boğazına kadar ironiye gömülmeni sağlayan an.
orta yahut ileri yaş bunalımıyla yaş yetmiş iş bitmemiş sözünün yaşayan kanıtı olup, çapkınlıktan ziyade hala fosil olmadığını ve yaşayan bir organizma olduğunu ispatlama çabasındaki insan olabilir.
olmaya-da-bilir..
olmaya-da-bilir..
evsizler, terkedilmişler, sokağa atılmışlar, şarapçılar, tinerciler, mezarlıklarda gezenler, deliler, selpakçı çocuklar vs vs lerdir.
ağlayarak sizi hayatınızdan bezdiren velete uygulanan mekanik işlem.
her sabahında ismail yk dan allah belanı versin şarkısını istemsiz olarak söyleyerek uyanılan bir hafta.
öğrenciliğin anlamı.
dd yahut dc ile geçen şahıs ortalaması düşük olduğundan, not yükseltme adına yapabilir bunu..
kendine sadakat:kendine ihanet. seslere ve yalan ağlardan örülmüş gerçeğe. olmuyor ama..
gün gelir.. bir kaç kelime serden geçmiştir, cümle olmaz. bölük pörçüktür içine attığın koca bir lisan, haliyle bir şey söylemez; kifayetsizdir.
şizofren cümlereri gibidir yazıların. küçümsemezsin de endişe edersin. zira sadece olamayan cümlelerinden değil kendinden de şüphe etmektedirsin.
dengesizlik iyi mi kötü mü diye bir soru gelir aklına. cevap veremezsin; bu konuda bile dengesizdirsin.
boşluğa düştüm sandığın anda anlarsın; boşluklar boş değildir, insanın kendisiyle doludur.. yılarsın..
kafiyeler karman çorman birleşir zihninde. çok sesli sessizlikte satırlar şiirler sayılar ve üstüne üstlük sayfalar sayfalar ve sayfalar geçer zihninden.. milyonlarca gelişigüzel harfin, sembolün, hissin, deliliğin romen rakamıyla kaç ettiğini anımsamaya çalışırsın.. çünkü onu anımsamak nispeten daha zordur.
çok sesli sessizlikte dünyalar gezegenler tarihler fotoğraflar yazılar anılar hayatlar geçer zihninden..
kafiye olasın gelir kafiyesizlik çıkmazında.
kan doku uyuşmazlığına aldırmaksızın bir bütüne naklettiğin dizeleri kendin sanırsın.
hikayelerin yalıtkanlığına, kişilerinin ağzının izolasyonsuzluğuna şaşırırsın.
yanlış gelir.
imkansıza inanmazken imkansız gelir düşlerin. inanmaz olursun kendine, diğer eski hikayelere çoktan inandığından.
sesler "siz" lere benzer...
düşünceler "biz" lere..
suslar çığlıklara benzer..
biz ler "ben" lere..
saat külkedisini yine hüsrana uğrattıktan bir kaç saat sonrasında anlamayı denersin.. yaramaz işe.. karışıktır..
gün gelir.. bir kaç kelime serden geçmiştir, cümle olmaz. bölük pörçüktür içine attığın koca bir lisan, haliyle bir şey söylemez; kifayetsizdir.
şizofren cümlereri gibidir yazıların. küçümsemezsin de endişe edersin. zira sadece olamayan cümlelerinden değil kendinden de şüphe etmektedirsin.
dengesizlik iyi mi kötü mü diye bir soru gelir aklına. cevap veremezsin; bu konuda bile dengesizdirsin.
boşluğa düştüm sandığın anda anlarsın; boşluklar boş değildir, insanın kendisiyle doludur.. yılarsın..
kafiyeler karman çorman birleşir zihninde. çok sesli sessizlikte satırlar şiirler sayılar ve üstüne üstlük sayfalar sayfalar ve sayfalar geçer zihninden.. milyonlarca gelişigüzel harfin, sembolün, hissin, deliliğin romen rakamıyla kaç ettiğini anımsamaya çalışırsın.. çünkü onu anımsamak nispeten daha zordur.
çok sesli sessizlikte dünyalar gezegenler tarihler fotoğraflar yazılar anılar hayatlar geçer zihninden..
kafiye olasın gelir kafiyesizlik çıkmazında.
kan doku uyuşmazlığına aldırmaksızın bir bütüne naklettiğin dizeleri kendin sanırsın.
hikayelerin yalıtkanlığına, kişilerinin ağzının izolasyonsuzluğuna şaşırırsın.
yanlış gelir.
imkansıza inanmazken imkansız gelir düşlerin. inanmaz olursun kendine, diğer eski hikayelere çoktan inandığından.
sesler "siz" lere benzer...
düşünceler "biz" lere..
suslar çığlıklara benzer..
biz ler "ben" lere..
saat külkedisini yine hüsrana uğrattıktan bir kaç saat sonrasında anlamayı denersin.. yaramaz işe.. karışıktır..
ideolojisiz takılmak.
akşamcılığı bırakmaktır.
ekşi.
cinnete çeyrek kala
kendinden beklemezken
kendini seyretmek
uzak bir köşeden
kendinden beklemezken
kendini seyretmek
uzak bir köşeden
baba oğul kutsal ruh cart curt..
alternatifi kağıda yazıp teslim etmektir. bu kağıdın manasız yere birden aklınıza düşmesiyle gökyüzüne merdiven koysam çıksam sevgiden bulutlarla oynasam güneşe dokunmadan yağmur olsam toprağa düşsem çocuk olsam yeniden diye bir şarkı mırıldanırken kendini yakalamaktır. ardından da yahu bu saatten sonra çocuk olmak için bitkisel hayata girip çıkmak gerekir allah korusun diye evham yaparken, anaa!! delimiyim neyim diye hala az önceki düşüncelerin etkisinde paranoyak korkularla bir yandan kendi kendine gülümsemek bir yandan da tırsmaktır.
işte bir konuşanların tahtaya yazılması hadisesi zihni böyle saçmalıkları düşünmeye sevkedebilir.
işte bir konuşanların tahtaya yazılması hadisesi zihni böyle saçmalıkları düşünmeye sevkedebilir.
(bkz: fantazist)
ahir zaman veletlerinin duyamayacağı..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?