güneydoğu’da operasyonda ölen teröristleri it leşi gibi temnizlediğimiz günleri özlüyorum.sağdan soldan parçalarını toplarken çok masum görünüyorlardı halbuki.
sokakta araba çarpmış bir köpeği alıpsaatlerce işini gücünü bırakıp onunla uğraşmaktır.küçücük şehrindeki veteriner doğru dürüst ilgilenmeyecek diye can sıkıntısı çekmektir.vicdan, insanı, hayvanı, doğayı sevmek değil, onun canı acıdığında kendi canında acısını hissetmektir.
(bkz: independence day)
tıklım tıkış sokaklarda iki elin boş gezmek,zor..
ağır bişey.. çekilmiyor zira..
edit:
uzun zaman sürdüğünde çekilmiyor sanırım..yada bi an o hissi unutup,sonra yine onunla baş başa kalınca zor oluyordur belki..
edit:
uzun zaman sürdüğünde çekilmiyor sanırım..yada bi an o hissi unutup,sonra yine onunla baş başa kalınca zor oluyordur belki..
bazen öyle bir atmosfer yaratıyor ki bu şehir,nerde değil kiminle gezdiğin önemli oluyor sokaklarında.daha önce yüz kere gördüğün binalar sanki o an selamlıyor seni tüm zarifliğiyle.kediler başka dolanıyor bacaklarına.şehir şarkı söylüyor omzuna yaslanmış başın üzerinden gizlice kulaklarına.rüzgârı hissediyorsun burun deliklerinde.ve bir kez daha batıyor güneş..yükseleceğinden haberdar ama hüzünlendiriyor yinede.
(bkz: bebek kafası)
:--------------------------------------------------saygılı spoiler--------------------------------------------------:
ananızın amına girsin o roket!
:--------------------------------------------------saygılı spoiler--------------------------------------------------:
ananızın amına girsin o roket!
:--------------------------------------------------saygılı spoiler--------------------------------------------------:
israil’e savaş açsın taşşaklarını bile yalarım.
"size savaş açıyoruz!" başka türlü nasıl söylenebilir ki?
müdahale etmek için çok mu aciziz bilemiyorum..yazık!
müdahale etmek için çok mu aciziz bilemiyorum..yazık!
"sen giderken hızla uzaklaşmasaydım belki hiç gidemeyecektim ordan..bir ihtimal görürsün diye giden uçağa el sallayacaktım.son bir cesaretle öpmeseydim seni şimdi bile kokuna hasret kalacaktım."
geçtiğimiz gün alsancak’ta sahnesi kuruluyordu.konser olacaktı sanırım.her mantıklı insanın yapacağı gibi koşarak uzaklaştık.
soundcheck ekibinin de mikrofondan karşıdan karşıya xhamster muhabbeti yapması da enteresandı tabi.
soundcheck ekibinin de mikrofondan karşıdan karşıya xhamster muhabbeti yapması da enteresandı tabi.
- şefim ben yemeğe çıkıyorum..
- yok yok salih,atiye abla içerde salmış memeleri,git takıl ordan..
- yok ben ilerde taciz etmeyi düşünüyorum onu.akraba olursak yakışık almaz.
- doğru söylüyosun,ben de emiklemiyim o zaman.
- hadi yemeğe gidek şef.
- yok yok salih,atiye abla içerde salmış memeleri,git takıl ordan..
- yok ben ilerde taciz etmeyi düşünüyorum onu.akraba olursak yakışık almaz.
- doğru söylüyosun,ben de emiklemiyim o zaman.
- hadi yemeğe gidek şef.
(bkz: aşk sarhoşu)
finaldeyiz.
100 hz olmayan bir lcd televizyonda "0" ın süratli bir şekilde hareket etmesiyle ekranda oluşan görüntü.
(bkz: allah beterinden saklasın)
pazar günü muhattap bulamıyorsunuz bu hastanede.hele ki bir saç ekim kliniği var,yayla gibi mübarek.yemekleri de güzel değil.ama hemşireleri genç ve güzel genelde.öhöm.
bu haftaki uykusuz’da yiğit özgür’ün bu güne kadar yapmış olduğu en sağlam kelime oyunlarından birisi.
batı anadolu’lu bir şairin şiiri.
şimdi sen uyuyorsun ya,
kuşlar ötmez,rüzgâr esmez,bekler gün ağarsın diye..
anonim
şimdi sen uyuyorsun ya,
kuşlar ötmez,rüzgâr esmez,bekler gün ağarsın diye..
anonim
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?