
il nome suo nessun saprà...
e noi dovrem ahimè, morir, morir!...
ismini kimse bilemeyecek,
ve biz de bu yüzden ölmek zorunda kalacağız,
ölmek zorunda!
prens:
dilegua, o notte! tramontate, stelle!
tramontate, stelle! allalba vincerò!
vincerò! vincerò!
ey gece, dağıl!
yıldızlar, inin! yıldızlar, inin!
şafak vakti ben kazanacağım! kazanacağım, kazanacağım!
puccininin turandot operasinin en unlu aryasi.
prens:
nessun dorma!... nessun dorma!...
tu pure, o principessa,
nella tua fredda stanza
guardi le stelle che tremano
damore e di speranza!
ma il mio mistero
è chiuso in me,
il nome mio nessun saprà!
no, no, sulla tua bocca lo dirò,
quando la luce splenderà!
ed il mio bacio scoglierà
il silenzio che ti fa mia!
kimse uyumasın! kimse uyumasın!
sen bile prenses,
soğuk odanda
aşk ve ümitle titreşen yıldızları seyrediyorsun!
ama sırrım benim içimde gizli,
ismimi kimse bilmeyecek!
hayır, hayır,
adımı ağzım ağzının üzerindeyken söyleyeceğim,
gün ışıdığında!
ve seni benim yapacak olan öpücüğüm sessizliği eritecek!)
kadınlar korosu:
il nome suo nessun saprà...
e noi dovrem ahimè, morir, morir!...
ismini kimse bilemeyecek,
ve biz de bu yüzden ölmek zorunda kalacağız,
ölmek zorunda!
prens:
dilegua, o notte! tramontate, stelle!
tramontate, stelle! allalba vincerò!
vincerò! vincerò!
ey gece, dağıl!
yıldızlar, inin! yıldızlar, inin!
şafak vakti ben kazanacağım! kazanacağım, kazanacağım!
1994 yılında abd’de yapılan dünya kupasında yanlış hatırlamıyorsam los angeles’ta sahne alan 3 tenor’u trt 1’den vhs kasete kaydeden çocuğun o 3 tenorun en 3’ü olan pavarotti’nin ölümünü cakarta’daki bir otel odasında haber alıp kendi kendine mekan ve zaman sorgusuna girdiği andır.
(bkz: edebiyatsozluk com)
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=231944
cemil çiçek le beraber hukumetin sozculugunu yapan sahıs. ha bir de onu elestirmek için yazılarını anlayacak kadar zeki olunması gerektigini ama o kadar zeki olanların da zaten bu hanımın yazılarını cok begenecegini ve dolayısıyla bu hanımla ilgili eleştiri yazanların ancak gerizekalı olabilecegi gibi abuk savları olan cok cooook zeki okurlara sahip dogru ata binmiş (kendisi diyor) köşe kapmacı.
cemil çiçek le beraber hukumetin sozculugunu yapan sahıs. ha bir de onu elestirmek için yazılarını anlayacak kadar zeki olunması gerektigini ama o kadar zeki olanların da zaten bu hanımın yazılarını cok begenecegini ve dolayısıyla bu hanımla ilgili eleştiri yazanların ancak gerizekalı olabilecegi gibi abuk savları olan cok cooook zeki okurlara sahip dogru ata binmiş (kendisi diyor) köşe kapmacı.
en asil duygunun insani olan kamyon soforlerimiz arasında yapılmıs kamyon arkası yazıları yarısmasının birincilik odulu almıs sozu.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7179432.asp
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7179432.asp
aşkı ahmet altan dan ögrenip sevgiliyi elif safak ta bulmak.
http://www.gazeteport.com.tr/news/gp_061799
(bkz: fethullah gulen)
guzelligin bes para etmez su abdullah askın olmasa diye nagmeler duzulecek 27.08.2007 de ilan edilen 2 nolu cumhuriyetin sozculugune soyunmus numaracı cumhuriyetcilerden altan ve kel olmayanı sakalsız olanı.
(bkz: fethullah gulen)
guzelligin bes para etmez su abdullah askın olmasa diye nagmeler duzulecek 27.08.2007 de ilan edilen 2 nolu cumhuriyetin sozculugune soyunmus numaracı cumhuriyetcilerden altan ve kel olmayanı sakalsız olanı.
(bkz: elif safak)
inkılap derken yaşadıgı teklemeyi çok manidar buldugum freud tarafından degerlendirilesi yemin.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=231225
artık sadece memleket dahilindeki insanlarla ugraşmanın tatmin edemediği anthony hopkinsin bile zar zor kesebildigi 28 days later filmindeki hastalıga yakalan mış olabileceğini dusundugum ne gazetecisi be diye tanımlanabilecek köşeci.
artık sadece memleket dahilindeki insanlarla ugraşmanın tatmin edemediği anthony hopkinsin bile zar zor kesebildigi 28 days later filmindeki hastalıga yakalan mış olabileceğini dusundugum ne gazetecisi be diye tanımlanabilecek köşeci.
etkisinden kurtulmak için en az bir kilo az pişmiş kanlı et yenmesi gereken, erkegi bozmayan ama kafasını çokca karıştıran, çocukluga inilip sorgulanması gereken duygu yüklü eylem ya da er kişiye kendini tuna kiremitci gibi hissettirip urperten durum ya da er kişiye paulo coelho gibi roman yazdırma hissettirgeci.
(bkz: piedra ırmagının kıyısında oturdum agladım)
(bkz: piedra ırmagının kıyısında oturdum agladım)
disleri cok keskin olan bir somurgen. 90 li yıllarda zirveye tırmanmıs olan ve cok iyi organize olmus bir teskilatın/orgutun lideri. kendi aralarında teskilatlarına hizmet derler ve teskilatlarının temelini okumaya hevesli ancak bunu gerçekleştirecek ekonomik güce sahip olmayan fakir çocuklar olusturur. teskilata ruhani lider ve efsanevi ornek figür olarak said-i nursi ’yi yerleştirmişlerdir. hatta bu figür oylesine buyuk bir oneme sahiptir ki neredeyse hz. muhammed ile eşit bir etkiye sahiptir. fethullah gulen evreni’nde (star wars evreni kadar fantazi bir bölgedir) içinde yaşadıgımız döneme ahir zaman denir. ahir zaman ’ın özelliği insanların islamiyetin kurallarına aldırmayıp tanrının yolunu terkettiği bir yozlaşma dönemi olmasıdır.(yunan&hint mitolojilerindeki çağlar şematiğini hatırlatması ..altın çag,gumuş çag,karanlık çag..vb.. bence çok ilginçtir ama fikrimce bu fikrin yakın kaynağı tabiki de islamiyet & hristiyanlıktaki mesih ve kıyamet kavramlarıdır) işte said’i nursi de bu kötü zamanlarda insanları dogru yola döndürmek için tanrı tarafından gönderilmiş bir şahsiyettir. peki bu resimde ataturk nereye oturmaktadır? ataturk fethullah gulen evreninin sauron’u darth vader’ıdır. ataturk’e duydukları nefreti teşkilat dışında dillendirmemeye çok dikkat etselerde kendi aralarındaki istişarelerde alaycı bir tavırla dışa vururlar.
hedefleri yuzeyde turk halkına yardımcı olup manevi yozlaşmayı engellemek, orta derinlikte cumhuriyet kazanımlarını ve ataturk devrimlerini tedavuden kaldırmaktır. dipteki motivasyonu bilmiyorum fakat teşkilatın 80lerde hayata geçirilen bir abd fikri olan yeşil kuşak projesiyle aynı zamanda buyumeye başlaması, fethullah gulen’in yıllardır rahat rahat abd’de ikamet ediyor olması (hem de 11 eylul sonrası abd’de) insana bir fikir vermektedir.
strateji ise fethullah gulen tarafından söyle formule edilmiştir. ilmiye,mulkiye,askeriye. laik ve demokratik cumhuriyetin bu üç temel sutunu ele geçirilmesi gereken noktalardır. insanların o çok beğendiği okullar bu hedefler için lojistik destek sağlamaktan başka bir amaçla kurulmamıştır. yurtdışı okullar ise birincil olarak turk toplumunun takdirini kazanmak ikincil olarakta kimin adına olduğu belirsiz bir etkiyi bu bolgelere yaymak amaçlıdır. (yurtdışı okullarının temel olarak eski sosyalist cumhuriyetlerde açıldığını hatırlayalım) günümüzde sahsi fikrime gore ilmiye ve mulkiye -çankaya’yla da beraber- tamamı ile eksiksiz olarak ele geçirilmiştir. askeriye ise direnmektedir.
sonuç: fethullah gulen gözlerini açık tutmayı namus meselesi yapmış bireylerin gözünde çok çok tehlikeli bir karsı devrim unsurudur. kimler tarafından kullanıldığı ya da simbiyotik bir şekilde kendini kimlere kullandırdığı net değildir. fakat kesin bir şey soylemek gerekirse sadece kendini insanlığın kurtuluşuna adamış hırkası ve kocaman bir kalbinden başka bir şeyi olmayan bir gönül insanı olmadığıdır.
hedefleri yuzeyde turk halkına yardımcı olup manevi yozlaşmayı engellemek, orta derinlikte cumhuriyet kazanımlarını ve ataturk devrimlerini tedavuden kaldırmaktır. dipteki motivasyonu bilmiyorum fakat teşkilatın 80lerde hayata geçirilen bir abd fikri olan yeşil kuşak projesiyle aynı zamanda buyumeye başlaması, fethullah gulen’in yıllardır rahat rahat abd’de ikamet ediyor olması (hem de 11 eylul sonrası abd’de) insana bir fikir vermektedir.
strateji ise fethullah gulen tarafından söyle formule edilmiştir. ilmiye,mulkiye,askeriye. laik ve demokratik cumhuriyetin bu üç temel sutunu ele geçirilmesi gereken noktalardır. insanların o çok beğendiği okullar bu hedefler için lojistik destek sağlamaktan başka bir amaçla kurulmamıştır. yurtdışı okullar ise birincil olarak turk toplumunun takdirini kazanmak ikincil olarakta kimin adına olduğu belirsiz bir etkiyi bu bolgelere yaymak amaçlıdır. (yurtdışı okullarının temel olarak eski sosyalist cumhuriyetlerde açıldığını hatırlayalım) günümüzde sahsi fikrime gore ilmiye ve mulkiye -çankaya’yla da beraber- tamamı ile eksiksiz olarak ele geçirilmiştir. askeriye ise direnmektedir.
sonuç: fethullah gulen gözlerini açık tutmayı namus meselesi yapmış bireylerin gözünde çok çok tehlikeli bir karsı devrim unsurudur. kimler tarafından kullanıldığı ya da simbiyotik bir şekilde kendini kimlere kullandırdığı net değildir. fakat kesin bir şey soylemek gerekirse sadece kendini insanlığın kurtuluşuna adamış hırkası ve kocaman bir kalbinden başka bir şeyi olmayan bir gönül insanı olmadığıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?