#984883
bilgiçlerin şiirleri
bu kez salladım
kuru laflardan yapma
entryler giriyorum
ben burdaydım
gelen mesajlar sonrası
hüstınla savaşıyorum
bu kez zorladım
saçma harflerden bozma
başlıklar açıyorum
ne başlıklar belli
ne yazılanların şekli
kaybettim bugün entryimi hükümsüzdür
sonu yok bunun, başlıklardan başlık beğendim
zor seçtim bugün, ne yazayım ne bileyim
tam da yerinde hep, yazamaz dediğim ellerim
kuru laflardan yapma
entryler giriyorum
ben burdaydım
gelen mesajlar sonrası
hüstınla savaşıyorum
bu kez zorladım
saçma harflerden bozma
başlıklar açıyorum
ne başlıklar belli
ne yazılanların şekli
kaybettim bugün entryimi hükümsüzdür
sonu yok bunun, başlıklardan başlık beğendim
zor seçtim bugün, ne yazayım ne bileyim
tam da yerinde hep, yazamaz dediğim ellerim
kalabalıklaşır ruhum böyle sabahları
istanbul mavi bir liman
demir atmış kasvetli gemiler
yanaşır kıyısına çata pat hengameler.
işte böyle kısadır hikayesi bülbül hayatın
ötmeye görsün sabahları horozum
gider başı, belli başlı kurallar çerçevesinde
su akıp da yatağıma gelmesin.
birden kopar şamata derinlerinde gönlümün
okşar bir güzelin saçını ellerim
ben değilim bu kalender meşrebin
kuralını yazmışlar bi kere, uyun kardeşlerim.
istanbul mavi bir liman
demir atmış kasvetli gemiler
yanaşır kıyısına çata pat hengameler.
işte böyle kısadır hikayesi bülbül hayatın
ötmeye görsün sabahları horozum
gider başı, belli başlı kurallar çerçevesinde
su akıp da yatağıma gelmesin.
birden kopar şamata derinlerinde gönlümün
okşar bir güzelin saçını ellerim
ben değilim bu kalender meşrebin
kuralını yazmışlar bi kere, uyun kardeşlerim.
soğuk yüklemleri var hayatın
bir de gözlerin var,
ahenkli sözlerinle bana bakan
bir ben varım bitki özlü, besleyici adam
bir ben anladın mı
sana böyle bakan.
bir de gözlerin var,
ahenkli sözlerinle bana bakan
bir ben varım bitki özlü, besleyici adam
bir ben anladın mı
sana böyle bakan.
____ değildi.
anlayamadan daha nereye gittiğimi
ben
çoraplarım çayır çimen hep, koşmuşum
sen de vardın hani, ya da yoktun, bilmem
ben koştum – giderken;
ama _____ değildi, evet.
hava soğuk dedin, donmuşum
sabah omzum buz, buz!
isınırken belki... ama yok,
_____ değildi, biliyoruz.
kafama takılan şey şimdi,
zamanların paralelliği ya da
evrenin genişliği değil
çok başka, neydi diyorum
çoraplarıma bakarken sırılsıklam, buz,
çamur hep- niye koştuysam bu kadar
neydi ki, _____ değilse eğer-
yaşlar usulca fetheden yüzümü,
beynimin yarısını sana tahsis edişim,
yalnız uyumayı reddetmem hala?
içim, içim böyle.. acayip.
diyorum işte, _____ değildi, değildi de
neydi be yavrum?
anlayamadan daha nereye gittiğimi
ben
çoraplarım çayır çimen hep, koşmuşum
sen de vardın hani, ya da yoktun, bilmem
ben koştum – giderken;
ama _____ değildi, evet.
hava soğuk dedin, donmuşum
sabah omzum buz, buz!
isınırken belki... ama yok,
_____ değildi, biliyoruz.
kafama takılan şey şimdi,
zamanların paralelliği ya da
evrenin genişliği değil
çok başka, neydi diyorum
çoraplarıma bakarken sırılsıklam, buz,
çamur hep- niye koştuysam bu kadar
neydi ki, _____ değilse eğer-
yaşlar usulca fetheden yüzümü,
beynimin yarısını sana tahsis edişim,
yalnız uyumayı reddetmem hala?
içim, içim böyle.. acayip.
diyorum işte, _____ değildi, değildi de
neydi be yavrum?
çok acaip bi muallaktayım
nefes alsam sen
almasam tanrı...
hesabı istedim garsondan
ödendi
dedi.
nefes alsam sen
almasam tanrı...
hesabı istedim garsondan
ödendi
dedi.
çok sessizdin bugün sözlük.
tasarimharikasi geldi çoştun sözlük.
sadece sen değil bende çoştum sözlük.
entry girdim,bilgi verdim.
bak goril bokunu yiyormuş sözlük.(bkz: goril)
haxball oynuyoruz desek , damlardı millet.
hani kimse yok kaldık yine teketek.
tasarimharikasi geldi çoştun sözlük.
sadece sen değil bende çoştum sözlük.
entry girdim,bilgi verdim.
bak goril bokunu yiyormuş sözlük.(bkz: goril)
haxball oynuyoruz desek , damlardı millet.
hani kimse yok kaldık yine teketek.
ve açlıktan ölmek üzereydi bütün balıklar
yuvayı yapan dişi kuşları
kimsesiz sokak köpeklerinin seslerini duyuyorum
doğaya inat sevgi dileniyorlar.
ama anlamıyor işte kimse
anlamak sadece insana özgü
ve bir o kadar hayvanca.
uzun ince parmaklarını hatırlıyorum
gölgesi düşünce saatin tam 22:00ye
sokuluşlarını seviyorum.
yalnızlık vurunca ayrılık saatlerinde
aklıma düşenleri seviyorum.
sinematografik hayalleri,
dublajında sesin,
kadrajda gözlerin,
sanatın en ücra köşelerinde
sevişmeden tecavüzlerini seviyorum.
sanata saldıran inlemelerini.
nü ruhunla giyinmiş bedenini
göğüs kafesindeki kafesini
ve özgürlüğünü seviyorum.
yuvayı yapan dişi kuşları
kimsesiz sokak köpeklerinin seslerini duyuyorum
doğaya inat sevgi dileniyorlar.
ama anlamıyor işte kimse
anlamak sadece insana özgü
ve bir o kadar hayvanca.
uzun ince parmaklarını hatırlıyorum
gölgesi düşünce saatin tam 22:00ye
sokuluşlarını seviyorum.
yalnızlık vurunca ayrılık saatlerinde
aklıma düşenleri seviyorum.
sinematografik hayalleri,
dublajında sesin,
kadrajda gözlerin,
sanatın en ücra köşelerinde
sevişmeden tecavüzlerini seviyorum.
sanata saldıran inlemelerini.
nü ruhunla giyinmiş bedenini
göğüs kafesindeki kafesini
ve özgürlüğünü seviyorum.
yokluk.
bu akşam,
hava soğuk, ayaklarımın altında kar.
sen yoksun.
bu akşam, diğer akşamlar gibi,
sarhoş bütün martılar,
tüten bacaların, beyaz kanatlarının üstünden
sana bağırıyorlar, duymuyorsun.
bu akşam, evde bir şey yok,
saat çalışmıyor,
kadife perdelerim çekili küçük penceremde
özlemimi yoğuruyorum tüm sözlerimle
sana doğru, yoksun.
bu akşam olsan da kar etmezdi gerçi,
dalgaların çakılları yuttuğu gibi
içinde boğuluyorum
içimde ölüyorum
benliğim... bu akşam
sensiz, yoksun.
belli değil miydi ayrılık
onca zamandan sonra gelen, katı, suratsız,
yaşlı bir kadın gibi soğuk ve patavatsız
seninle giden her şey
bu akşam,
daha bir acımasız
tekrar ettiğim hecelerin izleri
çırılçıplak, karın altında,
karnına dokunuyormuşçasına
ellerim-
hissetmiyorsun.
bu akşam,
her akşam olduğu gibi, sana gidiyor
tüm düşüncelerim
sana gidiyor kanatlanıp martılar
sana gidiyor ellerim, bedenim
hepsi , bu akşam,
senden yoksun.
bu akşam,
hava soğuk, ayaklarımın altında kar.
sen yoksun.
bu akşam, diğer akşamlar gibi,
sarhoş bütün martılar,
tüten bacaların, beyaz kanatlarının üstünden
sana bağırıyorlar, duymuyorsun.
bu akşam, evde bir şey yok,
saat çalışmıyor,
kadife perdelerim çekili küçük penceremde
özlemimi yoğuruyorum tüm sözlerimle
sana doğru, yoksun.
bu akşam olsan da kar etmezdi gerçi,
dalgaların çakılları yuttuğu gibi
içinde boğuluyorum
içimde ölüyorum
benliğim... bu akşam
sensiz, yoksun.
belli değil miydi ayrılık
onca zamandan sonra gelen, katı, suratsız,
yaşlı bir kadın gibi soğuk ve patavatsız
seninle giden her şey
bu akşam,
daha bir acımasız
tekrar ettiğim hecelerin izleri
çırılçıplak, karın altında,
karnına dokunuyormuşçasına
ellerim-
hissetmiyorsun.
bu akşam,
her akşam olduğu gibi, sana gidiyor
tüm düşüncelerim
sana gidiyor kanatlanıp martılar
sana gidiyor ellerim, bedenim
hepsi , bu akşam,
senden yoksun.
ruhum,
kuzey denizlerinde balık tutuyor
akdenizde kulaç atıyor
dört mevsim incelik akan gözlerde
ateş parçası tenlerde yanıyor.
şimdi bir gemi kornası duyuyorum
ruhum güvertesin de bitiyor hemen
yalnızlıkla ehlileşmiş bi kere
hayata uzak, hayallere yakın.
korkmadan yaşamak
güzel kızlar
bencil kızlar
anlayışsız kızlar
anlamadan yaşamak
bencil erkekler
saf erkekler
romantik erkekler.
olmadan hayatımda sıfatlar
hayat uzak, hayaller yakın.
kuzey denizlerinde balık tutuyor
akdenizde kulaç atıyor
dört mevsim incelik akan gözlerde
ateş parçası tenlerde yanıyor.
şimdi bir gemi kornası duyuyorum
ruhum güvertesin de bitiyor hemen
yalnızlıkla ehlileşmiş bi kere
hayata uzak, hayallere yakın.
korkmadan yaşamak
güzel kızlar
bencil kızlar
anlayışsız kızlar
anlamadan yaşamak
bencil erkekler
saf erkekler
romantik erkekler.
olmadan hayatımda sıfatlar
hayat uzak, hayaller yakın.
okşa okşa okşa
seviyorum dedim sevilmedin
okşa okşa okşa
fuliş kazanova gibisin
okşa okşa okşa
kaldırırsan indirecek biri bulunur
her malın alıcısı vardır
kaldıramazsan kaldırırlar güllüm
okşa okşa okşa...
seviyorum dedim sevilmedin
okşa okşa okşa
fuliş kazanova gibisin
okşa okşa okşa
kaldırırsan indirecek biri bulunur
her malın alıcısı vardır
kaldıramazsan kaldırırlar güllüm
okşa okşa okşa...
"yağmurun sesine bak,
aşka lanet ediyor,
cama vuran her lapa,
meğerse kar fırtına
bu yağmurdan hallenen,
neden oldum böyle ben,
saçmalarken cümleten,
ne olur yağmasın yağmur."
aşka lanet ediyor,
cama vuran her lapa,
meğerse kar fırtına
bu yağmurdan hallenen,
neden oldum böyle ben,
saçmalarken cümleten,
ne olur yağmasın yağmur."
bir rüya gördüm bu sabah
bahçe içinde bir evdeydik
gerdanından öpüyordum seni
kokunu hissettim gerçekti
sen benimdin......
..................
eskiden yalnızdım
şimdi sensizim
bir yol var önümde
bilmem gider miyim.
bahçe içinde bir evdeydik
gerdanından öpüyordum seni
kokunu hissettim gerçekti
sen benimdin......
..................
eskiden yalnızdım
şimdi sensizim
bir yol var önümde
bilmem gider miyim.
sigaramin dumani ile resmini cizmeye cali$tim engin maviliklere,
olmadi.
nefes alayim, vermeyeyim istedim bir daha sesini duyuncaya dek,
yapamadim.
bedenimin titremesi dursun istedim, yer kure ayagimin altinda titredi,
sabit duramadim.
doneyim istedim donulmez ak$amin en uzak en karanlik ufuklarindan,
ba$aramadim.
elim bir kere daha eline degsin istedim issiz kuytularda,
tutamadim.
son bir kere daha sesini duymak istedim gecenin sessizliginde, numarani cevirmek istedim,
tu$lara basamadim.
belki sensiz de gecer bu omur dedim, acilarim diner belki bir gun dedim,
ya$ayamadim.
olmadi.
nefes alayim, vermeyeyim istedim bir daha sesini duyuncaya dek,
yapamadim.
bedenimin titremesi dursun istedim, yer kure ayagimin altinda titredi,
sabit duramadim.
doneyim istedim donulmez ak$amin en uzak en karanlik ufuklarindan,
ba$aramadim.
elim bir kere daha eline degsin istedim issiz kuytularda,
tutamadim.
son bir kere daha sesini duymak istedim gecenin sessizliginde, numarani cevirmek istedim,
tu$lara basamadim.
belki sensiz de gecer bu omur dedim, acilarim diner belki bir gun dedim,
ya$ayamadim.
masal gibiydin sevgili!
bir vardın, bir yoktun.
vakit ölmüş,
akrep yelkovanın ırzına geçmiş.
şimdi geleceğin vakitleri hesaplayamıyorum.
özlenensin sevgili!
bir vardın, bir yoktun.
ama hep yoktun...
bir vardın, bir yoktun.
vakit ölmüş,
akrep yelkovanın ırzına geçmiş.
şimdi geleceğin vakitleri hesaplayamıyorum.
özlenensin sevgili!
bir vardın, bir yoktun.
ama hep yoktun...
salacakta bir akşam kahvesi içsek gölgeler düşerken şehre
hani alıp götürse devriyeler sol elimde gazete
ardımdan ağlamasan
salacakta ayrılık olmasa mesela...
hani alıp götürse devriyeler sol elimde gazete
ardımdan ağlamasan
salacakta ayrılık olmasa mesela...
hastalıktan kurtulamayan bir bilgicim,
her gece yatmadan önce nane limon içer,
her ay 1 serum yerim.
burnum akar,
çeşme misali şarıl şarıl,
tek dostum tek ilacım katarin oldu.
grip felaketim oldu.
ıhlamurdur tadı pis olan
cicidir nane limon herzaman.
her gece yatmadan önce nane limon içer,
her ay 1 serum yerim.
burnum akar,
çeşme misali şarıl şarıl,
tek dostum tek ilacım katarin oldu.
grip felaketim oldu.
ıhlamurdur tadı pis olan
cicidir nane limon herzaman.
kanayan beden,
susan, jilet kesiği bir dil,
ağlayan simsiyah gözler,
ölen benden,
geciktirilmiş, piç gibi bırakılmış otopsiler,
yıkılan bir geçmiş,
gelmekten vazgeçmiş bir gelecek.
susan, jilet kesiği bir dil,
ağlayan simsiyah gözler,
ölen benden,
geciktirilmiş, piç gibi bırakılmış otopsiler,
yıkılan bir geçmiş,
gelmekten vazgeçmiş bir gelecek.
ah gözlerin düşünce sabahın ilk ışıklarında aklıma
sözlerin kulaklarımda çalınır tınısı hoş bir şarkı gibi
alıp götürür beni akşamdan kalma düşüncelerim
geçmiş zaman içinde sevmeyi anlarım da
gelmiş zamanlarda söz geçiremem hasretine.
sözlerin kulaklarımda çalınır tınısı hoş bir şarkı gibi
alıp götürür beni akşamdan kalma düşüncelerim
geçmiş zaman içinde sevmeyi anlarım da
gelmiş zamanlarda söz geçiremem hasretine.
hani deniz ardı hep özgürlüktü
hani denizler uçsuz bucaksız umutdu
neden çırpınıyorum şimdi o mavilerde
yüzmeyi mi öğrenemedim yoksa gözlerinde ?
hani denizler uçsuz bucaksız umutdu
neden çırpınıyorum şimdi o mavilerde
yüzmeyi mi öğrenemedim yoksa gözlerinde ?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?