türkiye cumhuriyetinde adli ve idari hakim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama, nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayrıma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme veya görevden uzaklaştırma işlemlerini yapan kurum. başkanı adalet bakanıdır.
hakimler ve savcılar yüksek kurulu
ba$kan vekili kadir ozbektir.
kızılayda bulunan binasının önünde basın mensupları eksik olmamaktadır son günlerde.
başkanı adâlet bakanıdır.
hsyk da derler.
12 eylül 2010 tarihinde halk oylamasına sunulacak olan anayasa değişiklik paketinde şu değişikliklere uğrayacak olan kurum:
1. değişiklikle hsyknın halen 7 olan asıl üye sayısı 21e, 5 olan yedek üye sayısı ise 10a çıkarılıyor.
2. hsyknın dört asil üyesi, yüksek öğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri, üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından cumhurbaşkanınca belirlenecek.
3. bir asil ve bir yedek üyesi anayasa mahkemesi raportörleri arasından anayasa mahkemesince seçilecek.
4. üç asil ve iki yedek üyesi yargıtay üyeleri arasından yargıtay genel kurulunca seçilecek.
5. bir asil ve bir yedek üyesi danıştay üyeleri arasından danıştay genel kurulunca seçilecek.
6. yedi asil ve dört yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hakim ve savcıları arasından adli yargı hakim ve savcılarınca seçilecek.
7. üç asil ve iki yedek üyesi ise, idari yargı hakim ve savcıları arasından idari yargı hakim ve savcılarınca seçilecek.
8. üyeler dört yıllığına seçilecek ve üyelik süresi dolan tekrar seçilebilecek.
şimdi bir düşünelim...
toplam 21 asil ve 10 yedek üyenin;
cumhurbaşkanı - 4 asil üyesini.
anayasa mahkemesi - 1 asil 1 yedek üyesini.
yargıtay genel kurulu - 3 asil 2 yedek üyesini.
danıştay genel kurulu - 1 asil 1 yedek üyesini.
adli yargı hakim ve savcıları - 7 asil 4 yedek üyesini.
idari yargı hakim ve savcıları - 3 asil 2 yedek üyesini seçecek.
adı üstünde "hakimler ve savcılar yüksek kurulu" yani hakim ve savcıların kaderlerini tayin eden ve ülkenin hukukî temellerini kuran bir kurul ve bu anayasa paketi ile tüm hukukî kurumlar bu kurula üye seçebilecek!
şimdi bir düşünelim bakalım, hsyk daha demokratik ve daha adil bir işlerlik kazanmıyor mu?
1. değişiklikle hsyknın halen 7 olan asıl üye sayısı 21e, 5 olan yedek üye sayısı ise 10a çıkarılıyor.
2. hsyknın dört asil üyesi, yüksek öğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri, üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından cumhurbaşkanınca belirlenecek.
3. bir asil ve bir yedek üyesi anayasa mahkemesi raportörleri arasından anayasa mahkemesince seçilecek.
4. üç asil ve iki yedek üyesi yargıtay üyeleri arasından yargıtay genel kurulunca seçilecek.
5. bir asil ve bir yedek üyesi danıştay üyeleri arasından danıştay genel kurulunca seçilecek.
6. yedi asil ve dört yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hakim ve savcıları arasından adli yargı hakim ve savcılarınca seçilecek.
7. üç asil ve iki yedek üyesi ise, idari yargı hakim ve savcıları arasından idari yargı hakim ve savcılarınca seçilecek.
8. üyeler dört yıllığına seçilecek ve üyelik süresi dolan tekrar seçilebilecek.
şimdi bir düşünelim...
toplam 21 asil ve 10 yedek üyenin;
cumhurbaşkanı - 4 asil üyesini.
anayasa mahkemesi - 1 asil 1 yedek üyesini.
yargıtay genel kurulu - 3 asil 2 yedek üyesini.
danıştay genel kurulu - 1 asil 1 yedek üyesini.
adli yargı hakim ve savcıları - 7 asil 4 yedek üyesini.
idari yargı hakim ve savcıları - 3 asil 2 yedek üyesini seçecek.
adı üstünde "hakimler ve savcılar yüksek kurulu" yani hakim ve savcıların kaderlerini tayin eden ve ülkenin hukukî temellerini kuran bir kurul ve bu anayasa paketi ile tüm hukukî kurumlar bu kurula üye seçebilecek!
şimdi bir düşünelim bakalım, hsyk daha demokratik ve daha adil bir işlerlik kazanmıyor mu?
mevcut halinden bîhaber olunan kurum.
"mevcut anayasa değişiklik paketini okuyup inceledik mi?" diye sormak istiyorum. çünkü şayet okuyup incelenseydi şunlar görülecekti:
1. mevcut sistemde adalet bakanı ve müsteşar azınlıkta kalmakla birlikte daha etkin iken ve hsyk üyelerinin devamlı şikayet ettikleri "müsteşar katılmadığında toplantılar yapılamıyor" durumu varken, değişiklik ile birlikte adalet bakanı, oluşturulan üç daireden hiçbirine katılmıyor. müsteşar ise, kurulun tabii üyesi olarak üç daireden birisinde toplantılara katılıyor.
hsyknın bağımsız olmasını, hsykdan bakan ve müsteşarın çıkarılması veya etkinliğinin azaltılması olarak düşünenler; hangi sistemi tercih etmelidir? yeni hsyk, dile getirdikleri bağımsız hsykya daha yakın değil mi?
2. hsyknın kendine ait bir binasının, ayrı bir bütçesinin ve sekretaryasının olmaması; türkiyenin konu hakkında bilgili kesimleri tarafından her daim eleştirilmiştir. değişiklik paketiyle birlikte hsyk, kendisine ait bir bütçeye, kendine ait bir binaya ve kendilerinin emrinde bir sekretaryaya kavuşuyor! bu getirilenler, hem rahat çalışabilmenin, hem de bağımsız karar verebilmenin imkanını sağlamıyor mu?
3. yeni paket ile, müfettişlerin doğrudan hsykya bağlı olarak teftiş yapmaları, adalet bakanlığı ile bağlarının kalmaması, yani teftiş sisteminin daha bağımsız bir yapıya kavuşturulmasının önü açılıyor. yani, tam da şikayet edilen ciddi bir sorun giderilmiş oluyor. adalet bakanlığının müfettişleri ise yalnızca adalet bakanlığının idari personelini ve cumhuriyet savcılarının idari denetimlerini denetleyecek. dolayısıyla adalet bakanlığı müfettişlerinin doğrudan yargı ile ilişkili olmadığı ortada. buna rağmen adalet müfettişlerinin varlığını eleştirmek ya cehaletle ya da kötü niyetle açıklanabilir. her bakanlığın bir teftiş kurulu ve müfettişleri olduğu gibi adalet bakanlığının da müfettişleri elbette olacaktır. önemli olan bu müfettişlerin, hâkim ve savcıları yargısal işlemleri açısından denetleyememesidir.
4. hsyk üyelerinin seçiminde, ilk derece mahkemelerde görevli hâkim ve savcıların oylarıyla tam 10 üye seçiliyor. yüksek mahkeme üyesi olmayan hâkim ve savcılar, kendi varlıklarının hatırlanması ve değer verilmesinden son derece memnun. yargıtay ve danıştayın önerdiği adaylar arasından cumhurbaşkanı tarafından atama işlemi kaldırılıyor ve doğrudan seçim benimseniyor.
5. hatırlayacak olursanız artık cumhurbaşkanlarını halk seçecek ve halkın seçtiği cumhurbaşkanı da 22 üyeden sadece 4ünü seçecek. doğrudan halkın seçeceği cumhurbaşkanı tarafından sadece 4 üyenin seçilmesi hem demokratik meşruiyet, hem bağımsızlık hem de tarafsızlık açısından son derece isabetli bir tercih değil midir?
evet, 12 eylül 2010 tarihi hızla yaklaşıyor ve 13 eylül 2010 tarihinde üzüleceğim tek bir şer olacak... anayasa değişiklik paketini okumadan, incelemeden ve anlamadan; kulaktan dolma bilgi, iftira ve yalanlarla hayır oyu verecek olanlar... evet, onların bu haline üzüleceğim.
"mevcut anayasa değişiklik paketini okuyup inceledik mi?" diye sormak istiyorum. çünkü şayet okuyup incelenseydi şunlar görülecekti:
1. mevcut sistemde adalet bakanı ve müsteşar azınlıkta kalmakla birlikte daha etkin iken ve hsyk üyelerinin devamlı şikayet ettikleri "müsteşar katılmadığında toplantılar yapılamıyor" durumu varken, değişiklik ile birlikte adalet bakanı, oluşturulan üç daireden hiçbirine katılmıyor. müsteşar ise, kurulun tabii üyesi olarak üç daireden birisinde toplantılara katılıyor.
hsyknın bağımsız olmasını, hsykdan bakan ve müsteşarın çıkarılması veya etkinliğinin azaltılması olarak düşünenler; hangi sistemi tercih etmelidir? yeni hsyk, dile getirdikleri bağımsız hsykya daha yakın değil mi?
2. hsyknın kendine ait bir binasının, ayrı bir bütçesinin ve sekretaryasının olmaması; türkiyenin konu hakkında bilgili kesimleri tarafından her daim eleştirilmiştir. değişiklik paketiyle birlikte hsyk, kendisine ait bir bütçeye, kendine ait bir binaya ve kendilerinin emrinde bir sekretaryaya kavuşuyor! bu getirilenler, hem rahat çalışabilmenin, hem de bağımsız karar verebilmenin imkanını sağlamıyor mu?
3. yeni paket ile, müfettişlerin doğrudan hsykya bağlı olarak teftiş yapmaları, adalet bakanlığı ile bağlarının kalmaması, yani teftiş sisteminin daha bağımsız bir yapıya kavuşturulmasının önü açılıyor. yani, tam da şikayet edilen ciddi bir sorun giderilmiş oluyor. adalet bakanlığının müfettişleri ise yalnızca adalet bakanlığının idari personelini ve cumhuriyet savcılarının idari denetimlerini denetleyecek. dolayısıyla adalet bakanlığı müfettişlerinin doğrudan yargı ile ilişkili olmadığı ortada. buna rağmen adalet müfettişlerinin varlığını eleştirmek ya cehaletle ya da kötü niyetle açıklanabilir. her bakanlığın bir teftiş kurulu ve müfettişleri olduğu gibi adalet bakanlığının da müfettişleri elbette olacaktır. önemli olan bu müfettişlerin, hâkim ve savcıları yargısal işlemleri açısından denetleyememesidir.
4. hsyk üyelerinin seçiminde, ilk derece mahkemelerde görevli hâkim ve savcıların oylarıyla tam 10 üye seçiliyor. yüksek mahkeme üyesi olmayan hâkim ve savcılar, kendi varlıklarının hatırlanması ve değer verilmesinden son derece memnun. yargıtay ve danıştayın önerdiği adaylar arasından cumhurbaşkanı tarafından atama işlemi kaldırılıyor ve doğrudan seçim benimseniyor.
5. hatırlayacak olursanız artık cumhurbaşkanlarını halk seçecek ve halkın seçtiği cumhurbaşkanı da 22 üyeden sadece 4ünü seçecek. doğrudan halkın seçeceği cumhurbaşkanı tarafından sadece 4 üyenin seçilmesi hem demokratik meşruiyet, hem bağımsızlık hem de tarafsızlık açısından son derece isabetli bir tercih değil midir?
evet, 12 eylül 2010 tarihi hızla yaklaşıyor ve 13 eylül 2010 tarihinde üzüleceğim tek bir şer olacak... anayasa değişiklik paketini okumadan, incelemeden ve anlamadan; kulaktan dolma bilgi, iftira ve yalanlarla hayır oyu verecek olanlar... evet, onların bu haline üzüleceğim.
12 eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu ile birlikte kendi ellerimiz ile siyasalla$tirdigimiz, hukumetin ellerine teslim ettigimiz kurul. daha oncesinde hic siyasal degillerdi diyemem, zira yapmi$ olduklari aciklamalar hakimlerden yahut savcilardan daha ziyade, x partinin milletvekillerinin yahut genel ba$kaninin yaptiklari aciklamalari andiriyordu. siyasete kari$mamaliydilar, olmadi, kendi elleri ile siyasalla$tilar, biz de referandum sonucunda mum diktik guzel oldu boyle.
iki balyoz davası savcısını yargıtaya üye seçmesiyle konuşuluyor şu sıralar...
ulkede kiran kirana bir yolsuzluk ve ru$vet gundemi varken, 3 bakan sirf bu sebeple koltugunu kaybetmi$ken, bu arkada$lar tatile cikmi$lar. allah akil fikir versin.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25449049.asp
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25449049.asp
kendilerine ait kanunda degi$iklik ongoren yasa cumhurba$kani tarafindan onaylandi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25895325.asp
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25895325.asp
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?