utopya

asil ismi fuzuli olmayip mahlasi fuzuli olan divan edebiyatının tahtindaki sairlerden biridir. mahlasi bile onun yetenegini gosterecek derecededir. bir anlami gereksiz, bir diger anlami da erdem sahibi kisi demektir. bu mahlasini koyarken kimsenin mahlasini secmeyecegini cunku herkesin ilk anlami gereksizi anlayacagini dusunmustur.
fuzuli’nin özellikle sikayetnamesi cok etkileyicidir. donemin siyasetini de çok iyi ifade etmektedir. fuzuli bagdat’da maddi durumu zor bir sekilde yasamaktadir. devletinden yardim istemistir. devrin padisahi kanuni, fuzuli’yi fark ederek ona maas baglanmasini ister. ve fuzuli’yi istanbul’a çagirir. fuzuli de maasini almak icin istanbul’a gider. fakat sarayin kapisindan iceri bile alinmaz. ve bunun uzerine o mukemmel sikayetnameyi yazmistir.
‘selam verdim rusvet degildir diye almadilar. hukum gosterdim, faydasizdir diye iltifat etmediler.’
sikayetname’nin devami; dedim, dediler gibi karsilikli konusma seklinde yazilmistir ki bu konusma siyasi dunyadaki sevimsizligin, bencilligin caglar atlasa da karakterini korudugunu gostermektedir...
leyla ile mecnun eserini anlatmaya guc yetmez. fuzuli yeterince guzel anlatmis zaten ve o kadar da guzel anlatmis ki evrensel nitelikte bir eser yaratmistir. okunmasi zordur fakat okuyunca gercekten cok etkileyicidir. tabii ki eski turkcesini okuyan pek bir sey anlayamaz ama cevirileri de asliyla yarisabilir guctedir.
‘bildim ki nihan bela imis ask, bir dertli macera imis ask.’ –fuzuli-

yeni ismi kabatas-zeytinburnu olan tramvayimiz.
bu sene raylarin dosenmesiyle kabatasa kadar giden burdanda yolcularini yeni yapilan kabatas-taksim metrosuna aktaran tramvayimiz.
klimalidir, tasit olarak cok rahattir fakat kimi gunler o kadar kalabaliktir ki ya iterek binersiniz ya da hic binmeyip diger tramvayi beklersiniz. gelen gideni hep aratir. binmediginiz daha bosken binmek zorunda oldugunuz hep doludur.
keske sadece ogrenci servisi olsa denilen tramvaydir.

kadikoy-eminonu bazen de kadikoy-karakoy seferini yapan buyuk vapurlarimizdan birine ismi verilmistir. yolcu alma sayisi yuksek oldugundan cogu zaman karakoyden fazla eminonu seferini yapmaktadir.

her gun is cikis saatlerinde, ozellikle kis gunleri -hangi saat oldugu farketmez- kesinlikle binilmemesi gereken otobustur. on kapidan yolcu alma olayi iptal edilerek orta, arka kapidan da yolcu alan, insanlari kimin eli kimin gotunde olayina sokan ve her gun bu yuzden kavgalara vesile olan otobusumuz. ayrica 20 dakikada gelmesi gereken ama birtakim uyaniklarin 2 seferi birlestirmesi sonucu 40 dakikada gelen bekleyeni hasta eden otobusumuz...

sikayetini kibar dille anlatan koylumuzun recep tayyip erdogan karsisinda terbiyesizlik yapma, al anani, git lan burdan tepkisiyle karsilasmasi sonucu masum masum anasini da alarak yollanmasi. masum ve bir o kadar da milletimizin efendisi olan koylumuz bu tepki karsisinda recep tayyip erdogan’in suratina tukurmeyerek sabrini ve medeniyetini gostermistir.

saatli maarif takviminde bugun erkege ahmet kiza feyza isminin verilmesi tavsiye edilmistir...

tuvalet deligine girecek boyuttaki maddeleri istemdisi dusurmektir. bu durumla karsilasan gozukara insanlarin kimisi -bu insanlar genelde hemen panik olan tiplerdir- elini hic tereddut etmeden cisinin icine sokup almaktadir ve sonra da ulann elimize hicbir sey gecirmeden aldik ne panik adamsin demektedir. genellikle dusen maddeler bellidir : cep telefonu, kupe... eger ki dusenler bir kakanin ustundeyse hic cekinmeden kakayi ele alma durumudur...

kendimi sazan gibi hissettigim baslik olarak aklimda kalacaktir. mor gazoz lafini duyunca hemen radyoyu actim ama... bu arada baslik yazanlarin her dedigine inanmayacagimi anladigim baslik.

hayati tamamen matematiksel boyuta indirgemektir ki her sey matematik degildir. felsefesi var, mantigi var, edebiyati var. evrendeki her varlik surekli degisim icindedir. fakat iste bu degisimler o kadar ufaktir ki formuller de bile anlasilmaz. sonra gelirler iste onunuze formul koyarlar. tamamen ezberci zihniyetin urunudur. hayati kolaylastirmaz aksine zorlastirir. ornegin; 1’i 1’den cikarirsak 0 kalir. fakat feridun duzagacin dedigi gibi kendimi kendimden cikarsam 0 kalmaz. bu matematik bizi kandiriyor hocam. cik isin icinden. ya da bu kadar formul var niye hayat bir turlu kolaylasmiyor, niye her gun daha da zorlasiyor?

sozlugun sesini duyar gibi oluyorum. sozlugun bu unlem cumlesini gordugunde verecegi cevaplar:

dogmatik bir sozluk ’yalnizlik allaha mahsus’
alingan sozluk ’ben varim ya bilgic, yetmiyor mu?’
felsefik sozluk ’insanin kendisiyle basbasa kalmasi onun tek oldugunu gostermez.’
pollyanna zihniyetine sahip bir sozluk ’ne guzel sen hic degilse yalniz kalabiliyorsun ama bak ben hep hep sizlerleyim. hic yalniz kalamiyorum. yalnizliginla ovunup, mutlu olman lazim...’
kotumser sozluk ’yalniz misin? bu demektir ki her zaman yalniz kalacaksin. cozumu belli git intihar et!’

1.cinko, 2.cinko, tombala

cok guzel okudugunuz bir kitabi bitiremediginiz oldu mu ya da cok guzel bir yazinizi yarida biraktiginiz ya da sizi arayan birine ’isim var abi’ dediginizde karsidan aldiginiz ’ne isin var oglum bu yaz gunu’ cevabi karsisinda ’benim sorumluluklarim var, bilgi paylasiyorum, paylastikca cogaltiyorum’ diyebildiniz mi? aliskanliginiz oldu mu, sabah kalkip gune sozlukle basladiniz mi ya da gece, gunu sozlukle kapadiniz mi? sokakta yururken baslik dusundunuz mu? o zaman siz de bilgi sozluk bagimlisisiniz... gecmis olsun denilcek durumdur...

akustigi cok guzel oldugundan sarki soylemenin cok zevkli oldugu mekanlardan biridir. insan istemdisi mutlaka sarki soyler. hayır, bugun kasicam kendimi ve sarki soylemeyecegim deseniz de mutlaka bir sekilde soylediginiz ve hatta bende de ne ses varmis dediginiz evin bir bolmesi. ayrica cok dusunsel bir ortam. huzun var gibi. ve hayat kadininin halini banyo yaparken gormek istedigim tek yer.

gece saat 3. insanin cani siir okumak istiyor. genel bir siir kitabini elinize aliyorsunuz ve birkac siir okuyorsunuz. en sonunda cok guzel bir siir buluyorsunuz ama sairine bakmadan yatiyorsunuz ve diger gun kalkip baktiginizda o sair umit yasar oguzcan cikiyor. iste ben o’nu boyle tanidim. onceden kendisinin tarzini sevmezdim meger anlamadigimdanmis. cok romantik gelirdi meger surekli ask siirlerini okudugumdanmis. sonra ayrilik, huzun, aci, olum siirlerini buldum. buldukca onun dunyasini kesfettim. evladini kaybetmis. acisini icine gonmus. siirler yazmis ona. bize ulastirmis. yuregine saglik. en guzel siirleri takvimli saat ve muebbet hapistir.

-takvimli saat-
tanrin paran yoksa biz verelim
kendine bir saat al
en iyisinden
bir daha zamani sasirma
vakitli vakitsiz oldurme bizi

-muebbed hapis-
uc papaz uc asa mahkum
asin biri idama
biri yirmi seneye
biri de sana mahkum.
biri oldu kurtuldu
biri yatti kurtuldu
sana mahkum olanin
vay basina gelenler...

genelde konu komsuya, akrabaya, ese dosta korumasi, saklamasi ve istediginizde geri vermesi icin biraktiginiz esyayi, parayi, insani vb. konu komsunun size biraktiginiz gibi vermemesi, ustune yatmasidir. ihanette denebilir. sizin gozunuz gibi baktiginiz varliga onlarin da oyle bakmasini istersiniz ve guvenirsiniz ama gerceklesmesiyle guveninizi sifir eder. cinayete kadar giden boyutlari vardir. ornegin emanet ettiginiz sey; anne, kızkardes, sevgiliyse ve bu varliklara hiyanet edilirse o zaman emanet edenin vay haline...

yer altinda turuncu minare denen bitki.

ici tas disi tas ha dolas ha dolas bilmecesinin cevabidir.

sukurler olsun ki bugun de ne kabizim ne ishalim. adam gibi siciyorum.
bagirsaklarim yine gorevini yapiyor.
sifonu ceksem gider mi?
sesi duyuldu mu acaba?
kaka kontrol : icinde de olmayan sey yok. misir, domates...

cok maddi bir sozdur. manevi olani ve olmasi gereken sekli ’ben guzele guzel demem guzel gonlu olmayinca’dir... karacaoglan siirinde bu soz gecmektedir:

ben guzele guzel demem
guzel benim olmayinca
muhannetin kahrini cekmem
gel deyip de gelmeyince

gelirim amma doverler
bizi bu elden kovarlar
guzel olani severler
ben olurum gormeyince

var ol yuru var ol yuru
kara bagrin yere suru
dogun dogun agla beri
benim gonlum olmayinca

senin cagin gecer olur
bu dunyalar kime kalir
domuzcuk gul gazel olur
vaktinde derilmeyince

karacaoglan sozun haktir
dusmanin dostundan coktur
bizim icin ayrilik yoktur
ya sen ya ben olmeyince

slovenya’yi kil payi yenerek ceyrek finale yukselen milletimizin gururu takimimiz. bu genc, yeni takimla takim ruhunun kayboldugunu dusunenlere bugunku mac cok guzel bir yanit olmustur. gencecik, dinamik 12 dev adamla kupaya devam. umarim zirveye de otururuz.