enderun denilen iç saray’da çalışan özenle ve dikkatle seçilmiş saray görevlilerine denmektedir.
içoğlanı
iç oğlanı, bir terimdir. oğlan kelimesi, illa da kötü niyetle seçilmiş genç çocuk manasına gelmez. belki enderun denilen iç saray’da istihdâm edilmek üzere seçilen devşirmelere de denmektedir. iç oğlan denmesi, iç saray’da istihdâm edilmelerinden kaynaklanmaktadır. ayrıca burada istihdâm edilecek devşirmeler, enderûn mektebinde yetişmektedirler. yani enderûn aynı zamanda devlet adamı yetiştiren bir fakülte durumundadır. nitekim buradan yetişen devlet adamları arasından pek çok beylerbeyiler ve sancakbeğleri çıkmıştır.
bazı yabancı seyyâhların ve bir kısım islâm düşmanı tarihçilerin anlattıkları gibi, enderun yani iç saray’da çalışmak üzere yetiştirilen iç oğlanlarının yakışıklı olması, padişahların gayri meşru arzularını tatmin için değildir. belki iç saray yani osmanlı devleti’nin en geniş sınırlara ulaştığı dönemlerde toprak alanı 24 milyon km2yi bulan bu muhteşem devletin devlet başkanlığı sarayı demek olan bu mahalde çalışacak personel dikkatle seçilmeliydi. bugün bile başbakanlık ile cumhurbaşkanlığı köşkünde çalışan personel ile normal bir devlet dairesinde çalışan personelin aynı özelliklere sahip olmadığını, aslında bu iftiraları kitaplarına alanlar da bilirler. gerçekten iç saray’da çalışacak personel, sır tutmalı, eli ayağı düzgün olmalı, yalancı ve hâin insanlar olmamalıydı.
işte bütün bu özelliklere sahip devşirmeleri iç oğlanı adıyla tesbit edebilmek için bugün kriminoloji veya benzeri ilimlerin yerine osmanlı döneminde de ilm-i sîmâ veya ilm-i kıyâfet denilen bir ilim dalı vardı. elinin, ayağının, gözünün ve kulağının özelliklerine göre, bir insanın ahlaki yapısı az çok tesbit edilmekteydi. işte enderûn denilen iç saray’da çalışacak iç oğlan denilen personel, bu konuda uzman olan kişilerce seçilmekteydi. gılmân veya iç oğlan denilmesinin bir sebebi de, burada bugünkü gibi kadın personel çalıştırılmamasındandır.
işte bütün bu özelliklere sahip devşirmeleri iç oğlanı adıyla tesbit edebilmek için bugün kriminoloji veya benzeri ilimlerin yerine osmanlı döneminde de ilm-i sîmâ veya ilm-i kıyâfet denilen bir ilim dalı vardı. elinin, ayağının, gözünün ve kulağının özelliklerine göre, bir insanın ahlaki yapısı az çok tesbit edilmekteydi. işte enderûn denilen iç saray’da çalışacak iç oğlan denilen personel, bu konuda uzman olan kişilerce seçilmekteydi. gılmân veya iç oğlan denilmesinin bir sebebi de, burada bugünkü gibi kadın personel çalıştırılmamasındandır.
iç saray’da çalışan iç oğlanları yakışıklı gençlerden oluşması sebebiyle, padişah açısından değil, kendi aralarında muhtemel bir gayri meşru durumdan sakınmak için çok dikkat çekenlerin yüzlerine peçe örtmesinin emredilmesi doğru olabilir. ancak bu padişahın onları başkalarından kıskanmalarından dolayı değil, bu konudaki şer‘î bir hükmün tatbikinden ileri gelmektedir. gerçekten islâm hukukunda bir hüküm vardır: “genç bir hoca veya terbiyeci, genç ve bıyığı bitmemiş çocuklarla, fazla yalnız kalmasın; zira nefis insanı kötülüklere sevkedebilir. hatta bu tür gençler, yüzlerine peçe bile örtebilirler. bu tür gençlere şâbb-ı emred denilir”. fevkalade bir edeb kaidesi olan bu hükme, bazı osmanlı padişahları uymuşlar ve bir kısım iç saray görevlisi iç oğlanlarına yüzlerini peçe ile örtmelerini emretmişlerdir.
iç oğlanlar, değişik hizmetleri görmektedirler. bu hizmetlerden biri de has oda’nın hizmetlerini görmektir. has oda, padişahın iç oğlanlar ile beraber olduğu ve gayri meşru hayat yaşadığı bir mekân değildir. has oda’nın mahiyetini öğrenince böyle bir iddiadan titrememek mümkün değildir.
gerçek has oda, enderun odalarının birincisi ve en itibarlısı olup fâtih tarafından personel mevcudu otuz kişi olmak üzere kurulmuştur. daha sonra diğer padişahlar tarafından genişletilmiştir. harem’de değil enderun’da yer almaktadır. has oda’da hırka-ı sa‘âdet ve diğer mukaddes emânetler bulunmaktadır. has odalıların asıl vazifeleri de hırka-ı sa‘âdet dâiresini süpürmek, tozunu almak, mübârek gecelerde güzel kokularla donatmak ve gül suyu serpmek, kur’ân-ı kerim okumak, padişaha ait hizmetleri görmek yani saray içinde padişahın hususî personeli olmaktır.
gerçek has oda, enderun odalarının birincisi ve en itibarlısı olup fâtih tarafından personel mevcudu otuz kişi olmak üzere kurulmuştur. daha sonra diğer padişahlar tarafından genişletilmiştir. harem’de değil enderun’da yer almaktadır. has oda’da hırka-ı sa‘âdet ve diğer mukaddes emânetler bulunmaktadır. has odalıların asıl vazifeleri de hırka-ı sa‘âdet dâiresini süpürmek, tozunu almak, mübârek gecelerde güzel kokularla donatmak ve gül suyu serpmek, kur’ân-ı kerim okumak, padişaha ait hizmetleri görmek yani saray içinde padişahın hususî personeli olmaktır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?