sakura

büyük bir sorumluluğu aynı orandaki mutlulukla beraber getiren ender durumlardandır.

şaka falan değil, dünyanın en zor işlerinden biridir. hele ki yavruluklarında çok dikkatli olmak gerekir; çünkü süt içiriyorum diye yavru kedilerin ciğerini sütle doldurduğunu farkedemeyecek kadar konudan uzak hayvanseverler de mevcuttur.
kedi, beslenmesi, temizliği, tuvaleti ve psikolojisi sürekli sorgulanası bir hayvandır. her anlamda ilgi ister.

henüz sütten kesilmemiş yavru kediyi beslemenin tek yoludur. veterinerden alınan süt tozu, su ile karıştırılır ve şırınga vasıtasuyla kediye içirilir. başlangıçta çok yadırgasalar da, sonradan alışıyorlar.

pek çok kediseverin yaptığı, semtten semte değişiklik gösteren eylemdir. buna rağmen pek çok kedinin o mamalara dokunmayıp, halen çöp karıştıkları da gözlenmiştir.

the simpsons’lardaki sürrealist dişidir. pek çok kadının yaşlılığını temsil eder.

kırmızı pirinç olarak bilinir. pirincin azuki fasulyesi ile renklendirilmesinden elde edilir. özel günlerde servis edilir.

california roll’un karides ile yapılanıdır. oldukça lezzetli bir western sushidir.

içeriğinde somon, krem peynir ve salatalık bulunduran bir tür western sushidir.

japonya’da belli bir usluba göre yapılan sushilerin, japonya dışında, daha hafif, daha baharatsız yapıldığını ve dolayısıyla farklı olduğunu anlatan terimdir.

en lezzetli western sushi’lerdendir. susam ya da tobiko’ya preslenir.

preslenmiş sushidir.

miso çorbasına en yakışan japon yiyeceğidir.

sushi deyince akla gelen ilk örnektir. nori’ye sarılmış pirinç ve etten ibarettir. küçüktür.

en leziz sushi modelidir. balığın tadı pirinçle kaybolmaz.

japonya’nın hem en yüksek hem de en güzel zirvesidir. deniz seviyesinden 3776 metre yüksektir. dünyanın en büyük 29. dağ ve dev bir yeraltı su sistemidir. aynı zamanda aktif bir yanardağdır. her mevsim bambaşka renklere bürünüşüyle japonlar için görsel zevki sakura’dan bile fazladır. aynı zamanda fuji dağının, japon sanatında da önemli bir yeri vardır. fuci diye okunur. fujiyama ya da fucisan da denir.

ne olurdu bizim de evlerimiz tek katlı ve rengarenk olsaydı ve sabah bahçeye çıkmak için kapıyı açtığımızda bu sütlerden iki tanesi orada bekliyor olsaydı, türünden hayallere daldıran nostaljik süttür.

enteresan bir durumdur. önce sağa sola sorulur, yetişkin bir x türünde kediniz var mı diye. sonra arkadaşlara haber yollanır. bizim kız/oğlan zor durumda, lütfen var mı tanıdık, iyi aile çocuğu/kızı, efendi bir arkadaş falan filan diye. sonra evde kalmış kimseler gibi internette kedi sayfaları taranır. eş/dost arayanlar bölümlerine bakılır. sonra uygun aday bulunur. aileler tanışır, anlaşır. yavrular olunca ikisi size, üçü bize keh keh, diyerekten. kediler başbaşa bırakılır. takribi yirmi gün iki kedi sahibi olursunuz. iki katı yemek, iki katı kum, iki katı sevgi koyarsınız ortaya.sonra damat ya da gelin kendi evine gider. damatsa mutlu mesut, gelinse içi buruk. çok trajiktir onları ayırmak. misafir kedi evden gidince, anlarsınız ki artık hayat eskisi gibi değil.
macera sonunda elinize kalan tek şey, kedinizin huyunun değişmesidir.

hoşgelmiş olan yazar arkadaşımdır.

dış görünüş olarak siyama fazlaca benzeyen; ama uzun tüyleri nedeniyle onlardan çabucak ayrılan bir türdür. masmavi gözleri ve beyaz patileriyle gözalıcıdır. sessiz, uysal ve oyuncudurlar. tipik showboy/showgirl halleri olmasa da etrafındaki insanları eğlendirmeyi bilirler.
bazı tecrübelerle edinildiği gibi, iran kedisi ve siyam kedisini çifleştirince birman benzeri bir tür elde edilmektedir

hoş bir fizik yapısına sahip, kısa ama süslü kuyruğuyla göz dolduran, özellikle japonya, çin ve kore’de oldukça popüler olan bir tür evcil kedidir.