youtube da 14 milyon gibi bir izlenme rekoruna gün itibariyle imza atmış yabanıl öküzdür. aslanların karşısında gösterdikleri dayanışma örnek teşkil etmiştir.
http://tinyurl.com/yw34ug
"views: 14,503,925"
asusun yoksul öğrenciler için geliştirdiği notebook.
özellikleri şöyledir.
ekran: 7 inç
cpu & yonga seti: intel mobile cpu ve yonga seti
işletim sistemi: linux/ microsoft windows xp
iletişim: 10/100 mbps ethernet; 56k modem
wlan: wifi 802.11b/g
grafik birim: intel uma
hafıza: 512mb, ddr2-400
disk kapasitesi: 4/ 8/ 16gb flash
webcam: 300k piksel video kamera
ses: hi-definition audio codec; tümleşik stereo hoparlör ve tümleşik mikrofon
pil ömrü: 3 saat
boyutlar ve ağırlık: 22.5 x 16.5 x 2.1~3.5cm, 0.89kg
özellikleri şöyledir.
ekran: 7 inç
cpu & yonga seti: intel mobile cpu ve yonga seti
işletim sistemi: linux/ microsoft windows xp
iletişim: 10/100 mbps ethernet; 56k modem
wlan: wifi 802.11b/g
grafik birim: intel uma
hafıza: 512mb, ddr2-400
disk kapasitesi: 4/ 8/ 16gb flash
webcam: 300k piksel video kamera
ses: hi-definition audio codec; tümleşik stereo hoparlör ve tümleşik mikrofon
pil ömrü: 3 saat
boyutlar ve ağırlık: 22.5 x 16.5 x 2.1~3.5cm, 0.89kg
idesinden de satasından da kaçınılmalıdır dünya üzerinde en çok fabrikaya arıza sebebiyle dönen diskleri üretmektedir.
aşk kriterlerinin bölünmesi sebebiyle yaşanması muhtemeldir.
bilumum saçma yerlere sıkça yaptırılan ama yaşlılıkta sahibine kök söktürecek takı.
(bkz: leukoderm)
bu ırktan insanlar avrupanın tamamında, afrika, amerika ve asyanın bir kısmında bulunurlar. diğer ırklar gibi bazı kesin vasıfları yoktur.beden, boy, kafa ve yüz ölçüleri, göz ve deri rengi, burun şekillerinde oldukça çok değişen vasıflara rastlanır. irk farklarını küçümsemek yanlış olduğu gibi, bunları büyütmek de doğru değildir. çünkü her ırk belirli bir ortama uymuş durumdadır. fakat başka bir ortama da uyabilir.
(bkz: ksanthoderm)
bu ırktan olan insanların derileri sarımtrak veya bakır rengindedir. bu ırkın başlıca karakterleri şunlardır: yüzün kısalığı ve enliliği, elmacık kemiklerinin büyüklüğü, gözün ve kılların koyu rengi, beden kıllarının azlığı, saçların kabarık ve dik oluşu, boynun kısa oluşu, kafanın brakisefal oluşudur. sibiryalılar, moğollar, eskimolar ve amerika yerlileri bu ırka mensupturlar.
komuniste paçavrayı yakıştıranları dumur etmiş hadise sonucunda ayak sağlığını düşünerek beyin sağlığı bozuk olanları şaşırtmıştır.. komunist nike giyemez adidas giyemez levis giyemez ne giyecek bu adam!
irk, bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm. aynı türün çeşitli üyelerinden birine diğerine nazaran fenotipik bakımdan daha fazla benzer olan bireyler topluluğudur.
irsi yol ile atalarından kendilerine geçen genetik, biyolojik vasıf ve karakterler gösteren insanlar topluluğu. insan ırklarının renk ve fiziki şekil esas alınarak birbirlerinden üstünlüğünü temel alan felsefeye de ırkçılık denilmiştir.
irk terimi, zooloji ve botanikte son derece açık ve anlaşılabilir olmasına rağmen, insan topluluklarının sınıflandırılmasında çok karmaşık bir durum kazanır. bu sebeple de insan ırkları bazan boylarla, milletlerle, hatta dil gruplarıyla karıştırılır.
http://tr.wikipedia.org
(bkz: sarı ırk)
(bkz: beyaz ırk)
(bkz: siyah ırk)
not: türk veya ingiliz gibi ibarelerin adreslenmediğini görebiliyoruz değil mi?
irsi yol ile atalarından kendilerine geçen genetik, biyolojik vasıf ve karakterler gösteren insanlar topluluğu. insan ırklarının renk ve fiziki şekil esas alınarak birbirlerinden üstünlüğünü temel alan felsefeye de ırkçılık denilmiştir.
irk terimi, zooloji ve botanikte son derece açık ve anlaşılabilir olmasına rağmen, insan topluluklarının sınıflandırılmasında çok karmaşık bir durum kazanır. bu sebeple de insan ırkları bazan boylarla, milletlerle, hatta dil gruplarıyla karıştırılır.
http://tr.wikipedia.org
(bkz: sarı ırk)
(bkz: beyaz ırk)
(bkz: siyah ırk)
not: türk veya ingiliz gibi ibarelerin adreslenmediğini görebiliyoruz değil mi?
srebrenica insanlığın mezar taşı
"kimse sırpların kılına dokunamaz"la başladı, "büyük sırbıstan"la bitti. bundan tam 12 yıl önce 10 bine yakın "müslüman boşnak" sırp milliyetçiliğinin iğrenç fantazileri arasında derdest oldu.
"güvenli bölge srebrenica"... unutamıyoruz. sırp milislerin saldırılarından masum sivillerin korunması için ilân edilen güvenli bölgeydi orası. hollandalı komutan tom hans karremans, güvenli bölge srebrenicaya sığınmış 8300 boşnakı mladiçin haydutlarına teslim ettiği yer yani. "güvenli bölge vicdalarımızın tabutu" oldu.
auswitzten sonra şiir yazmak barbarlıksa, srebrenicadan 12 yıl sonra edebildiğimiz tek çift laf var mı? srebrenicada tezavüze uğrayıp diri diri gömülen boşnak kadınlar çocuklar avrupa tarihinde aetnin abye evrildiği süreçte ufak bir detay mıdır yani?
...
sivası, maraşı yakanlar, bosnayı kosovayı söndürebilirler mi ? söndüremediler. 94teki bosna mitinginde sultanahmeti yüzbinlerle dolduran islamcılar, kosovanın topa tutulmasıyla ilgilenmediler bile.
milliyetçiliklerin insanı kardeş kardeşe değil, gırtlak gırtlağa getirdiği bu dünyada srebrenicayı unutmuyoruz.
http://baskinoran.blogcu.com/
"kimse sırpların kılına dokunamaz"la başladı, "büyük sırbıstan"la bitti. bundan tam 12 yıl önce 10 bine yakın "müslüman boşnak" sırp milliyetçiliğinin iğrenç fantazileri arasında derdest oldu.
"güvenli bölge srebrenica"... unutamıyoruz. sırp milislerin saldırılarından masum sivillerin korunması için ilân edilen güvenli bölgeydi orası. hollandalı komutan tom hans karremans, güvenli bölge srebrenicaya sığınmış 8300 boşnakı mladiçin haydutlarına teslim ettiği yer yani. "güvenli bölge vicdalarımızın tabutu" oldu.
auswitzten sonra şiir yazmak barbarlıksa, srebrenicadan 12 yıl sonra edebildiğimiz tek çift laf var mı? srebrenicada tezavüze uğrayıp diri diri gömülen boşnak kadınlar çocuklar avrupa tarihinde aetnin abye evrildiği süreçte ufak bir detay mıdır yani?
...
sivası, maraşı yakanlar, bosnayı kosovayı söndürebilirler mi ? söndüremediler. 94teki bosna mitinginde sultanahmeti yüzbinlerle dolduran islamcılar, kosovanın topa tutulmasıyla ilgilenmediler bile.
milliyetçiliklerin insanı kardeş kardeşe değil, gırtlak gırtlağa getirdiği bu dünyada srebrenicayı unutmuyoruz.
http://baskinoran.blogcu.com/
(bkz: srebrenica katliamı)
baskın oran için hazırlanmış bildiri yazılarından biri. şöyledir;
karanlıkta oturuyor ve duyduğun her çıtırtıya bir anlam yüklemeye mi çalışıyorsun? bilinmeyenden korkuyor, bilmekten ürküyor musun?
üniversiteye bir türbanlı kız girdiği anda şeriatın geleceğinden mi endişeleniyorsun? türkiye’de yaşayan her kürt’ün tek amacının bu ülkeyi bölmek olduğunu mu düşünüyorsun? sence ab sadece türkiye’yi parçalamak için oluşturulmuş bir proje mi? bu ülkede yazıp çizen bir sürü insanın birilerinin uşağı olduğuna mı ikna oldun? biri gündeme geldiğinde yaptığın ilk iş ibranice kaynaklardan isminin anlamına bakmak mı oluyor? gece gündüz internette vatan haini listelerini mi okuyorsun? datça’dan ev alan ingilizlerin bir araya gelerek ülkeyi ele geçireceğini mi düşünüyorsun? son iki yıl içinde din değiştirip hıristiyan olan yaklaşık 200 kişinin yeni bir haçlı savaşı çıkaracak güçte olduğuna mı eminsin? hrant dink’in kendi kendini öldürttüğünü mü düşünüyorsun? tüm dünya sana düşman ve ülkenle bozmuş durumda mı? kendi gölgen bile seni şüpheye mi düşürüyor? özgür düşünce sana kâbus gibi mi geliyor? her şey bir komplo ve herkes ajan mı? bu düşmanlardan kurtulmak için ülkede büyük bir “temizlik” gerektiğine mi kanisin? demokrasinin bize bol geldiğine, acilen daraltılması gerektiğine mi hükmettin? ülke sınırlarına bir duvar örüp dışarıyla tüm ilişkiyi kesmek sana çözüm gibi mi geliyor? linçe, adam öldürmeye, savaşa kendini daha yakın mı hissediyorsun? sen de kendini işkencecin ile barışmaya hazır mı görüyorsun? büyük abin höt derse tüm bunların biteceğine mi inandın?
saçmaladığının farkında mısın?
acilen kalkıp ışığı yakmalısın! çıtırtının gerçek sahibi ile tanışmalısın.
onun adı susurluk’tur, şemdinli’dir, hrant dink cinayetidir. onun adı faili meçhuldür, işkencedir, çetelerdir. onun adı hala hesaplaşmayı beceremediğin 12 eylül’dür. tehlike sandığın içinde değil, sandıktan korkan beyinde. tehlike kendi iktidarını kaybetmekten korkarak üzerine öcüler salan o zihniyette.
sen kalkıp o ışığı yakmazsan inan bana bir gün sen de bir nedenle düşman ilan edileceksin. e muhtıralar bitecek, kişiye özel muhtıralar ile baş edeceksin. sen buna dur demezsen bir gün gelecek hepimiz muhbir olacağız, hepimiz düşman. sokakta gördüğümüz her surattan korku duyacağız. bu yöntemle ilerleyebilen bir topluma tarih henüz rastlamadı... toplumları bir arada tutan çimento karşılıklı güvendir, korku değil. o yüzden ayağa kalk ve o ışığı yak. lütfen!
inan bak, cesaret bulaşıcıdır. sen bir cesaret et, arkandan gelenlerin çokluğuna şaşıracaksın.
http://baskinoran.blogcu.com/
karanlıkta oturuyor ve duyduğun her çıtırtıya bir anlam yüklemeye mi çalışıyorsun? bilinmeyenden korkuyor, bilmekten ürküyor musun?
üniversiteye bir türbanlı kız girdiği anda şeriatın geleceğinden mi endişeleniyorsun? türkiye’de yaşayan her kürt’ün tek amacının bu ülkeyi bölmek olduğunu mu düşünüyorsun? sence ab sadece türkiye’yi parçalamak için oluşturulmuş bir proje mi? bu ülkede yazıp çizen bir sürü insanın birilerinin uşağı olduğuna mı ikna oldun? biri gündeme geldiğinde yaptığın ilk iş ibranice kaynaklardan isminin anlamına bakmak mı oluyor? gece gündüz internette vatan haini listelerini mi okuyorsun? datça’dan ev alan ingilizlerin bir araya gelerek ülkeyi ele geçireceğini mi düşünüyorsun? son iki yıl içinde din değiştirip hıristiyan olan yaklaşık 200 kişinin yeni bir haçlı savaşı çıkaracak güçte olduğuna mı eminsin? hrant dink’in kendi kendini öldürttüğünü mü düşünüyorsun? tüm dünya sana düşman ve ülkenle bozmuş durumda mı? kendi gölgen bile seni şüpheye mi düşürüyor? özgür düşünce sana kâbus gibi mi geliyor? her şey bir komplo ve herkes ajan mı? bu düşmanlardan kurtulmak için ülkede büyük bir “temizlik” gerektiğine mi kanisin? demokrasinin bize bol geldiğine, acilen daraltılması gerektiğine mi hükmettin? ülke sınırlarına bir duvar örüp dışarıyla tüm ilişkiyi kesmek sana çözüm gibi mi geliyor? linçe, adam öldürmeye, savaşa kendini daha yakın mı hissediyorsun? sen de kendini işkencecin ile barışmaya hazır mı görüyorsun? büyük abin höt derse tüm bunların biteceğine mi inandın?
saçmaladığının farkında mısın?
acilen kalkıp ışığı yakmalısın! çıtırtının gerçek sahibi ile tanışmalısın.
onun adı susurluk’tur, şemdinli’dir, hrant dink cinayetidir. onun adı faili meçhuldür, işkencedir, çetelerdir. onun adı hala hesaplaşmayı beceremediğin 12 eylül’dür. tehlike sandığın içinde değil, sandıktan korkan beyinde. tehlike kendi iktidarını kaybetmekten korkarak üzerine öcüler salan o zihniyette.
sen kalkıp o ışığı yakmazsan inan bana bir gün sen de bir nedenle düşman ilan edileceksin. e muhtıralar bitecek, kişiye özel muhtıralar ile baş edeceksin. sen buna dur demezsen bir gün gelecek hepimiz muhbir olacağız, hepimiz düşman. sokakta gördüğümüz her surattan korku duyacağız. bu yöntemle ilerleyebilen bir topluma tarih henüz rastlamadı... toplumları bir arada tutan çimento karşılıklı güvendir, korku değil. o yüzden ayağa kalk ve o ışığı yak. lütfen!
inan bak, cesaret bulaşıcıdır. sen bir cesaret et, arkandan gelenlerin çokluğuna şaşıracaksın.
http://baskinoran.blogcu.com/
(bkz: rant)
22 temmuz seçimlerindeki yönlendirmeleriyle sıçmıştır. böyle yalaka adamlar aydın toplulukların başına nasıl geçerler anlamak mümkün değildir. aydın topluluklarında bir yama görevi görerek mhp gibi ayrılıkçı örgütlere nasıl oy verirler oda ayrı bir mevzu.
kaçarı olmayan mutlak olacak olan.
(bkz: kaçınılmaz)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?