confessions

walide sultan

- Yazar -

  1. toplam entry 998
  2. takipçi 1
  3. puan 58711

duyguları kullanilmaz hale getirmek

walide sultan
her zaman, her seye uzulmek icin bahane arayan insanlarin duygularinin, bunyedeki asiri yipranma sonucu calisamaz hale gelmesi durumudur.
insanin bu hale geldigi nasil anlasilir?
daha onceden uzulebildigi ya da sevinebildigi olaylar karsisinda hic reaksiyon vermeden oylece kalakalmasi, bir anlamda heykellesmesi seklidir.

yasanmis su diyalogla da orneklenebilir;

-anne nasil olur bu anlayamiyorum, bu takim nasil boyle bir sonuca razi olur?
+.........
-anne beni duymuyor musun?
+..........
-annecigim iyi misin?
+iyiyim oglum ya sen?
-sagol eksik olma sordugun icin, fener diyorum.
+haaa o mu? o iste bir orantisizlik var oglum.
taraftar buyuk, takim kucuk kaliyor sanki.
-baska?
+hepsi bu.
-yani teselli filan etmiyorsun oglunu oyle mi?
+degistir istersen bak chelsea filan var.
-anne annecigim duygularina ne oldu senin?
+calismiyor artik oglum cok yiprattim onlari.

birisinin biryerlerden bakip güldüğünü hissetmek

walide sultan
bilgic bir baska bilgicin gidisine uzulmustur ve bu uzuntusunu belli edip, gidecek olan bilgice dair bir kac entry girmis, onu belki bir sekide kararindan vazgecirmeyi nacizane dusunmustur. lakin o esnada bilgiclerin ortaminda kazanlar kaynamakta ve bu kaynayan kazanlarin altina odun atanlar da bos durmamaktadir. ve bilgicin bu konudaonu gitmekten caydirici ogeler tasiyan bir baska bilgicin sahsinin ve entrylerinin, uzerine gidilip intikam atesiyle berbat oylari yagmuruna tutulmustur. sadece bilgicin sozlukten ayrilmasini konu alan entryler olsa bunlar, bilgic tamam diyecektir. bilmeden meseleyi anlamadan, destek verdigi icin, ilgili entrylere sana berbat oyu vererek bir anlamda uyarmaya calisiyorlar. ama durum boyle degildir, sirayla butun entrylere ates edilmektedir.
o zaman durmus dusunmus bilgic, neden ve kim veya kimler bunlar? sozluge girdiginden beri sadece bir defa kendi uslubunun disina cikarak, bir seyleri anlamak da zorlanan bir baska bilgice, onun ifadelerini kullanarak cevap vermistir. ve daha sonra bu bile onu cok rahatsiz etmis, basligi altinda bir anlamda gunah cikartircasina ozurunu dilemistir. ve bunun disinda da kimseyle herhangi bir problemi yoktur. o halde butun bu olanlarin sebebi eski bir isimlerle ilgili entry olabilir mi cunku, boyle bir olay da yasamis olan bilgic kendisine houston uzerinden gelen kufurlu mesaj iceren, hadiseyi kendi uzerine alinan bir bilgic vardi. o bu bilgic olabilir mi acaba seklindeki dusunumlerinin sonucunda bu karara varmistir. bilgic bunu nasil bulabilir, cunku bilgic butun houston mesajlarinibaska da kimseyle herhangi bir polemigi olmamistir, bahsedilen isimlerle ilgili entryden alinganlik yaparak kufurlu mesaj atan kisi ya da kisilerin nicklerini, dusunmustur bilgic? butun bu dusunumlerin sonucunda, acaba budemistir. cunku hafizasi onu isimlerle ilgili yaniltsa da bazi tinilardan emindir. ve kendince o hic girilmemesi gereken ama kendisinin baslatmadigi, polemik icerisinde, ilgili kisiye gonderme yapilarak bir tarihte senin bana bu sekilde, bir yonelmen olmustu. ben kufurleri bir tarafa birakip, yine de senin hislerine saygi duyup, entryimi hic bir uyari olmadan kendim silmistim. fakat sen beni hala affetmemissin ve bana bunlari yapiyorsun seklindeki ifadeleri iceren once houston uzerinden, cevap alamadigini gorunce de, bizzat sozluk uzerinden bu konuyu vurgulamistir .
edit: kabul ediyorum ki haddimi ve seviyemi zorlayarak bir de entry girmisimdir. akabinde neler oldugunu yazmaya gerek yok, berbat oylarini ilgili ilgisiz butun entrylere seri sekilde yagdiran bu bilgic, kesinlikle ayni kisi olmadigini iddia etmistir. yonetimdeki arkadaslar sagolsunlar, bana beni rahatsiz eden entrylerin silinmesine ragmen, bulunabilecegini beyan etmisler bu konuda emin olup olmadigimi sormuslardir. ve kesinlikle su entryini sil veya biz sileriz seklinde herhangi bir tazyik de bulunmamislardir. bir haftadir okul gezisinde olan editorum yani kizim, bugun itibariyla yuvaya donmus, ben de ona bu konudan bahsetmisimdir. kendisi de hayretler icinde kalmis cunku iyi bir bilgi sozluk okuyucusudur ve benim kadar diger bilgicleri de entrylerini takibettigi icin tanimaktadir. ve benim bundan nasil bu kadar emin oldugumu anlayamamis, soz konusu kufurlu entry yazanin bir baska yazar olabilecegini, cunku bu olayi yaptigini dusunup karsima almak zorunda kaldigim insanin, henuz sozluk girisinin bana gore yeni oldugunu, bu olayin ise daha eski bir tarihte oldugunu soylemistir. az once bilgi sozlugun sol framesine bakinirken, ilean adli sozluk yazarinin artik sozlukle iliskisinin kesildigini gormusumdur. simdi acaba yine de emin degilim, bir isim benzerliginden dolayi yanilmaya mi ugradim bana, o daha eski bir tarihte kufur ve hakeret iceren houston mesajlarini yazan kisi, o giden kisi olabilir mi seklinde bir ikileme dusmus bulunuyorum. kabul edersiniz ki ikisinin de tinisi birbirine uymaktadir. ve ben istemeden sokuldugum o yogun depresif haleti ruhiye icinde bu isimleri karistirmis olabilir miyim, hatta kizim bana bu iki ismin disinda bir isim soyledi ama ben ona hic ihtimal vermiyorum, o yuzden buraya gizli bakiniza bile almiyorum o bilgici. fakat eminim bir yerlerden birisi yani soz konusu kufurlu mesajlari yazan birisi, su anda belki bu durumun farkinda ve guluyor butun bu olanlara. benim sahsima yonetim uzerinden gelen size o degil de su hakaret etmis seklinde henuz bir bilgi yoktur. zaten dun itibariyle bana bu konuda yardimci olmaya calisan yonetime butun olanlari kendi hesabima unutmaya hazir oldugumu belirtmis ilgilerine tesekkur etmisimdir. ama simdi burada kabul ediyorum ki baska bir bilgicle nickleri tarafimdan karistirilip uzerine iftira atilmak durumunda kalmis bir bilgic vardir. ve haklidir, hangi konuda onu da soyleyelim; sadece bana kufurlu mesaj atmadigi konusundadir hakliligi, cunku tarihler uymamaktadir.henuz bana gelmedi, fakat kendisi yonetimden ogrenmistir ki, kendi nickiyle ilgili boyle bir kayit bulunamamis. ben simdi bunu dogru kabul etmek durumundayim. bu kisi bu olayinda haklidir. ve kendisinden ozur diliyorum. fakat benim gurbette olusumdan dolayi girdigim modla ilgili yakisiksiz, alayci ifadeleri hala mevcuttur ben yeterli mesajlari verdigime inandigim, sozlugun amaci disinda yer isgal ettigini dusundugum bu konuyla ilgili butun entryleri sildim. tekrar ediyorum , yonetimin bana bu konuda hic bir uyarisi olmamistir. olayi buyuk bir olgunlukla karsilamislar, genel anlamda sozlukte bu tip satasmalarin uygun olmayacagina nazik bir sekilde kisaca deginmislerdir. ben sadece kendi ic sesimi dinlemis ve ilgili butun entryleri kendim silmisimdir. bunlar yazi degeri tasiyan entryler degildiler zaten. yazi degeri tasiyip bir sekilde kaybolan bir kac entryimi cocugunu kaybetmis bir anne gibi nasil azimle ve telasla aradigimi artik butun bilgicler biliyorlardir. yine nickimizin altina girilen bir baska entry de benim dusunerek yazdigimi soylenmektedir. ben kendisine tesekkur ediyorum bu bilgicin, dusunmeden yazmak olmaz bu benim kendime gore yazi anlayisimdir. ama kimseyi de bu konuda elestiremem isteyen istedigi gibi yazacaktir, dusunerek yada dusunmeyerek.ama, goruldugu uzere yeterince, dusunememisiz ki butun bu triplere grip, bir baskasinin nickiyle olan anlam degil sadece tini benzerliginden kaynaklanan bu hatayi yapmisiz. fakat yine de madem bu kadar olaylar buraya geldi. tamam, belki benim aldigim o kufur ve hakaret iceren mesajlar bu bilgice ait degil se peki ben ne yapmisimdir bu bilgice de beni karsisina alip, yaylim atesine tutmustur, benim bu triplere girmeme neden olmustur ve de beni sasirtmis gunaha sokmustur.
suraya geldigimden beri gurbet modunun icinde oldugumdan herseyi ister istemez bu moddan etkilenerek yaziyorum veya ona bagliyorum bir sekilde, peki bu alay edilecek bir sey midir? ben ulkemi seviyorum ve butun degerlerine okyanuslar otesinde bile sahip cikiyor belki orada olanlarin yapmaya gerek duymayacaklari kadar, onu savunuyorum, tanitmaya calisiyorum. ben o topraklar uzerinde dogmus bir insanim o ulke bana egitim verdi, iki cocuk verdi, omrumu adadigim bir koca verdi. ben internet uzerinden de olsa butun gazeteleri okumak icin zaman harciyorum benim sevdigim insanlarin yuzde doksan dokuzu hala orada yasiyor. ve ben olanaklarim olcusunde orada yapamadigim kadar burada ulkem icin bir seyler yapmaya uretmeye calisiyorum. ve bunlarin karsiliginda burada oldugum icin birilerinin alay edercesine niye bu kadin orada hala anlamis degilim gibi salakca ifadeler kullanmasi beni delilendiriyor.belki ben, herkesin bildigi genel normlarin olcusunde bir anne bir es yada bir ev hanimi degilim. bu bazilarini sasirtabilir, uyumaktan, dinlenecegim diyerek bos bos oturup tv. seyredip magazin dergileri karistirmaktan nefret ederim. gece de sadece uc saatlik bir uykuyla sekiz saatlik hem bedenen hem de beynen efor isteyen bir iste calisirim, evimin ve ailemin butun islerini kendim yaparim. arti kendimi bazi konularda yeterli bulmadigim icin hala ogrencilik olayim devam etmektedir. ugrastigim, resim sanatiyla ilgili calismalarin butun gelirleri burada yazmak istemedigim hayirli isler icin ulkeme gider. oturdugum tek anlar, su sozluge girdigim anlardir. ve burada mutlu olayim istiyorum cok sey mi istiyorum. surekli baglanti sorunlari yasarim buraya girdigimde ve sozlugu hic kapatmam bu yuzden onki saat evde oldugum sureler bu sozluk hep aciktir. mesela, bahcemle ugrasirim aklima bir sey gelir, dusunurum. bazen gelir yazarim, bazen yazarim kayit etmem ve butun bilgic arkadaslarima esit oranda sevgim ve saygim vardir. hic kimseyi sozlukten once tanimadim herkesi burada tanidim ve bundan dolayi kendimi artmis cogalmis, vatanimla bire bir baglantida ve bir seyler paylasmis olmanin sevinciyle mutlu hissederim. benden gereken ozur cevabini alan bilgic arkadasim, kendisini yeniden sorgulasin bakalim( bu kufurlu houston mesajinin disinda tutuyorum artik kendisini) benimle neden alay etmistir. bunu yapanlari ise bu mevzuyu duyduklari halde adam gibi ortaya cikip ’yaniliyorsun walide sultan o arkadas degil di bendim seklinde ortaya cikmadigi icin insandan saymiyorum artik. dedigim gibi belki de bugun itibariyle sozlukten ayrilan kisidir kendisi. emin degilim sadece nicklerin tinilari birbirine benziyor diye o olabilirdi diyorum.hepsi budur ates olamyan yerden duman cikmaz o dumanin icinde de gunahli gunahsiz bir suru insan telef olur, sinir bozuklugu olur tatsiz olmamasi gereken seyler olur.
ve birileri de bir yerlerden bunlari okuyupguler, adam oldugunu sanarak

baklava

walide sultan
menseinin, bize ait oldugunu dusundugumuz milli tatlimizin, yasadigim ulkede en cok arabistandan ithal olanlarina rastliyorum, bir de burma kadayifin. araplar da kendilerine ait oldugunu soyluyorlar.
her ulkenin insaniyla, her konuda gerekirse tartisirim da, bunlarla tartismak diye bir sey soz konusu olamaz, yani ’ol geber, bir arapla tartisacagina daha iyidir’cunku bu insanlarin normal konusmasi, zaten kavga eder gibidir. tartisma boyutuna cikmak ise basa bela almak gibi bir sey olacagindan, bosver diyorum. baklava bizdendir diyorlar, ayni zamanda bizdendir de diyorum. isin dogrusu, fena da yapmiyorlar gulluoglu’na rakip gibi urunleri.

sigara icen hamile kadın

walide sultan
sigara, anne karninda, daha cenin durumundayken bebegi, ozellikle beyinsel olarak olumsuz etkilemektedir. uzmanlar; vucuttaki nikotin atilma suresini en az iki yil olarak degerlendirmektedirler.
oneri olarak; sigara icmekte olan anne adaylarinin en az iki yil oncesinden bunu birakmalari bedenlerini nikotinden temizlemeleri, bunun akabinde hamile kalmalarini salik vermektedirler. bebegin dogumundan sonra emzirme esnasinda, nikotinin zararlarindan bebegin etkilenme faktoru de cok kuvvetlidir. ozellikle bebegin, beyin hucrelerinde tahribat yapan nikotin, uzmanlarin, matematiksel zeka olayi adi altinda yaptiklari arastirmalarda, bu yonden dusuk olan zeka kapasitesine, annenin hamileyken veya bebegi emzirme esnasinda aldigi nikotinin sebep oldugunu, yuzde seksenlere varan bir istatistiksel degerlendirme sonucuna vararak aciklamislardir.
hamilelik ve sonrasinda bebegin, saglikli beden ve ruh gelisimi, sigara olayindan kesinlikle uzakda tutulmasini gerekmektedir.
ozendirici faktorleri de unutmadan, sadece hamilelik donemlerinde degil, annenin hic bir sekilde cocugun yaninda sigara icmemesi gerekmekte-birak su sigarayi evladim. ogutu veren ebeveynlerin kendilerinin de buna ornek olmalari gerekmektedir.
edit; satirlarin yazari maalesef, okyanus asiri dustugunden beri bu nefret edilesi hedeyi kullanmaktadir. ve kendinden sirf bu nedenle nefret etmekde, kesinlikle cocuklarinin bulundugu ortamlarda icmemeye calismaktadir. ozenle, birer yesilayci olarak yetistirmeye calistigi cocuklarinin, bu konudaki surekli agir elestirileryle karsilasmak da, her gun bu sorunu asmak icin niyetlenmek de, cesitli yontemler deneyerek bundan kurtulmaya calismaktadir.

son soz olmaması gereken sözler

walide sultan
bu baslik, yarin kutlanacak olan anneler gunu vesilesiyle her gunun anneleri icin acilmistir. onlarla birlikteyken onlara ne soyleme memiz gerekiyor, onermesi veren gercek hayattan alinmis hikayelerdir. cunku soyledigimiz her soz ya da soz obegi onu bir daha goremeyecegimiz ihtimalini goze alarak soylenmelidir. konusurken onlara karsi agzimizdan cikan her lafin, bizim ona soylemis oldugumuz son laf olarak kalip, bu hedenin omur boyu bizimle yasayacagini hesaplamamiz gerekmektedir.

anne evladinin, giysilerinden birini veya bir kacini yikamamistir.
annenin evladindan duydugu son soz; bu bana ne kadar deger verdigini gosteriyor, ben de sana o kadar deger veriyorum.

anne rahatsizdir veya herhangi bir nedenle yemek pisirememistir.
annenin evladindan duydugu son soz; dogdugumdan beri ac biraktin beni, sorumluluklarini bilmesi gereken ben miyim sadece.

evlat maddi bakimdan bunalimdadir, anne tasarruf etmesini istemektedir;
annenin evladindan duydugu son soz; beni bu dunyaya neden getirdiniz, madem istedigim gibi yasatamayacaktiniz.

bu ornekler,bazi anneler icin, evlatlarindan duyduklari son sozler olarak kalmistir ve hepsi gercektir.

evlatlar bu sozleri soyleyip cekip gittikten sonra, anne ani bir rahatsizlik neticesi bu dunyadan gocetmistir. bu orneklerdeki cesitli evlatlarin, akillari baslarina geldigin de annelerinden ozur dileyecek, aglayip ayaklarina kapanacak olayi kalmamistir artik. ve son sozler agir bir yumruk gibi bogazinda, beyninde, ruhunda yasadigi surece o evlatlari rahat birakmayacaktir.

son ornek; bu entrymi ithaf etmek istedigim yillar once izini kaybettigim edebiyat fakultesi ogrencisi olan, arkadasima aittir. umuyorum eger sozlugumuzu okuyor sa, beni bu satirlardan hatirlayip benimle baglantiya gececektir.
bu arkadasim ankara’liydi. cok saygin iyi bir aileden geliyordu. ikimizde gurbette degisik fakultelerde okuyorduk. onun yazmaya siirlere olan aski kisa zamanda cok guzel bir arkadaslik kurmamizi saglamisti...surekli siirler hikayeler yazar sonra da bunlari virgulu virgulune, noktasi noktasina ezberinden cok icten bir sekilde okur dinleyen herkesi aglatirdi. bu zamanlarin disinda hep suskun bunalim takilirdi garip esrarengiz bir haleti ruhiye tasirdi. bir gun bana, hayatina damga vuracak kadar onemli olan olayini anlatti.

arkadasim ve ailesi bir gece gezmeden donuyorlarmis. babasi arabayi oturduklari apartmanin onune parkederken, arkadasim arka koltuktan, anne de on koltuktan ayni anda inmisler. annesinin elinde arkadasimin hirka veya ceketi varmis, kadincagiz arabadan inerken bu hedeyi yere dusurmus farkinda olmayarak. arkadasim da annesine kizarak -dikkat etsene, ne kadar dikkatsizsin! seklinde bir kelime obegini sarfederek, sinirle yere dusen hedesini almis ve hizli hizli merdivenlerden evlerine dogru cikmaya baslamis. daha evlerinin kapisini acmadan arkasindan gelen normal olmayan ciglik ve yardim isteyen sesler duymus, kosarak geri dondugunde annesi yerde uzanmis babasinin kucaginda cansiz yatiyormus.ani bir kalp kriziyle vefat etmis kadincagiz, hersey sadece iki dakika da olmus geriye, ozur dileyecek bir firsati dahi olmayan super zeka fakat bunalim dolu bir genc kiz olan arkadasim ve annesine sarfettigi son sozler kalmis.

anneler; mucadele icinde yorgun, bedenleri genellikle rahatsiz insanlardir. hayatin nerede bitecegi belli degildir ama onlari her an kaybedecegimiz riskini gozune alarak yasamak gerekmektedir. bu baslik sadece annelerle evlatlar arasindaki iliskileri degil, butun insanlarla olan iliskilerde sarfettigimiz sozlerin son soz olabilecegi baglamindan hareketle degerlendirilmelidir.

edit: bir bilgic anne olarak butun bilgic annelerinin ve anne bilgiclerin. dunyada yasayan ve artik hayatta olmayip, sadece kalplerde yasayan butun annelerin bu mutlu gunlerini kutluyorum.

herkesin kendine göre haklı olması sorunsalı

walide sultan
ne olur boyle olur sa? ortada bir sorun varsa cozulemez. varsin, cozulmesindir,once bir taraf buyukluk gosterecek ki, o sadece yasca buyuk olan taraftir.
ve o taraf ne kadar hakkim varsa hepsini helal ediyorum, siz de helal edin diyecek ve olay cozumlenmese bile turk gelenek orf ve adetlerimize gore kapatilacak.
simdi eger bu entryden sonra, hala yok oyle degildi de soyleydi, bu da sundan dolayi boyle olmustu deyilmeyecek. ayrica kimse yanlis anlamayacaktir, geri bir adim yoktur.

edit: hayatimda hic geri adim atmamis bir insanim, eger oyle olsa idi simdi tanzanya ulkesinde olmam gerekirdi. belgeler filan bos seyler bunlar, neyin belgesini isteniyor? bir zamanlar, selim edes ve engin civan adli muhterem(!) sahislar boyle bir belge uzerine atisip gunlerce bos yere ulke gundemini mesgul edip ulkeye zarar vermislerdi. simdi sozluk icin de ayni sey soz konusu, marmelat tariflerine kadar sakladigim houston mesajlarini yonetimin hakli genel uyarisina, kulak verip kendi ellerimle silivermistim. benden ispatini yapamayacagim bir sey isteniyor sa orada durup dusunmek lazim. ben, neden herhangi birisine degil de bu diger insana boyle bir yorumlama da bulunmusum seklinde, sozlugun disinda tanimam etmem kendisini... simdi ben bu olayi ben olayi, allaha havale etmek durumundayim. varsa helal ettigim halde gene de kalmis bir hakkim bunu oteki tarafta cozeriz nasil olsa. simdi diger bilgiclerin ve sozlugun degerli zamanlarindan daha fazla calmamak lazim.
ben kendi anasini ve ailesini sadece cocuklari icin bir anlamda terketmis, cocuklarim icin bunlari bu yasimda sineye cekmis, dogdugundan beri mucadele hirsini ve askini tasiyan bir insanim. benim anneligimi tartismak kimseye dusmez valide sultan, gercek lakabimizdir kolay alinmiyor boyle lakaplar, haketmek lazim. bir de su var, ben elestirilerin yapici ve yikici olanlarini daima ayirmadan ayni olgunlukla degerlendiririm. bu benim hayat gorusum icerisindedir, asla gocunmam alinmam. ozur dilemeyi de tesekkur etmek kadar erdem sayarim, her zaman herkesten ogrenecek birseylerim daha olduguna inanirim bunu da her zaman vurgularim.
ben de butun bilgicler gibi bir insanim robot degilimdir. duygusal yazmak suc mudur? birakalim, kim hangi modun icerisindeyse oyle yazsin. yaziyor da zaten. mesela;
adam asik olmus ama adam gibi asik. satirlara dokmus, ayrilik moduna girmis yazmis buraya satirlara dokmus, kavusmus yine yazmis, evlenmeye karar vermis yine yazmis. okumusuz satirlarinda bizler tanimasak da demisiz ki bu ask sonsuza kadar surcek bir ask, allah tamamina erdirsin.
demek ki kisilerin icinde yasadiklari modlar sozluk konsepti icinde dahi olsa satirlara yansiyor, baktigimiz zaman, diger sozluklerde de ayni seyleri gorebiliriz. ne diyoruz o zaman buna, adam sadece klavyeyle yazmiyor, yuregini de ruhunu da koyuyor yazdigi satirlara oyle yaziyor. yanlis bunun neresinde, yanlis yoktur da, birbirimize anlayis yok. sadece tahammulsuz toplumun, tahammulsuz insanlariyiz, bizler bunu asamadik bir turlu. ben de dahilimdir buna ayirmadan soyluyorum.
simdi cok guzel bir modun icindeyken, yuz elli kisilik kanadali bir grubu, festival kapsaminda agirlayip, oz muzigimizi dinletip, geleneksel yemeklerimizi tattirip slaytlardan turkiye manzaralari sunmusken, hep bir agizdan istiklal marsimizi okuyup, onlara ulkemizin guzellikleri ve degerleri hakkinda bilgiler vermisken, en onemlisi de onlari guvenlikle ulkemize seyahat edebileceklerine inandirmanin gurur ve mutlulugunu yasarken ve bunun icin gunler geceler boyu calisip hazirliklar yapip, gurbet diyarinda turk turke, yurek yurege, elele vermisken, ayyildizli tisortlerimizin icinde yorgun, terli ama bir o kadar da bu olayi gerceklestirmenin gururunu yasamisken.
ve bunu, kendisini anlayacagini sandigi diger bilgiclerle paylasmak icin, tam da bu moddayken pc’yi acmisken...bir bakmistir ki bir bilgic, kendisi olmayan belgenin ispatini yapmaya cagrilmaktadir. ne yapsindir bu bilgic kisisi simdi,( affetmistir ve affedilmeyi umarak) ben hakliydim ama sen de haklisin bilgic arkadasim ’bu kadar yeter’ diyecektir.

gitmek

walide sultan
gitmek.
onceki satirlarin sonuna,
bir nokta koyup gitmek.
yalan soylememek icin.
sahtekar olmamak icin.
rol yapmamak icin.
donek olmamak icin.
kotunun iyisini secmemek icin.
hamili kart yakinimdir,
dememek icin.
badem biyikli cigersizleri,
allahin her gunu seyretmemek,
gunahlara ortak olmamak icin.
hakki olani almak ugruna,
aglayip, yalvarmamak icin.
kurtlar sofrasinda,
katik olmamak icin.
ve noktalarin karsisinda,
egilip virgul olmamak icin.

yeter ulan deyip,
cekip gitmek.

16 eylul 2002(walide sultanin, kendi gidisinin cercevesindeki resmidir)


annelik

walide sultan
anne olmayanlarin, ne kadar iyi yazar olsalar dahi anlatamayacaklari bir duygudur. anne olabilenler yazamasalar dahi cok iyi anlatabilirler bu olayi.
ama, once anne olmak gerekmektedir bu hede icin.
kisi annesini anlatabilir, annesine dair yazabilir elbet.
ama annelik olayini anlatmak icin ille de bunu yasamak gerekmektedir.cunku kutsal bir olaydir. ressam olmayan kisinin, resim yapmayi tarif etmesi gibidir. her turlu bilgi ve donanim olsa da olayin ruhu ancak onu yasamakla kazanilir. ve ancak o zaman, yazarak veya anlatilarak aktarilabilir.

edit:istisnalar kaideyi bozmamaktadir, baglamindan yola cikarak, her konu da anomalitelerin gorulebelecegi yasadigimiz su dunya da, cok nadir de olsa bu olayi biyolojik olarak yasamis lakin bu duygunun anlamini kavrayamamis, bu lezzetten kendini cesitli nedenlerle mahrum etmis, dunyaya getirdigi yavrularin akibetinden kendini sorumlu hissetmeyecek, tip konusunda bir basligin altinda incelenmesi daha dogru olacak anomali tip anneler de vardir. bu basligin altinda incelenen konu normal sartlar altindaki, normlarla islenen, annelik duygusudur.

halk hikayeleri

walide sultan
halk arasinda anlatilan ogut vermek, kisilerin zihinlerini acmak veya gundemde olan herhangi bir konuyu orneklemek amaciyla anlatilan, guldurme fonksiyonundan ziyade dusunduren, daha once yasanmis olaylar misal verilerek anlatilan hikayelerdir.
ornek icin;
vakti zamaninda, atasina babasina hic hayri, sevgisi ve saygisi olmayan bir evlat varmis. babasi ne ettiyse bu evladini, insan olma yolunda egitememisve evlat da ailesine cephe alarak, onlari terketmis.
gunun birinde baba agir bir kaza gecirmis, yogun bakimdan cikinca yanina doktor gelmis.

-hey babalik! beni tanimadin mi... ben senin yillar evvel, adam olmazsin deyip, gozden cikarttigin oglunum, gordun mu doktor oldum. senin hayatini kurtardim, simdi tanidin mi beni?

baba cok sakin bir sekilde cevap vermis.

-ben sana doktor olamazsin dememistim, adam olamazsin demistim hakliymisim, onu anladim... demis.

gitmek

walide sultan
kalmak kararindan daha zor bir eylemdir. yasanilmasi, artik zul gelen bir yerde kalmak veya cekip gitmek . ikisi de yurek ister.
ortak noktalari sadece budur.
ve biz simdi giden yurekli insanlarin arkasindan burada kalan yurekli insanlar olarak deriz ki; bu kadar emek, bu kadar paylasim birilerinin yuzunden birakip gidilmemelidir. birakip gitme sebebi baskalari degil, yine kendi degerleri olmalidir insanin.

simdi,kalmak da yurek istemektedir, en az gitmek kadar...

rolanti

walide sultan
sadece araba motorlarinda degil, hayatin tum calisan sistemlerinde soz konusu olan dusuk ayardir. araba motorlarinda fazla rolantide gitmek, pistonlarda yabanci atik birikmesine yol acar.
hayata uyarlandiginda ise ara sira rolantinin disina cikmak, kisiye yasadigini, hayatta var oldugunu, baska kimlerin ve nelerin var oldugunu gozlemleme firsati verir. bu sayede kisi, hic rolantiye girmeyenlerle tanisir, onlari daha iyi anlar...
surekli rolanti disinda yasamak, kisiyi yorar ve insan olmanin erdemlerinden uzaklastirir. tum bu sebeplerden oturu hayatin genelinde rolanti de olup ara sira rolantiden cikmak, insan ruh ve beden sagligi acisindan daha olumludur.

ornek icin; yilmaz erdogan, ’organize suclar’ adli yapitinda, supermenle bir konusmasi sirasinda ’hayatin rolantisinden’ bahsetmistir.

singing in the rain

walide sultan
bu filmin, hem yonetmenligini yapip, hem de bu muzikalin oyunculugunu ustlenen, harika aktor gene kelly’dir. yagmur altinda elinde semsiye kaldirim kenarinda dansediyor, yuzundeki masum, cocuksu, sen ifade beyinlere kazinan ender film karelerinden biridir.
edit:keske yagmurlar her seyi temizleyebilseydi, keske o masumiyet ve kendinden milyonlara tasan, onlarin gonlunde taht kuran bu yasam sevgisi, herkese ulasabilseydi.

pirogi

walide sultan
polonyalilarin geleneksel yemegidir. butun dunyaya tanitmislardir bu yemeklerini. kisaca nasil bir muhteviyati oldugundan bahsedelim. bizim manti hamuru gibi acilan hamurdan elde edilen yufkadan, yine bizim pogaca kadar buyuklukte bezeler kesilir. bu bezelerin icine patates ve mozerella peynirinin ezilmesiyle elde edilen ic koyulup kenarlari bastirilir. sekil ayni bizim pogacalar gibidir. sonra bunlar kaynayan suyun icine atilir, piserek suyun yuzune cikan pirogiler kevgir yardimiyla toplanir. servis icin pirogiler yagda kizartilir, tabaga alinir yaninda bizim yogurda benzeyen fakat daha yogun bir hedeyle sunulur. son derece agir ve hazmi guc bir yemektir. lakin poli$ler bu yemekle dunya mutfaklarinda yer almaktadirlar.

walide sultan

walide sultan
kizkardesinin ’kimsenin cevizleri otmez cebinde, senin unlarin bile otuyor’ seklinde, kendi ozel hayatini desifre etmekle sucladigi walide sultan, hala kendisini merak edenler icin butun entry arsivlerini acik tutmaktadir.
19 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol