independence

0 /
mad
mutlu bir bayram sabahı bayramlık kıyafetlerimi alıp yolla çıktım.tabir-i caizse (zekeriya hocaya sordum caiz imiş) sözlüğün babası olarak nitelendirdiğimiz bu insanın elini öpmek için yola koyuldum.aldığım yeni ayakkabıları da giyip atladım otobüse; heyecandan ayakkabanın fiyat etiketini bile çıkarmamışım.uzun yolculuğun ardından ankara’dan istanbul’a indim.baktım heycan daha da artıyor.

bir nefes aldım daha sonra bir nefes daha.baktım alışkanlık yaptı alıp vermeye devam ettim. hemen bir taksi çağırdım, ve dedim ki;

şu adrese götür beni.
götürürüz abi dedi taksici.

kısa bir vakitten sonra adrese ulaştım.cebimden parayı çıkardım taksiciye verdim.

indy’nin harikulade malikanesi artık gözlerimin önündeydi.2 son model arabası bahçede parıldıyordu.havuzun büyüklüğü ise tartışılmazdı.birden kamera bana doğru döndü.

+ kimsiniz?
- ben mad.

konuşan indy’nin hizmetçilerinden biriydi.kapı otomatik olarak açıldı ve içeriye alındım.bahçıvanın hafif gülümseyişiyle çicekli yollardan kapıya doğru süzüldüm.kapıya yaklaşmıştım da artık.tam elimi uzattım ve;

+ hoşgeldiniz.

kapıyı sarışın çıtır bir rus dişisi açmıştı.hizmetli rolündeydi ki indy’nin özel olarak rusya’dan getirdiğini tahmin ettim.ve beni içeri buyur etti çat pat türkçesiyle.

+ siz şöyle oturun efendim ben independence beye haber vericem.

koltuğa oturdum.sanki tüy kadar hafifti.hemen başka bir bayan geldi.ve soruyu yöneltti.

+ efendim bir şey içmek ister misiniz?
- viski.2 buz olsun lüften.

bu sefer ki rus değil tam bir isveç dişisiydi.uzun sarı düz saçları ve mavi gözleriyle adeta ortamı büyülüyordu.viskimi yudumlarken yukarıdan yaklaşan hafif kahkahalar ve adım sesleriyle indy merdivenlerden göründü.

görünen sadece indy değildi.iki kolunun altında da eşsiz güzellikte iki bayan vardı.sağ kolunun altındaki annesi brezilyalı babası italyan olan melez bir hanım kızımız sol kolundaki ise fransız güzellerinden biriydi.hugh hefner havasıyla kızlarla birlikte yanıma geldi.kızlar ise iç çamaşırlarıyla yanında gülücükler atıyordu.

+ hoşgeldin mad.
- hoşbulduk indy.

..abi playboy mansiona çevirmişsin olayı dedim.

’’sözlükten hatun kalkmadı bende reklamlardan paranın amına koydum afedersin.dedim param var,bekarım,evimde geniş neden böyle bir sinerji yaratmıyım.’’ dedi.

’hayrola mad niye burdasın?’ diye soru yöneltti.

+ elini öpmeye geldim abi.harçlık hesabı.

elini cebine attı ve;

- al bakalım şu 10 ytl’yi.
+ abi naptın sen ya?
- bayram parası oğlum işte.
+ abi ankara-istanbul 30 ytl.git gel 60ytl.otogardan buraya taksi 25 tuttu.toplam 85.yolda yedim-içtim 15 te onlara 100ytl.
-o zaman sana bir kıyak yapiyim.al bu hatunlardan istediğini.sora istediğini öhm.
+abi hizmetçi seçebiliyoruz di mi?ben şu isveçliyi isterim.
-al hadi al kereta.hemen nası unuttun parayı.
+büyüksün abi.ver elini bir daha öpiyim.

bayram ziyeretlerini kısa tutmak gerek ama bu ziyaret pek bir uzun sürdü.(oh$)

bir gece o mükemmel malikanede zevk-ü sefa içinde konakladıktan sonra tekrar ankara’ya dönüş için otogora gidildi.bu sefer taksi parasındanda yırtıp indy’nin özel şoförü catherina bıraktı.(tüm çalışanlar bayan lan)

istanbul bin-ankara in ve dream mode off.


not:bu hikayede anlatılan olaylar,karakterler ve mekanlar tamamiyle hayal ürünüdür. (tüh lan)
darth sidious
kimse kusura bakmasin, bu basligin altina sozlugumuzu yapan ulu insan, supersin sen, senin icin bu kadar emegim, sev beni tarzi sacmaliklar yazmicam. sozlukle alakali isteklerim de olmayacak. sizin independence dediginiz adamin, sizin gozunuzde bir harf kombinasyonu olan hayatinin birinci gozden acilimini aktaricam. sozluk basinda gecirdigi ortalama 14-15 saat beyninin bir kisminda muhtemelen deformasyona yol actigindan sozluk ve dolayisiyla yazarlar hayatinin onemli bir kismini olusturuyor. hasta yatagindan arayip sozlugun durumunu sormasi da bunun gostergesi. sozluge yazar olarak katilan herkes, ben dahil independenceye en azindan bir tesekkur borcluyken, sozluge gelmesiyle bizi onurlandirdigini sanan salak insanlarla ugrasmaktan kendi hayatini istedigi gibi yasayamamak bile onu sozlukten ve dolayisiyla sizlerden sogutamiyor. sizin icin bilgi sozluk account isminiz ve sifrenizle girip eglendiginiz bir alan belki sadece. belki amaciniz sadece karsi cinsle tanismak. ya da gercekten herseyi bir arada istiyorsunuz. ama inanin bizim istedigimiz sadece sizin mutlu olmaniz. saygi cercevesinde hayati paylasmak. ornek olmasi icin independence hayatini koymus durumda sozluge. sevgisini sozlukte yasiyor , uykusu geldigini haykiriyor nihayetinde buraya hayatini koyuyor. kendisini cok iyi tanimasaniz bile yalniz bu sebeblerden dolayi takdir edilmeyi hakediyor. sozluk acildigindan beri yaklasik 3000 yazar geldi gecti. comezken kaydi silinenleri saymiyorum bile. bu sirkulasyonun ortasinda kendini hayatin akisina birakmak ne kadar zorsa artik hayati dingin yasamak da o kadar imkansiz. taniyanlar bilir, taniyanlar sever. bilmeyenler zaten umrunda olmaz onun da. hayati capraz yasar cunku. karalanmamis bosluk birakmaz kagidinda. yanlis da olsa doldurur. bosluklari doldururken kullandigi kalem hayatsa, azalan murekkep omrundendir. omrunu adadigi emeginin sadece bir ferdi olarak, yetkilerimin disinda, dost olmamizin disinda, birbirine karismis hayatimizin damitilmis ve posasi atilmis yasanmisliklarin etkisinde kalmadan, sadece var oldugun icin tesekkur ediyorum. dostun olarak soyleyecek sozum yok zaten. iyi ki dogdun kardesim.iyi ki dogdun.
independence
coklari tarafindan siki ta$$agina denk, her $eyi yerli yerinde, hicbir eksigi olmayan insan olarak taninir.oysa icinde ya$anan firtinalar, kaoslar normal bir organizmayi hayatindan edecek turdendir de kimseler bilmez bunu, bilemez.hayat herkese oldugu kadar bu ki$iye de cok sempatik yakla$mami$tir.inandigi ve guvendigi insanlar tarafindan her daim bir $ekilde aldatildigi icin insanogluna guvenmemeyi bir hayat felsefesi olarak adami$tir kendisine ayni zamanda.insanlari tanidikca kopegimi daha cok seviyorum sozunun ne derece dogru oldugunu hayatin kimi evrelerinde onune cikan ki$iler sayesinde cok daha net anlami$tir hic arzu etmedigi halde.kimisi uyku uyumuyor der, kimisi sozluk sahibi ne hatun yemi$tir bu sozlukler sayesinde der, $oyle der boyle der.oysa tum insanlar gibi bu ki$inin de kirilgan oldugunu, bir kalp ta$idigini ve duygulari oldugunu du$unmez ya da du$unmek i$ine gelmez.tahminimce akli ba$inda olan hic kimse gun i$igini ya$amak varken kendisini gecelere kapatmaz.yapmaz bunu.i$te bu ki$i pek cok sebepten oturu geceleri ya$amayi secmi$tir..belki de geceleri kirliliklerin gun i$iginda gozuktugu kadar net ortaya cikmamasindandir.kim bilir..uyku ile alakali kimi sorunlar ya$adigi dogrudur fakat bu kesinlikle fiziksel bir rahatsizliktan kaynaklanmamaktadir.du$unmek uyku ile arasindaki olan bagi seneler once alip goturmu$tur.bilgi sozluk kendisinin dertlerini payla$abilecegi bir platformdan ibarettir sadece.insanlarla yapamadiklarini sozluk ile yapabilmekte bulmu$tur careyi.boyleyken boyledir i$te.

(bkz: sevgili gunluk)
mad
independence doğum gününü kelimelerle anlatılmayacak olan malikanesinde (playboy mansion hesabı) kutlamaya karar vermişti.kendisi de bu malikanede daha önce binlerce parti vermişti.ama bu sefer ki kimsenin hayal edemeyeceği bir parti olmasını istiyordu ve hazırlıklara sözlük erkeklerine bu partiyi duyurarak başlatmıştı.

partiye sadece erkeklerin katılacağını duyan bilgiçler bu durumdan pek hoşlanmadı.çoğu kişi 2ben gelmem abi ne işim var erkeklerin arasında ibne miyim’ diyerek partiye gelmiyeceğinin sinyallerini veriyordu ama bu parti çok farklı ve canlı olucaktı.

independence hemen konsolosluklarla irtibata geçerek birçok ülkeden dişi getirmeyi planlıyordu.fransa,italya,ispanya,rusya,isveç,ingiltere,amerika,brezilya,japonya ve daha birçok ülkeden hatunu bu partiye getirmek için harekete geçmişti.independence düşüncesi gayet açıktı;

-ne kadar farklı kız,o kadar farklı tad.(oh$)

bunları hallettikten sonra sıra içki ve yiyeceklere gelmişti.her ülkenin kendine özgü eşşiz içkileri indy’nin sadece 2 odasında saklanıyordu.bunlar bu parti için ayrılmıştı.mutfakta ise birbirinden güzel aşçılar birbirinden güzel yemekleri yapmak için hazırlanıyordu.mönü birbirinden farklı mutfaklarla donatlıcaktı.

bahçe ve havuz kenarı ışıklandırmalarla partiye renk katıcaktı.ev içinde ve dışında tüm gece boyunca birbirinden güzel hiçmetçiler tarafından servis yapılacaktı.

davetli listeside kesinleşmişti;

mad,mitili,sepulturk,melankomik,addicted to pain,darth sidious,angelus,passive,tandt parti gelicek şansılardı.diğer bilgiçler burun kıvırmış, büyük süprizleri kaçırmışlardı.

herşey hallolmuştu.her ülkeden ikişerli üçerli gelen hatunlar evde parti gününe kadar indy’nin konuğu oldu.indy ise bu fırsattan istifade ile houston yoluyla sözlüğe bir duyuru yaptı;

. sevgili sözlük yazarları,

nefes darlığımdan dolayı doktorumun(o da bayan) vermiş olduğu istirahat nedeniyle sözlüğe 2-3 gün uzak kalıcam.anlayışınızdan dolayı teşekkür ederim.

yazarları bunla inandırarak partiye kadar geçen zamanda bu kızlarla ilgilenecekti ki o anda isveçli hizmetçi misafirinin geldiğini söyledi.

-mad geldi efendim.
+alın içeri.

-oo indy baktım duyuru yapmışsın.dedim bu işte bi iş var.atladım geldim partiden önce.artık ağırlıcaksın beni.
+tamam lan tamam.ev büyük kalırsın istediğin yerde.
-oh$ kızlar da gelmiş.yeni mi abi bunlar.
+hea evet.kıydım paraya parti için getirdim.

kısa bir sohbetten sonra mad’de hatunlarına arasına sızmıştı.cıbıl cıbıl ortalarda gezinen kızlar mad’in başını döndürdü.
.
.
.

ve muhteşem gün gelip çatmıştı.partiye yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı bile.gelen yazarları kapıda italyan güzeller karşılıyor.uzun bi yolu beraber geçerek bahçeye partinin olduğu yere geliyorlardı.gelenler hayrete düşüyor bu kadar kızın bu partide olacağını aklına bile getirmemesinden dolayı mutluluktan havalara uçuyorlardı.

mitili:lan oğlum bu gece bitmez.
sepulturk:ne bu gecesi oğlum 3 gün uyumam şerefsizim.
melankomik:yemişim tavuğu abi ben dalıyorum kızlara.
mad:dur lan acele etme.zamanımız var.eğlenelim biraz.
tandt:abi ben gidiyorum bişeyler içicem biraz.
darth sidious:bi yemek yiyelim de sonra eğlenelim lan.
addicted to pain:lan bu kızlar ne güzel smiley yapıyor.

angelus ise bir köşede italyan kızlarla sohbete dalmıştı.

angelus:aziz roma halkının güzel kızları.hayat ne garip di mi.siz,ben,parti..oh$

independence evinden çıkıp bahçeye geldiğinden kimse onu fark etmemişti bile.eline aldığı mikrofonla;

indy;

-ses. çıaa. bir ki ses.
-lan dinleyin bi.uçururum valla partiden sonra sizi.

herkes ilgilendiği şeyleri bi köşeye bırakmış indy’e odaklanmıştı.

sevgili yazarlar,
doğum güne partime geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum.bu gecenin harika geçeceğinden hiç şüpheniz olmasın...

mad:yaa indy bırak bunları başlat partiye artık be
indy:tamam lan tamam.veriyorum müziği

bahçeye kurulan ses sistemini herkes merakla bekliyordu ki şarkı başlamıştı;

haydii lililillilili yaarrrr, haydii lilili lilil iliii yarrr

herkes şaşkınlıkla birbirine baktı.herkesin yüzündeki ifade ’koyiyim fatih üreğe kızlar burda lan’ havasındaydı ki zaten millet kopmaya başlamıştı.

yeme-içme faslına geçilmişti bile.indy ellerini şaklatarak çıplak rus revülerini çağırdı.rus güzeller yere sırt üstü uzandı.indy’nin ikinci hareketiyle yemekler diğer güzeller tarafında geldi ve yerdeki rus hatunların üstüne yerleştirildi.

mitili:olm lan.lan kızın üstünden mi yicez yemeği.
mad:tabi lan.oh$.olm kay lan biraz hemen kızın meme kısmını kapmışsın.

melankomik:sepul yer değişelim mi be.ben beğenmedim bu kızı.
sepul:hadi lan.oğlum bak işte ne güzel senin kızın üstünde tavuk var.otur ye kızı.aman tavuğu.

angelus:indy ben rus istemiyorum romalı olsun benim hatun.onun üstünde yicem.

kızların üstündeki yemekler geldiği an silip süpürüyorlardı.maksat karın tokluğu değil fantazik hareketlerdi.bir süre sonra herkes yemeyi bırakmış muhabbete başlamıştı.içki serfisini iveçli hatunlar ele almıştı.herkesin kucağında bir isveçli içkisini yudumluyor, kahkalar atılıyor,gecenin tadını çıkarıyorladı.

indy ellerini şaklatmasıyla herkes ’acaba bu sefer nolcak lan’ havasına büründü.her ülkeden hatunlar indy’nin bahçesindeki büyük havuza anadan doğmuşçasına atlamaya başladı.bunu gören bilgiçler içkileri ve diğer kızları bi kenara bırakıp boxerlarla havuza atladılar.

sepul fransız güzelin yanına yüzüp fransızcası olmadığından dolayı ’bacaklarını açta bi arasından geçiyim’ dercesine hareket yapmaya başladı.

mad,tandt,angelus,darth sidious,mitili,melankomik,passive ve addicted kızları omuzlarına almış deve güreşi oynuyorlardı.

indy ise havuzun hemen yanındaki jakuzisine girmiş elindeki içkisini yudumlayarak 4 hatuna birşeyler anlatıyor,gülüşüyorlardı.

birer birer havuzdan çıkan bilgiçler diğer güzel hizmetliler tarafından kurulanarak içeri alındı.herkes üstüne rahat bişey alıp koltuklara kurulmuştu.birbiri patlayan flaşlar o geceyi ölümsüzleştiriyordu.herkesin keyfi adeta tavan yapmıştı.o sırada indy;

-herkes istediği hatunu alıp istediğini öhm.neyse lan çok geç oldu yatıyorum.fazla dağıtmayın ortalığı ben bikaç hatun alıp en üst kata çıkıcam.siz de diğer odaları kullanabilirsiniz.

dedikten sonra altı hatunla merdivenlere doğru yöneldi.

bilgiçlerde bitmek bilmeyen bir enerji vardı sanki.herkes birer birer odalara dağılmaya başlamıştı artık.odalar ise ses geçirmez olduğundan hiç kimse birbirinden rahatsız olmuyordu.

ve sabah;

herkes mutlu bi şekilde uyanmış ve kahvaltı masasında toplanılmıştı.sırayla herkes indy’nin doğum gününü tekrar tekrar kutlayıp dünkü harika gece için teşekkür etti.

indy ise gecenin her şekilde harika geçmesinden dolayı mutlu bir şekilde bir yaşına daha girmiş oldu.

doğum günün kutlu olsun jedi.

not:anlatılanlar bir hayal ürünü olup ulan niye hayal bunlar, indy yapardık bea abi daha zamanımız var hadi be demekten kendimi alıkoyamıyorum.
melankomik
100. olmadı 1000. olmadı 2000. olmadı 3000. olmadı, ama 4000. entrymi gircem sana diyerekten 4000. entrymi huzurlarınızda kendisine girmek istediğim bilgi sözlük jedisi. yava$ça giriyorum efendim saçım ba$ım dağılmadan evet.
nickten yana sansim yok
bir gününün nasıl geçtiğini çok merak ediyorum. kafamda şöyle bir şey var: öğlen iki gibi kalkar. direkt sözlüğe girer ne var ne yok diye bakar. dışarıdan kahvaltı söyler. kahvaltıyı beklerken bilgisayar başında iki dal sigara içer. kahvaltı gelir yemeğini yer. ardından bi cigara daha tüttürür. biraz vakit geçirdikten sonra saat 8 olur. dışarıdan yine yemek söyler. aralarda bilgisayar başında yine sigara içer. saat 12’yi vurunca dışarıdan tatlı söyler onu yer. yine sigara. saat 2 olur. bu sefer ya patates kızartır ya da hazır balık. sigara içer. saat 5 olur. yatar, ertesi gün yine ikide kalkar. sonra uyanır. bugün o monotonluğu yenmek ister ve kahvaltıyı beklerken 3 sigara içer...

böyle işte.
spoiled
artik biliyorum ki yuzunde kucucuk bir gulumseme hissettigimde o atese canli canli atlamak can yakmaz,aksine damakta kalan bir tad olusturur.gun isigi azalip uyku bocekleri peydahlandiginda etrafta,sayfalarima biraktigi mutluluk ve huzur gokkusagina bedel olur,sonrasinda icilen biralarda uzaklik sadece bir yudumdan digerine uzarken,cok uzak yerlerde,cok derinlerden hisseden bir insan kalsa da,ayni uzakligi bilmem kacinci kere gidisin tam orta yerinde,o derin ozlem kanamaya baslar ve her damlasiyla beraber sirayla sozcuklerine duserim..
hic kullanilmayan kelimeleri cikartip derinlerden,yeni cumleler kurmak zor geliyo azicik ama bundan sonra kullanilmayacak anlamini tasimiyo.belki alakasiz ama yuz kaslarimi gererken bile bunu sadece genclesmem icin yaptigini dusunmek ve masumiyetine inanmak ne guzel bisey.en guzel zamanlari,ayri ama yakin gecirdigin bir insan olmasi ve o insani cok sevmek,belki de tum nesneler uzerindeki "sevme" kredisini sadece bir kiside degerlendirmek,hatta saclarinin ucuna ucusarak takilan anlamsiz bir obje olmak istemek ve varligi icin sukretmek..
goetica
telefondan bile bilgisayar kurtarma yetisine sahip bireydir.(tanım)

aslında operator falan olması gereken ki$i imi$ ben bugun bunu gördüm.adsl çağrı merkezi’ne koysalar bunu bir ferahlık bir mutluluk gelir yurdum insanına.

zrrr..(telefon)
indy:alo
goe:indy
indy:he
goe:$imdi bu kasanın içinde rengarenk kablolar var ucu çıkmı$ takim mi?
indy:yok takma
goe:ama çıkmı$?
indy:takma lan
goe:takaydım?
indy:!
goe:eöö


zrr..(telefon)
indy:alo
goe:indy
indy:he
goe:gene bozuldu bu
indy:..

zrr..(telefon)
indy:alo
goe:indy
indy:he
goe:ben bu bilgisayarın kasasının içini sildim ıslak bezle
indy:aferin fi$i prize takılıyken bilgisayar açıkken yapsaydın bide?
goe:öyle yaptım zaten?
indy:!?!?


sabır ta$ıdır bir de ziyadesiyle ayrıca.

(bkz: jedi i delirtmek)
abdurrezzak bin reloaded
biraz mübaaalaaaaaağaaaa olabilir ama bu adamın başlık açtığında başlığın kelime toplamına eşit artçı bkz entryleri eklendiğini görmek mümkündür. örneğin;

ilk başlık: ankara su ve kanalizasyon idaresi
entry: tanım, yorum vs.

i. artçı entry başlığı: ankara
entry: ankara su ve kanalizasyon idaresi

ii. artçı entry başlığı: su
entry: ankara su ve kanalizasyon idaresi

iii. artçı entry başlığı: ve
entry: ankara su ve kanalizasyon idaresi

iv. artçı entry başlığı: kanalizasyon
entry: ankara su ve kanalizasyon idaresi

v. artçı entry başlığı: idare
entry: ankara su ve kanalizasyon idaresi

vi. artçı entry başlığı: si
entry: ankara su ve kanalizasyon idaresi
nick nicki nickince
etomu çekemediğinden etom’a karşı karalama kampanyası başlatmıştır. inanmam, gelmem bu yalancı üç kağıtçı insana ben.

benden para istedi, verdim paramı, geri vermedi.
benden direkt istedi, vermedim taciz etti.
ben vermeyince entrylerimi sildi.
hatun var gel dedi, gittim, travesti saldırttı üstüme.
daimi vaadlerle kandırdı beni. "la sen bi hele istanbula gel ben senin anuğa goyma mı" temalı lafları hep havada kaldı, bi kere bi koymadı sayın bilgiçler inanır mısınız?
evinde kaldım, hiç de geldiğim gibi falan çıkmadım. ben geldiğimde geceydi sokaklar bomboştu; çıkarken kafam güzeldi, pazar kurulmuştu ve gündüzdü. böyle de yalancı bi üç kağıtçıdır bu işte.

etom çok iyi ama, bana bira ısmarladı hem. cici etom.
cypris
değerlendirmek gerekirse sözlüğü iyi idare ettiği söylenebilir. bir idarecinin zeki olması o kuruluşun geleceği için büyük önem taşır. zaten ekşi sözlüğün bugün bulunduğu pozitif konumun sebebi de ssg’nin hem zeki hem de mizahtan anlayan biri olmasıdır. diğer bir çok sözlükte, sözlük kurucuları genelde zeki insanlar değiller ve bu az zeki olma durumunu da olgunlukla kabullenecek olgunluğa sahip kişiler de değiller. bu yüzden ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar işleri kimi zaman. baştaki kişi gerektiğinde bünyesindekileri öne çıkarmaktan gocunmamalı, onları rahatça takdir edebilmeli, hatta kendinden zeki insanları kanadı altında barındırmakla övünebilmelidir. eğer gerçekten onlardan zekiyse ve kaliteliyse, bunun kendi yaptırımıyla değil doğal zaman akışıyla ortaya çıkmasını sağlamalıdır.
yönetici kuruluşun birinci temsil kaynağı ve en kayda değer aynasıdır. bir kuruluş sahibinin tutarsız davranışları ve bayağılığı (o kuruluş bünyesinde ne kadar kaliteli insan barınıyor olsa da) o kuruluşu da bayağı ve çirkin gösterir. yani bir yapıyı temsil etme ve yürütme işinin ağırlığı altında ezilmeyecek birikim ve kaliteye sahip olmak yönetici de olması gereken önemli bir özelliktir. bu bakımdan takdire şayandır independence. böyle dalkavukça söylemlerde bulunmaya gerek var mıdır peki? ya da onun ihtiyacı? ara sıra bunlar hatırlatılmalı, yaptığı işin tek getirisi olan sadece böyle manevi değer taşıyan vecizeler dile getirilmelidir diyorum burun kenarımdan süzülen yağları silerken.
sipsi
#1006466

kendisiyle konuşurken telefonu kapatabilmek için ’tünele giriyorum, kesiliyor sesin’ diyerek poşet hışırdatıyorum, yok hala konuşuyor hala konuşuyor. dayanamadım sürdüm arabayı uçuruma.. bir kol, iki bacak, bir telefon kırık. iyi ki kırık, iyi ki kırık..
pixie
sene.. 1960 ile 1990 arasında bir sene .. ekim ayının sonları.. hava soğuk ve puslu . bu tarihte dünya, türkiye, yavru vatan ve türki cumhuriyetler eşi benzeri yaşanmayacak bir olaya tanık oluyorlardı. boncuk gözlü , tombul yanaklı , cin gibi bir çocuk dünyaya gelmekteydi.. hayır hayır bu sadece bir çocuk değildi. bu.. bu olsa olsa jedi olabilirdi.

jedi 15 günlükken "aq!" dedi. 3 aylıkken yürüdü. 4,5 aylıkken ilk birasını içti, 6 aylıkken ilk kez aşık oldu . 8 aylık olduğunda gayet anlaşılabilir bir şekilde "yavaş gelin saçınız başınız dağılmasın" diyebilmekteydi.

3 yaşında okula başladı, 4 yaşında ilkokul öğretmeni şaziment hanımdan yediği ayar sonucu öğretmeni first class uçurmaya çalıştı ve bu sebeple okuldan uzaklaştırıldı. bu olaydan sonra aq hepinizin diyerek ilkokulu terketti ve bir daha da geri dönmedi. iş hayatına atıldı. çeşitli şirketlerde üstdüzey yöneticilik yaptıktan sonra 11 yaşında bir havacılık şirketi kurdu ve başkanlık üstlendi. kısa sürede uçurduğu insan sayısı binleri buldu. köşeyi döndü.

spoiled ile fırtınalı bir aşk yaşadı. çift magazincilerden hep köşe bucak kaçtılar. paparazilere her pazar bomba haber oldular.

ancak dünya ve türkiyenin içine düştüğü hale daha fazla katlanamayan jedi, "yeter lan!" diyerek sırra kadem bastı. ki bu sırada tarihler 2004 yılını göstermekteydi. daha sonra kimse jediden bir haber alamadı.

.. kendisinin bir sözlük kurup orda yaşamaya devam ettiği söylentiler arasındadır.

(bkz: ortada jedi var yandan geç)
angelus
korkum şu ki; bi gün ne montunu unutacak ne de telefonunu. bi gün gtü unutacak bi yerlerde sonra hepimiz üzüleceğiz, "ah indy, vah indy" diyip dövüneceğiz arkasından.
independence
bir rivayete gore jedi olmasaydi bin tane entrysi silinirdi zira feci yzm yanlkslari yapiyrms entylrnede.

ornek mesaj:"sen jedi olmasan bin tane entry in silinirdi, yazım yanlışı yaptığın çok kelime var."

ote yandan kac ki$iye msn den "ba$ligima bir $eyler yazin" dediysem de yazmadi $erefsizler.ben de sigarayi birakmaya karar verdim.
angelus
sabahın dördünde [tam dört de olmayabilir. dört çeyrek veya dört yirmi de mümkündür} "abi gel içek" niyetiyle hayasızca iletişime geçmeye çalışabilen bir bireydir. bakın "iletişime geçmeye çalışan" diyorum, "iletişime geçen" demiyorum, zira ben rahatsız edilmek istemediğin anlarda telefonumun sesini kısmış olduğum için bu niyetine ket vurmuş bulunuyorum. arkadaş sabahın dördünde [tam dört de olmayabilir. dört çeyrek veya dört yirmi de mümkündür} ne bu "abi gel içek" güdüsü. hadi sen içmişsin o saate kadar daha beni ne arıyosun sabahın dördünde [tam dört de olmayabilir. dört çeyrek veya dört yirmi de mümkündür} lan bunun hastası var, uyuyanı var, sevişeni var, duş alanı var, var oğlu var a.k. bu ne terbiyesizlik, bu ne kendini bilmezliktir. bakınız ben şimdi bu arkadaşı sözlük huzurunda rencide ettim ama sanmayınız ki indy. uslanacaktır, sanmayınız ki indy. efendi olacaktır. nerede efendim, nerede. iki gün sonra yine her şey eskisi gibi olacaktır. aha buraya yazıyorum. bakın yazdım. kaydediyorum şimdi. kaydedelim. evet.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol