-evden ya da okuldan eve dönüp de yemek masasına yalnız oturulup,ses gelsin bari denip,televizyonun açıldığı andır.
-telefonun günlerdir hiç çalmadığının ve dolayısıyla 1 haftadır şarj edilmediğinin anlaşıldığı andır.
-bayramlarda tek başına sokağa çıkıldığında yolda yürümekte olan çeşitli arkadaş ve aile gruplarının görüldüğü andır.
yalnızlıgin anlaşıldigi anlar
tek başına günde üç film seyrettiğin, tek başına olduğun için yemek yemeyi unuttuğun, o gün sesini hiç kullanmadığın için çatallandığını anladığın, gece bile yalnızlıktan saatlerce uyuyamayıp kanepede uyuyakalmayı ümit ettiğin, artık okumaktan bunaldığın, sevilmek istediğini hissettiğin, hayatına bi şahit bi tanık istediğin anlar....hep yalnızsındır, daima...için bomboştur ve bunu doldurmak için harcadığın tüm çabalar sabote edilmiştir..sen bu yapayalnızlığa alıştığın için daha pervasız daha yabani ve daha zorsundur..zor ve daha bi yalnız...herbiden yalnız..
haberleri izlerken, haber spikeri ile fantezi kurduğunuz zamanlar, çok sevdiğiniz kediye bir zarar gelmesin diye evden yolladığınız zaman , evdeki hem cinsiniz olan ev arkadaşınız yemek te soğan yediğinde kokmasın diye sizin de soğan yediğiniz zamanlar, sabahları sırt üstü uyandığınızda, çarşafın göbeğinizden 1 karış yukarda durduğunu gördüğünüz zaman, ev arkadaşınız ile alem yapıp kafaları çektiğiniz bir gece, odasının kapısını kitleyerek yattığı zaman, yalnızlığın hissedildiği zamanlardır.
bir şey olur hüzünlenirsin, melonkolinin acı denizinde dalgaların arasına dalarsın. zaman geçtikçe, dahada dibe batarsın... unutulduğun için batarsın belkide, kurtaracak bir el beklersin,gelmez. hüznün bile ağır gelir. yalnızlığın üstüne birde bu eklenir. bıkarsın. çabalamaktan vazgeçtiğin andır, yalnızlığın anlaşıldığı an.
turkiyeden yeni gelmişsindir gurbete.bir yorgunluk çöker üstüne ve garip bir karın sancısı hissedersin.işte o an şöyle bir etrafına bakarsın kimsecikler yok.bos duvara döner derdini ona söylersin.
sıkıcıdır, boştur, anlamsızdır yalnızlık ve her daim hissettirir kendini etrafımız sevdiklerimizle dolu bile olsa.
(bkz: iki kişilik yalnızlık)
(bkz: iki kişilik yalnızlık)
kalabalıgın içinde bir tümsek olmaktır yalnızlık,modern aklın zindanı, ilkel aklın özgürlüğüdür, kimi zaman hissediyorum bende elbette, herşey yerli yerindeyken nerden çıktı diyorum birden, mistik duygular ürpertiyor sonra, kendime geldigimde kız arkadaşımı, en yakın dostumu arıyorum -niye aramıyorsunuz ulan diyorum sonra farkediyorum ki bunların hepsi hemen hemen 1 dakikada yaşanmış.
zorlu gecen bir mac sonrasi telefona baktiginizda gordugunuz bos ekran.insan uzuluyor hic mi merak edenim, soranim yok diye.yok demek ki derim ve yalnizligimi hatirlarim.
gözlerinizin görmeyecek hale gelene dek sulanmasıyla; etrafınızda sarılacak birini aradıgınızda, o "birini" bulamayı$ınızdır...
buzdolabını temizlerken tencerelerce sadece tek porsiyonu yenmiş yemekleri gördüğünüz andır.
cuma-cumartesi-pazar telefonun hiç çalmadığı kapının hiç vurulmadığının fark edildiği andır.
gece yatağa girip gözlerin kapandığı ama hayal edecek birşeyin olmadığının fark edildiği andır.
yalnızlığın cana tak etti an yalnızlığın fark edildiği andır aslında...
cuma-cumartesi-pazar telefonun hiç çalmadığı kapının hiç vurulmadığının fark edildiği andır.
gece yatağa girip gözlerin kapandığı ama hayal edecek birşeyin olmadığının fark edildiği andır.
yalnızlığın cana tak etti an yalnızlığın fark edildiği andır aslında...
sırtınızı keseleyecek birini bile bulamadığınızda.
genç turkcell’in bi alana bi bedava şeysiyle mcdonalds’da iki menüyü birden yedikten sonra sinemaya girip iki koltuğa birden yayılarak film izleme fırsatı yakaladığınız andır. evet.
avokado yediğim zamanlara denk gelir genelde. vitamini alamazsam düşüp bayılır gibi olurum. çok kötü anlar onlar.
o kadar entry yazdıktan sonra hala çömez olduğunu görüp kimsenin sizin farkınızda olmadığını anladığınız an.
otobüste başını muavinin omzuna dayadığın an.
herşeyden vazgeçmeye iten, uyuyup birdaha uyanmamayı isteten anlardır.
dilinizde öksüz bir şarkı belki son feryat: "yalnızlık büyütür\ ama yalnızlık sonra çürütür\yalnızım gitme gitme..."
dilinizde öksüz bir şarkı belki son feryat: "yalnızlık büyütür\ ama yalnızlık sonra çürütür\yalnızım gitme gitme..."
tek başına kahvaltı yaparken farkettiğin şeydir yalnızlık.
yalnızlığın anlaşıldığı an şizofreniye bir adım daha yaklaşmaktır,evet.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?