freagl dreams

net ortaminda bir araya gelmek kosuluyla zivanadan cikmadan evvel basvurulan gereksiz sohbet hadisesidir.

ben kucukken buyudugumde abimin abisi olacagimi sanirdim diye hatirladigimiz ama buyuyunce gecmesine sevindigimiz salaklik hallerimizdir.

david coverdale’in deep purple grubuyla calistigi dönem soyledigi ve sanirim ian gillan’in soylemekten pek hazzetmedigi goz yasartma etkisi had safhada sarkidir.

muamma anlamına geldigini varsaydimiz kelimedir.

michel haldeyken "seni ilk gördüğümde ne düşünmüştüm biliyor musun" diye seslenmisti antonia.ya. filmin sonuna kadar bu cevabı bekledim ve hala bekledigim filmdir.

insanlarin kendilerini kucuk dusurdugunu dusunerek kacindiklari lakin yerinde sarf edildiginde en onemli insan erdemlerindendir.

katoliklerde yaygin ve bilinen bir sozdur.

derin devlet sanarken gomme devlet olduğunu farkettigimiz, gomuldugu yerden cikartilamayan olusumun ne ilk nede son oldugunu dusundugumuz eylemidir.

hosgelmekle kalmayip hosbulmus yazardir.

an itibariyle yasandigini dusunup sozlugu kirmaya hazirlandigim durumdur.

onemle ugrasip yaraladiktan sonra bununla idare et mantigi guden sözcüklerin tumudur.

neredeyse karsilikli diyolaga donecek havasi versede sozluge guvenip bilgicligin onayindan bu yana kitap gibi davranarak ahaliyi inatla aydinlatma eylemidir.

buna inanan herkese basarilar dileyecegim inanistir.

an itibariyle aciliyormu yoksa acilmiyormu anlayamadigim giris yağtigim halde bunu anlamama ihtimal vermeyen ön görüntü sayfasidir.

baltanin kutuge saplanmis hali alakasiz bir anda ekrana gelir.

herzaman kacilan ama herzamanda donulen aslinda huzuru barindiran yalansiz sade ve asla cok guvenilen insan kadar kahpe olmayan ruhun tek dostudur.

listelerimizden eksik etmeyeceğimiz deep purple.inde gayet dokunaklı yorumladigi led zeppelin klasigidir.

*bu kesikler bıçak yarası, sendekiler değil
açılmayan kalbin anahtarı açmayanda, bıçakta değil

o kesikler bıçak yarası değil kurak yarası
parlak metalin keskin yüzü değil körpenin ten süsü
okşanmamaktan çatlamış toprağın derin çığlığı
olmasından korkulanı saklayıp kutsayacak kör örtüsü

o kesikler kesik değil ihanetin el yazmaları
hak etmeyen bir şahın taç giydiği çok yazılmış bir masal
yazılanın arasında hiç okunmamış bir sevdanın yasak adı
vuracak dalgayı beklerken vurulmaktan aşınmış bir kumsal

o kesikler kader değil olimposa yakışır bir bencil ceza
kendini tanrı bilmiş bir şımarığın adi kıskançlığı
ve tanrıları adam yerine koyan bir dalkavuk kula
mutluluğu tanımayan bir mutlunun mutsuzca hayranlığı

o kesikler bu coğrafyaya özgü değil, kul vergisi
can çekişen bir kurbanın katilinin gözünden son bakışı
hayata gözlerini yumanın kendi vicdanına tükürmesi gibi
o vicdanla büyüyen güvenin kendi kendini gülünç imhası

o kesikler büyütülecek bir şey değil
yutulmasına alışılmış olanı yutamayanın boş endişesi
kan aktı akalı onlar kesik bile değil
bekareti bozulmuş bir buluşmanın en değersiz sebebi

*bu kesikler bıçak yarası, seninkiler değil
açılan yaranın kerameti açanda, bıçakta değil

hey sen! hicbir zaman umut olmadigini soyleme bana diye diye haykirtan içinde barindirdigi muhtesem ezgiyle ruhumuza hakim olan sarkidir.

pireye yorgan yakanlara soylenebilecek kimileri icin sezen aksunun ileriki nesillere miras biraktigi cocuklarimiza ulasacak atasozudur.