confessions
  1. toplam entry 747
  2. takipçi 1
  3. puan 16204

eve çıkmak isteyen üniversiteli

evrendeki en mutevazi insanim
böyle bir bünyenin;
-hergün makarna yemeyi göze alması gerekir.
-faturaları yatırmak için devlet dairelerinde sınav zamanı bile olsa koca bir gün beklemeyi göze alması gerekir.
-apartmanda öğrenci istemeyen sadist komşularla munakaşa etmeyi göze alması gerekir.
-pis bir ortamda yaşamayı göze alması gerekir
-ev ders çalışmayı sağlamaz hatta çoğu zaman ders çalışmayı engelleyici özellikleri vardır.
-kirli bulaşıkların içinden en temizlerini seçip tekrar kullanmayı öğrenmesi gerekir.
-aynısı giysiler için de geçerli.

ama eve çıkmak her şeye rağmen iyidir. insanın kendisine ait bir mekanı olur ve bunun nimetlerinden yetenekleri ve istekleri doğrultusunda yararlanabilir.

eve çıkmış üniversitelinin ilerleyen zamanlarda dönüşeceği varlık için ise (bkz: yurda donmek isteyen universiteli)

kürtaj

evrendeki en mutevazi insanim
eğer doğacak çocuğun fiziksel veya zihinsel sorunları olacaksa; eğer doğacak çocuk aile tarafından yetiştirilemeyecekse; eğer doğacak çocuk sefaletin içine doğacaksa, cenin henüz insan özellikleri kazanmaya başlamadan önce yapılması gereken bir işlemdir.

suni denge teorisi

evrendeki en mutevazi insanim
mahir çayan çok iyi açıklamıştır. sömürülen bir ülkenin halkının neden ayaklanmadığının açıklandığı teoridir. teoriye göre kapitalizm insanlara sürekli kaybedecek bir şeyler vermektedir. mesela asgari ücretle çalışan bir insanın kafasını soktuğu gecekondusu vardır, kapitalistler bu gecekonduyu ona kendileri de satabilir ama satmaz, onun emekçi tarafından inşa edilmesine izin verir, çünkü bunu da yapmazsa kaybedecek bir şeyi olmayan insan kapitalizm için tehlike haline gelir.
ayrıca (bkz: mahir çayan)

recep tayyip erdoğan

evrendeki en mutevazi insanim
o koltukta rteden önce oturanları da beğenmezdik ama onlarda bir devlet adamı ağırlığı vardı, oturduğu koltuğun saygınlığına yakışmayacak şeyler yapmazdı eski başbakanlar.
bu duruma ilişkin olduğunu düşündüğüm ali sirmen’in 11 şubat 2006 tarihli yazısının bazı kesitlerini yazmak lazım diye düşünüyorum.

...kuldan vatandaşa geçerken "hazretleri" dönemi yaşandı. iktidara korku ile karışık saygı, herkesin yüreğine işlemişti. geçiş o denli kolay olmuyordu...
...başvekil ya da hariciye vekili hazretleri dönemi de geride kaldı. çok partili rejime geçtik. "beyefendi" dönemi başladı. artık başvekil(ki zaman içinde başbakan olmuştu) vekiller yani bakanlar da beyefendi idiler. gerçi zaman zaman beyefendilik sınırlarını aşan ifadekler ve eylemler olmuyor değildi ama yine kalıplar, kıyafetler ve genelde davranışlar beyefendi sıfatına uyuyordu. beyefendi dedin mi, başbakan menderes anlaşılıyordu...
...onlardan sonra "gardasim" geldi... ardından "sayin" dönemi geldi... "abi" dönemi arkasından geldi. türkiye’yi fena halde deldi...
...geride kaldı bütün bunlar. artık "ulan be!" devrini yaşıyoruz. şimdilerde söylem "ulan be!" dir ve pek de muteberdir

psychic

evrendeki en mutevazi insanim
sozlugun yeni yazari. 13 yildan beri tanisirim kendisiyle. dunyanin en anlayisli arkadasidir. ne zaman bir yardima ihtiyac duysam ilk aradigim kisi odur hep. 2003 oss’de aldigi puan butun oss kitapciklarinda yazar. ev arkadasim, universite arkadasimdir ama en onemlisi en guvendigim arkadasimdir. zaten ona herkes guvenir. bir de ekurisi vardir; kizil sacli, kisa boylu ama ondan bahsetmeyecem.
4 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol