yaran fıkralar

21 /
instrument
vezirler huzura cikmislar:
- padisahim, hazinede para kalmadı. yeni vergilere ihtiyacımız var,
diyerekten.. .

padisah, kavugunun altindan kafasini kasimis,
- eeee! ne vergisi koyalim?, demis...

vezirler:
- koprulere adam koyalim, gecenden bir akce alsinlar!

padisah,

- tamam, demis.

aradan bir sure gectikten sonra sormus vezirlerine:

- nasil, halk hayatindan memnun mudur? her hangi bir sikayet var mi?

- hic bir tepki yok sultanim!

- iyi o zaman koprunun diger tarafina da bir adam koyun, cikandan da bir akce alsin!


aradan bir süre geçmis, padisah tekrar sormus vezirlerine:

- var mı halinden sikayet eden?

- yok!


halkinin tepkisizligine kizan padisah, gurlemis:

- koprulerin ortasına da birer adam koyun, gelip geceni koprunun ortasinda becersin!

aradan birkac gun gecmis, halktan bir tepkinin olmamasina icerleyen padisah, çagirmis vezirlerini,

-halki dinleyelim hele bir, demis.

gitmisler köye, padisah sormus:

- halinizden memnun musunuz, var mi bir sikayetiniz?

ses yok.

padisah tekrar :

-ulan demis, tas ustunde tas omuz ustunde bas komam!!! var mi sikayeti olan hemen soylesin!

diye gurleyince arkalardan ciliz bir ses duyulmus:

-padisahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..

- eeee!, demis padisah bir umutla... ne olmus o koprunun ortasindaki adama???

- aksamlari cok kalabalik oluyor, sira uzuyor, eve geç kalıyoruz, mumkunse bir adam daha koysaniz...




yok canim bizimle, ulkemizle, halkimizla hic bir ilgisi yok. sadece bir fikra...


enharista
mehmet ile handan aynı evi paylaşmaktadırlar. bir gün handan ve mehmet, mehmetin annesini yemeğe davet ederler,mehmetin annesi akşam yemeği süresince handanı uzun uzun süzer ve aslında handanın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu , acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder.
aklını okumuşçasına mehmet annesine der ki: ne düşündüğünü biliyorum
ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok. akşam yemeğinden sonra mehmetin annesi evine döner.
aradan bir iki gün sonra handan der ki: mehmet,annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
mehmet yanıtlar: annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben
yine de kendisine bir mektup yazayım.
oturur ve yazar:
’’anneciğim,gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da
demiyorum.fakatkonu şu ki: sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp. sevgiler oğlun mehmet. ’’

bir hafta sonra mehmetin annesinden mektup gelir. ’’sevgili oğlum: handanla aranızda bişey var demiyorum, ama yok da demiyorum.fakat konu şu ki: handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu. ’’
sevgiler annen.



arh negatif
gümrük kapısından bir ingiliz, bir fransız, bir türk geçmek için bekliyorlarmış. gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış.
önce ingiliz’in valizine bakmışlar. içinden 7 adet don çıkmış.
-’niye 7 tane?’ diye ingiliz’e sormuşlar.
o da:
-’haftanın yedi gün var. hepsi için bir tane. pazartesi, salı, çarşamba...’ demiş.
-’vay be! helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki.’
sıra fransız’ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don.
-’7’yi anladık da niye 8?’ diye sormuşlar.fransız:
-’pazartesi, salı, çarşamba... hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım’ demiş.
-’vay be! adamlardaki temizliğe medeniyete bak!’ demiş görevliler.
sıra temel’e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don.
-’vay be! ne varsa bizim insanımızda var. şu medeniyete, şu temizliğe bak!’ sormuşlar:
-’neden 12 adet?’
bizimki cevap vermiş ’ocak, şubat, mart,......’




dum spiro spero
rakı masasında asarım ben , keserim ben diye konuşmaya başlayan bir arkadaş itaf olarak anlatılmıştı...

** yolda geçen tilki , ağaçın dalına oturmuş maymuna seslenir.
- ne yapıyon maymun kardeş?
(maymun kardeş rakı içmektedir)
-rakı içiyom , aslan sikiyom . ’’der maymun...
bu seferde yoldan geçen kurt aynı soruyu sorar
- ne yapıyon maymun kardeş?
- heçç , rakı içiyom aslan sikiyom
bu sefer fil geçer alttan ve aynı soruyu sorar
- ne yapıon maymun kardeş ?
- heç , rakı içiyom aslan sikiyom.
fil bu durumu ormanlar kralı aslana anlatır ,
- aslan bey ormanın kralısın olurmu hiç böle şey.
aslan olaya el koymak üzere maymunun yanına gider ve sorar
- ne yapıon ulan maymun
- heç be kralım , iki bira içiyom..amçık amçık konuşuyorum.

benduruyorumsebagitti
akıl hastanesini ziyaret eden hasta yakını başhekime: "hastalarınızın iyileştiğini nasıl anlıyorsunuz?.." diye sormuş..

"kolay.." diye cevap vermiş başhekim, "bir banyo küvetini dolduruyoruz, hastaya 1 çay kaşığı, 1 çay fincanı ve 1 plastik kova verip küveti boşaltmasını söylüyoruz.."

"tamam anladım.." demiş ziyaretçi, "normal bir insan çay kaşığı ve fincandan büyük diye plastik kovayı kullanmalıdır.."

"hayır..!" demiş başhekim, "normal bir insan tabii ki küvetin tıpasını çıkartır.. sizin yatağınızı pencere kenarına hazırlatmamı ister misiniz?.."

*hıncal uluç’un dünkü köşesinden

benduruyorumsebagitti
yaz kampının veda gecesinde avustralyalı delikanlı haftalardır göz koyduğu sarışın mavi gözlü minicik burunlu isveçli fıstığı dansa kaldırmış, dansta bir ara onu iyice sarmalayarak "biz buna avustralya’da ’sarılmak’ deriz..!" demiş..

"evet.." diye gülümseyerek cevap vermiş kız "isveç’te de öyle denir..!"

delikanlı romantik müzikten, loş ışıklardan etkilenerek kızın pembe dudaklarına bir öpücük kondurmuş, "biz buna avustralya’da ’öpücük’ deriz.." demiş.

"evet, isveç’te de aynen bu şekilde tabir edilir.." demiş sevimli kız..

gecenin sonunda hayli içildikten sonra delikanlı kızı alıp uçsuz bucaksız loş bahçeye götürmüş, çimlerin üzerinde sevişmişler, sırtüstü uzanıp keyifle yıldızlara bakarken: "bizim orada üniversite kampusunda bunun adı ’çim sandviçidir" demiş delikanlı hafif gülümseyerek .

"bizde de öyle derler.." demiş kız biraz kırgın bir ses tonuyla: "ama genellikle içine daha fazla et koyarlar..!"

yine hıncal uluç’tan.
dum spiro spero
evli çiftin dişisi fazla azgındır , fakat 3 çocukları olduğu için kocasıyla sevişmek istediğini çocukların yanında söyleyememektedir.bundan ötürü kocasına bir şifre verir ve derki ...
bundan sonra çamaşırları yıkayalım dediğim zaman sevişmek istediğimi anlarsın .
bu şifre işe yaramaktadır .
bir gün kadın mutfakda iken bu sefer adamın canı sevişmek ister ve çocuğuna ’
: git sor bakalım annene bugun çamarşıları yıkayacakmıymışız ?
çocuk gider sorar ve annesi’
:yok bugun yıkamıcaz der
ikinci gün adamın canı yine sevişmek ister aynı çocuğuna yine ’
:git sor bakalım annene bugun çamaşır yıkıcaz mı ?
çocuk gider sorar ve annesi yine
:yok bugun yıkamıcaz der .
3. gun kadının canı sevişmek ister ve çocuğuna söyler ...
git babana söle bugun çamaşır yıkıcaz
çocuk gelir ve babasına , baba bugun çamaşır yıkıcakmışsınız
: git söyle oğlum annene , ben çamaşırları elimde yıkadım.
dum spiro spero
bir gün köyü eşkiya basar ve çete lideri tüm köyü meydanda toplar ve şöyle der ...
adamlar pantolonları indirecekler , karılar gözlerini bağlayacaklar ...
eğer ki bir kadın elleriyle kocasını sikinden tanırsa , o çift kurtulacak...
ilk kadın dener ,
bu değil , bu değil ...( ellemeye devam eder ) heh budur.
kurtulur
ikinci kadın çıkar ...
eller , eller ... bu değil , bu değil .. heh budur.
kurtulur.
3. kadın başlarken , çete üyelerinden biri merak eder ve pantolonunu çıkarıp köylünün arasına karışır..
3. kadın çıkar ...
bu değil , bu da değil , bu bizim köyden değil...
chatter
birazdan aktaracagım ve yüzde yüz alıntı olan yazı aslında bir fikra degildir fakat bir fıkra kadar etkilidir.buyrun :

100 yil sonra bir haber bülteni

türkiye marstaki uzay istasyonunu kapatma kararı aldı.
- kalem pille çalışan otomobiller artık tarihe karışacak...
- türkiye 325.000 dolar gsmh ile dünya birincisi...
- mecliste bu yıl abd ye yapılacak para yardımının artırıma gidilmesi öngörüldü.
- milli takımdan gelen üst üste 5. dünya şampiyonluğu...
- fenerbahçe en sonunda tff kupasini aldı.
klüp başkanı yaptığı açıklamada 100 yıl sonra gelen bu kupa için çok mutluyuz dedi.
k4rt4l
bi adamla karısı hayvanat bahçesini gezerken çiftlik hayvanlarının olduğu bölüme gelmişler.içinde boğanın bulunduğu çitin önünde durmuşlar.çitte şöyle bi yazı varmış:"bu boğa geçen sene 50 kez çiftleşti.".kadın kocasına dönerek;
-sanırım bu boğadan öğrenecek çok şeyin olmalı.
adam yüzünü ekşitir.bir başka boğa ve yine şöyle bi yazı:"bu boğa geçen sene 100 kez çiftleşti.".kadın;
-aman tanrım ayda 7 kereden fazla...öncekini boş ver bunu örnek al.
adam homurdanır.bi başka boğa;365...kadın;
-inanamıyorum günde 1 kez.esas bu boğayı örnek almalısın.
bu lafın üstüne adam artık dayanamaz;
+olur hayatım.yalnız bi sor bakalım,arkadaş hep aynı inekle mi çiftleşmiş.
seeyouindisneyland
o kadar çok fıkra var ki hepsini okumadan bunu yazıyorum umarım yoktur.
sanırım gerçek bir hikaye ;

amerikadaki büyük bir markete giden bir kadın satıcıya isteğini söyler.

+ yarım ananas rica ediyorum
- efendim ?
+ yarım ananas.
- özür dilerim yarım ananas bulunmuyor.
+ ne demek bulunmuyor , istediğimi bana vermek zorundasınız.
- hanımefendi , yarım ananas yok , isterseniz 1 tane alıp kesebilirsiniz ama yarım olarak size veremeyiz.
+ anlaşıldı , siz bana yardımcı olamayacaksınız , bana şefinizi çağırın.
- neden görüşmek istiyorsunuz ?
+ ne demek neden , istediğim şeyi vermiyorsunuz.uzatmayın şefinizi çağırın.
görevli sinirli bir şekilde eline bir tane ananas alır ve müdürün odasına doğru gider fakat kadın takiptedir ama görevli bunu görememektedir.
eleman kapıyı çalıp içeri girer ama kapı açık kalır , sorunlu kadın dinlemededir ;

+ müdür bey aşağıda manyak bir müşteri var , bizden yarım ananas istiyor.
der demez kadın içeri girer
eleman arkasına bakar
+ yarısını da bu hanımefendi istiyor
diyerek zor durumdan kurtulur ve müdürün direktifiyle başka bir görevli tarafından kadına yarım ananas verilir ama elemana odadan çıkmamasını söyler.

+ böylesine zor bir durumdan iyi sıyrıldın , aferim sana.nerelisin bakalım ?
- brezilyadan geldim.
+ neden oralardan buralara kadar geldin ?
- brezilyada bana göre iş yoktu , insan orada ya fahişe olur ya da futbolcu.
+ öyle mii ? benim karımda brezilyalı yalnız.
eleman soruyu daha doğrusu cevabı yapıştırır.
- hangi takımda oynuyor ?
benduruyorumsebagitti
pencere kenarında iki sineği üstüste gören çocuk babasına dönerek:
-sineklerin dişisi erkeği var mı baba?
+yok oğlum, hepsi erkektir.
çocuk sineklere dönerek:
-siktirin lan ibneler...
zeytin dali
bir gün bir ülkede çok güzel bir prenses yaşıyormuş bu prenses ile evlenebilmek için sarayın bahçesindeki kayaya saplanmış olan kılıcı yerinden çekip çıkarmak gerekiyormuş.

nice yiğitler, devler gelip kılıcı çıkarmayı denemişler ancak nafile. hepsinin de kellesi uçmuş.

bir gün sıska bir cüce çıkagelmiş saraya. kılıcı çıkarmayı denemiş. bunca insanın, kahramanın, ülkenin en güçlü insanlarının yapamadığını bu cüce yapmaya kalkmış ve o da diğerleri gibi başarılı olamamış. onun da boynunu vurmuşlar.


k4rt4l
adamın biri namık kemal’in garsonluk yaptığı lokantaya gider. namık kemal adamın yanına gelir ve sorar ne istersiniz. adam bizim namık kemal’e şaka yapmak için derki:
"bana cacik macik daracik amcık getirir misiniz?"
bunu duyan namık kemal’de laf mı yok.adama şöyle der:
"bugünkü mönümüzde bunlar yok. bugun mönümuzde dalak malak kol gibi yarrak var."
k4rt4l
bir gün namık kemal bir papağan alır ve eve getirir. namık kemal uçkuruna düşkün ve hergün eve farklı hatunlar getiren bir hayat sürmektedir. tabi bir hatunla ilişkiye gireceği vakit papağan bunları izlemeye başlar, bundan da namık kemal rahatsız olur ve papağanı aldığı yere gider ve durumu anlatır.satan kişi:
-papağanın kulağına eğilip ona ’senin götünü sikerim’ dersen gözlerini kapatır der.sonra namık kemal eve sarışın bomba gibi bir hatun götürür.yine ilişkiye girecekleri zaman papağan bunları izlemeye başlar. namık kemel kalkar ve papağana ’senin götünü sikerim’ der. tabi papağan hemen gözlerini kapatır. bunun üzerine kadına derki:
-sen bacaklarını ayır;ben burdan masaya,oradan sehpaya,oradan kanepeye ve oradan da senin üstüne atlayacağım.
tam o sıra papağan yine gözlerini açar.namık kemal papağanın gözlerini kapaması için tekrar küfür eder.papağan o zaman derki:
-anamıda siksen bu pozisyonu kaçırmam.
arh negatif
japon’un biri,rize’de bir kahveye girmis ve herkese kafa tutmuş :
-’var mı aranızda delikanlı?
varsa çıksın dışarı...’
temel kapıya doğru yürümüş,
-’çıkıyorum ulan !
görelim bakalım erkekliğini...’
birkaç dakika sonra, temel ağzı burnu dağılmış bir vaziyette,kahveye geri dönmüş...
peşinden de, japon kasılarak içeri girmiş
ve kahvedekilere temel’i göstererek :
-’ona, ’toyokumi’ ustanın, ’katakori tekniğiyle’ vurdum.
ertesi gün japon yine gelmiş. yine meydan okuma.
yine temel’den rest. ve birkaç dakika sonra kapıda yine,
ağzı burnu dağılmış bir temel.
ve peşinden kasılarak yaptığı oyunu açıklayan japon :
-’ona, ’kuyotomi’ ustanın, ’kihotomi’ tekniğiyle’ vurdum.
ertesi gün yine aynı hikaye.
dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmiş temel ve
hergün değişik bir stil kullanan japon :
-’ona, ’toyohama’ ustanın, ’kimanto’ tekniğiyle vurdum.’
-’ona, ’tiyotoki’ ustanın, ’kohimato’ tekniğiyle vurdum.’
.............. derken,
bu böyle bir hafta devam etmiş.ve sekizinci gün,japon yine kahveye gelip,
yine herkese kafa tutmuş.
japon’ un restini gören yine temel olmuş tabii...
birkaç dakika sonra, herkes yine suratı dağılmış bir temel beklerken bu kez japon,ağız burun dağılmış, hoşaf!kanlar içinde kapı da belirmiş.
temel’de hemen arkasından girmiş içeriye,
japon’u göstererek :
-’onu,’toyota’ nın ’krikosuyla’ dövdüm’ demiş...
sitare
bir gün hayvanlar bir uçakla yolculuk yapıyormuş.
bir papağan hostes çağırma ziline basmış ve hostes gelmiş
papağana buyurun bişemi istediniz demiş...
papağan: ibnelik olsun diye bastım demiş..
hostes sinirli adımlarla uzaklaşmış
papağan bir iki dakika sonra tekrar zile basmış hostes buyurun bişe mi istediniz demiş..
papağan : ibnelik olsun diye bastım demiş.
hostes: eğer bir daha zile basarsan seni uçaktan aşağı atarım demiş..
papağan bir kaç dakika sonra bir daha zile basmış hostes papağanın yanına gelerek buyrun bişemi istediniz demiş..
papağan:ibnelik olsun diye bastım demiş..
bu duruma çok kızan hostes papağanı uçaktan aşağı atmış..
bu arada papağanın koltuk arkadaşı eşek zile basmış ve hostes eşeğe buyrun bişe mi istediniz demiş
eşek : ibnelik olsun diye bastım demiş.
hostes : birdaha basarsan senide papağan gibi uçaktan aşağı atarım demiş..
eşek birkaç dakika sonra zile tekrar basmış..
hostes buyrun ne istemiştiniz der..
eşek: ibnelik olsun diye bastım der..
hostes buna çook kızar ve eşeğide uçaktan aşağı atarlar..
bu arada eşek uçaktan aşağıya düşerken büyük bir hızla papağanın yanından aşağı geçer ve papağan sorar
papağan:seni niye attılar uçaktan der..
eşek: bende senin gibi zile bastım.. ne alırsın dedi hostes bende ibnelik olsun diye bastım dedim benide uçaktan aşğıya attı der..
papaağan eşeğe sorar: uçmayı biliyormusun?
eşek cevap verir: hayır
papağan gülümseyerek: ulan uçmayı bilmiyon madem niye ibnelik yapıyon der...
blackwhite
bir adam bir gün bir petshopa giriyo kendisine en yakın duran papağanı gösterek

-pardon bunun fiyatı nedir diyor
-10000$ efendim
-neden bu kadar pahalı peki
-efendim o 300 tane kelime biliyor
biraz uzaktaki papağanı işaret ederek
-peki bunun fiyatı nedir
-20000$ efendim
-peki bu neden pahalı
-o aynı kelimeleri hem ingilizce hem türkçe söylüyor
onun yanındaki papağanı göstererek
-bunun fiyatı nedir
-30000$ efendim buda kelimeleri her dilde söylüyor
adam biraz daha bakındıktan sonra dükkanın yüksek bir yerinde asılı olan papağanı görüyor ve soruyor
-bunun fiyatı nedir
-100000$ efendim
-bunun özelliği nedir
-valla bu pek konuşmuyo ama ordaki 3 papağan buna "hocam" diyorlar
21 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol