recep tayyip erdoğan

32 /
rumuz pilis tiray egen
sevgili başbakanımız bildiğiniz üzere 5 senedir falan beşiktaş akaretlerde ki eski kaymakamlığı ofis olarak kullanmatadır.

sıkıntıları anlatıyorum

orası güzel manzaralı bir yerdir, eskiden dolmabahçenin mutfağı olarak kullanılırdı ki, sarayın içini yemek kokmasın diye mutfağı böyle saray dışına yapmışlardı. hangi amaç ile oradaki kaymakamlığı kendisine büro yapmıştır orasını bilemem ama gerçekten çok yanlış bir seçimdir.

çünkü; o ofisin bulunduğu yer beşiktaş ana otobüs duraklarının kullandığı yoldur. zira başbakan oraya her geldiğinde o yol kapanmakta ve çıkışlar deniz müzesinin oradan yapılmaktadır. yani taksim, eminönü tarafına gidecek otobüsler deniz müzesinden girip taaa anasının nikahından (balmumcu) dönüp tekrar geri gelip güzergahlarına devam etmektedirler.

küfür etmek yasak. yukarıda küfür edemediğim için derdiğimi tam anlatamadım bile off o derec sinirliyim. bu ne arkadaşım vatandaşın suçu ne? güvenlik diyceksiniz pekala madem o kadar güvenlik önemli o zaman daha güvenli bi yere kursanıza şu ofisi sizde rahat edin bizde....
independence
bu sabah medya genel yayin yonetmenlerine kahvalti vermi$ kendisi. kahvaltida konu$ulan konularin ba$inda ise "haydi bari$alim" temasi yer aliyormu$.
independence
lübnan ziyaretinde zannedersin ki lubnan’i bagimsizliga kavu$turan lider yeniden o topraklara ayak basiyor. lan ne bu ihti$am, ne bu sevgi? bizim goremedigimiz ama ba$kalarinin gordugu ne var ki ba$bakanda?

dur ben soyliyeyim;

davos ciki$i ve mavi marmara olayi ba$bakanin ekmegine feci yag surdu ki oyle boyle degil. hayirlisi bakalim.
melun
isviçre bankalarında sekiz taneyle "sınırlı" hesapları olduğu söyleniyor. konuyla ilgili "tatmin" edici bi açıklama yapmak yerine, wikileaks eteğindeki taşları döksün, diyor.

hele hele.
john maynard keynes
isviçre bankalarında 8 tane hesabı olması bir şey ifade etmemektedir, önemli olan hesaplarda kaç para olduğudur. zira benim de türk bankalarında 4 tane hesabım bulunmaktadır, ama içleri boştur. kendisinden bu hesaplardaki bakiyeleri açıklaması beklenmektedir.
orqn
--------------------------------------(bkz: çok dikkatli yazılmış entry)--------------------------------------

kars’ ta bulunan, mehmet aksoy tarafından yapılmış ’ insanlık anıtı ’ na ucube diyerek yine yeni yeniden tepkilerin odağı olmuştur.

esasında ben bu konuda niyetinin kötü olduğunu düşünmüyorum. nedeni de şu; konuşmasında bu heykeli yıkıp yerine daha güzelini yaptıracağını söylüyor. yani aslında sorun kendisinin heykeli beğenmemesi.

zevk meselesi tabi bu konuda bir şey diyemeyiz. ama bu eleştirisini halka seslendiği bir konuşmada yapmasını, heykelin sahibini nasıl bir konuma düşüreceğini düşünmeden ’ ucube ’ lafını ağzından çıkartmasını savunacak halim yok.

iktidarda olduğu süre boyunca hep bu üslup meselesi yüzünden başı ağrıdı. defalarca çok büyük eleştiriler aldı. söylediği bir çok yanlış söz kalıplaşarak argo sözlüğümüze yerleşti ama o hala akıllanmadı. amacı ne anlamıyorum. bir ülkeyi temsil ediyorsan eğer davranışlarına, konuşmalarına dikkat etmek zorundasın. kötü bir şey söylemenin çok daha akıllıca yolları var.

--------------------------------------(bkz: çok dikkatli yazılmış entry)--------------------------------------

deep driver
gözünü insanların içkisine dikmiş başbakan. "tıksırıncaya kadar içiyorlar" diyor. hani en özgürlükçü parti sizdiniz? kimin ne içtiğinden size ne... bırakın isteyen istediğini içsin...

http://www.milliyet.com.tr/erdogan-tiksirincaya-kadar-iciyorlar-/siyaset/sondakika/14.01.2011/1339333/default.htm
laughter
şu sıralar birilerine sadece siz değil biz de bir şeyler biliyoruz mesajı veren başbakan. haberlerde dinliyorum şuan, ama kendisine bir şey söylemek istiyorum;

-entellektüel değil, entelektüel!
benduruyorumsebagitti
herkesi paylama; herkese haddini bildirme, ba$ eğdirme ile özetlenebilecek bir baskın ki$iliğe sahip ki$i. hem milliyetçi, hem evrenselci; hem dindar, hem alabildiğine küreselle$meci... bir de herkese dava açıyor ki hiç uğra$amam...
chavez
adam haklı... alışmış bir torba kömür karşılığı biat eden koyun sürüsüne, koskoca stadyum karşılığında yüzüne bakmayanlara bozuluyor. yakında kendisinden şöyle bir replik bekliyorum:
(bkz: sataram köyü haaa!!!)
epikuros
olayın ertesi günü yaptığı açıklamalarla, tt arena’daki protestoları hak ettiğini göstermiştir. özellikle üslubuyla. ne demek "bu projede galatasaray’ın bir allah kuruşu yok", üsluba bak izaya gel! maddi katkısı yok de, başka bi bok de ama "bir allah kuruşu" nasıl bir tabir yahu!

sanki koca stadı sırf, böyle bir fırsatını bulup yaptığı iyiliği galatasaraylıların yüzüne çarpmak için yapmış izlenimi veriyor. babasının parasıyla babasının arazisine yapmış da galatasaray’a vakfetmiş gibi. galatasaraylı hiç kimsenin vergisi, parası, hakkı yok muydu hiç o 600 milyonda.

aslında, işin özü, sadece toki genel müdürü erdoğan bayraktar’ın, taraftarları galeyana getiren konuşmasının kurbanı olmuştur rte. toki müdürü konuşmaya başlar başlamaz saydırıyor, galatasaray ali sami yen’de kiracılık yükümlülüklerini yerine getiremiyordu, galatasaray’ı biz kurtardık da bilmem ne...(içimde acaip bir ulan deme isteği doğdu şuan) be ne dediğini bilmez adam, bursstt! kendine gel be! genel müdür olmuşsun ama ağzından çıkanı kulağın duymuyor. protestoya davetiye çıkarıyorsun.

tayyip erdoğan’ın gs taraftarından önce etrafındaki kendi görevlendirdiği ve onu zor duruma düşüren adamlara bir ahlak dersi vermesi daha vahim bir ihtiyaç.
independence
protestolardan zerre kederlenmemeli, cevresinde kendisini ne kadar cok seven insan oldugunu anlami$tir bu vesile ile. gerci sevdalilari sevgilerini biraz garip yontemlerle belli etmekteler ama olsun, olur oyle;

(bkz: yasin ekrem serim)
independence
15 ocak 2011 tarihinde kaleme aldigi yazisi sebebi ile ahmet altan hakkinda 50 bin liralik manevi tazminat davasi acmi$ kendisi. erdogan’in avukatlarinin dilekcesine gore ahmet altan yazida kendisinin ki$ilik haklarina agir saldirida bulunmu$.
benduruyorumsebagitti
kendisiyle ilgili çok sevimli hislere sahip olmasam da bulunduğu makama ve orada galatasaray’ın misafiri olmasına hürmeten yapılan protestoları yadırgamak zorunda hissediyorum kendimi.
misafir edebi ve adabı var mıydı peki, sanmıyorum. kendisi konu$ma yapmadan ayrılsa da toki ba$kanı, kralın konu$ması öncesi "diz çökün ey sefil ölümlüler" tadındaki konu$masıyla fitili zaten ateşlemi$ti.
babasının malıydı o bilmem kaç yüz trilyon (ki milyon o!) sanki. "...balık bilmezse halık bilir" demi$ bugün. zihniyete bak! milletin parasıyla yaptığı i$i hayır i$i gibi görüyor.
yapılan protesto ayıp, ama ancak o kadar. buradan neredeyse "protesto edenler idam edilsin" kararı çıkartacak sözde demokrat kalemler. çocuk olma, büyü biraz; bu kadar alıungan, bu kadar öfkeli ve bu kadar şirazesiz olma!
deep driver
eleştiri ve protestoya gelemeyen şahıs. biz eskileri de gördük. çiller, yılmaz, demirel, özal, ecevit, inönü, türkeş... hiçbirisi erdoğan gibi değildi. hepsi eleştiriye açık, mizah unsuru olarak rahatlıkla kullanılabilen siyasilerdi. fakat erdoğan bambaşka çıktı.

erdoğan’ın özü biat kültürüne dayanıyor. yani kendisine herkesin ve her kesimin istisnasız boyun eğmesini istiyor. her dediğinin, her yaptığının sorgulanmadan kabul edilmesini istiyor. bunun için de muhalefetten hoşlanmıyor, eleştirilere gelemiyor.

erdoğan 2. başbakanlık dönemini tamamlamak üzere. haziran’da seçimler var. muhtemelen de 3. dönemini de göreceğiz. fakat 3. dönem çok daha zor olacak, daha sert, daha tehditkar bir erdoğan göreceğiz.
32 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol