ne korkacam olumden
ben varken o yok
o varken ben yok
demıs, omer hayyam
ama bu sozu ılk soyleyen felsefecı lucretius dur efendım. hatta lucretius olum varken ben yokum ben varken olum yok demıslerdır.
ölüm
sonsuz hayatın başlangıcıdır..
sonsuzluk...
yeni başlangıçtır.
bedenen ve ruhem olmak üzere ikiye ayrılır,bedenen toprak olup kaybolmaktır,ruhen ise yeni bir hayata başlamaktır.
geri sayım sen doğduğunda başladı. (9) canlı bile olsaydın, en fazla (8) kez kaçabilirdin ölümden. bil ki (7) düvele sultan dahi olsan, yerin (6) mekan olacak sana. en fazla (5) metre kumaş götürebileceksin. kapatacaksın, (4) açsanda gözlerini bu (3) günlük fani dünyada; azrail’e (2) kat olup yalvarsan da nafile. ecel geldiğinde (1) gün öleceksin. işte o an herşey (0)’dan başlayacak. çünkü ölüm bir yok oluş değil, yeniden doğuş, tüm insanlar için.
keşke bir kez daha görebilsem dendiğinde hiç umudun kalmamış olma sebebi. sevdiklerinizi sizden sonsuza kadar ayıran son. sonsuz özlemlerin ve keşkeli cümleler kurulmasının sebebi.
bir vehim olan hayattan gerçeğe hicret...
canlıyı cansız hale getiren olgu. gidene toprak, geride kalana ölü denir.
soz ucar yazi kalir!
bir yandan sevip bir yandan ürktüğüm sonrasını bilmediğim boşluk yeniden hayat bulma olayı.
(bkz: murat çelik)
başka bir yaşama biçimidir.
(bkz: game over)
çoğunun son olarak gördüğü aslında geçek hayatın başlangıcı olarak adlandırılabilecek ve her canlı ölümü tadacaktır ifadesi ile herkesi bekleyen dünya hayatının sona ermesi durumu.
doğduğumuz anda bize yapılacağına dair söz verilen ve keşke bu sözü tutmasalar diye içten içe dualar ettiğimiz eylem.
yarattigi korku gitme degil..geride kalanlari sensiz birakmaktir.
bazı insanlar tarafından bahsi açıldığında iç karartma olarak görülür.
mevlana başka bir pencereden bakarak ölümün hiç iç karartma olmadığını söyler bize. şeb i arus der ölüme. yani sevgiliyle buluşma gecesi.
ölümü seviyorum. bana göre bir bitiş değil ölüm. asıl yepyeni sonsuz bir başlangıcın ilk noktası. sevdiklerim orda, dedelerim, ninelerim, sevdiğim tarihi şahsiyetler hepsi orda.
mevlana başka bir pencereden bakarak ölümün hiç iç karartma olmadığını söyler bize. şeb i arus der ölüme. yani sevgiliyle buluşma gecesi.
ölümü seviyorum. bana göre bir bitiş değil ölüm. asıl yepyeni sonsuz bir başlangıcın ilk noktası. sevdiklerim orda, dedelerim, ninelerim, sevdiğim tarihi şahsiyetler hepsi orda.
dairenizin bulunduğu apartmana ait zil serisi değiştirilirken, zil butonunun karşısındaki isim hanesine aile reisi olmasından mütevellit babanızın adı değil de evin en büyük oğlunun adı yazıldığı zaman bir kez daha anlaşılan şeydir ölüm.
soluk almanın bittiği ve kalbin duruğu an. ama aslında ölüm yaşarken biliğimiz kadarı ile gidenin derin bir uykuya dalması. ölüm asıl yaşayanlar için var. yaşayanlar için ölüm çaresizlik demek, yapılacak herşeyin yapılması ama yapılacakların tükendiği an demek, eksilmek demek, zaman zaman unutulsa da içten silinmeyecek sızı demek, özlem demek, derin derin solumak ama soluk alıp verdiğini bile hissedememek demek, yalnızlık demek, belki neden bırakıp gitti diye kızmak demek, hayata dair eksik kalmak, keşkeler ile kıvranmak, keşke şunu söylemeseydim bunu yapmasaydım ya da keşke şunu söyleyebilseydim demek, dokunamamak sıcaklığından uzak kalmak demek, ağlamak demek ama ilk anda acının ve şokun getirisiyle parçalanırcasına ağlamak değil zaman içinde usul usul dökülen gözyaşı demek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?