bir nevi ırkçılık. nitekim insanlar bölücülüğe düşman olmakla kürtlüğe düşman olmayı karıştırıyor gii geliyor. ya da her kürt’ü bölücü olarak algılıyorlar. "bütün kürtler öldürülsün." diyenleri de duydum ki bunu diyenler nedense hitler’i soykırımından ötürü eleştirenler, kendi isteklerinin bir farkı varmış gibi. hatta köpeklerin de kürtlerin ne mal olduğunu anladığını, o yüzden hep kürtlere havladığını söyleyenlerini de gördüm. sanki aynı köpek kürt olmayana kuyruk sallıyor gibi.
ankaranın pek anlam veremediğim caddesi. sanki sadece o civarda oturanların gidebileceği bir kaç pahalı kafesi var. ama gördüğüm, bildiğim kadarıyla pek o civarda oturanların takıldığı mekanlar yok. yani bir insan evine yakın değilse niye oralarda takılmak ister, niye şehrin bir ucundan kalkıp oraya gitmek ister anlamış değilim ama herhalde anlamam da gerekmiyor.
bunalımlara sebep olabilecek gün. haftanın ilk işgünü. tatilin bittiğini vurgulayan gün. evvelki gün geç uyanıldığından uyku düzeninin bozulması sonucu azıcık uykuyla işe, okula gidilecek gün. ilk sözleri "bir haftasonu gelsin, öyle bir uyuyacağım ki." olan gün.
cesaret, çocukken "allahı sorgularsan sonsuza dek cehennemde yanarsın." diye çocuğunu korkutmamış aile, azıcık kültür birikini, düşünüp yorumlama yetisi veya hevesi, ateist olduktan sonra yaşanacak varoluşsal bunalımlar hakkında bir fikri olmamak...
masallarda olağanüstü bir şey olacağı zaman anlatıcının olağanüstü şeylerin masallarda olabileceğini, yalan söylemediğini belirtmek için kullandığı söz.
çoğu insanın sadece "sarışınlar boktur" parçasını sevdiği grup. neden bu kadar tutulmuştur anlamıyorum. zira bence grubun diğer şarkıları çok daha güzel. özellikle korsan albümündekiler.
hiç bir zaman beni şaşırtamamış kargacık burgacık desenlerden oluşan resim. saatlerce baksam da yok, olmuyor, görülmüyor.
masum gözüken insanların kendisine benzetildiği hayvan. masum gözükür, sevgi şımarığıdır. sen sevmesen bile gelip sürtünür, mutlaka sevdirir kendini. ama tek taraflıdır bu. seni görünce bir köpek gibi coşmaz. biraz da nankördür. sen o kadar seversin, beslersin. başka kapı buldu mu bir bakarsın seni unutmuş, oraya gitmiş. yine de kızamazsın o masum ifadesinden ötürü. bir de kara olanların uğursuzluk getirdiğine inanılır. bıyıklarını keserseniz dengelerini kaybeder, yürüyemezler. üç renkli olanlar mutlaka dişidir. yavruyken inanılmaz sevimlidirler. daha miyavlamayı bile başaramazlar ama "mi... mi... mi..." diye bütün gece de uyutmazlar.
arkadaş seçiminde yapılmış bir hatanın göstergesidir. insan iki darbe birden yer. sevilen kişinin yaptığı tercih ve arkadaşın yediği kazık. ardından da uzun veya kısa bir bunalım dönemi mutlaka gelecektir.
bir yerden duyduğuma göre mübadele sırasında türk sevgilisinden ayrılmak zorunda kalmış bir genç kızın yunan kıyılarından ege kıyılarına bakışını anlatan bir şarkı.
dişiyse bunu söyleyen ya "artık sevişecek birini arıyorum, sana söylüyorum kızım, gelinim sen anla" demek istiyordur ya da "hani bakire değilim ama her önüme gelenle yatacak kadar da kaşar sanma" demek istiyordur. erkekse söyleyen bu cümleyi "bana karı bulun lan" cümlesi takip edecektir büyük ihtimalle.
çekilirken fotoğrafçının nasıl poz vermen gerektiğini anlattığı, sadece yüzünü gösteren fotoğraf. nedense bu fotoğrafçılar genelde "başını sağa çevir, daha fazla çevir, biraz daha çevir." der. bir bakarsın profilden çıkmışsın. veya ısrarla yukarı kaldırttırır kafanı, "istikbal göklerdedir." dercesine yukarlara bakmış çıkarsın fotoğrafta. fotojenik çıkmak çok zordur bu fotoğraflar da ya, neyse ki artık rötuş tekniklerini iyice geliştirdiler.
genelde olduğu gibi davranmayan, aklı fikri bir erkek tavlamak olan kızlardır. veya fazlasıyla olağanüstü olup erkeklerin düşlediği fakat beraber olmaya cesaret edemediği, sonra da bir kulp taktığı kızlar.
direk bir kaç japondan öğrenmeye çalışıtğım kağıt katlama sanatı. nedense tıpa tıp aynı şeyleri yapsam da(veya tıpa tıp aynı olduğunu düşünsem de) asla sonuca başarıyla ulaşamadım. insanların elleri mi mübarekdir, nedir...
hareketlerinin rahatlığından ötürü kaşar sanılan, belki de kimi psikolojik sorunlarından ötürü kendini böyle gösteren ama aslında eli erkek eline bile değmemiş olabilen kızlar için kullanılan deyimdir.
genellemek yanlış tabii ama genelde kendisinin her şeyi yapmaya hakkı olduğunu düşünen, kadınlara ile hiç bir şeyi hak görmeyen erkek tipidir. kendisi yalan söyleyebilir, bir çok kadınla birlikte olabilir, söz verip tutmayabilir, yalanlarla kızları kendine bağlayabilir, cinsel istekleri karşılanmıyorsa aldatabilir, başka bir kız için terk edip gidebilir... ama kız ona haksız olduğunu söyleyince kızı kendisini anlamadığı için suçlayıp, bir de üstüne küfredebilir. çünkü ona göre tüm yaptıklarında haklıdır ama kız her şeyinden ötürü, geçmişte yaşadığı ilişkilerden dolayı bile haksızdır. dürüst ve sadık olan kız olsa bile, geçmişte yaşadığı ilişkilerinden sorumlu tutabilir kızı. kendisinin ilişki içinde yaptıklarına bakmadan.
msnde birbirini silme iddaasında bulunan iki eski sevgilinin karşılıklı kurabilecekleri cümle. nitekim aslında ikisi de silmek istemez ya, gururlarına da yediremezler.
ortaokullar veya liselerde ortaya çıkan bir söylenti. kızlar bir araya gelip fısır fısır, kimliği belirsiz bir kızın tuvaletten hamile kaldığını söylerlerdi. efendim, erkek bir vatandaş otuzbir çekerken klozete boşalmış da sonra kız da klozete oturunca spermler bünyesine girmiş, böylece hamile kalmış. özellikle kötü olduğu düşünülen kafelerin tuvaletlerinde bu açıdan büyük risk olduğu söylenirdi. herhalde hamile kalan kızların uydurduğu bir bahaneden ortaya çıkmıştır. allah akıl fikir versin tabii.
kendi numarasından arayınca telefonun açılmayacağını bilen, gizliden ararsa bir ihtimal açılabileceğini düşünen eski sevgilidir.
lise 2de türkçe sosyal bölümünü seçen öğrencilerin bir ay boyunca sürekli okudukları sagu örneği. geyiklere konu olur hep.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?