confessions

imphotep

- Yazar -

  1. toplam entry 3191
  2. takipçi 1
  3. puan 62842

cinsellik dersi

imphotep
hayatımda 3 kere aldığım derstir.

1- ilköğretim 8. sınıfta din kültürü öğretmenimden aldığım derste;
hocaya biri "hocam 31 çekmek günah mı?" demişti.hoca da bi an düşünüp,"allah bize o nimeti sınırlı veriyor.onu ziyan etmek günah olabilir." demişti.ben de şu sonucu çıkardım.
"osbir çekmek günal olabilir.."

2- yine aynı sınıfta fen bilgisi öğretmenimizden aldığım derste;
hocaya yine aynı çocuk "hocam 31 çekmek günah mı?" diye sormuştu.çünkü din kültürü hocamızın verdiği cevap tatmin edici değildi.bünye osbir çekmek istiyor ve bunu birine tasdik ettirmek istiyordu.bu dünyada bunu yapan tek kişi o olmamalıydı.hoca şöyle cevap verdi,"ben günah mı değil mi bilmem..ama eğer ki yaptıysanız mutlaka duş alın.çünkü o esnada ter boşalır kötü kokarsınız."bu dersten en azından bişey öğrenmiştik.osbir banyoda çekilecekti.

3- askerde aile planlama dersinde aldığım derste;
bir komutan bir sağlık memuru bir de bayan hemşire bize aile planlama dersi vermeye gelmişti.elinde dildo vardı kadının.ve biz aylardır askerdik.düşünün halimizi.birsürü şey anlattı.hepimizin bildiği şeyler.doğum kontrol yöntemleri,sağlıklı ilişki kurmanın yolları falan filan.sonunda o büyük an gelmişti.hemşirenin elindeki dildoya prezervatif takmamız gerekiyordu.hem de ucunda boşluk bırakarak.ilk seferinde hemşire gösterdi,biz orda bittik zaten.herkes ereksiyon halini kamuflajın biryerlerine gizleme derdindeydi.sırayla kalktık görevimizi yaptık,selamımızı verdikhemşire genç ve yüzüne bakılacak kadar güzel bi kadındı.ama hiç oralı değildi.ondan alacağımız en küçük ışıkla askerliğimizi bile yakabilirdik.
bu dersten çıkardığım sonuç,bundan sonra prezervatifi kendim değil partnerime taktırmam gerektiğiydi.çok tahrik ediciydi..inanamazsınız.ya da askeriz diye bize öyle geldi.bilmiyorum.

kürdistan

imphotep
fazla sert olmasın...
kürtleri kastetmiyorum...
yediği kaba pisleyen .. yıllarca koynumuzda yılan misali besi hayvanı muamelesi gören,buna rağmen yıllardır "ezildik" ayağına yatıp milleti kandıran,halbuki etnik kimliğinden olayı hiçbir kısıtlama getirmeyen bi ülkede yaşayan vatanda$larımızın kurmak istediği köpek kulübesi..
onları sığındıkları avrupa’da bi süre yaşatmak lazım ki görsünler ayrımcılık ..ırkcılık nasıl yapılıyor.
şahsen ben şimdiye kadar sadece kürt olduğu için baro’ya giremeyen.,belirli otobüslere binemeyen,devlet okullarında okuyamayan,sosyal veya hukukî haklardan mahrum bırakılan(ssk,doğum parası,vergi indirimi gibi..) birine rastlamadım.yok zaten öyle birşey. eğer o coğrafyada izmir olsaydı ve lazlar orda yaşasaydı onlarda fakir olacaklardı.bunun kürtlükle yada başka bişeyle alakası yok..!
anlayın artık şunu..işinize gelmesede..

yaran fıkralar

imphotep
kaderde sözlüğe fıkra yazmak da varmış ;

ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere
bakıyormuş.’evrim ne güzellikler yaratıyor’ diye düşünüp mest oluyormuş.
birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve adamı kovalamaya başlamış.
adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama arkasına her bakışta ayının daha fazla
yaklaşmış olduğunu fark ediyormuş.
dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala
takılmış,ayı adamın üzerine atlamış,pençelerini kaldırmış.
tam vurmaya hazırlanırken adam ’allah’ım’ diye bağırmış.
bir anda zaman durmuş,ayı donmuş,ormandaki nehir bile akmaz olmuş.
bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık huzmesi adamın üzerine
parlamış.
çok derinden gelen ilahi bir ses adama ‘yıllarca bana inanmadın,yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın,sana bu durumda yardım
etmemi mi istiyorsun?seni sevgili bir kulum mu saymalıyım’
demiş.
adam utanç içinde,’biliyorum bunca yıldan sonra dindar olmayı istemem
haksızlık,ama belki ayıyı dindar yapabilirsiniz’ demiş
ses ‘peki’ demiş ve ışık kaybolmuş.
nehir tekrar akmaya başlamış,her şey aksine dönmüş.
ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş ve konuşmaya
başlamış ‘allah’ım, senin rızkınla orucumu açıyorum,hamdolsun verdiğin nimetlere’

super quotes

imphotep
virüs trojan spy bilmemne meretlerinden dolayı kasım kasım ksılan pc de yapılan sohbet:

huni delisi:abi melaba noldu bise sorcaktın..?
huni’nin abisi:ya abicim şu bilgisayara yüklemişsin kaspersky’i açmıyo bişeyi iki saat tarıyo..
imphotep:ya olum kapat gitsin,zaten kapacağı kadar kapmış hayvan..
huni delisi:yok kapatma..
imphotep:ya kapat bea..aaa..
huni’nin abisi:lan olum boşver kapatak..bu saatte virüs mü olur..

not:
işin enteresan tarafı bunu söyleyen adamın ufak çaplı bir prodüksiyon şirketi var ve bir kanalın bu tarz işlerinden sorumlu..

türkçe ezan

imphotep
ingilterede "lets go to presence... god is big..." diye biri bağırsa..bunun ezan olarak algılayacak kaç kişidir? orjinali için durum nasıldır..
"iyiki doğdun murtaza" yı bile evrenselleştirdik.."happy birthday to you..." derken ülkemizde insanlar..ezan mı zorunuza gidiyor? bu işlerle uğraşmaktan hiç çekinmiyorlar.. azcık surat olur insanda yahu..

nasıl kıydın lan güzelim kıza

imphotep
çok amaçlı kurulabilecek bir cümledir.amaçlarını sıralarsak;

- haldun abi ben bi günah işledim..
- nedir?
- abi baldızım zeynep varya..ona sahip oldum..
- nasıl kıydın lan güzelim kıza..

--

- lan recep polislerden kaçmam lazım..
- niye ki saldıray?
- olum karımı öldürdüm ben..
- nasıl kıydın lan güzelim kıza..

--

- murti naber lan..oo kitlenmişsin sen hatuna..gitti olum gitti..
- he..oe..metin hoşgeldin..
- olum sende bu müşterilere fena kapılıyosun..
- napiyim kardeşim her gün gelip kıyma alıyor burdan..bende en güzelinden veriyorum..
- oo iyiymiş ..nasıl kıydın lan güzelim kıza..

21 şubat 2008 kuzey ırak kara operasyonu

imphotep
şanlı er ve erbaş kardeşlerim..;
elin oğlu bilmem kaç bin kilometreden evin penceresinden bombayı füzeyi sokuyorken siz dağlarda yürüyün emi..ben gezdim biliyorum,sizde mağaralara tek tek girip terörist var mı diye bakın emi..kendi ordumuz içinde bile batıda gösteriş olsun diye elde tutulan lüks tüketim gereçleri ve askeri mühimmatlardan yoksun bilmemkaç senelik tüfeklerle çatışmaya girin emi..en çok güvendiğimiz istihbarat birimimizin bile içine hainler girsin pusuya gene siz düşün emi..tabuta sarılıp da memleketinizde gittiğinizde aslında söylemek istediğiniz ne çok şey olduğunu, tabutun tahtalarına vurupda söylemek istediklerinizi aslında ölmüş olan vücudunuzda o ızdıraplı ruhun nasıl cebelleştiğini..kimse bilmese biz biliyoruz..yerinizde rahat uyuyun..suç sizin değil..
tayin zamanı torpil koymak için harcadığı eforu görev ve hizmette sarfetmeyen kadrolu askerlerimizin..milli hazinenin %50’sini orduya verip gayrısına karışmayan..gelişmiş teknolojiyi savunmada kullanmayan bütün büyük adamların..cehennemde sizlerle görüşücez elbet.o zaman benim eriyen yağlarımda et parçalarımda boğulmak ne demek göreceksiniz..şimdi rahat koltuğunuzda huzurla oturun..

bayrakları bayrak yapan balkonda asili kalmasıdir

imphotep
"içi boşaltılmışık böyle bişey oluyor işte" diye yorum yapabileceğimiz en yegâne bir durumdur bu.herşey göstermelik,herşey sembolik..ülkemizde demokrasi sembolik,din sembolik,atatürkçülük sembolik..
bize ait olan şeyleri,bize ait olmayan insanlar irdelerken,biz bunları daha da sembolik hale getirmeye devam ediyoruz.yakında o bayrağın gerçek rengini birileri pembe sanarsa,niye kırmızı olduğunu açıklayacak kimse de olmayacak.bunu dile getirenlerin de taşlanması,bu ülkede bunun bilinçli bir faaliyet olarak yürütüldüğünün en açık göstergesidir.

(bkz: balkonda 6 aydır basılı duran bayrak)
(bkz: duvarda asılan yıllardır kabı açılmamış kuran)

ağlayan birine sarılmak

imphotep
amerikan filmlerinin vazgeçilmezidir.türk filmlerinde de rastladır ama amerikan filmlerinde daha bir enteresan gelişir olay..
önce azarlar hatunu,replik mi biter ne..öylece bi an dururlar..sonra gözyaşları dökülmeye başlar..sonra,karşısındaki adam yahut kadın.."ohh god.. com’oaaaannn" der ve sarılır..ağlayan şahsiyet kızarmış gözlerinin altındaki burnunu sarılanın omzuna yaslar ve ağlamaya daha şiddetle devam eder..
genelde böyledir.evet.

nur suresi

imphotep
maksat baş örtüsünün mecburi olmadığını kanıtlamak ise ve bunun için kuran alet ediliyor ise söyleyecek söz yok..başlığın altına bile yazmamak gerekir.fakat siyasal çevreye uyuz olup baş örtüsünün saçmalık olduğunu söylüyorsa bu bu yazılanlar,o zaman saldırı var demektir.korunması gereken siyasiler değilinançlarımız,adetlerimiz,insanlığımızdır.
insanlar birşeye inanıp yapıyorlarsa ona karışmak,onun samimiyetini kaçıracak onun huşusunu bozacak en büyük şeydir.bırakın bildiği gibi yapsın.dini vecibelerinin hiçbirini yapmayan birine sorduğunuzda size hemen "allah’la benim aramda sen ne karışıyosun" diyebiliyor.ama işin doğrusunu yapanlara isteyen istediği yorumu hatta saldırıyı yapabiliyor.iş örtüye hatta onun bağlanış şekline mi kaldı? yazıktır ya..günahtır demiyorum yazıktır yazık.. bunu tartışan insanların kaç tanesi namaz kılıyor,kaç tanesi zakât veriyor,kaçı hacca gitmiş..ben bunları yazarken bile yorum yapıyor içinden.."hacca gideceğine fakire yardım e tsin.."abi o zaman yaşadığınız inanca müslümanlık demeyin..bırakın şaibeli konuları,dinin kesin emirlerini bile tartışıyorsanız bu inanç inanç değildir.e başka bir dine mensupsanız da biz nasıl yahıdilere hristiyanlara "kiliselerde sinegoglarda mum yakmayın,hurafedeir"demiyosak siz de bize karışmayın gözünüzü seveyim..azcık açık yürekli olun..80 yaşında ananemin fikirlerini bu yaştan sonra kimse değiştiremez..siyasetci gördümü direk sövmeye başlıyo..ne diye bilirsin? ama yeni bir nesil bu tartışmaların içinde yetişiyor.yarının yetişkinleri olarak hiçbir bilince sahip olmadan yetişecekler..herkesin bir tarafa çekiştirdiği,ağzı olanın konuştuğu bir ortamda nasıl bir iradeye sahip çıkacakları da muamma..
evet batılılaşıyoruz..emin olalım ama batının bütün derdini tasasını,şimdi aşmakta olduğu bütün sorunlarını gtirip yerleştiriyoruz evimizin tam ortasına. niyeyse hiçbir gelişmeden hiçbir çelişmeden bahssetmiyoruz..hep tartışıyoruz,hep konuşuyoruz.."zenginin parası züğürtün çenesini yorar" boşuna dememişler..konuşalım bakalım..sözlüğün databese’i saolsun..

deprem muhabbetleri

imphotep
deprem gibi ülkemizde sıkca yaşanan doğa olayının artık insana doğal gelmesidir.

- depremin kutlu olsun necati..
- saol bünyamin abi seninde.
- ee..naptın bakim,nasıl geçti deprem?
- nası geçsin abi giydik depremliklerimizi,şeker çikolata..çocuklar eğlendi sallantı filan,epey şenlikli geçti.
- iyi iyi allah bozmasın..biz de bidahaki depreme dubai’ye gitcez.ama orda yokmuş diyolar..
- ne güzel abi para var huzur var.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol