imphotep

mahallede kullanılması tavsiye edilmez.
zira;

- levent abi bi versene ya ön kaldırıcam..
- olmaz lan şabettin,bisiklet mi sandın bunu..
- abi ver bi tur o zaman,bi hareket deniycem.
- ya bi git işine..

yada gecenin yarısı..

- oğlum yengen hastalandı,yirmi liralık mazot atak da bi hastaneye bırakıver olma mı?
- tamam sabri amca tamam..sok o yirmi lirayı cebine..
- allah ırazı olsun bey evladım..

ya sev ya terket
bu sene de bizim buralar bi sıcak bi sıcak..yaylaya çıkalım mı?

kızların çoğunluk bir bölümünü mazoşist diye nitelendirsem haksızlık olacak ama..
sesli düşünmek istiyorum.
arkadaşım,akrabam,otobüste kulak misafiri olduğum,sınıfta,barda,lokantada duyduğum ve ne yazık ki eski sevgilimde de yaşadığım budur..hepsi tesadüf mü acaba?

hangi kız ağzını sevgili mevzusunda açsa;
- o adam varya benim ağzıma sıçtı..intihar ettim,hap içtim,nefret ettim..hayattan soğudum..
- hadi yaa..yapma ya..
- evet..ama ne yapayım saplantı oldu..yine de seviyorum..unutamıyorum..
- hmm..

bu konuşma belki yüzeysel oldu ama ..çok ağdalı cümlelerden çıkartılan sonuçlar da buna geliyordu az çok..
kadınlar belki ulaşılmazı isterler,zoru severler..ama insan da sevgi istemez mi kardeşim..her anlamda ona yettiğine emin olduğun bir ilişkide neden hep bir zorluk çıkartmaya çalışırlar?
yada dananın biri zamanında ağzına sıçtı diye neden gerçekten seven insanlar acısını çeker ve arkasından hiç bir tad alamaz..ve ayrılmak zorunda kalır..
olay yakışıklı bulmakda değil.acı çektirmekte..bunu öğrenmek zor oldu.sanırım işe yarayacak..

(bkz: adı ve soyadı paragraf oluşturan insanlar)

itsen de,itilsen de..
sevsen de,sevmesen de..
artık istemiyorum desen de..
vazgeçmeye geldiğinde sıra,
içinden bişeyler kopar..belki bir yaranın kabuğunu koparmaktır,belki de kalbini yerinden sökmek..o anda bilemezsin..çünkü bazı yollar vardır ki geriye dönemezsin..gecikmişsindir..çoktan bitimştir içindekiler..
sıra vazgeçmeye geldiğinde..
içinden birşeyler kopar..

ıslak sokaklarında gezdim yine,
aynı his içimde..
omzuma çarpıp geçerken insanlar
yine içimde tek düşünce..
sen..

belki yanımdan geçsen şimdi,
göz göze gelsek..
belki yanında başka biri..

"menejerlikte keşfedilen oyuncunun gerçekte türkiye’ye transfer olması" durumu ile perçinlenebilecek sanal hayal ürünüdür.
kişi menejerlik oynarken adı sanı duyulmamış bir ülkeden,yine adı sanı duyulmamış bir takımın,adı sanı duyulmamış bir futbolcusunu transfer eder.ardından oyunu seyvleyip maç özetlerini izlemek üzere televizyonu açar.aa bir de ne görsün..aldığı oyuncu türkiye’ye gelmiştir.10 yıl önce kaybettii amcasını görmüş gibi salak salak sevinir.halbuki transfer ücretini cebe indiren klüptür,parayı götüren de futbolcu..ona ne oluyorsa..
(bkz: kendi hikayesini başkasınınmış gibi anlatmak)

eski bir videoları için;

http://tinyurl.com/4qhqw7

1- ing. "tanık,şahit,tanık olmak.."

2- 1989 yılında gitar-vokal serkan dinç önderliğinde kurulan witness türkiye de thrash metale öncülük eden gruplardandır. o yıllarda thrash metalin tartışılmaz üstünlüğü witnessin müzik tarzını belirlemede önemli bir rol oynamıştır. 1 nisan 1990 yılında ilk konserine çıkan witness ; konseri izleyen otoritelerin ve izleyicinin büyük beğenisini kazanmış ve belirlediği yolda sağlam adımlarla yürümeye başlamıştır. hatta witnessin konserlerinde aldığı olumlu tepkiler o güne kadar bir çok metal gurubunda görülmeyen sahne şovları ve hareketliliği, sahne haricindeki rock yaşam felsefesini benimseyen hayat tarzları ile bursalı bir çok grubun isminin arka planda kalmasına sebebiyet vermiştir. 1992 yılına girildiğinde witness 73 konserde yer almıştı ve bursa-izmit-ankara-eskişehir gibi türkiyenin rock-metal piyasasının hakim olduğu merkezlerde büyük bir fan kitlesine ulaşmıştır.

"atatürk’ün partisi" diyerek siyaset kazanından nasiplendi zat-ı muhterem.. biliyoruz ki darbe döneminde tüm siyasi partiler kapatıldı.chp dahil..
"bizim bildiğimizi baykal bilmiyor mu kardeşim?" biliyor elbet..
bu da ne kadar düzenbaz bir adam olduğunu gösteriyor zaten.

yoldan araba geçerken ıslık çalmaktan bir farkı yoktur.götten element uydurma dürtüsü ağır bastığında bu tarz eylemler değer kazanır biz elfler için.zaten dünyada bizim için daha değerli bir şey yoktur.sadece ayrıntılar vardır.

düsturu;
"her insanın yaşamında kutsal bir yan vardır ve her insan kutsaldır.tarihin ilk günlerinden beri yaratanı arayan insanlık tanrı’yla farklı şekillerde buluşmuş, tanrıyı farklı şekillerde yaşamına katmıştır .elbette tanrı’nın karşısına başka gücü koyanlar veya tanrıyı reddedenlerde vardır. bize kalanda bu farklı yaklaşımları tanımak , tarafsız olarak incelemek ve bizi mutlu edecek yolda yaşamımızı devam ettirmektir."
tarzı objektif bir yaklaşımı olan web sitesinden alınan bilimsel araştırma sonuçlarına bile dayandırılsa,bilgiler bana uymuyorsa "kapatayım gözümü yalanlayayım" mantığına maruz kalır bu görüş.

(bkz: #779242)
inanılmayacak bir şey olmadığı aşikâr,sayısal verilerle ıspatlanan sabit bir bilgidir.yanısıra "müslüman toplum" genellemesi de yanlış sayılmayacaktır.

tabiki bunu söylerken şu ayrıntıları da unutmamak lazım;
"çoğunluğun dediği doğrudur" tarzı popüler düşünce destekcisi bir yönetim tarzında azınlıkta kalan toplulukların elbette "biz de varız" deme hakları ellerinden alınmamalıdır.sonuçta yan yana geldiğimizde ikimiz de insanız,ikimiz de yurtdaşız.
müslüman olmayan yani gayrimüslim azınlık belirli bölge ve etkinlik alanlarında kısmen de olsa "çoğunluk" olmayı başarabilmişlerdir.bu etkinliklerde kendi propogandalarını yapmak yerine,müslümanlara hocalık yaptıkları gibi sevgi,dostluk,kardeşlik mesajları verseler eminim çoğunluk olan müslüman kesim belki de eskisi gibi daha kardeşçe,barışçıl ve ılıman bir ortam sağlamanın yollarını arayacaktır.

aslına bakılırsa bu tarz düşünceleri destekleyen ve karşı çıkan her birey zaten bir sorunun olmadığı bilincindedir.
örneğin;
bursa kapalı çarşı esnafının %80 i yahudi kökenlidir.bunu bütün bursa da bilir ve altın ticaretinin %99 u o çarşıda dönmektedir.eğer bir ayrım söz konusu olsaydı eminim orda olurdur.

türkiye nin %99 u müslümandır ve bunda gocunulacak hiç bir şey yoktur.kalan %1 lik kesim de bizim kardeşimizdir,akrabamızdır,amcamızdır,halamız yengemizdir..

geçmişin hatrına "siktir git,istemiyorum" diyemediği için söylediği bahanelerden ibarettir.
genelde suçu kabullenir ki fazla çatırtı çıkmasın.çünkü yakında bir daha görüşmeyeceksinizdir.çok da skindedir suçun kimde olduğu.tabi azıcık aklı olan kişi irdeler az da olsa konuyu.ve bilir kıçındaki izin sebebini..

hayvani içgüdülere teslim olmaktır.kediden köpekten farkı kalmamaktır."mahremiyet" nedir bilmemektir..üç cümleyle özetlemek gerekirse.

edit: pişman değilim çıkınca gene yapıcam.

kurban bayramından bir gün önce bunalıma giren koyunun yapacağı eylemdir.hayata lanet eder."hiç değilse öldükten sonra işe yarıyorum.."der ve bileklerini kesip küvete yatar.ama bilmez ki kendini öldüren hayvan mundar olur.mal işte..
olaydan birkaç saat sonra eve gelen mal sahibi koyunu o halde görür,bir takım küfürler saydıktan sonra "ben alırken dediydim tüccara,bu hayvan psikopat diye.demedi dinlemedi verdi etli butlu diye.götürüp götüne sokacam şimdi" diyerek hayıflanır..olan gene koyuna olur.
konu ile ilgisiz bir ata sözü için;
(bkz: her koyun kendi bacağından asılır)

sevişmek için acele eden er kişinin hatun kişiyi çimdiklediği sırada hatunun sarfettiği sözlerdir.

- vercen mi gız..bahele bi..
- oy! oy! yapma lan satılmış..oy!oy! verecem oy! tamam lan yapma artık verecem..
- hemen ver hemen..
- al godumun evlatı..ömrümü yedin..hayatımdan bezdirdin..

hüvel baki yazdıracağım kesindir.

klişe söz öbeğidir.
birine küfür edersen,o da sana eder..gerek yok böyle şeylere.

http://tinyurl.com/6mkx79

çocukken çaylarda,derelerde yaptığımız eylemdir.
arkadaşlarla gezmeye gidilir.aa bi bakarsın şarıl şarıl akan bir dere.girmek istersin.e üstün ıslanırsa kızarlar evden.birer birer çıkardıktan sonra kilotla kalırsın.şimdi o ıslansa,üstüne giysen iz yapar.onu da çıkar ak ne olacak.o da çıkarılıp kenara fırlatıldıktan sonra ayaklar göte vura vura suya doğru koşulur.buz gibi su önce uyuşturur bacaklarınızı..sonra suyun içinde işer ısınırsınız.suyun altında gözlerini açmak ne güzel şeydir..sanki o dünyaya aitsinizdir.yeniden doğmuş gibi olursunuz.bir süre bu fantazi dünyasında vakit geçirdikten sonra karnınız acıkır.annenizin şevkatli kollarına koşarsınız.size salçalı ekmek verir.sokağa çıkar yersiniz.mutlusunuzdur..çocuksunuzdur..