artemisia

-benim için vino nobile di montepulciano, bayana da gran sangre de toro rica edeceğim..
+gran sangre de toro maalesef kalmadı efendim.
-o zaman yarra yering..
+o kadar mı önemli, istetelim efendim, bakalım diğer şubelerimizde var mıymış...
-yoo yoo yarra yering diyorum?
+anladım efendim, yersiniz.

http://tinyurl.com/ywgbon

erkekleri de itici yapan şeylerdir.

ciltleri inanılmaz hassastır, kanser tehlikesiyle belki bir kere derisinden parça aldırmıştır, yazıktır, dedikoduları yapılmasındır. ayrıca beyaz olup kirlenmek güzeldir.

ismini duyup heyecanlanıp biraz karıştırdım da acaba sosyalizmin anlamını gerçekten bilen bir kaç yazarları var mı merak ettim. bir kaç sene sonra ismi "kapitalist sözlük" olarak değişmesini beklediğim oluşum. tabi ayakta kalırsa.. bir de turan sözlük vardı di mi.. süper oluşumlar bunlar. hmm...

şöyle bir şeylerdir:

http://mrdoob.com/lab/pv3d/dof/05/dof05.swf

hamam böcekleriyle değil de sanki ev kedisiyle daha yakın akraba gibidir, zira ev kedisi kadar sevimlidir. yerde görünce ezilmesin diye ele alınıp yüksekçe bir yere bir koydurturlar kendilerini, o derece şekerlerdir.

http://www.fotografia-przyrodnicza.art.pl/galeria/zdjecia/384.jpg

resim sanatında ressamına şöyle örnekler verdirtmiştir:

http://tinyurl.com/26fml9

4 filmle ilgili bazı istatistikler:

http://www.slashfilm.com/wp/wp-content/images/rambo-death-chart.jpg

not: bunları öğrendim hayatım değişti... zira rambo’nun shirt’ü üzerindeyken öldürdüğü adam sayısı veya dakika başına ölen adam sayılarını öğrendiğimden beri bambaşka bir insanım artık ben, evet!

hapşuramayınca gözden gelendir.

gördüldüğü zaman insanın aşık olası gelen burç. üst üste 5 kere bir tesadüf olamaz herhalde...

not: ayrıca benim gibi düzen ve hijyen takıntılı bir insana bile dağınık muamelesi yapan hasta ruhların burcudur efendim.

-prensesim sana bir şey itiraf etmeliyim. ıhmm şey, ben gay’im ve kralla mütemadiyen sevişiyorum.
+of isimden kıllanmıştım zaten pamuk prens filan.. ne bahtsız karıyım; gay baba, cadı üvey anne, yumuşak koca. tez haber yayılsın bundan sonra benim adım yamuk prenses.

ankara’nın en dandik alışveriş merkezi. mecbur kalmadıkça gitmediğim, karışık, basık, dar, sıkıcı mekan. ama ne hikmetse ankara tikkyleri bayılıyor. mimar gözüyle: otur, sıfır!

halbuki bir de cepa var: #676100

içimdeki 6 ses nasıl tartışıyor bu konuyu buyrun bir göz atın:

optimist yazar: muhafazakar erkekler nasıl okuyorsa artık muhafazakar kızlarımıza da okuma şansını sağlayacak olan serbestisidir. bir nevi eşitliğe giden önemli bir adımdır.

laik yazar: siyasal simgedir, türkiye laik bir ülkedir, bu girişimin üniversitelerde kalmayacağı aşikardır. asla olmamalıdır.

tahamülsüz yazar: belki aynı düşüncelere sahip kızların da tıpkı aynı dogmalara inanan erkekler gibi okumaya hakları vardır, vardır da üniversiteye gelmiş bir bayan, eğitim hayatında 12 seneyi devirip bir de üstüne o 12 seneden kat be kat fazla şeyler öğreneceği üniversite ortamında; bilim ortamında nasıl olur da hala kendini "sapık/haram" gözlerden korumak için paketlemek ister?? acaba baskı altında mıdır da aslında türban yasağı sayesinde bu baskılardan bir nebze olsun kaçabilecektir veya aslında 21. yüzyılda; 6. yüzyılda koyulmuş yasakların ne denli geçerli olduğu konusunda gözü açılabilecek midir ki... tahamül edemiyorum.. ırkçılığa tahamül edemediğim gibi kadınların poşetlere sokulmasına tahamül edemiyorum. "herkesin inancı kendine bık bık bık" diyemiyorum. aslında "siyasal simge girmesin devlet kurumlarına" diye söylenmelerimiz belki de bu yüzdendir pek çoklarının "siyasal simge" olarak kullanmadığı türbana karşı .

sinirli yazar: hay başlayacağım türbanına, çıplak ayaklı çocuklar gördüm bugün -13 dereceyi gösteren tabelanın altında kızılay’da.. kocasından dayak yiyen kadınlarla, okula gidemeyip peçete satanların geçtiği kaldırımlarda... ayrıca yahu su yok su... yağmıyor yine kar, yağmur; kalacağız yazın susuz, tuvalete girip türbanla mı yıkayacağız elimizi gö.. neyse...

kendine kızan yazar: oturup sözlükte çene çalacağına bir şeyler yapmak lazım belki de. çünkü düşünceler ve inançlar değildir bizi biz yapan, harekete geçip yaptıklarımızdır çoğu zaman.

vazgeçmiş yazar: öte yandan müstehak bu memlekete. bomboş kafalarımızla uyuşturulmuş halkı yönetenlerin sürüklediği yere savrulmaya mahkumuz, müstahakız.

kafası karışık artemisia sundu..

kendisi daha sürrealizm sürrealizm olmadan önce bu tarzda örnekler vermeye başlamış sıradışı bir ressamdır. kandisky, andre poyet, michel seuphs, max ernst gibi tabiatçı gerçekçiliğe tepki koyup gerçek üstücülüğü, rüyaları, öbür dünyayı, ölümü ve bilinç altını tuvale dökenlerden. pek ilginç eserleri vardır, izlenesidir.

(bkz: o değil de türban takacak mıymış)

#749106

akp’ydi, tayyip’ti, türbandı, gericilikti, gündemdi derken bir de üstüne uykusuzluk eklenince hafiften sıyırdım. ümre zamanında da "kabe başlığının etrafını tavaf edeceksiniz" diye tutturabilirim, şaşırmayın.

-----şansım çok yüksek-----

çipçirkin bir bağyanla evlidir:

http://tinyurl.com/23arav

-----şansım çok yüksek-----

alternatif müzik dinleyen liseli veletlere servis şoförlüğü yapmış olma ihtimali yüksektir. kendi servis şoförümden biliyorum:

mustafa abi(şefer): ya artimis versene satriani, iyi oluyor direksiyon sallarken, bıktım hep pearl jam dinlemekten.

ps: 7 sene boyunca adamcağıza rock dinletince 7. sene böyle olmuştu, hasretle anarım.

(aşağıdaki entry fena halde spoylır içermektedir)

bol kanlı, basit konulu ama pulp fiction gibi inanılmaz diyalogların yer aldığı, küfür dağarcığınızı genişleten tarantino klasiği. kanımca filmin en etkileyici sahnesi mr white’ın mr orange’ın polis olduğunu duyduğunda kurşun yarası acısıyla karışık inlemeleridir. kulak kesilme sahnesi de ayrı bir hoplatır insanı tabi. ama tabi ki tarantino’nun asıl dehası "bahşiş vermek" gibi basit bir konudan bile inanılmaz keyifli, ezberlenesi diyaloglar oluşturmasıdır. bir klasik. kült film.

(yukardaki entry fena halde spoylır içermektedir)

lost dizisinin tek gerçekçi karakteri. ada sakinleri 2 gündür tanıdığı insanlar için kendilerini canavarların önüne atarken bu eleman bavullardan eşya çalıyorudu. yani tam bir survivor. üstelik çok komik, çok yakışıklı, hazır cevap, karizmatik, tatlıı... salyalarımı toplayıp burdan kendisine seslenmek istiyorum, tam burdan:

dear sawyer,
one you, one me, one baby too. love me, love you. i green eyes, make food you, clean you. kiss you.

artemisia/turkey