confessions

mucadele

- Yazar -

  1. toplam entry 300
  2. takipçi 5
  3. puan 7956

4.5g'ye geçmeyen insan

mucadele
iddia ettikleri hızda bir şey indirmeye kalkarsak eğer bir kaç dakika içerisinde paketimiz bitiyor. bu saçma salak fiyat politikaları varken ne diye geçelim ki? şu an zaten yavaş diye yapamadığım eylem yok gibi. o yüzlen hızlı olsun diye ekstra bir çaba göstermeyi şu an için gereksiz buluyorum. video da izleyebiliyorum, müzik de dinleyebiliyorum mesela.. bu insan zorunluluk haline gelene kadar ben olacağım. akıllı telefonda dahi 6 ay kadar önce geçmiş bir insanım neticede.

gereksiz toplumsal kurallar

mucadele
kimin koyduğu, hangi amaca hizmet ettiği bilinmeyen boş kurallar bütünüdür. her şeyi sorgulayan, sebebini anlamaya çalışan insanları çok gerer bu kurallar. bunlarda başı kılık kıyafetle alakalı olan kurallar çeker..

basit bi mağazanın satış danışmanlığı görüşmesine giderken dahi sinek kaydı tıraş olup, klasik giyinmenin mantığını kavrayamamışımdır. geçen yaz gittiğim bir iş görüşmesine(popüler bi oyuncak-bebek mağazası) penye şort, tişört, gözlük gibi bir kombin ve kirli sakalla gitmiştim. ilk bakışta bir şaşkınlık yaşatsam da problem olmamıştı. işe de alınmıştım :)

iş görüşmesi sonrasında buluştuğum arkadaşlarıma iş görüşmesinden geliyorum dediğimde inandıramamıştım. işte o kadar yerleşmiş ve benimsenmiştir bu boş kurallar..

erkeklerin evlenmeme gerekliliği

mucadele
"artık konuşulması gerekendir.

lafa yıllar öncesinden kalan bir entry'imle gireceğim: [evlilik yalnızca erkekler adına değil kadınlar adına da büyük yük getirmekte ve toplum tarafından onaylanması beklenen bir sosyal çalışma olduğundan ötürü insanların "en mutlu çift biziz" temalı duygusal ıkınmalarına konu olup boku çıkarılmaktadır. öyle ki evlenmek istemeyen "tek" veya "çiftlere" daima mutlu bir evli çift örnek olarak sunulurken hiçbir mutsuz evlilik yokmuş gibi davranılmakta, evliliğin dünyanın en süper beyazlı, siyahlı müessese olduğu öğretilmektedir. söz konusu öğüt verilesi mutsuz evliler olduğu zaman dahi "mutlu tek" yaşam örnek gösterilmekten itinayla kaçınılmaktadır. tüm bunların sebebi içinde yaşadığımız toplumun evliliği yerinden hareket ettirilmesi imkansız, kutsal bir taş gibi görmesi de vardır.]

erkeklerin evlenmemesi, evlilik kurumunu çöpe atması artık bir gereklilik haline geldi. bunun da binlerce sebebi var.

*evlilik erkeğin en verimli dönemini elinden alır. erkeğin seks için en verimli dönemi sanıldığı gibi 18-20ler değil 22-35 arasıdır. hatta 40. erkeğe talebin en çok arttığı dönem budur. çünkü 22 bilhassa 25 yaş sonrası erkek belirli bir mal varlığına, zenginliğe ve sosyal statüye ulaşmaya başlar. kadın muadilleri ise yaşlandıkları için annelik içgüdülerinin güdümüyle kendilerini daha kolay bırakmaya başlar. işte bu dönem erkeğin arı gibi çalışacağı dönemdir. ama evlilik bunu erkeğin elinden alır.
eline verdiği ise kuaför masrafları, alışveriş faturaları, bebeğe harcamalar ve açılmış bir tepedir.

*kadınların özgürleşmesi. evet kadınlar özgürleştikçe kontrolleri zorlaştı ve bu da bir evlenmeme nedeni.
geçmişte evliliklerde erkeğin rolünü yerine getiremediği görülürdü çünkü daha çocukken evliliğe itilirlerdi. (bu rol erkeklik değil; babalık, eşlik rolü. erkeklik konusunu sonra irdeleyeceğim) zamanın erkekleri ise evliliğe hazır ve olgun yaşlarda giriyorlar. ama kadınlar gençliklerindeki yaşanmamışlıkların etkisinden kurtaramıyorlar kendilerini. yakın arkadaşlarının üniversite yıllarında yaptığı kevaşelikleri düşündükçe evliliğe sahip çıkmama durumu oluşup aldatmalar gerçekleşiyor.
yeni nesil kadınlar fazla özgür. o kadar özgür ki eşlik ve anneliğin geleneksel rolünü kaldıramıyor.
bu yüzden hali hazırda evlenip boşanmış 30-35 yaş üstü kadınlar dahi, genç kadınlardan daha iyi anne-eş rolü icra ederler.

*bütün basın, yayın organlarının erkekliğin sağını solunu kırpması. erkekliği güdük bırakması.
evet artık erkek olmanın ne demek olduğunu anlayamayan tonlarca "anne kuzusu" beta erkek var. medyada sabahtan akşama kadar feminizm ve transgender hakları vurgulanırken erkeklik git gide unutulmaya başlandı. burada savunduğum şey kesinlikle tacizci vahşi erkek değildir. burada savunduğum erkeklik dedelerimizin (babalarımızda bile az) sahip olduğu, devasa aile yaratıp bunu tek başına bile çekip çevirebilme yeteneğidir. erkekliğin karizmatik özgürlüğü ve öncüllüğüdür.
google'a erkek yazıp görsel arama yaptığınızda çıkanlar "erkek" değildir. bunlar gerçek erkek değil
bunlar kadınlara hitap eden erkek imajı ile oluşturulan erkeklerdir. babalık rolü bunlarda eksiktir, otoriterlik rolü yoktur. "erkek güzeli" kavramı, kadınların icadıdır ve kadınlara pazarlanır/satılır.
kadınların tercihleriyle yönlendirilen bir dünyada yaşadığımız için algılaması güç gelebilir. spor salonuna gidip kas yapıp kadınlara kaslarını sergilemek kadınsı bir şey olduğu için kadınlara hitap eder. size satılan imajı aldığınızı gösterir.
halbuki gerçek erkek kendisi için spor yapar. gerçek erkek karizmatik, otoriter ve bağımsızdır. hangilerimizin babası yeterince bağımsız davranabiliyor? hangilerimiz evlilikte kafasına göre (davranmak isteyip) davranabiliyor? bu en son dedelerimizde kaldı ve yeniden dirilteceğiz. hep beraber yapacağız.

*evlenmediğimiz taktirde sahip olduğumuz büyük lüksler olacak. örneğin zor kazanılmış paramızı çatır çatır iffetsiz ve seksi kadınlarla yiyebileceğiz. hem de örneğini sunduğum en verimli dönemde.
armudun sapı, üzümün çöpü gibi topluma onaylatma ihtiyaçlı kadınsı tüketim ve gösterişten sakındığımız için israfımız azalacak.
özgür alanımıza müdahale edebilen kadın olmayacak. bir kadın müdahale etmeye niyetlendiğinde terk edip bir başkasının yanına geçebileceğiz. kadınlardan bıktığımızda dağa çıkıp, denize inebileceğiz. kimseyi umursamadan.

*orta sınıf ilüzyonundan çıkmamız gerekli. orta sınıf ilüzyonu nedir?
oku, oku, oku (üniversite dahil), iş sahibi ol, araba al, evlen, ev al.
çoğunluğumuz böyle yaşıyor. bu evliliklerde kaç erkek mutlu olmuş, sorgulayın.
erkeklik; yoğun rekabet, sınırsız kaşiflik ve merak üzerine kuruludur. erkek eski zamanların kralıdır. beyidir. toprak sahibi aristokrattır. mucittir. komutandır. otoriter reis figürüdür.
artık değil.
annelerimiz tarafından erkekliğimiz daha evde kesilmeye başladığından beri evlenmelik damızlıklara dönüştürüldük. artık biz kadınlara hazırlanıyoruz.
buna hayır deme zamanı geldi.

*kadın aldatmalarının yaygınlığı. kötü kadın davranışının yargılanmaması.
dikkat ettiyseniz evli olsun veya olmasın bir kadın kötü davrandığında hep "bir sebebi vardır" yorumu devreye girer. kadın kötülenmez. yaşanmışlıklar onu var olan duruma itmiştir.
ama erkeğin kötü davranışında tüm sorumluluk ona yüklenir. yüklenmelidir de.
ama burada kadın lehine ayrımcılık vardır.
bilhassa kadınların, ekonomik açıdan zayıf biyolojik açıdan güçlü erkeklerle kırıştırıp hamile kaldıktan sonra bu çocuğu ekonomik açıdan güçlü erkeklerin üzerine yıkması da cabası.

21.yüzyılda evlilik: http://i.hizliresim.com/48VRJ4.jpg "

ekşi sözlükten 'me without my little green strawberry' yazardan alıntıdır. üzerine düşünülmesi gerekir.

yengeç burcu erkeği

mucadele
bu burcun bazı erkekleri feminenliklerini, ağlak oluşlarını ve ezikliklerini burçlarına bağlar. halbuki alakası yoktur.

en çok ön yargı ile yaklaşılan burçların başında geldikleri için genelde burçlarını söylemekten çekinirler. yengeç burcu olup duygusal olmayan, mantık esaslı, evcimen olmayan, dışa dönük insanlar da çok sayıdadır.
14 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol