1997 aralık ayında japonyada bir çocuğun pokemonu izlemesi sonucu teşhis edilen hastalık.30 dakikanın sonunda bir bilgisayar virüsüne karşı ekrana atılan aşı bombası ekranda kırmızı bir renk saçarak patlar.5 saniye boyunca keskin parlaklıkta kırmızı ve mavi ışıklar meydana gelir.olaydan sonra çocuk sara nöbetleri geçirmaya başlar.ekrana yakın oturma, kırmızı rengin uyarıcı etkisi, ekran parlaklığı,bir parlayıp bir kararma olayı tetikleyen faktörlerdir.ingiliz araştırmacılar olaya şöyle açıklık getirmişler:saniyede 18 kere ışık yanıp sönmesi duyarlı kişilerde sara oluşturucu etki yapmaktadır. tıpta sara testleri arasında stroboskopi denilen test de yanıp sönen ışıkların sara başlatmasıyla ilgilidir.saniyede 18 yanıp sönme beyin elektrik dalgalarını etkilemektedir. yakına oturulunca, tv görüntüsü ağ tabakada daha büyük yer kaplar. uzak oturunca, görüntü ağ tabakada küçüldüğü gibi ekranın dönüşümlü tarama çizgileri de görülmez. bu güz, abdde gösterime başlayabilir; fakat video-piroteknikler kullanılmayacaktır.televizyonun bulunduğu odanın iyi aydınlatılmış olması da ekranın parlaklık ve stroboskop etkisini azaltmaktadır.
1997 aralık ayında, japonya’da bir çocuk pokemonu izlemesi sonucunda sara krizi geçirmiştir.
(bkz: televizyon sarası)
(bkz: televizyon sarası)
argoda çok zor bir işin üstesinden gelmek anlamında da kullanılır.
(bkz: kotarmak)
becermek kelimesinin argodaki anlamı olması da bundan kaynaklanmaktadır.
(bkz: kotarmak)
becermek kelimesinin argodaki anlamı olması da bundan kaynaklanmaktadır.
istiklal caddesi’nde ufo müzesine insanları çekmek için yolda dikilip millete laf atan garip kostümlü kişinin travestiye bulaşması sonucu karşı karşıya kaldığı durum.
bu yaşıma kadar ismini deve cüce olarak bildiğim oyun.
fön çektirmek yerine saçını annesine ütületen kızın mızmızlanması sonucunda annenin, kızın kulağına ütüyü basması.
salome kral hirodesin kızıdır.dans etmesi karşılığında babasından bir isteği olcaktır.bunun için annesine danışır.annesi vaftizci yahyanın başının kesilmesini ister.vaftizci yahya vaktiyle krala bu evliliği için karşı çıkmıştır.bunun da sebebi evleneceği kadının yine kralın kardeşinin karısıolmasıdır.yıllarca bir hücrede mahkum edilen yahyaya karşı kraliçede büyük bir kin oluşmuştur...kral, buyruğu yerine getirir ve salome aziz yahyanın kesilmiş başını bir tepsi içinde annesine sunar...
2001 yılı, siyah beyaz bir romen filmi olup cinayet işlemeden duramayan bir kasabın,karısının katilleriniin peşine düşmesini ve bu sırada yaşadığı psikoloji ve barındırdığı duygular sonucunda ruhunu kurtarması konu edilmektedir.ayrıca, romen siyasetine ve toplumsal yapısına işaret eden öğeler de içermektedir.
kabuk kelimesinin anlamının bir şeyin üstünü dış etkenlere karşı korumak amacıyla kaplayan sert kısım olduğu düşünülürse pek tabii kafatası olarak adlandırılabilir.
robert redfordun yönetmenliğini yaptığı, nicholas evansın kitabından perdeye aktarılan film.(bkz: atlara fısıldayan adam)
the horse whisperer filmini çağrıştıran ingilizce kelime.
(bkz: kafatası)
ardından anne içim yanıyo cümlesinin sarf edilebileceği vaka.
(bkz: sessiz atın çiftesi)
(bkz: yavaş atın tekmesi pek olur)
(bkz: çığlık)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?