uçan balonların cennete gittiğine inanırdım. öldüğümüz zaman uçan balonların olduğu cennette istediğimiz kadar oynayabileceğimize bir de...
(bkz: annelerin çocuk psikolojisine etkileri)
ben küçükken çok salaktım
annemin mandallarından futbolcu, miyadı dolmuş misketlerimden de futbol topu yaparak hayali ligler kurup oynatırdım.ah o zaman az biraz yazılım bilgim olacaktı ki seganın yada ea gamesin başında şimdi ben vardım.
(bkz: football manager)
(bkz: championship manager)
(bkz: football manager)
(bkz: championship manager)
babam "oğlum göster bakalım amcana pipini" dediğinde hiç itiraz etmezdim.
götü büyük olan insanın götü küçük olan insanlara göre daha az sıçtıklarını düşünürdüm. eğer kıçı büyükse orasında daha çok bok taşıyor demekti benim için. salaktım yani.
ben de.
edit: nedir arkadaş! olamaz mıyım?
edit: nedir arkadaş! olamaz mıyım?
evet küçükken o kadar salaktım ki büyüyüp adam olacağıma falan inanırdım.
büyüdüm hala salağım.
büyüdüm hala salağım.
küçükken bebeğin göbek deliğinden çıktığını sanırdım.harbi salakmışım hee...
soğukta sigara içenlerin üşümediğine inanırdım.tuhaf bir çocukmuşum ben..
kendimi çok zeki zannederdim küçükken. ne kadar salakmışım.
aynı şeydir. "kime göre?" sorusunu akla getirir. yani şöyle düşünürsek, küçüklerin yaptığı ve büyüklerin çocukça bulduğu şeyler salakçadır. öyleyse birinin çocukça şeyler yapması salakçadır. öyleyse salaklar salaktır. ama gerçekten salaksan şunu dersin (bkz: bütün salaklar salaktır) veya artık salaklıkta sınır tanımıyorsan (bkz: bütün çocuklar salaktır)
apartmanımızda çok sevdiğimiz, dört numarada oturan bir aygül teyzemiz vardı. kocası rahmetli olmuştu. ben de o zaman daha 3 yaşındayım, oturmaya gittik onlara birgün. ogün de eve tv tamircisi geldi ve ben;
+aa aygül teyze sonunda senin de kocan var artık.
+aa aygül teyze sonunda senin de kocan var artık.
küçükken "önden çekiçli" diye tabir edilen arabaların çekilmezlerse gidemediğini düşünür, önden birilerinin çekmesi gerektiğini zihnime kazıyıp araç sahiplerine acıyarak bakardım.
kardan adamın karısının eridiğini zannedip üzülürdüm.gözlerine de zeytin koymassak kör olacağını düşünüp bide ona ağlardım.
kredi kartı olayını hiç anlamazdım. kredi kartını kırınca içinden bozuk para çıkacağını zannederdim. hatta sevgili babamın bir kartını da kırmışlığım ardından dayak yemişliğim de vardır.
(bkz: salak heryerde salak)
(bkz: salak heryerde salak)
sarılık hastalığının insanı sarı yaptığını zannederdim.
kızılderiliyi kızıl, kızıl başı da kızıl başlı zannederdim.
kızılderiliyi kızıl, kızıl başı da kızıl başlı zannederdim.
türkiye basketbol ligi maçlarının trt’ den verildiği yıllardı. küçüktüm o zamanlar, seneyi tam olarak hatırlamıyorum.
muratcan güler falan çok genç oyuncuydu yani düşünün artık. şimdi kardeşi sinan güler için genç diyorlar. maçlar başlamadan önce elime kağıt kalem alır, bütün maç boyunca istatistik tutardım. o zaman basketbolu da çok iyi bilmediğim için sayı, rebound, blok, asist gibi temel istatistikleri tutuyordum sadece tabi. bir de stop jump shoot istatistiğim vardı. boru değil koskoca stop jump shoot. o yaşta bir çocuk için telaffuzunun ne kadar havalı olacağını varın siz düşünün.
2 saat boyunca müthiş bir ciddiyetle her pozisyonu dikkatle izleyip istatistikler tutardım. bugün gözlerim bozuksa hep o stop jump shootlar yüzündendir.
muratcan güler falan çok genç oyuncuydu yani düşünün artık. şimdi kardeşi sinan güler için genç diyorlar. maçlar başlamadan önce elime kağıt kalem alır, bütün maç boyunca istatistik tutardım. o zaman basketbolu da çok iyi bilmediğim için sayı, rebound, blok, asist gibi temel istatistikleri tutuyordum sadece tabi. bir de stop jump shoot istatistiğim vardı. boru değil koskoca stop jump shoot. o yaşta bir çocuk için telaffuzunun ne kadar havalı olacağını varın siz düşünün.
2 saat boyunca müthiş bir ciddiyetle her pozisyonu dikkatle izleyip istatistikler tutardım. bugün gözlerim bozuksa hep o stop jump shootlar yüzündendir.
ingilizce "günaydın"ı "good morning teacher" zannederdim. sebebi ortaokul bir de tanıştığımız ingilizce hocamızdır. her gün derse girerken bize good morning derdi bizde good morning teacher derdik. ne salaktım lan 5 sene boyunca böyle selam verdim turistlere. evet etrafta ingilizce bilen bi tek turistler vardı bizim zamanımızda.
top oynarken direğe çarpıtım sonra direkten özür diledi, çocukluk işte
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?