muhteşem bir bakanımız, maliye bakanımız kemal unakıtanın çok sevgili eşleri.
dini, imanı amerika olan, katli vacip olan bir zat. bir kere kendisini televizyonda gördüğümde giydiği tişörtün üstünde amerikan bayrağı vardı. yani bu şu demek oluyor, kendisi tam bir amerikancıdır, mandacıdır, kafasına taktığı o modası geçmiş dandik türbanıyla süper bir müslüman profili çizmektedir. aynı zamanda amerikanın tasarladığı amerikanlaşmış ılımlı islam projesine son derece uygun bir profil çizmektedir. kendisini, tesettürlü, hintlilere benzeyen tipiyle tanıdığımız yemek uzmanı emine s bedere benzetmekteyim.
sahtekâr kocası ve çocuklarıyla birlikte uzun ömürler (!) diliyoruz kendisine...
(bkz: ahsen unakitan)
ünlü şovmen beyazın 1998 yılında çıkardığı türkü albümünde okuduğu istanbul türküsü. muzaffer sarısözen derlemesi...
gemilerde talim var
bahriyeli yarim var
o da gitti sefere
ne talihsiz başım var
hani benim recebim recebim
sarı lira vereceğim
almazsa karakola gideceğim
gemi gelir yanaşır
içi dolu çamaşır
şu istanbulun kızları
recep diye ağlaşır
hani benim recebim recebim
sarı lira vereceğim
almazsa karakola gideceğim
mavi giyme tanırlar
seni yolcu sanırlar
geçme kapım önünden
seni benden alırlar
hani benim recebim recebim
sarı lira vereceğim
almazsa karakola gideceğim
gemilerde talim var
bahriyeli yarim var
o da gitti sefere
ne talihsiz başım var
hani benim recebim recebim
sarı lira vereceğim
almazsa karakola gideceğim
gemi gelir yanaşır
içi dolu çamaşır
şu istanbulun kızları
recep diye ağlaşır
hani benim recebim recebim
sarı lira vereceğim
almazsa karakola gideceğim
mavi giyme tanırlar
seni yolcu sanırlar
geçme kapım önünden
seni benden alırlar
hani benim recebim recebim
sarı lira vereceğim
almazsa karakola gideceğim
istiklâl mahkemelerinin kendisi hakkında açtığı davalardan kurtulabilmek, beraat edebilmek için akıl hastası yahut deli numarası yapıp kurtulan kişidir. şeriat özlemi ile yanıp tutuşmuştur. 1935 yılında kendisine açılan bir davada, deli numarası yaparak kendisini şu şekilde savunmuştur ya da öyle iddia edilmektedir.
"evvelâ imkânat başkadır, vukuat başkadır. her bir ferdin, çok sayıda adam öldürmesi mümkündür. bu imkan-ı katil cihetiyle, insanlar mahkemeye verilir mi? her bir kibritin, bir haneyi yakması mümkündür. bu yangın imkânı dolayısıyla kibritler imha edilir mi?"
kendisinin ayrıyeten toptaşı akıl hastanesinde akıl hastası olduğuna dair raporları mevcuttur.
bu raporlara ulaşmak için lütfi kalelinin yazmış olduğu "irtica ve abd kıskacındaki türkiye" isimli kitabına göz atmak yeterli olacaktır. kitap alev yayınları tarafından 2003 yılında çıkmıştır.
"evvelâ imkânat başkadır, vukuat başkadır. her bir ferdin, çok sayıda adam öldürmesi mümkündür. bu imkan-ı katil cihetiyle, insanlar mahkemeye verilir mi? her bir kibritin, bir haneyi yakması mümkündür. bu yangın imkânı dolayısıyla kibritler imha edilir mi?"
kendisinin ayrıyeten toptaşı akıl hastanesinde akıl hastası olduğuna dair raporları mevcuttur.
bu raporlara ulaşmak için lütfi kalelinin yazmış olduğu "irtica ve abd kıskacındaki türkiye" isimli kitabına göz atmak yeterli olacaktır. kitap alev yayınları tarafından 2003 yılında çıkmıştır.
okuduğum en güzel romanlardan biri, bir john steinbeck şaheseri.
kafası çok iyi çalışan george ile biraz denyo ama güçlü bir vücudu olan lennie adında iki dostun acıklı hikayelerini anlatır. iki arkadaşın ortak bir hayalleri vardır: "çiftlik kurmak". para kazanmak için bir çftliğe işçi olarak girerler. çiftlikte birbirinden değişik insanlar ile karşılaşırlar. her zaman lennieyi kollamak zorunda olan georgeun üstündeki yük gittikçe ağırlaşır. hele bir de karşılarına çok güzel ama kafa karıştırıcı bir kız çıkınca işler iyice arap saçına dönüyor.
steinbeckin çok hoş bir anlatımı olduğunu da eklemeliyim. romandaki karakterleri çok güzel bir şekilde okuyucuya tanıtmış ve ortaya güzel bir roman çıkmış.
amerikan edebiyatının en güzel örneklerinden biri...
kafası çok iyi çalışan george ile biraz denyo ama güçlü bir vücudu olan lennie adında iki dostun acıklı hikayelerini anlatır. iki arkadaşın ortak bir hayalleri vardır: "çiftlik kurmak". para kazanmak için bir çftliğe işçi olarak girerler. çiftlikte birbirinden değişik insanlar ile karşılaşırlar. her zaman lennieyi kollamak zorunda olan georgeun üstündeki yük gittikçe ağırlaşır. hele bir de karşılarına çok güzel ama kafa karıştırıcı bir kız çıkınca işler iyice arap saçına dönüyor.
steinbeckin çok hoş bir anlatımı olduğunu da eklemeliyim. romandaki karakterleri çok güzel bir şekilde okuyucuya tanıtmış ve ortaya güzel bir roman çıkmış.
amerikan edebiyatının en güzel örneklerinden biri...
denizlisporun artık iyice asılacağını düşündüğüm maç. kümede kalmak istiyorlarsa mutlak surette kazanmak zorundalar.
sosyete denildiğinde akla gelen ilk simalardan biri. çok güzel ve zarif bir genç kadındır kendisi. yüzü biraz korkunçtur, at suratlı ve travestiye benzemektedir. 7 yaşında bir kızı vardır. geçtiğimiz günlerde 10 yıllık eşi mehmet germiyanlıgil’den boşanmıştır. sebep ise mehmet germiyanlıgil’in başka bir kadınla aldatma olayıdır.
sorarlar adama, "ulan böyle güzel bir eşin var, niye aldatıyorsun?" diye.
sosyete dünyası işte...
sorarlar adama, "ulan böyle güzel bir eşin var, niye aldatıyorsun?" diye.
sosyete dünyası işte...
yasemin ergene ile çıktığı haberini duyunca pek bir komiğime gitmiştir kendisi. adam da "tip" denen bir olay da yok zaten. sonradan duyduğuma göre de ayrılmıştır ondan.
beşiktaşın mutlak surette bonservisi alınıp en az 4 yıllık sözleşme yapması gerektiğini düşündüğüm brezilyalı genç yetenek. jean tiganadan feyz alırsa çok iyi olur.
kendine iyi bakarsa ilerde bir filippo inzaghi ya da jürgen klinsmann ayarında bir futbolcu olma potansiyelini gördüğüm genç yetenek...
geçenlerde houston aracılığı ile geçmiş olsun dileklerimi ilettiğim pek hoş sohbet bir hanımefendi. memlekete kesin dönüşünü bekliyoruz...
(bkz: bir anda)
"roma barışı" anlamına gelen latince bir kelime olup, özellikle caesarian-augustean hanedanının hüküm sürdüğü dönemlerde pek revaçta olan bir düşünce tarzı ve dönemi yansıtır. özellikle o dönemin insanları ve o hanedana mensup imparatorlar "pax romana" düşüncesinin mutlak surette devamlı olacağına inanıyorlardı...
1843de doğmuş, 1907de ölmüş norveçli besteci. piyano konusunda uzman bir besteciydi. opera tarzı müzikten uzak durmuş, konser müziğine gönül vererek duygularını yansıtmaya çalışmıştır. "kuzeyin chopini" olarak ün salmıştır.
eserlerinden bazıları: çeşitli piyano parçaları, piyano, keman ve viyolensel için sonatlar, lirik parçalar, 1 piyano konçertosu, liedler, norveç dansları, peer gynt-suite no. 1 ve 2, aus holberg zeit suite, senfonik dans parçaları, yaylı çalgılar kuarteti, norveç halk şarkıları.
eserlerinden bazıları: çeşitli piyano parçaları, piyano, keman ve viyolensel için sonatlar, lirik parçalar, 1 piyano konçertosu, liedler, norveç dansları, peer gynt-suite no. 1 ve 2, aus holberg zeit suite, senfonik dans parçaları, yaylı çalgılar kuarteti, norveç halk şarkıları.
1995 yılında çıkmış bir barış manço albümü ve albüme ismini veren şarkı. şarkının sözleri eğer dikkatli okunduğunda çok derin anlamlar ve eleştiriler içermektedir. çok sayıda popçu bu şarkının klibinde rol almış ve rol alan popçuların bir kısmı hayatlarını kaybetmişlerdir. o yüzden bu şarkının klibi lanetlidir biraz. ajlan büyükburç, kerim tekin ve gökhan semiz gibi erken yaşta aramızdan ayrılmış genç sanatçıların yer aldığı bir kliptir ve taksimde çekilmiştir. sözleri aha böyle:
bir sabah baktım ne göreyim, bizim sokakta şenlik var
büyükler kös kös otururken, adam oluvermiş çocuklar
patlamaz olmuş tüfekler, gelmiş karamürsel sepetler
tren kalkmış gitmekte, hadi geçmiş olsun birilerine
kınalar yakalım elimize, kınalar yakalım elimize
sahip olalım dilimize, sahip olalım dilimize
aman dikkat belimize, aman dikkat belimize
şimdi müsaadenizle çocuklar, sıra bana geldi çocuklar
iş başa düştü çocuklar. hazır mıyız
eh barış abi aşk olsun aç koynuna kuş konsun
çek ipini rahvan gitsin inceldiği yerden kopsun
kimileri kahve kaynatsın kimi hala dansöz oynatsın
leyleğin ömrü iki lak lak değerler oldu tepetaklak
el salla el salla, el salla el salla
kol salla kol salla, kol salla kol salla
sağ gösterip sol salla, sağ gösterip sol salla
bir omuz at sağdan solla, bir omuz at sağdan solla
geliyor bir ahu afet, tepeden tırnağa zerafet
öldür bizi letafet, bizim sonumuz felaket
hayırdır inşallah kızlar, ne diyor bu uçuk çılgınlar
hayır mı şer mi göreceğiz artık, sabrın sonu selamet
kınalar yakalım elimize, kınalar yakalım elimize
sahip olalım dilimize, sahip olalım dilimize
aman dikkat belimize, aman dikkat belimize
şimdi müsaadenizle çocuklar sıra bana geldi çocuklar
iş başa düştü çocuklar hazır mıyız
el salla el salla, el salla el salla
kol salla kol salla, kol salla kol salla
sağ gösterip sol salla, sağ gösterip sol salla
bir omuz at sağdan solla, bir omuz at sağdan solla
jale : üz beni süz beni püre gibi ez beni
ajlan - mine : pranga tak bana kapı kapı gez beni
burak kut : benimle oynama çılgınım bebeğim
of aman nalan : deli gibi seviyorum ölümüne sev beni
dandini dastana dinolar bostana
iyi bak hastana sor beni ustana
el salla el salla, el salla el salla
tayfun : hadi yine iyisin e gel hadi yanıma
hakan peker : amma velakin kınalar yak bana
soner arıca : ah vefasız yak beni yık beni
grup vitamin : ellere var ama bizlere yok di mi
dandini dastana dinolar bostana
iyi bak hastana sor beni ustana
el salla el salla, el salla el salla
bir sabah baktım ne göreyim, bizim sokakta şenlik var
büyükler kös kös otururken, adam oluvermiş çocuklar
patlamaz olmuş tüfekler, gelmiş karamürsel sepetler
tren kalkmış gitmekte, hadi geçmiş olsun birilerine
kınalar yakalım elimize, kınalar yakalım elimize
sahip olalım dilimize, sahip olalım dilimize
aman dikkat belimize, aman dikkat belimize
şimdi müsaadenizle çocuklar, sıra bana geldi çocuklar
iş başa düştü çocuklar. hazır mıyız
eh barış abi aşk olsun aç koynuna kuş konsun
çek ipini rahvan gitsin inceldiği yerden kopsun
kimileri kahve kaynatsın kimi hala dansöz oynatsın
leyleğin ömrü iki lak lak değerler oldu tepetaklak
el salla el salla, el salla el salla
kol salla kol salla, kol salla kol salla
sağ gösterip sol salla, sağ gösterip sol salla
bir omuz at sağdan solla, bir omuz at sağdan solla
geliyor bir ahu afet, tepeden tırnağa zerafet
öldür bizi letafet, bizim sonumuz felaket
hayırdır inşallah kızlar, ne diyor bu uçuk çılgınlar
hayır mı şer mi göreceğiz artık, sabrın sonu selamet
kınalar yakalım elimize, kınalar yakalım elimize
sahip olalım dilimize, sahip olalım dilimize
aman dikkat belimize, aman dikkat belimize
şimdi müsaadenizle çocuklar sıra bana geldi çocuklar
iş başa düştü çocuklar hazır mıyız
el salla el salla, el salla el salla
kol salla kol salla, kol salla kol salla
sağ gösterip sol salla, sağ gösterip sol salla
bir omuz at sağdan solla, bir omuz at sağdan solla
jale : üz beni süz beni püre gibi ez beni
ajlan - mine : pranga tak bana kapı kapı gez beni
burak kut : benimle oynama çılgınım bebeğim
of aman nalan : deli gibi seviyorum ölümüne sev beni
dandini dastana dinolar bostana
iyi bak hastana sor beni ustana
el salla el salla, el salla el salla
tayfun : hadi yine iyisin e gel hadi yanıma
hakan peker : amma velakin kınalar yak bana
soner arıca : ah vefasız yak beni yık beni
grup vitamin : ellere var ama bizlere yok di mi
dandini dastana dinolar bostana
iyi bak hastana sor beni ustana
el salla el salla, el salla el salla
memlekette son dönemlerdeki en rezil bakanlardan biri. bilmece gibi yani tutarsız demeçleriyle gönlümüzde taht kurmuştur kendileri.
abdullah öcalanı kurtarmaya yönelik olduğu iddia edilen kanun tasarısının içeriğinden bihaber olduğunu düşündüğüm adalet (!) bakanı.
ona "iyi uykular" demekten başka bir şey gelmiyor aklıma...
abdullah öcalanı kurtarmaya yönelik olduğu iddia edilen kanun tasarısının içeriğinden bihaber olduğunu düşündüğüm adalet (!) bakanı.
ona "iyi uykular" demekten başka bir şey gelmiyor aklıma...
tipik bir beraberlik maçı...
gönlümün kayseri erciyesspordan yana olduğu maç...
kendisi aynı zamanda italya’nın pompeii kentinde 62 yılında meydana gelen bir depremi kaleme almıştır (vezüv yanardağının patlaması 79 yılında oldu). bizzat kaleme aldığı "naturales quaestiones" yani "doğal sorular" isimli eserinde bu depremin nedenlerini bir filozof edasıyla araştırmıştır. aynı zamanda o depremden kesitleri yansıtmıştır bizlere.
kendisinin aynı zamanda "diyaloglar" isimli bir eseri daha mevcuttur...
kendisinin aynı zamanda "diyaloglar" isimli bir eseri daha mevcuttur...
uzun yıllar newcastle unitedda oynamış, geçtğimiz yıl blackburn roversa transfer olmuş galli forvet oyuncusu. driplingleri ve sürati müthiştir. forvetin sağında solunda ve ortasında kısacası her tarafında görev yapabilen yırtıcı bir forvettir. galler milli takımında da oynamaktadır...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?