tribünlere "ben olmasam bu salaklar yüzünden her maç 3-4 tane yeriz" mesajı veren kalecidir. kalecimiz panter gibi atlar uçar topu kornere çeler, ardından hışımla kalkıp el kol hareketleriyle defansa bağırır. gerçi bağırdığı hiç bir oyuncu bunu üzerine alıp da kaleciyi muhattap almaz, paşa paşa kornerde adam paylaşır.
2006 yılında italyada patlak veren telekulak skandalı sayesinde sportif açıdan kaderi değişmiş spor kulübü. 2005-2006 sezonunu 2. sırada bitirmesine rağmen juventusun küme düşürülmesiyle o sezon şampiyon ilan edilmesinin ardından, 2006-2007 sezonuna en büyük rakipleri juventus serie bde, ac milan ise -15 puanla başlayınca adeta güle oynaya 2007 yılında da şampiyonluk kupasını kaldırmıştır. 2007-2008 ve jose mourinhonun göreve geldiği 2008-2009 sezonunda ise, oturmuş kadrosu ve rakiplerinin bir türlü kendilerine gelememesi sayesinde serie aya adeta ambargo koyan inter milan, dünyanın parasını harcayıp flaş transfer yapan ama başarılı olamayan kulüp havasından kurtulmuş ve bugün italyanın en güçlü takımı haline gelmiştir. inter milan telekulak skandalı sonrasında 2006 yılında kendisine verilen şampiyonluktan önce son şampiyonluğunu 1989 yılında yaşamıştı.
1992-1993 sezonu uefa kupası 2. tur rövanş maçı. fenerbahçe kupanın ilk turunda bulgar botev plovdivi istanbulda 3-1 yenip ve deplasmanda rıdvan dilmenin yıldızlaşarak 2 gol attığı maçta 2-2 berabere kalarak elemişti. turun ilk maçında fenerbahçe sigma olomoucu kadıköyde değil, inönü stadında ağırlamış ve maç ışıklandırmalar altında gece oynanmıştı. bu maçta tabiri caizse, sigma rakip sahaya adımını bile atmamış, maçın başından sonuna kadar katı bir savunma anlayışıyla oynamıştır. maçı fenerbahçe ismail kartalın penaltıdan attığı golle 1-0 kazanırken, eleştirilere maruz kalan venglos, "ilk turda da rakibin bizi elemesi için 2 gol atması gerekiyordu, şimdi de öyle, bu eleştirilere anlam veremiyorum" diyerek kendini savunmuştu.
rövanş maçına, o sene ilk kez botev maçında giydiği ve uğurlu olduğuna inandığı beyaz üzerine kolları sarı ve lacivert üçgen desenli adidas equipment formalarla çıkan fenerbahçede, muhtemelen hiçbir futbolcunun aklına yıllar sonra bile kimsenin unutamayacağı bir maça çıktıkları gelmemişti. fenerbahçe berbat bir sahada inanılmaz yanlı bir hakemin yönettiği maçta ilk yarı ismail kartal atıldıktan sonra 3-0 geriye düşmüş ancak ilk yarının son dakikasında soldan gelen bir ortaya aykut kocaman yayın üzerinden sol ayağıyla voleyi vurup fenerbahçeyi ümitlendiren golü atarak durumu 3-1e getirmişti. ikinci yarıda bulabileceği bir gol daha fenerbahçenin turu geçmesine yeterli olacakken, sahneye çıkan portekizli hakem, hakan tecimer ve gersonu da oyundan atarak fenerbahçenin sahada 8 kişi kalmasına sebep olmuştur. bu saatten sonra direnci iyice kırılan fenerbahçe sigmanın peşpeşe gelen gollerine engel olamayarak sahadan 7-1lik tarihi yenilgiyle ayrılmıştır. maçın portekizli hakemi coreado monteirio bazı iddialara göre bu maçın da aralarında olduğu bir çok maçta şike yaptığını itiraf etmiştir.
rövanş maçına, o sene ilk kez botev maçında giydiği ve uğurlu olduğuna inandığı beyaz üzerine kolları sarı ve lacivert üçgen desenli adidas equipment formalarla çıkan fenerbahçede, muhtemelen hiçbir futbolcunun aklına yıllar sonra bile kimsenin unutamayacağı bir maça çıktıkları gelmemişti. fenerbahçe berbat bir sahada inanılmaz yanlı bir hakemin yönettiği maçta ilk yarı ismail kartal atıldıktan sonra 3-0 geriye düşmüş ancak ilk yarının son dakikasında soldan gelen bir ortaya aykut kocaman yayın üzerinden sol ayağıyla voleyi vurup fenerbahçeyi ümitlendiren golü atarak durumu 3-1e getirmişti. ikinci yarıda bulabileceği bir gol daha fenerbahçenin turu geçmesine yeterli olacakken, sahneye çıkan portekizli hakem, hakan tecimer ve gersonu da oyundan atarak fenerbahçenin sahada 8 kişi kalmasına sebep olmuştur. bu saatten sonra direnci iyice kırılan fenerbahçe sigmanın peşpeşe gelen gollerine engel olamayarak sahadan 7-1lik tarihi yenilgiyle ayrılmıştır. maçın portekizli hakemi coreado monteirio bazı iddialara göre bu maçın da aralarında olduğu bir çok maçta şike yaptığını itiraf etmiştir.
normal süresinin 56-56 berabere bitmesinin ardından, sahaya dalan 2 gs seyircisinin ortalığı karıştırdığı maç. giren iki seyirciden biri fb bencinin önünden sadece el kol hareketi yaparak geçerken, arkasından gelen taraftar kinsey’e fiziki müdahalede bulununca, kinsey taraftarı kovalamaya çalışmış, bunun üzerine tüm tribünler eline geçeni fb ülker bencine fırlatmıştır. fb ülker ve hakemler çareyi soyunma odasına kaçmakta bulurken, kinsey soyunma odasına doğru koşarken, gider ayak tünelin yanında duran bir gs taraftarına yumruğu yapıştırmıştır. saha içinde bulunan koltuklardaki seyircilerin tahliyesinden sonra maç devam etmiş, ikinci uzatma sonunda fb ülker 4 serbest atış kaçırarak maçı kaybetmiştir.
digiturk platformunda 78. kanalda izlenebilen maç yayını özürlü kanal. sonuçta lig tvnin kardeşi olduğu için maç yayınlama özürlülüğünün bu ailede ırsi olduğunu görüyoruz. 15 kasım 2009 gs cc fb ülker maçını yayınlayacağını duyurup, maç saatinde sadece tribünlere gelen taraftarları bizlere izlettirmiştir.
başarıya ulaşmış, milleti birbirine düşürmüş eylem.
geldiği günden beri galatasarayda beraber çalıştığı teknik direktörlerin sayısı, neredeyse forma giydiği maçlardan daha fazla olan isveçli topçu.
başrollerinde woody harrelson, jesse eisenberg ve emma stoneun oynadığı komedi korku tarzında film. eğlenceli bir film olsa da, senaryonun zayıflığı yüzünden filmin sonunu bir yere bağlayamama sıkıntısı yaşanmış belli ki. bu arada filmde kısa bir rolü olan bill murrayın, zombi kılığına girip zombiler arasında rahatça dolaşabilmesi fikri, shaun of the dead filminden araklama gibi geldi bana.
ülkesinde bir tv kanalına yaptığı açıklamada türkiye liginin avrupa’da takip edilmediğinden ve her maçta gol atmasının beklenmesinden yakınmış futbolcu. ekonomik açıdan cazip olan türkiye macerasının, futbol kariyeri için olumsuz olduğundan da bahsetmiş. eğer türkiye ligi avrupa’da takip edilmiyorsa yatıp kalkıp dua etsin çünkü türk futbolu ispanya’da seyredilseydi ispanyollar bile guiza’ya bir taraflarıyla gülerdi. ayrıca kendisine, fener’den aldığı 3,5 milyon £ parayı kim verirdi merak ediyorum. şimdi size avrupa’da forma giyen bazı futbolcular ve aldıkları ücretleri vereyim de bu takozun ne kadar mal bir açıklama yaptığını daha iyi anlayın.
ricardo quaresma, inter ve portekiz milli takımı 3,5 milyon £
diego milito, inter ve arjantin milli takımı 3 milyon £
iaquinta, juventus ve italya milli takımı 2 milyon £
klass jan huntelaar, ac milan ve hollanda milli takımı 3 milyon£
baptista, roma ve brezilya milli takımı 2,25 milyon £
mirko vucinic, roma ve karadağ milli takımı 2 milyon £
adrian mutu, fiorentina ve romanya milli takımı 2 milyon £
gilardino, fiorentina ve italya milli takımı 2 milyon £
alex pato, ac milan ve brezilya milli takımı 1 milyon £
guiza bu adamların herhangi birinin yarısı yetenekte bile bir futbolcu değil. tabi ki türkiye’ye gelecek futbolcu malum sebeplerden dolayı avrupa’dan daha fazla para kazanacak; ancak bu parayı aldıktan sonra da avrupa’yla kıyaslandığında daha zayıf bir ligde goller atmasını beklemek, kendisine yapılan bir haksızlık değil bence.
ricardo quaresma, inter ve portekiz milli takımı 3,5 milyon £
diego milito, inter ve arjantin milli takımı 3 milyon £
iaquinta, juventus ve italya milli takımı 2 milyon £
klass jan huntelaar, ac milan ve hollanda milli takımı 3 milyon£
baptista, roma ve brezilya milli takımı 2,25 milyon £
mirko vucinic, roma ve karadağ milli takımı 2 milyon £
adrian mutu, fiorentina ve romanya milli takımı 2 milyon £
gilardino, fiorentina ve italya milli takımı 2 milyon £
alex pato, ac milan ve brezilya milli takımı 1 milyon £
guiza bu adamların herhangi birinin yarısı yetenekte bile bir futbolcu değil. tabi ki türkiye’ye gelecek futbolcu malum sebeplerden dolayı avrupa’dan daha fazla para kazanacak; ancak bu parayı aldıktan sonra da avrupa’yla kıyaslandığında daha zayıf bir ligde goller atmasını beklemek, kendisine yapılan bir haksızlık değil bence.
bu sabaha karşı oynanan detroit pistons philadelphia 76ers maçını, 7si hücum olmak üzere 16 ribaund, 3 blok, 3 top çalma ve 2 sayı ile tamamlayarak eski günlerini hatırlamamızı sağlayan savunma canavarı.
dün oynanan hull city stoke city maçının 81. dakikasında oyuna girdikten sonra, 86. dakikada takımının 10 kişi kalması üzerine antrenörünün oyundan aldığı milli futbolcu. kendisini fenerbahçedeki performansıyla değerlendirecek olursak, stoke city tuncay şanlı için en az 1 gömlek küçük bir takım. bunu bir kenara bırakıp, tuncayın yurt dışına çıktıktan sonraki lig ve milli maç performanslarına bakarsak kendisinde bir gerileme olduğu muhakkak. aslına bakılırsa ben henüz hiçbir türk futbolcusunun yurt dışına gidip futbolunda bir ilerleme kaydettiğini görmedim. şimdi tugay kerimoğlu örneği verilebilir ama tugayın türkiyede oynadığı dönemdeki tek sıkıntısı, oynadığı bölgeye göre topu fazla ayağında tutmasıydı. rangers ve roversda tugay sadece biraz daha basit oynamayı ve bunu yapmazsa orada barınamayacağını öğrendi; yoksa tugay galatasaraydayken de aynı oyun zekasına sahipti ve uzaktan goller atıp, 50 metrelik uzun paslar verebiliyordu. hakan şükür, okan buruk ve emre belözoğlu en parlak dönemlerinde italyaya gitmelerine rağmen, türkiyeye döndüklerinde eski hallerinin yarısı kadar bile performans gösteremiyorlardı. nihat kahveci de bugün aynı durumda; adeta yurt dışında posası çıkarılıp, türkiyeye işe yaramaz tarafları gönderilmiş gibi bir hali var. muhtemelen tuncay da türkiyeye döndüğünde bu futbolculardan farklı bir durumda olmayacak.
2009-2010 sezonu için adeta baştan yarattığı kadrosuna son olarak sembol oyuncusu ben wallaceı katan nba takımı. wallace takviyesine rağmen berbat bir uzun rotasyonuna sahip olmaları onları iddialı bir takım olmaktan uzak tutuyor. yine de austin daye ve jonas jerebko gibi gelecekleri çok parlak 2 çaylak oyuncuları olması zamanla bu kadronun iş yapacağına işaret. yeni transferler ben gordon ve charlie villanuevanın performansları detroitin bu seneki konumunu belirleyecek. ilk beşleri şu şekilde:
rodney stuckey
rip hamilton
tayshaun prince
charlie villanueva
ben wallace
rodney stuckey
rip hamilton
tayshaun prince
charlie villanueva
ben wallace
fenerbahçe ülker’den arkasına bakmadan kaçmış basketbolcu. aslında adama fazla kızamıyorum çünkü lynn greer’ı transfer ederek fb ülker bunun zeminini bile bile hazırladı. ne solomon ne de greer takımda başka bir oyuncuyla dakika paylaşacak tipte oyuncular değiller ve solomon’un böyle bir durumda sorun çıkaracağını bilmek için müneccim olmaya gerek yok. solomon’u kadrona katacaksan onun takımın lideri olduğunu ona hissettirmen gerekli. şu anda oyun kurucu mevkii emir, mrsic ve greer’a kalmış vaziyette ve bu oyuncuların hiçbiri de gerçek 1 numara değiller. greer yerine, solomon’un yükünü hafifletip gerekirse kenarda beklemeyi hazmedecek avrupalı bir oyun kurucu alınsa daha faydalı olurdu. solomon greer ile kıyaslandığında daha iyi savunma yapabilen ve oyun kurucu pozisyonu için daha ideal bir oyuncuydu. tabi bu sezon için "top 16’ya kalalım, sonrası allah kerim" mantalitesinde olan bir takımın böyle ince hesaplar yapmasını beklemek aşırı iyimserlik olur.
tribün liderlerini görüşmek için emniyete çağıran istanbul emniyet müdürü.
çapkın: nolcak bu kartal’ın hali?
bjk’li: biz "demirören yeter" diyoruz, o "yetmez" diyor müdürüm.
çapkın: bu daum atıp yatıyor her maç.
fb’li : 1-0 olsun bizim olsun müdürüm.
çapkın: arda’ya çok yükleniyor bu basın.
gs’li : daha çok genç müdürüm, zaman lazım.
çapkın: çok verimli bir toplantı oldu arkadaşlar, teşekkürler...
çapkın: nolcak bu kartal’ın hali?
bjk’li: biz "demirören yeter" diyoruz, o "yetmez" diyor müdürüm.
çapkın: bu daum atıp yatıyor her maç.
fb’li : 1-0 olsun bizim olsun müdürüm.
çapkın: arda’ya çok yükleniyor bu basın.
gs’li : daha çok genç müdürüm, zaman lazım.
çapkın: çok verimli bir toplantı oldu arkadaşlar, teşekkürler...
bu adam yıllarca yazdığı düzeysiz ve saçma sapan yazılarla spor basınında haketmediği yerleri işgal etti. fenerin 3 yediği maçtan sonra bile maçın adamlarını fenerbahçeden seçecek kadar tek taraflıdır bu kişilik. çoğu fenerbahçeli bile bu adamı sevmez, yazılarını okumaz. şimdi adamın türkiyede çoğu futbol meraklısının kendi arkadaşları arasında yaptığı "nasıl koyduk" muhabbeti televizyona yansıdı diye tepki gösteriyoruz. adam yıllarca yazdığı yazılarla hem fenerbahçelilere hem diğer takım taraftarlarına bu hakaretlerin 100 mislisini yaptı zaten; ama biz bu konularda bildiğin odun olduğumuz için, birine tepki göstermek için illa ki alenen küfür etmesini bekliyoruz. bu olaydan çıkarılacak sonuç: türkiyede alenen kimseye küfretmediğin sürece senin yaptığın şeyler ne kadar boktan ve insanları rahatsız edici olursa olsun, kimse sana karışmaz, tepki vermez.
bu sabaha karşı oynadıkları chicago bulls maçında attığı 25 sayıyla, 10000 sayı barajını geçen 43 aktif sporcudan biri olmuştur.
1 ay önceki bursaspor maçında çıkan olaylardan sonra oynanan maçlarda hakemlerin kasten haklarını yediklerini ve tribünlerde siyasi sloganlar atılmasına federasyonun söz vermesine rağmen ceza kesmediğini iddia ederek, bu hafta oynanacak olan galatasaray maçına çıkmayacaklarını açıklamış spor kulübü. birilerinin talimatıyla bu işe giriştikleri son derece belli, zira başkanları çetin sümer konuşmalarında "sivil toplum kuruluşlarıyla beraber bu kararı aldık" ve "bu olaylar beni aşıyor" diyerek zaten baklayı ağzından kaçırıverdi.
akan kanı durdurma bahanesiyle ortaya atılıp, ayrımcılık ve bölücülüğün tırmanmasına sebep olan saçmalıklar zinciri.
sivassporun bülent uygunun ardından göreve gelen teknik direktörü. bu hafta oynadıkları galatasaray maçında hakemin aleyhlerine verdiği en direk vuruş kararıyla ilgili "hakemin vediği karar son derece doğru ve yerinde, haksız bir karar bile olsa oyuncularımın hakemin başına üşüşüp itiraz etmelerini anlamıyorum, benim takımımda bu görüntüler olmayacak" diyerek gönülleri kazanmıştır. zamanla bozulmaz inşallah.
türkiyede spor yazarlarının en kıl olduğu oyuncular bu pozisyonda oynar ne hikmetse. asıl görevleri gol atmak veya asist yapmak olmadığından bunlar ne yapsa yaranamazlar basına ama teknik direktörler de çok tutarlar ön liberoları. bir de basınımız her ortasahanın ortasında oynayan adamı ön libero sanır. onlara göre emre belözoğlu da ön liberodur, ayhan akman da. asıl garibime giden ise orta sahada liberoluk diye bir görevin zaten olmaması, zira "front sweeper" diye birşey de görmedim zaten herhangi bir yabancı kaynakta. defansif ortasaha oyuncusuna yeni bir boyut katmışız ülke olarak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?