muhteşem yüzyıl

dizi temposunu hic eksiltmeden cok guzel gidiyor, umarim ayni $ekilde devam eder.

bölüm 29

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

hürrem degi$mez kaltakliklarina devam ediyor ama ona da hak vermiyor degilim. ilk a$kinin ölümünü izlemek kimin olsa hayatini siker atar. yalniz $u pargali’yi zehirledigi kitap yok mu, pargali o ellerle yeni dogan bebegine dokunmuyor mu, monutorun ba$indan pargali’ya yapma etme demek icin telefon acmak istiyorum ama numarasini bilmiyorum. ara$tirmadigim tarih kitabi yok ama bulamadim i$te, pargali’nin cep telefon numarasi hicbir yerde kayitli degil. 118 i aradim pargali ibrahim dedim "ahahaha salaga bak ya" diyip suratima kapadilar, sanirim "kokoca pargali’nin numarasini sana mi vericez lan dumbuk" demek istediler, ben o $ekilde algiladim, uzuldum. $imdi mail adresini aramaya ba$ladim, bulamazsam bile [email protected] adresine mail atmayi du$unuyorum. illaki devlet-i aliyenin elinden birisine ula$ir, o da pargali’ya forward eder maili. insani gorevimi yerine getirme pe$indeyim sadece.

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

birkaç haftadır izlemeye başladığım ve tutkunu olduğum dizi. sıklıkla the tudors’ı hatırlatıp, pehh dedirtse de iyidir, güzeldir.

bölüm 31

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

32. bolumun ba$i belli oldu. suluman prensesi yalarken ba$layacak dizi oh$.

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

prenses isabella da hurremle$ti ama cok yaki$ti kendisine. bir yandan ibrahim pa$a’ya sirf ibneligine yazarken, bir yandan da suluman’in gonlunu ho$ etmeye cali$iyor. iki dostu birbirine du$urmesi uzun surmeyecek kanimca. hurrem de bu esnada kurde$en dokuyor o ayri.

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

17. uluslararası cenevre film festivali’nde en iyi dizi kategorisinde yarışacak. bu kategoride yarışan ilk türk dizisi ünvanını da elinde tutuyor.

turk dizi tarihinin en guzel en kaliteli dizilerinin ba$inda yer almaktadir.

bölüm 33

-----------------------------spoiler----------------------------:

ibrahim pa$a hastaliga dayanamadi, yikildi kaldi ancak tarihten biliyoruz ki bu hastalik onu oldurmeyecek. onu oldurmeyen hastalik daha da guclendirecekse ki bu tamamen gotumden uydurdugum bir $eydir, o zaman vay hurrem’in haline. bu arada prensesi de hurrem’in yolladigi yilan sokuverdi hunkarin onunde, vay arkada$. daha da beteri hurrem valide sultana bir posta koydu bir sava$ acti ki o sarayda artik huzur adina hicbir $ey kalmaz aga. hurrem’in i$i artik cok cok zor.

-----------------------------spoiler----------------------------

hakkini vermek gerekir ki tum oyuncular muhtemelen hayatlari boyunca gosterebilecekleri en iyi performansi sergiliyorlar dizide. hurreminden suleymanina, pargalidan haticesine, nigarindan validesine, sumbulunden bilmemkimine her biri ayri ayri deger katiyor diziye. lakin bu haftaki agir oldu be hafiz. allah du$manimin ba$ina vermesin diyecegin turden $eyler ya$andi dizide.

bölüm 34

-----------------------------spoiler----------------------------:

hatice sultan’in, pargali’nin biricik evlatlari mehmet vefat etti. hatice sultan mehmet’i emzirirken uyuya kaldi, muhtemelen o esnada nefes alamadigi icin vefat etti mehmet. zaten o an ba$ladi dizidekilerin ve izleyenlerin yurek acisi. evlat acısı nedir biz bilemeyiz, milyonda birini tasavvur dahi edemeyiz ancak bugun bu dizide rol de olsa bir kismina $ahitlik ettik bu acinin. du$un ki bu senaryo geregi, bunun gercegini ya$ayan annelerin babalarin durumunu hayal etmeye cali$sana. olmaz, yapamazsin, yapma da zaten. cok kotu.

hatice sultan bu aciya dayanabilir mi? dayanamadim, hamamda kesti kendini kadin, son anda yeti$tiler, muhtemelen bir $eyi yok, haftaya ogrenicez. pargali zehirlendigini ogrendi, hurremin i$i oldugunu da ogrendi. sen misin bana bunu yapan amunagoduum karisi seni diyerek(demedi tabi ama demi$tir lan icinden) kapti eline ressam leo’nun gunlugunu solugu hunkarinin yaninda aldi. hurrem de hunkarin gotunden ayrilmiyor ya, o da o esnada oradaydi tabi. "hurrem sultan siz rusca biliyorsunuz, bunu bize cevirir misiniz" diye veriverdi eline gunlugu, zaten o anda da bolum sona erdi. onumuzdeki car$amba bi$iler olacak ama sanmam ki leo ile hurrem arasindaki a$k anla$ilsin. tarih oyle demiyor en azindan.

-----------------------------spoiler----------------------------

onumuzdeki aylarda bir bolumunde brad pitt oyanayacak dedikodulari var cevrede.

bu haftaki bölümünde yüreğimiz ağzımızda atacakmış gibi görünüyor.

-----bişi dicem------

oha lan, pargalı nigar kalfayı yatağa atıyooooo!

http://video.milliyet.com.tr/video-izle/muhtesem-yuzyil-35--bolum-1--fragmani-rgicvmpywtn8.html

-----bişi dicem------

tims yapım şirketi nasıl becerdiyse brad pitt ile anlaştı. tek bir bölüm için 2 milyon doların verileceği pitt, önümüzdeki ay çekilecek olan savaş sahnesinde boy gösterecek.
tekrar ediyorum, oha üzerinden oha!

brad pitt haberi üzerine, "bir mehmet günsur değil" dedirmiş dönem dizisi.

ya o değil de, tims yapım şirketi bu diziden ne kadar para kazanıyor ki bir savaş sahnesine binlerce lira döküp, 2 milyon dolara bir aktörle anlaşıyor aklım almıyor.
ben halit ergenç olsam zam isterdim.

burak özçivit, mehmet günsur ve brad pitt ... ruyalar gerçek oluyor dedirten dizidir.

brad pitt’e ödeyeceği parayı , dizinin yayınından önce ve sonra kıvır sürprizi zıvır sürprizi adlı magazin programlarında sahne arkası görüntüleri yayınlayarak kat be kat çıkaracak olan dizidir. yayın günü reklam karını düşünemiyorum bile.

ancak para pul hesaplarını bir kenara bırakırsak bu gerçekten hoş bişeydir. dünyaca ünlü oscar’lı bir sanatçıyı bir türk dizisinde oynatmak gerçekten başarıdır.

bölüm 35

-----------------------------spoiler----------------------------:

sarayi aldi bir veba korkusu, olm korkmayin lan, bi$i olmaz? hatice sultan kendini kesince iyile$sin diye edirne sarayina yollandi, firsat bu firsat diyen nigar kalfa da $ak diye pargali’nin yataginda aldi solugu. e sonra pargali’nin sarayindan da siktiredildi ya o ayri konu, topkapi’dan da siktir edilmi$ti, bakalim yeni mekan neresi olacak. hurrem prenses isabella’nin kaci$ini organize etti sirf kiskancligindan tamam da, kimse demiyor mu arkada$ gul aga prensesi sabahin bir vaktinde av ko$kunden nasil cikartiyor da bindiriyor sandala kayiga? kolay mi lan oyle saraydan kız kaçırmak misali alicaksin koskoca prensesi ve ustelik bir tutsagi, bindireceksin kayiga da saliverieceksin aciklara. adami sikinden tavana asarlar lan?

neyse, du bakalim 36. bolumde neler olcak.

-----------------------------spoiler----------------------------

güzelim tarihimizi evlere dizi olarak sokup kadınları dilinde hürreme bak yılannnnn derdirten ve bunu da tarihimizle yüzleşmek olarak gören bir dizi. ayrıca eğer bu dizide anlatılanlar doğru ise bu kadar seks düşkünü bir padişahın olduğu osmanlıda bizde osmanlı torunu olarak seks düşkünü olmamız gayet doğal

4 ocak 2012’den itibaren star tv’de yayınlanacak olan dizi. show tv acun’dan yeterinde nemalanıyor zaten, muhteşem yüzyıl’ın başka bir kanala transfer olması show tv’yi sarsmaz.

bölüm 39

kanuni cikti budini aldi sira viyana’da ama tarihten bildigimiz kadari ile alamayacak orayi. daha dogrusu almayacak degil, hava $artlarinin agirla$masi ve ordunun zayiflamasi sebebi ile tiris tiris geri donecektir.

(bkz: viyana kuşatması)

-----------------------------spoiler----------------------------:

daha da onemli hadise hurrem’in ilk a$ki olan ressam leo’nun gunlugu valide sultanin eline gecti. valide sultan torunlarinin hatri icin hurreme iki secenek sundu. ya sarayda kalacak ve cocuklari ile birlikte infaz edilecek, ya da saraydan cok uzaklara kimsenin bilmedigi yerlere gidecek. yine tarihten bildigimiz uzere hurrem allem edecek kallem edecek sarayada kalacak, bir yere gitmeyecek ama bu nasil olacak onu henuz bilemiyoruz. haftaya goruruz onu da.

-----------------------------spoiler----------------------------

-----------------------------spoiler----------------------------:

viyana’nın ; savaşa giderlerken süleyman , pargalı ve malkoçoğlunun atların üzerinde sabit durması, atların değil koşmak durdukları yerde geviş getirmeleri, pargalının saçma bir surat ifadesiyle bağırması, fonda üç dört yeniçerinin şuursuzça sağa sola koşuşturmaları sebebiyle alınamadığını düşündüren dizidir.

-----------------------------spoiler----------------------------

p.s. budin kalesi zamanında gazetelerin verdiği kartondan kale gibiydi.

barbaros hayrettin paşa ve mimar sinan ’ın neden hala senaryonun bir yerinden,kıyısından köşesinden bile olsa diziye dahil edilmediklerini bir türlü anlayabilmiş değilim.

o sinan ki,belgrad ve rodos seferlerinde bizzat yeniçeri olarak bulunmuş bir teknik ve askeri dehadır,ayrıca mihrimah’a olan aşkından,gelecekte iki muhteşem cami yapacak, türk tarihine muhteşem sinan olarak geçecek...
diziye ne zaman zırt diye sokacaklar,ne bekliyorlar anlamış değilim.

o hayrettin ki daha 1526’da andrea dorya’yı yenilgiye uğratarak ceneviz’i ele geçirdği gibi (ki dizi şu an itibariyle 1529’da olup,üç yıl önceki bu önemli olayın sözünü bile etmemektedir ) 1533’te kaptan-ı derya olarak donanmanın başına geçecek...zaferden zafere koşacak.
dizide bu muhteşem kişilikten hangi bahane ile nasıl aniden söz edilecek,bekliyorum.

çünkü her iki karakter de su anda dizide işlemekte olan süreç içinde ,tarihi gerçeklikte aslında yavaş yavaş kendilerini gösteren ve zamanı geldiğinde de süleyman tarafından hak ettikleri görevlere getirilen kişiler.senaryoya damdan düşer gibi sokulmaları,çok anormal olacak doğrusu.şu anda çok geç bile kalınmış durumda.

hayır bir de ayrıca bu karakterler;bu gerçek tarihi kişiler,sçtığımın şarlken’inden,lajos’undan,ya da ölü balık gözlü isabella fortuna’sından daha mı değersizler,daha mı önemsizler?

kaldı ki zaten isabella fortuna diye bir karakter kurmacadır,tarihteki isabella of castilla’dan ilham alınmış olabilir belki ,ancak kronolojik mantığa göre de o kadın süleyman’ın anneannesi olacak yaşta iken süleyman daha altı yedi yaşlarında olmalıdır.

her neyse işte haremdeki skiş nakış işlerinden bir kafalarını kaldırıp gerçek tarihi şahsiyetleri diziye eklerlerse,brad pitt ’den falan daha gerçekçi olur azizim.