(bkz: guru)
affedersin la fontaine adlı kitabın sahibidir. bunun yanı sıra gezi içerikli bir çok kitabın da yazarıdır. çok güzel kelime oyunu yapar. topluluk önünde konuşurken çok rahattır, sürekli bir şeylerden bahseder ve anlamlıdır söyledikleri. cana yakındır, muhabbeti hoştur. oldukça sevilir kendisi.
atıştırma adı altında sürekli, açlıktan geberiyormuşçasına yemek yiyordum. en sonunda anneannem beni gördü ve;
-kızım doymadın herhalde yemek pişireyim mi?
+olur valla ya, köfte pişirsene.
-git, atın çükünü ye! bi onu yemedin.
-kızım doymadın herhalde yemek pişireyim mi?
+olur valla ya, köfte pişirsene.
-git, atın çükünü ye! bi onu yemedin.
dedem salon kapısını açık bırakarak içieri girip çıkmaktadır. açık kalan kapıyla oluşan ceryan anneannemi üşütmektedir. bunun üzerine defalarca uyarmasına rağmen dedem hala umursamadan, gıcık olsun diye kapıyı açık bırakıp içeri girdiğinde,
-zeki, dilimde tüy bitti! şunu kapatsana!
+kalk kendin kapat...
-ananınki gibi aç anca, sonra kapanmak bilmiyolar!
-zeki, dilimde tüy bitti! şunu kapatsana!
+kalk kendin kapat...
-ananınki gibi aç anca, sonra kapanmak bilmiyolar!
(bkz: oturgaçlı götürgeç)
90 yaşında iken, geçtiğimiz yılın 28 ağustosunda gözlerini yummuştur dünyaya.
dili eskimeyen, güzel şair. bana, göründüğünden daha derin gelen, en sevdiğim şiiri ise;
ne böyle sevdalar gördüm, ne ayrılıklar
ne zaman seni düşünsem
bir ceylan su içmeye iner
çayırları büyürken görürüm
her akşam seninle
yeşil bir zeytin tanesi
bir parça mavi deniz
alır beni
seni düşündükçe
gül dikiyorum elimin değdiği yere
atlara su veriyorum
daha bir seviyorum dağları
dili eskimeyen, güzel şair. bana, göründüğünden daha derin gelen, en sevdiğim şiiri ise;
ne böyle sevdalar gördüm, ne ayrılıklar
ne zaman seni düşünsem
bir ceylan su içmeye iner
çayırları büyürken görürüm
her akşam seninle
yeşil bir zeytin tanesi
bir parça mavi deniz
alır beni
seni düşündükçe
gül dikiyorum elimin değdiği yere
atlara su veriyorum
daha bir seviyorum dağları
"damarlarımdaki kan gibisin varlığını her an hissetmiyorum ama yokluğunda yaşayamam" sözünün sahibidir.
akpnin çöküşe geçtiğini göstermektedir demekte chp. bakınız, bir süleyman demirel, bir tansu çiller zamanında ne kadar güç sahibiydi, öf! dedirtecek kadar hem de. sorarım, o güç sonsuza kadar sürdü mü?..
öfkeyle kalkan zararla oturur.
biri şeytan olup kalkarsa oturmayı bırak, savrularak yuvarlanır.
bu durumun sinyalleri olduğu inancındayım. umarım düşündüklerimde yanılmam da böyle şeytanlar bir daha kendilerini gösteremeyecekleri çukurlara, uçurumlara savrulup yok olurlar.
öfkeyle kalkan zararla oturur.
biri şeytan olup kalkarsa oturmayı bırak, savrularak yuvarlanır.
bu durumun sinyalleri olduğu inancındayım. umarım düşündüklerimde yanılmam da böyle şeytanlar bir daha kendilerini gösteremeyecekleri çukurlara, uçurumlara savrulup yok olurlar.
amerikada faaliyet gösteren, iyi niyetli bir çalışmadır. örgüt değildir. dünyadaki 50 açlık çeken ülkeye yemek göndermektedir. çalışanlar gönüllüdür ve devamlılık beklenmez. hafta içi her gün, 4 seans olarak çalışmaktadırlar. hazırlanan yemek poşetlerinin içinde kuru besinler vardır, tavuk tozu , kuru sebzeler, soya ve pirinç vardır ve bunu pişirmek için gereken tek şey kaynar sudur. her seansta yaklaşık 90-95 koli hazırlanır 7den 70e herkes tarafından ve her kolide 36 besin poşeti vardır. bu rakam, 55 çocuğun her gün olmak üzere 1 yıllık besin ihtiyacının karşılanması demektir.
devlet tarafından desteklenmez. hatta bir keresinde koliler kargolanırken kaçırılmış , besinler yakılmış, üstüne bir sürü formalite çıkarmışlardır. ancak şu anda tam anlamıyla her türlü kontrolden geçtip legalleştiği için devletten uyarı almaksızın çalışmaktadırlar.
reklamları yapılmaz, yapmak için paraları yoktur. bu yüzden duyulmuş değildir. gönüllülerden t-shirt, el işi bilezikler vs almaları beklenir ki o parayla bahsettiğim besinleri alabilsinler.
daha detaylı bilgi için:
http://www.fmsc.org
devlet tarafından desteklenmez. hatta bir keresinde koliler kargolanırken kaçırılmış , besinler yakılmış, üstüne bir sürü formalite çıkarmışlardır. ancak şu anda tam anlamıyla her türlü kontrolden geçtip legalleştiği için devletten uyarı almaksızın çalışmaktadırlar.
reklamları yapılmaz, yapmak için paraları yoktur. bu yüzden duyulmuş değildir. gönüllülerden t-shirt, el işi bilezikler vs almaları beklenir ki o parayla bahsettiğim besinleri alabilsinler.
daha detaylı bilgi için:
http://www.fmsc.org
descartes’ın bu sözü, 1619 yılında askerlik döneminde, bir sobanın yanında otururken, sobanın elini yakmasıyla ve bu durumun kuşkusuna düşmesi ile aklına gelmiştir.
her an patlamaya hazırdır.
içinde cevher vardı onun, ve yoktu başka onun gibisi. aydındı, apaydınlıktı yüzü ve o kadar şirindi ki taktığı kasketleriyle.
en sevdiğim türk edebiyatçılarındandır.
bir ropörtajında chpnin deniz baykaldan kurtulması gerektiğini söylemişti, hiç sevmezmiş onu. bugünkü hale bakın, hala kurtulamadı chp, baykaldan.
ilhan gitti, ve eğer gidilecek bir yer varsa, en edebi ve ebedi yere göçtü o.
ancak biz, bugün bile, koltuğuna kök salmış, gitmemekte ısrarlı, hırsından körelmiş, yüzsüz kimselerle uğraşıyoruz.
çok seviyorum attila ilhanı, çok... ve bir o kadar da özlüyorum...
en sevdiğim türk edebiyatçılarındandır.
bir ropörtajında chpnin deniz baykaldan kurtulması gerektiğini söylemişti, hiç sevmezmiş onu. bugünkü hale bakın, hala kurtulamadı chp, baykaldan.
ilhan gitti, ve eğer gidilecek bir yer varsa, en edebi ve ebedi yere göçtü o.
ancak biz, bugün bile, koltuğuna kök salmış, gitmemekte ısrarlı, hırsından körelmiş, yüzsüz kimselerle uğraşıyoruz.
çok seviyorum attila ilhanı, çok... ve bir o kadar da özlüyorum...
stresinden dudak uçuklatan seçim olmuştur.
ankarada bir çok yerde oy sandıkları çalındığı ve yolların bazı yerlerinde oy pusulaları bulunduğu ileri sürülmektedir.
elektrikler bölgesel olarak kesilmektedir.
bu ne lan böyle!? ayıp denen bir şey var. ne utanmaz ne arlanmaz insanlar bunlar böyle! yenilgiyi kabullenmemek için, hatta sonuçları saptırmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. bu kadarı da olmaz artık.
elektrikler bölgesel olarak kesilmektedir.
bu ne lan böyle!? ayıp denen bir şey var. ne utanmaz ne arlanmaz insanlar bunlar böyle! yenilgiyi kabullenmemek için, hatta sonuçları saptırmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. bu kadarı da olmaz artık.
chp, sayımlarda yanlışlık yapılmasına izin vermemek adına, sandıkların başına görevliler yerleştirmiş, sürekli uyarı yolluyormuş onlara dikkatli ve uyanık olmaları için.
çankayaya 1-2 saattir oylar gidemiyormuş. sürekli okulların elektriği kesiliyormuş . bu yüzden fark açılmaktaymış.
amerikada, genelde zencilerin kullandığı sözdür. her iki anlamında da argodur.
1) "gtg , peace out! dendiğinde, hoşçakal/ sonra görüşürüz anlamına gelir.
ancak,
2) "peace out, you loser!" şeklinde söylenirse, s.ktir git, ezik seni! gibi bir küfür haline gelir.
1) "gtg , peace out! dendiğinde, hoşçakal/ sonra görüşürüz anlamına gelir.
ancak,
2) "peace out, you loser!" şeklinde söylenirse, s.ktir git, ezik seni! gibi bir küfür haline gelir.
güzel filmdir. yenisini yapmışlardır şimdi gerçi. geçtiğimiz şubat ayının 13ü vizyondaydı amerikada, chainsaw massacareın yönetmeninden.
80 yapımı filmde, kadın katilin "peace out" işareti yapıp ölmesi oldukça komiktir.
80 yapımı filmde, kadın katilin "peace out" işareti yapıp ölmesi oldukça komiktir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?