açıklama istemek.
geri alma; alınma; geri isteme.
suret çıkarma.
çekimser kalma; çekinme; geri durma; sakınma.
dayanma; senet, delil sayma.
davanın görülmekte olduğu mahkemeye gönderilmek için başka bir yerde bulunan bir tanığın oradaki mahkemece ifadesinin alınması.
dayanak; dayanma.
ilgililerin rızası olmasa bile yasa gereğince ve değer pahası karşılığında kişilerin mallarına el konulması.
devlet veya kamu tüzel kişilerinin, kamu yararının gerektirdiği durumlarda, bedelin peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmazın tamamına veya bir kısmına kanunda gösterilen yöntemlere göre kamu yararına el koyması.
kullanma.
davada dinleme; yargıcın duruşmada iki taraf veya vekillerinin sözlü olarak ileri sürdükleri sav ve savunmaları ile,tanık ve bilirkişinin beyanlarını dinlemesi.
gerektirmek.
borç alma; ödünç alma.
çıkarma; çıkarılma; netice çıkarma; anlam çıkarma; anlama.
tüketim; kullanarak bitirme.
taşınır veya taşınmaz bir mal üzerinde mülkiyet veya diğer bir aynî hak iddiasında bulunmayı konu alan dava.
hedef tutma; amaç edinme; amaçlama.
yanına almak.
kira ile tutma; kiralama.
yardım isteme.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?