goetica

avusturalyalı 2 kardeşten oluşan, pek naif, şirin, insana huzur veren şarkıları olan grup.

(bkz: the devil s tears)
(bkz: i m not yours)

şarkıda çok ince bir detay var. keşke olmasaydı. çünkü bence en vurucu kısım zaten o detay kısmı.

sar, al beni sana sar.
sar, sar.
bana sensin yar.

değil.

sar, al beni sana sar.
sar, sar.
bana sen-sin yar.

içime sin. bana karış. ben ol.

her insanda biraz arabesklik, biraz bunalım sevicilik vardır, bu konuda anlaşalım-da aysel gürel nasıl bir insan ben onu çözemiyorum.

bir insan böyle bir şarkı yazabilmek için başka bir insanı ne kadar sevmeli? sevilen insan nasıl bir acı verdi ki ortaya böyle bir şarkı çıktı? babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?

peki allah böyle belamızı vermeyi nereden öğrendi?

http://tinyurl.com/65yofqk

cana yakın kişilik, güler yüzlü, güzel insan. pek de eğlenceli kendisi. sevdik!

biz normal insanlar tango dansına tango derken kendisi tanga der. hobi olarak opera söyler. limonsuz bira içmez. sokak köpeklerine dürüm ısmarlar. ataşehir’e gitmek üzere yoldayken "indy edirneye gidelim mi ciğer yeriz hığ?" dediğimde "allah belanı versin ciğer ne lan! ciğer ne!" der ama kıyamaz, "tamam gideriz" der, sonra kimsenin götü yemez zaten edirne’ye gidip ciğer yemeye. önemli olan niyet ama.

o son tekilayı içmeyeydim iyiydi ama. kısfmet.

indy candır lan.

bir çeşit beddua. en kötülerinden biri.

lipton’un önce türk milletine sonra bizzat şahsıma attığı en büyük kazıktır bu çay. önce bu güzelliğe alıştırdılar, sonra da kaldırdılar piyasadan. markette ot çayı bok çayı her tür çay var, ama karamelli çay yok. allah belanı götünden versin sevgili lipton.

rusya’da bulunabiliyor. rusya’ya giden tanıdıklardan bir kaç kutu istenip koklaya koklaya içilebiliyor, bünyeye mutluluk salıyor. muhtemelen başka yerlerde de olabilir, o konuda bilgim yok.

2013 ocak ayı itibariyle yayınlanmaya başlanmış polisiye dizide dedektif rolünde yer almaktadır kendisi.
(bkz: jo)

law and order dizisinin yapımcısı rene balcer’ın yeni dizisi. başrolünde jean reno dedektif olarak çıkıyor karşımıza. izlenebilitesi çok yüksek. şu an henüz 1 bölümü yayınlandı.

sapık mıdır? bilemem. tecavüzcü müdür? onu da bilemem. bilmediğim şeyi yargılayamam.

ağır roman gibi bir kitap yazdığı için, ve bu kitaptan öylesine güzel bir film çıktığı için, seneler sonra okunduğunda / izlendiğinde bile insanı etkileyebildiği için saygı duyarım sadece kendisine.

mekanı kolera olsun.

(bkz: hama boncuğu)

aslında çocuklar için üretilmiş boncuklardır, ama biz yetişkin bireylerin çocuklardan daha çok sevdiği bir gerçek.

bu minik minik boncuklardan çok şahane kolye, küpe, toka, broş, bardak altlığı yapılabiliyor, ve inanılmaz basit.

boncukları alırken yanında üzerinde şekilleri uygulayabileceğiniz aparatı da almak gerekiyor. bu aparat üzerinde dilediğiniz şekli yaptıktan sonra üzerine fırın kağıdı koyup çok yüksek ısıda olmamak kaydıyla ütülüyorsunuz, eriyen boncuklar birbirine yapışıyor ve ta daa! çok süper bi şey oluyor.

ikea’dan temin edebilirsiniz.

örnek olarak:
http://tinyurl.com/avbuswt

soğuktan götümüzün donduğu şu günlerin birinde yanıma yaşlı, hafif korkunç, her an "buraya 1970’lerden beri kimse gelmedi" diyebilecek kapasitede, beyaz sakallı yaşlı bi amca yaklaşıp "bana mutluluğun resmini çizebilir misin?" diye sorsa kendisine bi resim çizmezdim muhtemelen, götüm çünkü. ayrıca resim kabiliyetim de yok. ama eline bi polar battaniye sıkıştırır "budur" der ardından ufka bakardım sessizce.

öyle bi şey.
çogzel.

kış dostu kumaş, ve bu kumaştan yapılan giyecek. sevgili koynu ile kapışabilecek kadar sıcak tutuyor. bir de bu kumaştan battaniyeler var, yumoş yumoş. sarın yat bütün gün malak gibi. hayat öyle güzel.

(bkz: polar battaniye)

ios uygulaması. arkadaşlarınızı ekleyebiliyor, eklediğiniz arkadaşlarınızın oynadıkları oyunları, skorlarını, oyunlarda kazandıkları başarıları görebiliyorsunuz. aynı oyunları oynuyorsanız düelloya da davet edebiliyorsunuz.

(bkz: galeta unu)

iphone 4 ile aralarında bariz bir hız farkı var. menü geçişleri daha hızlı. cihaz donmuyor. bir de klavye değişiklik gösteriyor. türkçe klavye desteği var. bu iyi mi kötü mü bilmiyorum. türkçe karakterler de eklendiği için klavyesi biraz daha dar.

türk kullanıcıları alakadar eden herhangi bir yeniliğin bulunmadığı ios güncellemesi.

2013 itibari ile fiyatları azıcık ucundan cozutmuş.

değer mi?
sonuna kadar.

karlı / yağmurlu havalarda o otobüs geç kalır, dakikalarca gelmez.
minibüs dolmuş taşmıştır, almaz, soğukta beklersiniz.
taksiye değil el kol, bacak sallasanız bile durmaz.

zippo sizi karlı / yağmurlu / fırtınalı havada bile asla yarı yolda bırakmaz. o sigarayı yakınca hayat biraz daha çekilebilir olur.

ve eğer değecek bir kişiye alırsanız en güzel hediyelerden biridir.

2005 yılında başladı bu dizi, 2005 yılından beri de izliyorum. 8 senedir "bitsin yea çok uzattılar" demedim, inanılmaz bitmez tükenmez bi zevkle izliyorum. muhtemelen bi 8 sene daha sürse izlerim. hiç üşenmem, arşivler çoluğuma çocuğuma bile izletirim. 8. sezon 11. bölüm itibari ile öyle bir noktaya ulaştılar ki, izlemeyenleri / sevmeyenleri nasıl kınıyorum belli değil.

-----------------------------spoiler----------------------------:
http://tinyurl.com/beb63cz
-----------------------------spoiler----------------------------

basın mensuplarının "uyuşturucu kullandığınız doğru mu?" sorusuna cevab veremedi.