istanbulda da yapılıyor mu merak ettiğim olay. yarından itibaren m2 ve m1a hatlarını kullanmak zorundayım. paranoyakça gelebilir ama sürekli aklımda kalabalık bomba ölüm üçlüsü dönüp duruyor. kullanan ve bilen varsa yeşillendirirse sevinirim.
kültürel birikimi olmayanlar için güzel bir aşk filmi. biraz dunya tarihi bilenler için en sevdiği filmler listesine ilk üçten girecek film. bir şeyler öğrenmek isteyenler içinse tavsiye edilebilecek ilk film.
kahramanın zeka geriliği var. olayların içinde olup verdiği saf ve insani tepkiler var. biz şaşırıyoruz yok artık diyoruz çünkü normalde orada durması absürt bunu biliyoruz. yine de kurgu o kadar güzel ki kopukluk yaşamadan izleyebiliyoruz.
ayrıca her karakter için (okul müdürü,annesi, jenny, bubba, teğmen, biraz da olsa gördüğümüz yan karaklerler...) mantıklı hayat hikayeleri çizilmiş. her biri amerikanın farklı bir yüzünü gösteriyor. kurgusu on numara hikaye on numara.
bu da başarısının tescili olarak şurada dursun:
---vikipedi---
forrest gump, amerika birleşik devletleri'nde gösterime girdiği 6 temmuz 1994 tarihinde ciddi ölçüde övgü aldı ve paramount yapım'ın o sene başında viacom'a devrinden itibaren en yüksek başarıyı elde etti ve kuzey amerika'da gösterime girdiği yıl en yüksek hasılaya ulaşarak ciddi bir ticari başarıya ulaştı. film gösterimde kaldığı süre boyunca dünya genelinde 677 milyon dolar hasıla üretti. yine akademi ödüllerinde en iyi görüntü, robert zemeckis en iyi yönetmen, tom hanks en iyi aktör, en iyi uyarlanmış görüntü, en iyi film efektleri ve en iyi yönetmen dallarında ödül aldı. film aynı zamanda altın küre ödülü ve people's choice award ve genç aktör ödülleri gibi ödüller aldı veya bunlara aday gösterildi. filmin gösterime girişiyle birlikte, oyuncular ve betimlediği politik semboller hakkında pek çok yorum yapıldı. 1996 yılında, filmde bahsedilen bubba gump karides şirketi kuruldu ve dünya genelinde çeşitli şubeler açtı. ülke genelinde çekilen sahneler gerçek hayattaki kahramanların izlerini taşır. 2011 yılında kongre kütüphanesi, forrest gump'ın birleşik devletler ulusal film kayıtlarında korunması gereken kültürel, tarihi ve estetik bir film olarak seçti.
---vikipedi---
kahramanın zeka geriliği var. olayların içinde olup verdiği saf ve insani tepkiler var. biz şaşırıyoruz yok artık diyoruz çünkü normalde orada durması absürt bunu biliyoruz. yine de kurgu o kadar güzel ki kopukluk yaşamadan izleyebiliyoruz.
ayrıca her karakter için (okul müdürü,annesi, jenny, bubba, teğmen, biraz da olsa gördüğümüz yan karaklerler...) mantıklı hayat hikayeleri çizilmiş. her biri amerikanın farklı bir yüzünü gösteriyor. kurgusu on numara hikaye on numara.
bu da başarısının tescili olarak şurada dursun:
---vikipedi---
forrest gump, amerika birleşik devletleri'nde gösterime girdiği 6 temmuz 1994 tarihinde ciddi ölçüde övgü aldı ve paramount yapım'ın o sene başında viacom'a devrinden itibaren en yüksek başarıyı elde etti ve kuzey amerika'da gösterime girdiği yıl en yüksek hasılaya ulaşarak ciddi bir ticari başarıya ulaştı. film gösterimde kaldığı süre boyunca dünya genelinde 677 milyon dolar hasıla üretti. yine akademi ödüllerinde en iyi görüntü, robert zemeckis en iyi yönetmen, tom hanks en iyi aktör, en iyi uyarlanmış görüntü, en iyi film efektleri ve en iyi yönetmen dallarında ödül aldı. film aynı zamanda altın küre ödülü ve people's choice award ve genç aktör ödülleri gibi ödüller aldı veya bunlara aday gösterildi. filmin gösterime girişiyle birlikte, oyuncular ve betimlediği politik semboller hakkında pek çok yorum yapıldı. 1996 yılında, filmde bahsedilen bubba gump karides şirketi kuruldu ve dünya genelinde çeşitli şubeler açtı. ülke genelinde çekilen sahneler gerçek hayattaki kahramanların izlerini taşır. 2011 yılında kongre kütüphanesi, forrest gump'ın birleşik devletler ulusal film kayıtlarında korunması gereken kültürel, tarihi ve estetik bir film olarak seçti.
---vikipedi---
bomba uyarısını bir hafta önceden veren ülke için başlayan teşekkür kampanyasıdır. hayat kadar değerli bir şey yoktur. bir tane bile insan hayatı kurtarabilmişse daha fazlasını hak ediyordur.
bilimle desteklenen ayrışmalardan uzak her inancın destekçisi olurum.
size slogan buldum:
the panda...
o siyah!
o beyaz!
o asyalı!
bi de çok yararlı!
size slogan buldum:
the panda...
o siyah!
o beyaz!
o asyalı!
bi de çok yararlı!
kendinden önce gelen kelimeden daima ayrı yazılır. yazılmalıdır. yazılacaktır. yazılıyor mu? hayır.
yazım kuralları konusunda hassas olmama rağmen fark edip düzeltmediğim bir yanlışım var.
bişey...
bu benim için yeni bir kelime oldu. bilerek ayrı yazmıyorum çoğu zaman. nasıl edindim böyle pis bi alışkanlığı bilmiyorum.
yazım kuralları konusunda hassas olmama rağmen fark edip düzeltmediğim bir yanlışım var.
bişey...
bu benim için yeni bir kelime oldu. bilerek ayrı yazmıyorum çoğu zaman. nasıl edindim böyle pis bi alışkanlığı bilmiyorum.
tam bir ortaya salatadır. türü belli değildir. alacakaranlık serisinden esinlenilmiştir. yazı dilli pucca ile başlayan nasıl ünlü oldum senli benli kitap yazayım akımıyla aynıdır. olay bir yurtta geçer harry pottera da selam çakılır. ilerleyen kitaplarda cinsellik coşar grinin elli tonuna selam çakılır. biraz daha okusam kimbilir daha neler görürdüm. ha alacakaranlık çok mü külttü o popüler kültür değil miydi? öyleydi. ama vampir akımını başlatan seri oydu. keza harry potter da öyle. ikisinin de bu seri gibi tutunup 874394820 kitap çıkarabilmek için çizgisini bozduğunu, bu kitap tutmuş biraz da onun gibi yazayım dediğini görmedim.
serinin iyi yanı yok mu? var. bir kere başka kitap okuma alışkanlığı olmayan bir kitle takip ettiği için okumayı unutmuyorlar. bir de kitapların uzun olması ve okuyan kitlenin yeni kitap çıkınca koşa koşa alıp okumasıdır. o arkadaşlar bu seriyi okumak için aramızdan bir süreliğine uzaklaştığında kafamız rahat 1 çay içebiliyoruz.
serinin iyi yanı yok mu? var. bir kere başka kitap okuma alışkanlığı olmayan bir kitle takip ettiği için okumayı unutmuyorlar. bir de kitapların uzun olması ve okuyan kitlenin yeni kitap çıkınca koşa koşa alıp okumasıdır. o arkadaşlar bu seriyi okumak için aramızdan bir süreliğine uzaklaştığında kafamız rahat 1 çay içebiliyoruz.
bir zamanların yoğun internet kullanan kesiminin gündemine düşmüş kişi. burada diğer yazar arkadaşların söylediği gibi herkes önce viral sanmış sonra gerçeği anlamıştır. herkes o bomba vasiyetin gidişatını takip etmiş, gömülünce ayrı bir olay olmuş yine birkaç gün gündemde kalmıştır.
"beni bilime verin çocuklara kadavra olayım, en kötü denize atın balığa yem olayım ama bir şekilde dunyaya bir faydam olsun" diyen adamın dünyaya faydası ne oldu biliyor musunuz?
"ben çok iyi niyetliyim o yüzden başıma bunlar geliyor ölmek istiyorum" diyen tikiler oldu.
aslında istediği küçücük birşeyken daha büyük bir şey gördük. birisi iyi niyetiyle pes edince eline kendi çapında bir isteği bile geçemiyor. kabalığı kabalıkla yenebiliyorsun. saf samimiyetle edilmiş sözleri bu insanlar duymuyor.
ne zaman bu çocuğun konusu açılsa bu dünya için güzel bir şey yapmadan ölemem diyorum. insanlıkla savaşında yenilmiş biri için durup burada savaşmaya değer diyorum. daha bir sarılıyorum işime. beni daha az kırmaları için yeni yeni yollar türetiyorum. zira pes etmiş biri olunca savaştığın şey sadece insanların alay konusu oluyor.
"beni bilime verin çocuklara kadavra olayım, en kötü denize atın balığa yem olayım ama bir şekilde dunyaya bir faydam olsun" diyen adamın dünyaya faydası ne oldu biliyor musunuz?
"ben çok iyi niyetliyim o yüzden başıma bunlar geliyor ölmek istiyorum" diyen tikiler oldu.
aslında istediği küçücük birşeyken daha büyük bir şey gördük. birisi iyi niyetiyle pes edince eline kendi çapında bir isteği bile geçemiyor. kabalığı kabalıkla yenebiliyorsun. saf samimiyetle edilmiş sözleri bu insanlar duymuyor.
ne zaman bu çocuğun konusu açılsa bu dünya için güzel bir şey yapmadan ölemem diyorum. insanlıkla savaşında yenilmiş biri için durup burada savaşmaya değer diyorum. daha bir sarılıyorum işime. beni daha az kırmaları için yeni yeni yollar türetiyorum. zira pes etmiş biri olunca savaştığın şey sadece insanların alay konusu oluyor.
insanda hangi dövüş sporlarını öğrenebilirim de birdahaki sefere bunları dövebilirim düşüncesi oluşturur. iki üç güne geçer.
yalandır. kimse kusura bakmasın artık çocuk değiliz. reklamda gördüğümde evde denemek istemiştim. yumurtanın üstüne ipana yazdığımla kaldım yapamadım çünkü üşendim her gün uğraşmaya. unuttum gitti. sonra bir gün diş fırçalama olayında diş macununun katkısının aslında çok az olduğunu diş fırçası ve suyla fırçalansa bile yakın sonuç alınabileceğini okudum biyerde. aklıma ilk gelen ipana, yumurta ve benim bitmemiş deneyim oldu. iyi ki o zaman o deneye zaman harcamamışım da legolarımla oynamaya geri dönmüşüm.
kesinlikle yaşanması gerekendir.
yıllardır sözlüklerde yazarım. edindiğim arkadaşlıklar dışında tek taraflı bir çok dostum oldu. gördüğüm nicklerin sahipleriyle konuşmasam da yazdıkları entryleri tekrar tekrar okumak gibi sapıklıklarım olduğundan o kişinin düşüncelerini en yakınları kadar iyi biliyor olabilirim. bu tek taraflı dostluk bana şimdiki bilgi birikimimin büyük çoğunluğunu, diğer tarafa ise bilgilerini aktardığı ve başka yerlerde savunacak bir kişiyi kazandırmıştır. böyle kutsaldır.
yıllardır sözlüklerde yazarım. edindiğim arkadaşlıklar dışında tek taraflı bir çok dostum oldu. gördüğüm nicklerin sahipleriyle konuşmasam da yazdıkları entryleri tekrar tekrar okumak gibi sapıklıklarım olduğundan o kişinin düşüncelerini en yakınları kadar iyi biliyor olabilirim. bu tek taraflı dostluk bana şimdiki bilgi birikimimin büyük çoğunluğunu, diğer tarafa ise bilgilerini aktardığı ve başka yerlerde savunacak bir kişiyi kazandırmıştır. böyle kutsaldır.
sözlükteki ilk badim olur kendisi. bir hoşgeldin bırakayım buraya.
bugün brükselde yapılan toplantıda oy birliğiyle türkiyeyi tampon bölge yapan anlaşma. başbakan davutoğlunun bulunduğu toplantıda alınan karara göre balkanlardaki mülteci suriyelileri ve 20 marttan itibaren yunanistana geçen kaçak göçmenleri geri alıcaz . karşılığında para yardımı alıcaz. vize serbestliği ve ab ülkesi olmamız hızlanacak. mülteciler arasından işe yarar görülenler ise ab ülkelerine dağıtılacak.
http://www.radikal.com.tr/politika/turkiye-ab-anlasmasi-tamam-1532185/
http://www.radikal.com.tr/politika/turkiye-ab-anlasmasi-tamam-1532185/
an itibariyle ipleri bende olan eylem.
cumartesi gecesinin yanında esamesi bile okunmayacak gecedir.
hazırlık düzeyinde ingilizce için çalışılması gereken bir tekerlemede bulunur:
what a pity for a kitty to live in a big city.
what a pity for a kitty to live in a big city.
kesinlikle 1600ler hollandası.
bilime sanata bu kadar değer verilen başka bir yer ne gördüm ne duydum. diğer ülkelerde ezilen aydınlara kapılarını açan yemeyip yediren giymeyip giydiren bir ülke. sonrasında yoğun bir köle ticareti başlatmışlar. o dönem orada olup kölelik kötüdür diyebilsem bilimin sanatın kıta kıta yayılmasında büyük bir katkım olabilirdi.
bilime sanata bu kadar değer verilen başka bir yer ne gördüm ne duydum. diğer ülkelerde ezilen aydınlara kapılarını açan yemeyip yediren giymeyip giydiren bir ülke. sonrasında yoğun bir köle ticareti başlatmışlar. o dönem orada olup kölelik kötüdür diyebilsem bilimin sanatın kıta kıta yayılmasında büyük bir katkım olabilirdi.
güney koreden gelen bir arkadaşa türkiyeyle alakalı merak ettiğin bir şey var mı diye sorunca "how old is tarkan?" demişti de dumur olduğumuzdan hepimizin ingilizcesi kitlenmişti.
insana hayvan desek bile mantıklı bir açıklama bulamayacağımız olay.
toplumsal olarak yanlışlığı bir çok kere vurgulandığı için ben de biyolojik olarak insanın insan olmasına neden aykırı onu söyleyeyim.
erkek ve kadın ne kadar eşit desek de doğaları gereği farklıdır. atalarımız erkeklerin avlanırken kadınların toplayıcı yönünün ağır basması, kadının her canlı türü gibi erkeğinde güç aradığı için erkeğin gücünü her fırsatta kanıtlama çabası gibi iki basit sebep bile bugünün kadınının neden daha naif erkeğin ise kadına göre neden daha vahşi olduğunu açıklayabilir.
yine bugünkü kültürsel durumumuza ve toplumsal kabullere göre kendini kadına beğendirmesi gereken erkek kadının hoşuna gidecek şeyleri yapmak için hemcinsleri arasında açığa vurduğu kabalığını kadının yanında gizlemek zorundadır. işte çok basit güdülerle hareket eden bu kişinin kendi varoluşuna hakaret ettiği nokta budur.
hiçbir hayvan toplumunda dişisinin yanında kibarlaşan erkek göremezsiniz. dişisinin onu tercih etmesi için tümden onun istediği yöne evrilir. gereken kibarlıksa bütün hayatını öyle geçirir. yoksa kişisel soyunun devam etmeyeceğini bu güdülerle bir hayvan bile bilir.
gel gör ki türümüzün erkekleri standart bir canlıya göre daha zeki olduklarını düşündüklerinden türlerinin devamını böyle de sağlayabileceğine emin gibidir. unuttuklarıyla insan dişisi de erkeği kadar zekidir ve çoğunun aradığı özelliklerden biri "dürüstlük"tür. işbu sebepten bu tarz erkeklerin ve böyle olayların tarih sahnesinden silinmesi an meselesidir.
toplumsal olarak yanlışlığı bir çok kere vurgulandığı için ben de biyolojik olarak insanın insan olmasına neden aykırı onu söyleyeyim.
erkek ve kadın ne kadar eşit desek de doğaları gereği farklıdır. atalarımız erkeklerin avlanırken kadınların toplayıcı yönünün ağır basması, kadının her canlı türü gibi erkeğinde güç aradığı için erkeğin gücünü her fırsatta kanıtlama çabası gibi iki basit sebep bile bugünün kadınının neden daha naif erkeğin ise kadına göre neden daha vahşi olduğunu açıklayabilir.
yine bugünkü kültürsel durumumuza ve toplumsal kabullere göre kendini kadına beğendirmesi gereken erkek kadının hoşuna gidecek şeyleri yapmak için hemcinsleri arasında açığa vurduğu kabalığını kadının yanında gizlemek zorundadır. işte çok basit güdülerle hareket eden bu kişinin kendi varoluşuna hakaret ettiği nokta budur.
hiçbir hayvan toplumunda dişisinin yanında kibarlaşan erkek göremezsiniz. dişisinin onu tercih etmesi için tümden onun istediği yöne evrilir. gereken kibarlıksa bütün hayatını öyle geçirir. yoksa kişisel soyunun devam etmeyeceğini bu güdülerle bir hayvan bile bilir.
gel gör ki türümüzün erkekleri standart bir canlıya göre daha zeki olduklarını düşündüklerinden türlerinin devamını böyle de sağlayabileceğine emin gibidir. unuttuklarıyla insan dişisi de erkeği kadar zekidir ve çoğunun aradığı özelliklerden biri "dürüstlük"tür. işbu sebepten bu tarz erkeklerin ve böyle olayların tarih sahnesinden silinmesi an meselesidir.
(bkz: toba faciası)
bilimadamlarının kutuplardaki buzullardan buldukları sülfür sayesinde kesinliğini bize söylediği 70-75 bin yıl öncesi aralığında meydana gelmiş bir düzine yanardağ patlaması. son 2.5 milyon yılın en şiddetli olayı olduğunu söyleniyor.
bu patlamadan yayılan küller atmosferi kapatıp güneş ışınlarının atmosfere ulaşmasını engellemiştir. yeryüzüne çıkan 2800 kilometreküp magmadan yaydığı sülfürik asitle atmosferi bozup dünyayı bir buzul çağına itmiştir. dünyanın ısısının -30 derece kadar düştüğü söyleniyor. dunyaya güneş ışığının girmesi ise en az 10 yıl almıştır. görüldüğü gibi etkisi 3-5 gün değil 3-5 yıl değil dünyaya bir buzul çağı geçirtecek kadar büyüktür.
peki canlılık? bu faciada insanlar ne yaptı?
bazı türler ve insanlar genetik darbogaza girdi. dünyada insan ırkının tahmin edilen sayısı bu patlamadan önce 60 milyonken afrikada hayatta kalabilen tahminen 2000-10000 kişi dışında silindi. bu sayı türün devamı için gereken çeşitliliği sağlayamayacak kadar az olmasına rağmen insanoğlu diğer genetik darboğaza giren türlerin yok olmasını izlerken hayata tutundu. sayılarını ve türün devamı için olmazsa olmaz sayılan çeşitliliğini arttırdı.
ama şuan bu olay yüzünden biyolojik özelliklerimiz ilk canlıdan değil sadece o insanlara aktarılmış özelliklerden geliyor. evrim birikimimizin büyük kısmını kaybettik. yani böyle bir olay olmasaydı biyolojik olarak şuan binlerce yıl ileride olacaktık.
bu olay bir gazete haberi değildir. biliminsanları o dönem bir buzul çağına girildiği konusunda hemfikir olmalarına rağmen sebebini bize açıklamak için oluşturdukları bir teoridir. toba catastrophe theory. aslında böyle olmadığını düşünen bilimadamları sayıları az olsa da mevcuttur. şimdilik en kuvvetli teori budur.
şuan yellowstone national parkta böyle bir olayı canlılığa bir daha yaşatacak süpervolkan mevcuttur. o da başka bir günün entry konusu olsun.
ek:
toba patlaması http://www.livescience.com/29130-toba-supervolcano-effects.html
genetik darboğaz https://tr.wikipedia.org/wiki/Kurucu_etkisi
süpervolkan nedir? http://volcanoes.usgs.gov/volcanoes/yellowstone/yellowstone_sub_page_49.html
bu patlamadan yayılan küller atmosferi kapatıp güneş ışınlarının atmosfere ulaşmasını engellemiştir. yeryüzüne çıkan 2800 kilometreküp magmadan yaydığı sülfürik asitle atmosferi bozup dünyayı bir buzul çağına itmiştir. dünyanın ısısının -30 derece kadar düştüğü söyleniyor. dunyaya güneş ışığının girmesi ise en az 10 yıl almıştır. görüldüğü gibi etkisi 3-5 gün değil 3-5 yıl değil dünyaya bir buzul çağı geçirtecek kadar büyüktür.
peki canlılık? bu faciada insanlar ne yaptı?
bazı türler ve insanlar genetik darbogaza girdi. dünyada insan ırkının tahmin edilen sayısı bu patlamadan önce 60 milyonken afrikada hayatta kalabilen tahminen 2000-10000 kişi dışında silindi. bu sayı türün devamı için gereken çeşitliliği sağlayamayacak kadar az olmasına rağmen insanoğlu diğer genetik darboğaza giren türlerin yok olmasını izlerken hayata tutundu. sayılarını ve türün devamı için olmazsa olmaz sayılan çeşitliliğini arttırdı.
ama şuan bu olay yüzünden biyolojik özelliklerimiz ilk canlıdan değil sadece o insanlara aktarılmış özelliklerden geliyor. evrim birikimimizin büyük kısmını kaybettik. yani böyle bir olay olmasaydı biyolojik olarak şuan binlerce yıl ileride olacaktık.
bu olay bir gazete haberi değildir. biliminsanları o dönem bir buzul çağına girildiği konusunda hemfikir olmalarına rağmen sebebini bize açıklamak için oluşturdukları bir teoridir. toba catastrophe theory. aslında böyle olmadığını düşünen bilimadamları sayıları az olsa da mevcuttur. şimdilik en kuvvetli teori budur.
şuan yellowstone national parkta böyle bir olayı canlılığa bir daha yaşatacak süpervolkan mevcuttur. o da başka bir günün entry konusu olsun.
ek:
toba patlaması http://www.livescience.com/29130-toba-supervolcano-effects.html
genetik darboğaz https://tr.wikipedia.org/wiki/Kurucu_etkisi
süpervolkan nedir? http://volcanoes.usgs.gov/volcanoes/yellowstone/yellowstone_sub_page_49.html
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?