sitivreyvaugin

cayır cayır gitar çalan, sustain manyağı, blues, rock icra eden gitarist.
yanlız sana bir çift sözüm var joe efendi: insan ol biraz! az kalpten, yürekten çal, ne öyle inek sağar gibi girişiyon gitara ciyuv ciyuv.

bu yorum sende bir önyargı oluşturmasın sevgili okur, bak sen dedim hatta! sizli bizli konuşmayı bıraktım, git azcık dinle kendin karar ver nasıl olsa bana hak vereceksin ayol.

gibson çalar.

online uyeler
sıtivreyvaugın (4. nesil bilgic) [msg] [kim]

$u anda yonetimden

jedi,
0 moderator,
1 bot(genelde gorunmez bu),

uyelerden ise

0 gammaz,
1 bilgic,
0 comez,

uyelerden toplam 1 ki$i sozlukte at ko$turuyorlar.

ayrica

$u anda bilgi sozluk’u 2 ki$i okuyor.





çalacaklar, alacaklar götürecekler diyorum inanmıyorsunuz, ama ben nöbetteyim siz rahat uyuyun.

1980 sonrası bir les paul’e sahipseniz hemen gidip gitarın röntgenini çektirin derim.

niye dersen;

gibson firması lp’lerin gövdelerini hafifletmek için chambered olayına girişti yani efendim bu da ne demek gitarın tailpiece denen üst kapağın altında kalan ağacın oyularak içinin boşaltılması demek kabaca, hatta direk o demek lan işte.

gibsonlarda bilindiği üzere tailpiece akçaağaç, altta ise maun kullanılır, buradan da maun olan kısmın içinin boşaltıldığı anlamını çıkarın diye yazıyorum bunları söyletmeyin artık dilimde tüy bitti.

ayrıca bu yazıyı okurken rahat rahat gülümseyen sevgili les paul costum sahibi! evet sen!
sen de rahat olmayasın "o kadar para verdim lan yok artık" deme, les paulun bütün modellerinde bu uygulamaya gidilmekte sadece reissue’lerde yapılmamakta yani kendini özel sanma costum sahibi, nispeten ucuz les paul studiolarla aynı kadere ortaksın bunu bil isterim.

neyse costum sahibinin de canını sıktıktan sonra konumuza dönelim;

1980 sonrası 2000lere kadar bu chambered olayı sadece gövdeye 9 - 10 delik açarak yapılırken 2000’lerde artık tailpiecein altı tamamen oyulmuştur yani bir nevi yarı akustik hale getirilmiştir, bu da sustaini ve hacimli tonu ile ünlenmiş gibson’un cırtlak ve sustainsiz bir ton vermesine sebeb olmaktadır.

demem o ki, ikinci el alacaksan git röntgenini çektir, bırak deli desinler onlar seni anlamaz sen yap dediğimi, ayrıca niyetlendiysen, hallendiysen bir lp almaya git dene çal, öyle ekran karşısından sipariş verme adamı hasta etme çuvalla para lan o denemeden alınır mı manyak mısın?

adamlar ciddi ciddi senaryo/kurgu açısından türkiyenin en güzel dizisini çekiyorlar dedirtmiştir bu dizi bana.

kaldı ki ilk sezonun ilk bölümünden sonra pek izleyememiştim, sadece son 4 bölümünü izlememe rağmen etkilendiğim dizi olmuştur tek kusuru biraz uzun olması sanki.

birde bu dizinin kesinlikle dvd paketi falan çıkmalı hem bölümleri kaçıranlar için hemde arşivler için alkışlanacak bir hareket olacaktır bu, duydun mu yapımcı?

6 yaşına kadar olan çocukluk fotolarında ağzım açık mal bir ifade ile çıkmışımdır bu zımbırtı yüzünden allahtan bademciği alan doktor bu naneyide alarak bana o yaşta saygınlığımı geri vermiştir.

bakıyorum şöyle 7 - 8 yaş fotolarına cidden zekamı geliştirmiş sanki bu eti almaları o kadar farkettirmiş be.

sayesinde avrupa kupası sevincini de yaşarsınız, küme düşme stresini de...
ne olursa olsun güzel bir şey galatasaray’lı olmak.

#999375

arkadaş bu kadar da yanlış okunmaz ki dediğim insandır, akşam akşam bilgisayar elimden kucağımdan düştü.

eğer yönetim kabul ederse nickimi o şekilde kullanabilirim aslında daha kolay yazılıyor yani.

tebrikler diyorum hakikaten.



edit :

bugun kuzenden öğrendiğim kadarı ile sabah sporunu denizde, suyun içinde, çeşitli uzak doğu hareketleri ile yapıyormuş.
ayrıca tulum peyniri özleminden dert yanıyormuş.

sırf bu gibi nedenlerden dolayı show tvnin yayın akışını indirdim, 3 alarm kurdum ayrı ayrı odalara, artık nihat doğanı daha yakından tanımam gerektiğini düşünüyorum, herkese tavsiye ederim, nihat doğan ile ilgili tavsiyelere kapım açık.

her yönüyle sürrealist.

sakal gibisin saygılar abi.

2 seneye yakın ısrarla kullanmaya çalıştığım fakat bugun artık yeter dediğim işletim sistemi.

notebookla kullanmaya çalışmaktayım bunu öncelikle belirteyim ve win7 yerine kurma sebebim sistemi daha az yorması idi. tabi bunlar buzdağının görünen kısmı.

öncelikle özgürlük için forumları, pardus wikisi falan istediğiniz yeri gezin, laptopunuz hp, acer tipinde dandik ve kolay ısınan bir markanın laptopu ise hiç kurmayın sinirleriniz bozulur.

hani ben sistemi de yazayım ona göre karar verin 4gb ram 2.4cpu, 1gb vga ve diğerlerinden oluşan sistem, çeşitli temizlik operasyonları, termal macun falan gibi işlemleri atlattıktan sonra win7de en iyi görünümde 60cleri bile zor görürken bu kıçı kırık - neymiş türk yapımı imiş neymiş açık kaynak kodu imiş - ve bu kıçı kırıklığa rağmen iddialı olan linux tabanlı işletim sisteminde 720p film dizi izlerken cpu sıcaklığı 92c lere gelmekte hadi gelsin geçtim onu bunu falanda arkadaş altyazı ilerliyor görüntü sabit.

bu mu sizin yere göğe sığdıramadığınız pardusunuz.

yeter artık, forumlarına herhangi bir şekilde bir yorum yapsan direkman saldırma eğilimine giriyorlar, arkadaş sorun işte bu bunu çözsün coderlarınız, sikmişim görselliği bu sistemde başıma bunlar geliyorsa siz gidin abaküs imal edin.

sonra forumlarda dünyada ilk 10da pardus falan, yok ya.

ben 2 yıldır sabrediyorum, artık canıma tak etti kimse kusura bakmasın, bu tarz problemler bir değil iki değil, 2 yıl ben yazıcımın scannerını kullanmadım lan sizin yüzünüzden yıl oldu 2011 daha şimdi yeni donanım olarak görüyor hayır yazıcıda hp hani öyle zor bulunan birşey olsa anlarım siktiri boktan yazıcı.
bunun gibi aksaklıklar yüzünden zaten istediğiniz yerlerde olamayacaksınız sanırım.

bir de bunlar öyle bir inanmışlar ki sorunsuz bir şey ortaya çıkardıklarına başlarda gönderdiğim hata raporlarını göndermeye devam etseydim herhalde başka bir şey ile meşgul dahi olamazdım.


ben iki yıldır kullanan evine cd gönderten olabildiğince destek olmaya çalışan birisi olarak yazıyorum bu satırları.

kendinizi kandırmayın sevgili pardus yetkilileri biliyorum bu işi gönüllü yapıyorsunuz ama böyleyken böyle.

son sözümde kurmaya yelteneceklere, boşverin xp bile daha rahattır, görselliğe falan takmayın windowsun sevabı günahından her türlü ağır basacaktır hatta windows vista bile daha iyiydi bu pardusun yanında.

midyeci gazi yaşargil ise çekinmeden yatabilirsiniz ameliyat masasına efendim.

an itibari ile tek başıma at koşturduğum sözlüktür.

online uyeler
sıtivreyvaugın (4. nesil bilgic) [msg] [kim]

$u anda yonetimden

jedi,
0 moderator,
1 bot(genelde gorunmez bu),

uyelerden ise

0 gammaz,
1 bilgic,
0 comez,

uyelerden toplam 1 ki$i sozlukte at ko$turuyorlar.

ayrica

$u anda bilgi sozluk’u 5 ki$i okuyor.



ne bir jedi ne bir moderatör vardır, ünlülerin/siyasetçilerin başlıklarına girip sayıp sövüp siliyorum anlık da olsa egom tatmin oluyor, ne güzelsin sözlük.

birde son sözüm sözlük yönetimine çalınır bu böyle.

ah via musicom albümü ile pek bir sevmiştik zamanında. ama yıllar sonra diyorum ki ya delay, echo, reverb falan olmasaydı ne yapacaktın sayın eric johson?
sizden ricam bu dünyanın hala elektrik gitarın icat olmadığı ve insanların müziği hamam, saray veya katedral gibi çılgın yankı kapasitesine sahip mekanlarda yapmadığı bir dünya olarak düşünmeniz ve şu delay, echo, reverb efectlerine bir ayar çekmeniz ne öle sünnet düğünü sunucusu gibi.

sünnet netnet çocuğunun nunun amcasından dandandan bir birbir küçük çükçükçük altıntıntıntın.

teknik anlamda kusursuz diye bir tabir varsa en yakın gitaristlerden biridir, teorik anlamda da gayet dinç ve sağlıklı bir bünyeye sahip olduğu anlaşılabilir bir gitaristtir amenna ama bir dream theater albümünü dinlemek bir süre içinde bu adam yüzünden çekilmez oluyor artık ne biliyim biraz daha repentance’taki gibi çalsa, şöyle sakin sakin konuşsa sözünü sona saklasa, bir konuşsa pir konuşsa ama yok bir laf kalabalığı bir çenesi düşüklük...

irlanda’ya gelmiş ilk fender strat’ı çocukken görmeye gitmesini ve geçen 5 - 10 yılın ardından satın almasını gayet çocuk edası ile anlattığı bir röportajını izlemiştim yıllar önce sevgim katmerlenmişti bu yağız irish man’a.

şaka maka bence jimi hendrix’ten sonra - ki hemen hemen aynı yıllarda aktif müzik yapmışlardır - stratı kasmadan kompleks yapmadan istediği gibi çalmış kullanmış müzisyendir.

a million miles away şarkısı süründürmez direk öldürür.

irlanda’nın john lennon’ıdır.

ibanez ve carvin ile endorsement anlaşması olan gitaristir.

ben yıllardır sevememiş olsam da sezarın hakkı sezara değil mi ercan taner? yani müzikal olarak efect’e boğulmuş şarkılarına ifrit olurum, ama sade/az-öz şarkılarını şımartabilirim.

kişisel fikrime göre iyi bir gitaristten çok, çok iyi bir composer’dır, bunu da frank zappa’ya borçludur satriani’den çok, prada giyer.

rolling stones’un efsanevi gitaristidir. çatır çatır çalar abimiz. telecaster ve fender amp kullanır, hatta teleyi kavgada da kullanmışlığı vardır yani kavga derken sahneye atlayan seyirciye karşı sapından tutup geçirmişliği ardından gayet normal bir şekilde devam etmişliği vardır.

son derece glassy ve tatlı crunch bir tona sahiptir, riffleri cidden yaratıcıdır, yani 60 sonları 70’lerden bugüne hala bu kadar cuk ve karakter çalabilmeyi sürdürmesi başarıdır.

(bkz: paint it black)
(bkz: miss you)
(bkz: anybody seen my baby)
(bkz: satisfaction)
(bkz: honky tonk women)

diğer önemli başarısı ise halen yaşamasıdır o kadar alkol, sigara ve keyif verici madde döngüsünde insanın mutasyona uğramaması şans iken üstüne millenyumu devirip bugünleri görmek gerçekten başarıdır.

neyse efendim uykusuz bir gecenin sonunda hala başlığı açılmamış bu efsanenin ilk entrisi olmakla beraber başlığını açma şerefine de nail olduk.

sıtivreyvaugın eskişehirden bildirdi tekrar size bağlanıyoruz sevgili okur.

herman melville’ın meşhur moby dick romanında ki balina cinside ispermeçet balinasıdır.

kafalarındaki garip çıkıntı içerisinde bulunan yağ pahalı bir hammadde olmasından dolayı avlanma yüzdeleri diğer balinalara nazaran fazladır.

eski bir bilim teknik sayısında bahsedilen ise sevgili ispermeçetin bu kafa çıkıntısı balinalara eş bulma sırasında fayda sağlıyor imiş, onların yalancısıyım.

kimse kızmasında bana kısa camel soft winston softtan farklı gelmiyor.
eski camel içmediğim için hakkında atıp tutmak istemem ama bu kısa camel soft saman gibi gelmekte günde bir paket tüketilince,o günlük para durumuna göre marlboro box yada kısa anadolu * daha tercih sebebi benim için.

sert içim, ağızda tat isteyen bana saman gibi gelen sigara.

evet anadoluda tat biraz garip ama olsun sert.*


he birde sigara öldürür.

her yöne limitsiz tarifelerinden birini kullanmaktayken aylık ödeme yapmam gereken miktarın 2 katından fazla bir fatura göndermeleri ile ta telsime dayanan 15 yıllık üyeliğimi turkcell’e taşıttırmış operatör firmadır.

dikkat edin derim özellikle telsimi vodafona satın aldıktan sonra ciddi anlamda pazarlama konusunda çok önemli bir başarı sağladıkları ortada fakat kullanıcılarınıda farkettirmeden taciz etmek konusundaki başarılarıda dikkate şayan.

açıkçası bu yasa tasarısı için çok objektif bir görüş bildirmek zor.

hani "hüseyin üzmez hadım edilmeli mi?" sorusuna evet-hayır cevabı vermek bünyeden bünyeye farklılık göstermektedir.

bu tip sapkınlıklara sahip insanların psikolojilerinin normal olmadığı bir gerçektir. yani bu davranışın tekrarı kişi ruhsal anlamda tedavi edilmediği sürece beklenen bir sonuç olacaktır.

türkiye gibi cinselliğin hala tabu olduğu ülkelerde, cinsel baskıda normal olarak cinsel konularda çocuk istismarı gibi uç noktalar doğurmakta ve sonuç ortada.

sıradanlanmış bir halde töre cinayetleri işlenmekte olan bir ülke burası ama bunu yapan zihniyet baldız baldan tatlı mantığını tetiği çekerken de benimsemiş durumda yani o insanı hadım etmek bir şeyi değiştirmez, cinsel iştahı kesilir sadece! ha gün gelir diyeti bozar bu zihniyet sonrası daha fena....

bence hüseyin üzmez tedavi edilemez yani hakikaten herif sapık bu adam hadım edilse ne edilmese ne zaten andropoz yakındır.

ama bunu yapan insanlar cidden kliniklere kapatılmalı tedavi girişimlerinde bulunulmalı, bu insanlar tedaviyi reddederler ise hadımlaştırma yapılmalı bence çünkü her türlü sapkınlık kökeninde yatan bastırılmış duyguların dışa vurumu ve bu durum belirli zaman periyotlarında tekrar tekrar dışa çıkan bir davranış.


tecavüz edeni hadım etmek problemi çözecekse, seri katilleride öldürmek sonuç verecek diye bekleriz heralde.

ki tahminim hadım edilen bu hasta kişilerin bu işlen sonrası besledikleri düşmanlık duygusu farklı şekillerde ortaya çıkacaktır, ya da olmayan güvenleri daha çok sarsılacağı için geçirecekleri kişisel buhran ve bunalımın ardından intihar faktörü devreye girer ama bu tip davranışlarda bulunan insanların genelinde kendilerine zarar verme içgüdüsü yoktur, yine başkalarının canını yakarlar, tramvadan tramvaya sürüklerler kurbanlarını.