online multiplayer oyunlarda sotaya sinip avını bekleyen oyuncu. pek hazzedilmez kendilerinden. suikastçi classlar hunterlar, archerlar, assasinler böyle çalışır. öbür oyunlarda da ranged silahı/sniper olan kimse işte, onu siz bileceksiniz.
geçicidir. black metal dinleyenler size sesleniyorum: hepiniz bir gün nil karaibrahimgil dinleyeceksiniz. bu böyle. arada dinleyeceğiniz soul ve house müzikten bahsetmek bile istemiyorum. orda kalırsanız iyi çünkü. nil son noktadır. hell yeah!
birçoğu tek kullanımlık güzellikler. diş fırçası ve macunu, kulak çöpü, kibrit kutusu, tükenir ve tükenmez kalemler, dikiş seti ( fuşya iplik yok içinde e neye yaradı?) , şampuanlar, saç kremleri ve de havlu terlikler bu grupta yer alır. adını unuttuğum varsa kendisinden özür diliyorum zira hepsinin üzerimde büyük emeği var saygısızlık etmek istemem.
üstünde hello kitty olan toka. perçeme tutturuluyor böyle, süslü cici. kart kart kadınlar da tutturuyor röfleli perçemlerine yapmasınlar hoş değil.
modaydı bu uzun dönem şimdi halen semt semt kendine yer bulabilse de louis vuitton’un kocaman fiyonklu taçları arasında tahtını kaybetmiştir.
modaydı bu uzun dönem şimdi halen semt semt kendine yer bulabilse de louis vuitton’un kocaman fiyonklu taçları arasında tahtını kaybetmiştir.
ingiltere’nin artık markalaşmış çayı. limonlu içilircilerle sütlü içilirciler kavga hâlinde. ben? ’en guzel çay doğuş çay’ kıvamındayım. çaydır hepsi içilir.
sevdiğimiz bir kapalı küfür. insana konuşurken annesinin de bir diğer köşede küfüre açık halde oturduğunu hatırlatır. temkinli konuşmaya ve doğru hareket etmeye sevkeder. bazen bunun yerine sadece ’’annen’’ de denir.
hafızalarda yer eden gemide repliklerinden sadece biri. sıkıntılı sekansların olmazsa olmaz cümlesi, durumkurtaranı. küçücük gemide bile rahat vermiyorlar.
10 yüzlü zar. d de diceın d’si zaten.
bakılan cismin normalden daha küçük görülmesi biçiminde ortaya çıkan algılama bozukluğu. alice in wonderland sendromunun bulgularından biridir.
(bkz: makropsi)
(bkz: makropsi)
blog aleminde dolanan mimlerden biridir. herkes birbirine bir ’’en’’ payesi bulur ve yapıştırır. maksat arkadaşları blog camiasına tanıtmak. sosyeteye katılım töreni. en kreativ blogger olmuşluğum var benim de dizaynı hiçbir özellik içermeyen blogla, ordan biliyorum.
kabadayının mekana giriş narasıdır. uzatarak söylenir. devamında birtakım ayarlar olur: var mı bana yan bakan, düz gelen, parende atan? gibi. işte petkası yiyen cevap verir kavgalar olur. binevi düelloya davet. şövalyelerin zırhın eldivenini fırlatması gibi bir ritüel.
bir barzonun uzun süreli sevgilisidir. bu uzun süreli sevgili de barzoyu ’nişanlım’ olarak takdim eder. işte böyle seviyeli beraberlikler görmek isterim gençleri tebrik ederim.
süleyman demirel in üç bizden üç onlardan ını amerika daki ağabeylerine çevirirken kullandığı kalıp.
istanbul’da 5 evin birinde ikamet eden emekçi ablalar. türk bakıcıların yarı fiyatına çalışmaları ve bir kısım abazanların fantazilerini süslemeleri dışında bir özellikleri yoktur. mot a mot tanım yapacak olursak;
yatılıdır. yani çalıştığı hanede uyur ve uyanır. moldovyalıdır. ailesi, kökü kömeci moldovya’dadır ve de çocuk bakar yani çocuğu giydirir, doyurur, eğlendirir.
yatılıdır. yani çalıştığı hanede uyur ve uyanır. moldovyalıdır. ailesi, kökü kömeci moldovya’dadır ve de çocuk bakar yani çocuğu giydirir, doyurur, eğlendirir.
doğmamış çocuğa mektubun zamane şeysi. ki daha güvenli ve kalıcıdır. çocuk için birkaç farklı adres yaratılıp hepsine birer kopya gönderilerek sağlamlaştırılır. çocuğun ilk kelimesi web ilk tuşu da ctrl olacaktır.
haberler yoluyla yapılanı çok etkili oluyor. ismini bir gün önce kimsenin bilmediği tekirdağ yolundaki bir elektronik marketin haberlerde yer alan ’’çok ucuz’’ ürünlere saldıran insanların yarattığı izdiham görüntüleriyle tanınması en belirgin örneğidir.
bir vedat özdemiroğlu güftesi. hislerime tercüman oluyor bu adam sık sık.
o turuncu kol saatiyle ekranda görmüyor muyum o iğrenç gülümsemesi çıkmıyor mu akşam akşam karşıma ’’allaaaah!’’ diyorum böyle bir hafakanlağ basıyor. ben de şarkının bir yerinden tutturup söylemeye başlıyorum hemen.
o turuncu kol saatiyle ekranda görmüyor muyum o iğrenç gülümsemesi çıkmıyor mu akşam akşam karşıma ’’allaaaah!’’ diyorum böyle bir hafakanlağ basıyor. ben de şarkının bir yerinden tutturup söylemeye başlıyorum hemen.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?