"insanlik, ezel vadilerinden ebed denizine akan bir isik nehridir." cibran halil
insanlık
büyük insanlık gemide güverte yolcusu
tirende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.
büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık.
ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle
büyük insanlıktan başka herkese yeter.
büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.
7 ekim, taşkent, 1958
nazım hikmet
tirende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.
büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık.
ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle
büyük insanlıktan başka herkese yeter.
büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.
7 ekim, taşkent, 1958
nazım hikmet
hic tanimadigin ve ba$larina gelen $eyleri engelleyebilmek icin hic bir $ey yapamadigin insanlar icin sinirden aglayabilmek.
ölmemiş miydi o?
surekli aramamiza ragmen bulamadigimiz sey.
(bkz: aramaya inanmak)
insan olma durumu...
(bkz: insan)
(bkz: insan)
genelde iyilik,yigitlik ve benzeri saygin anlamlarda kullanlilir.
pesimistseniz kurtulmaya calistiginiz bir olgudur.
pesimistseniz kurtulmaya calistiginiz bir olgudur.
(bkz: insanlığın geleceği)
herkesin ağzına sakız olmuş, herkes söylediği için herkesin aynı olduğu cümle öbeğini hatırlatan kelime. ki o cümle de şudur: nerde kaldı insanlık
insana ait olan...
insanın iyi yönleriyle ilgili davranış.
benim adim orman isimli $ebnem ferah albumunden bir parca. sozleri $u $ekilde;
aynıydı gökyüzümüz
savrulduk her birimiz
insanlığa ne oldu
masumdu gözlerimiz
adildi kalplerimiz
insanlığa ne oldu
ormandık kül olduk
insandık kul olduk
kaybettik savrulduk
ayrıldık ayrı kaldık
bittik artık
farklıydı seslerimiz
aynıydı gerçeğimiz
insanlığa ne oldu
berraktı umutlarımız
çekingendi hırslarımız
insanlığa ne oldu
ormandık kül olduk
insandık kul olduk
kaybettik savrulduk
ayrıldık ayrı kaldık
ormandık kül olduk
insandık kul olduk
insanlığın kalbinde
alnında kurşun olduk
bittik artık
aynıydı gökyüzümüz
savrulduk her birimiz
insanlığa ne oldu
masumdu gözlerimiz
adildi kalplerimiz
insanlığa ne oldu
ormandık kül olduk
insandık kul olduk
kaybettik savrulduk
ayrıldık ayrı kaldık
bittik artık
farklıydı seslerimiz
aynıydı gerçeğimiz
insanlığa ne oldu
berraktı umutlarımız
çekingendi hırslarımız
insanlığa ne oldu
ormandık kül olduk
insandık kul olduk
kaybettik savrulduk
ayrıldık ayrı kaldık
ormandık kül olduk
insandık kul olduk
insanlığın kalbinde
alnında kurşun olduk
bittik artık
(bkz: insanlık anıtı)
bu değerin sahibi olan insanın kendisinin bile, şu zamanda nasiplenemediği olgudur. can yakıcıdır, acıdır ama gerçektir.
nerde? kaldı mı? türünden sorunsallara muhatap edilen insan denilen canlıların, içinde bulundurdukları iyi huylu duygulara denir..
ama nerde olduğunu merak edenler için söyleyeyim; insanlık dönmüş karaborsaya,herhangi bir karaborsacıdan fahiş fiyata alınabilir. aman dikkat edelim, insanlık parayla alınabilir ve hatta parayla alınıyor diye de alınabilir.
ama nerde olduğunu merak edenler için söyleyeyim; insanlık dönmüş karaborsaya,herhangi bir karaborsacıdan fahiş fiyata alınabilir. aman dikkat edelim, insanlık parayla alınabilir ve hatta parayla alınıyor diye de alınabilir.
bazen gercekten arayıp da bulamadıgımız sey.
özellikle de engelli kişilere karşı. gerçekten acımasızız. bir gün bir kazanın başımıza gelip de bizi felç bırakabileceğini düşünmüyoruz ya da her an ölebileceğimizi...
1 bardak su yanıbaşınızdaki konsolun üzerinde dururken susuzluktan ölmek üzere olduğunuzu hissedip uzanıp da içememek nasıl bir histir? birine ölümüne muhtaç kalmak nasıldır peki?
yemek vermezseniz yiyemez, su vermezseniz içemez bir insanı nasıl olur da bırakır kaçarsınız??
bir haber gördüm mahvoldum. suanda içim titriyor gözlerim sulu sulu yazıyorum bu satırları.
http://dunya.milliyet.com.tr/acliktan-olmek-uzereyken-bulundu/dunya/dunyadetay/12.06.2012/1552641/default.htm
özellikle de engelli kişilere karşı. gerçekten acımasızız. bir gün bir kazanın başımıza gelip de bizi felç bırakabileceğini düşünmüyoruz ya da her an ölebileceğimizi...
1 bardak su yanıbaşınızdaki konsolun üzerinde dururken susuzluktan ölmek üzere olduğunuzu hissedip uzanıp da içememek nasıl bir histir? birine ölümüne muhtaç kalmak nasıldır peki?
yemek vermezseniz yiyemez, su vermezseniz içemez bir insanı nasıl olur da bırakır kaçarsınız??
bir haber gördüm mahvoldum. suanda içim titriyor gözlerim sulu sulu yazıyorum bu satırları.
http://dunya.milliyet.com.tr/acliktan-olmek-uzereyken-bulundu/dunya/dunyadetay/12.06.2012/1552641/default.htm
insanıdiğer varlıklardan ayıran şeyin yani iradesinin devreye sokularak, daha iyi ve güzele sebep olacak şekilde davranışlarını yönlendirebilme kabiliyetidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?